Geri Dön

Hemanjiomlu çocukların demografik özellikleri, klinik tanı ve tedavi yanıtlarının değerlendirilmesi

Evaluation of the demographic characteristics, clinical features and treatment responses of children with hemangiomas

  1. Tez No: 643114
  2. Yazar: EDA SÜZEN ORHAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. EMEL ÜNAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Onkoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Oncology, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 88

Özet

Amaç: Hemanjiomun demografik özelliklerinin ortaya konması, epidemiyolojisinin aydınlatılmasına katkıda bulunulması, klinik özelliklerinin ve tedavi yanıtlarının incelenmesi, hemanjiom komplikasyonlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntemler: Haziran 2013 ile Haziran 2018 arasında Ankara Üniversitesi Çocuk Onkoloji Polikliniğine vasküler anomali tanı ve tedavisi için başvurmuş olan 0-18 yaş arasındaki 400 vaka geriye yönelik olarak incelendi. Bunların içerisindeki 380 hemanjiom vakasının verileri değerlendirildi. Bulgular: Hemanjiomlu hastaların büyük çoğunluğu 0-3 ay arasında tanı almıştı (%88,8) ve hastalarda kız cinsiyet hakimiyeti mevcuttu (%64,5). Hastalarımızın %26,6'sı (n=81) erken doğum, %21,8'inin ise doğum ağırlığı 2500 gr'ın altındaydı. Hastalarımızın anne özelliklerine bakıldığında %17,1'i 35 yaşın üzerinde, %8,5'u çoğul gebelik, %61,5'u multipardı. Annelerin %5,5'inde plasental anomali, %10,3'ünde preeklampsi, %7'sinde gestasyonel diabet, %4,9'unda gebelikte girişim öyküsü, %7,6'sında sigara kullanımı ve %29,9'unda şiddetli kusma öyküleri bulunmaktaydı. Hastalarımızın baba özelliklerine bakıldığında; %33,8'i 35 yaşın üzerinde, %57'si ise sigara kullanmaktaydı. Çalışmaya katılan hastalarda eş akrabalığı oranı %15,9'du, ailede hemanjiom öyküsü olanlar ise %11,7'ydi. Hastaların lezyon lokalizasyonlarına bakıldığında, lezyonlar büyük çoğunlukla (%47,1) baş ve boyun bölgesi yerleşimliydi. Hastaların %19,9'unun lezyonu 3 cm'ydi. Çalışmamızda hemanjiomlu çocuklara en sık başlanan tedavi şekli, %41,9 oranı ile topikal timolol tedavisiydi, bunu %37,6 oranı ile propranolol tedavisi takip etmekteydi, hastaların %13,5'i tedavisiz şekilde izlenmişti, cerrahi eksizyon yapılanların oranı ise %5,6'ydı. Hastaların büyük çoğunluğunda (%79,3) tedavinin 1.yılında gerileme mevcuttu. Hastaların %7,1'inde hemanjioma bağlı komplikasyon görüldü ve en sık görülen komplikasyonlar kanama (%8) ve organ disfonksiyonuydu (%8). Hastalar lezyon boyutlarına göre karşılaştırıldığında; hemanjioma bağlı komplikasyon görülme oranı ve tedavi bitiminde bölgede iz kalma oranı 3 cm'in üzerinde lezyonu olan grupta daha fazla olarak saptandı. Hastalar lezyon lokalizasyonuna göre karşılaştırıldığında; baş ve boyun yerleşimli olan lezyonlarda komplikasyon görülme oranı diğer bölgelere göre daha yüksek bulundu. Sistemik tedavi alan hastaların 1. yıldaki gerileme oranı almayanlara göre daha yüksek olarak bulundu. Sonuç: Çocukluk çağının en sık görülen benign tümörü olan hemanjiom, multifaktöriyel bir hastalıktır ve prognozuna etki eden birçok farklı faktör bulunmaktadır. Büyük kısmı klinik olarak iyi seyreder ancak bazı durumlarda komplikasyon oluşturur, bu lezyonların saptanması ve uygun tedavi başlanması önemlidir.

