Nükleer santrallere yönelik yerel halkın bakışı: Sinop ili örneği
Local public overview of nuclear power plants: Case of Sinop city
- Tez No: 643939
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ASLI YÖNTEN BALABAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Enerji, Energy
- Anahtar Kelimeler: Nükleer Enerji, Nükleer Güvenlik, Sinop Nükleer Enerji Santrali, Nükleer Karşıtı Hareketler, Nuclear Energy, Nuclear Security, Sinop Nuclear Power Plant, Anti-Nuclear Movements
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 173
Özet
Enerji, sosyal ve ekonomik yaşamımızın en önemli girdilerinden biridir. Hızlı nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme gibi nedenlerle küresel enerji talebi sürekli artmaktadır. Günümüzde enerji talebi yüzde 81,3'lük bir oranla fosil yakıtlardan sağlanmaktadır. Ancak dünyada fosil yakıtların sınırlı olması, ülkeleri enerjide dışa bağımlı hale getirmesi, sera gazı salınımı nedeniyle iklim değişikliği başta olmak üzere çevre sorunlarına yol açması ülkeleri alternatif kaynak arayışına yönlendirmiştir. Artan enerji talebinin karşılanmasında, güneş, su, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra, çekirdek kökenli olan nükleer enerji de 1950'li yıllardan itibaren ülkelerin enerji politikalarında önemli bir seçenek olmaya başlamıştır. Özellikle 1973 Petrol Krizi sonrası petrol fiyatlarındaki artış sebebiyle nükleer enerji küresel ortamda popüler bir enerji kaynağı olmaya başlamıştır. 1979 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşanan Üç Mil Adası Nükleer Santrali Kazası, nükleer enerjinin sorgulanmasına yol açmakla birlikte, aynı yıl gerçekleşen İkinci Petrol Krizi nedeniyle fosil yakıtlarda yaşanan fiyat artışları, nükleer enerji santrallere yönelimi artırmıştır. Bu yönelim 1986 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde yaşanan Çernobil Nükleer Santrali Kazasına kadar sürmüştür. Doğal ve sosyo-ekonomik çevreye etkileri yıllarca süren bu büyük kaza, ülkelerin nükleer enerjiyi yeniden sorgulamalarına yol açmıştır. Bu kaza sonrası yerel düzeyde örgütlenen nükleer karşıtı hareketler, uluslararası düzeyde boy göstermeye başlamıştır. 2000'li yılların başlarından itibaren fosil yakıtların tükenecek olması, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, küresel iklim değişikliği gibi sebeplerle nükleer santrallere yönelim tekrar başlamıştır. Bu yönelimin ivmesi, nükleer santral işletmeciliği tarihine üçüncü büyük kaza olarak geçen, 2011 yılında Japonya'daki Fukuşima Daiici NES Kazasına kadar devam etmiştir. Yaşanan tüm kazalar nükleer santral işletmeciliğinde güvenliğin en önemli unsur olduğunu göstermiş ve nükleer güvenlik kültürünün oluşmasına sebep olmuştur. Bugün gelişmiş ülkeler yeni NES inşa etmezken, gelişmekte olan ülkeler nükleer enerji santralleri inşa etmeye devam etmektedir. Bunun sebebi ise bu enerji kaynağının siyasi arenada güç unsuru olarak görülmesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye, enerji talebinin yüzde 67,1'ini fosil kaynaklı yakıtlardan karşılayan bir ülkedir. Enerji talebinin karşılanmasında yerli kaynaklar, mevcut potansiyelinin çok altında kalmaktadır. Enerji arzı ithalat yoluyla gerçekleşmekte ve bu durum Türkiye'yi enerjide dışa bağımlı hale getirmektedir. Bu sebeple ülkemiz enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak, enerji arz güvenliğini sağlamak, ucuz ve kesintisiz enerjiye sahip olmak