Özet (Çeviri)

Objective: To determine the demographic characteristics of hemangioma, contribute to learning the epidemiology, examine the clinical features and treatment responses, and to assign the complications of hemangioma. Material and Methods: Four-hundred cases between the ages of 0-18 who referred to Ankara University Pediatric Oncology Clinic for diagnosis and treatment of vascular anomalies between June 2013 and June 2018 were retrospectively analyzed. The data of 380 hemangioma cases among them were evaluated. Results: The majority of patients with hemangioma were diagnosed between 0-3 months (88.8%) and the patients were dominated by female gender (64.5%). Among all hemangioma patients, 26,6% (n = 81) had preterm birth and 21.8% had a birth weight below 2500 g. Considering the maternal characteristics of our patients; 17.1% of the mothers were above the age of 35, 8.5% had multiple pregnancy and 61.5% had multiple gestation. Placental anomaly was found in 5.5% of mothers, preeclampsia in 10.3%, gestational diabetes in 7%, history of intervention in pregnancy in 4.9%, history of smoking during pregnancy in 7.6% and history of severe vomiting in 29.9% of the mothers. Considering the paternal characteristics of our patients; 33.8% were over the age of 35 and 57% were smoking. The rate of consanguineous marriage in the families participating in the study was 15.9%, and those with a family history of hemangioma were 11.7%. When the lesion localizations of the patients were examined, the lesions were mostly (47.1%) located in the head and neck region. The lesion of 19.9% of the patients was 3 cm. In our study, the most common treatment modality initiated in children with hemangiomas was topical timolol treatment with a rate of 41.9%, followed by propranolol treatment with a rate of 37.6%, 13.5% of the patients were followed up without treatment, the rate of those who underwent surgical excision was 5.6%. The majority of patients (79.3%) had regression in the first year of treatment. Complications due to hemangioma were observed in 7.1% of the patients and the most common complications were bleeding (8%) and organ dysfunction (8%). When the patients were compared according to lesion size; the rate of complications due to hemangioma and the rate of scarring at the end of the treatment were higher in the group with > 3 cm lesions. When the patients were compared according to lesion localization, complication rate was found to be higher in lesions located in the head and neck compared to other regions. Patients who received systemic therapy had a higher rate of regression in the first year than those who did not. Conclusion: Hemangioma, the most common benign tumor of childhood, is a multifactorial disease and there are many different factors affecting its prognosis. Most of hemangiomas progress clinically well, but in some cases they cause complications. It is important to identify these lesions and initiate appropriate treatment.

Benzer Tezler

  1. İnfantil hemanjiyom tanili, süt çocukluğu döneminde propranolol tedavisi almiş okul öncesi çocuklarda nörogelişimsel değerlendirme

    Neurodevelopmental assessment in preschool children diagnosed with infantile hemangioma whom received propranolol treatment during infancy

    CENK BAYKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİKMET GÜLŞAH TANYILDIZ

  2. Üst gastrointestinal kanaması olan bebek ve çocukların retrospektif değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    PARVANA JAFARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEYDA TUNA KIRSAÇLIOĞLU

  3. Hemanjiyomu olan ve propranolol tedavisi verilen çocuklarda multisistem tutulumu ile prognoz arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between multisystem attitude and prognosis in children with hemangioma and propranolol treated

    HÜSEYİN ÖZLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    OnkolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM İLKER ÇETİN

  4. Çocukluk çağı hemanjiyomlarının tedavisinde topikal ve oral beta-blokerlerin etkinliğinin karşılaştırılması

    Comparing the effectiveness of topical and oral beta blockers in childhood hemangioma treatment

    KERİM FARUK YÜKSEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKırıkkale Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MERYEM ALBAYRAK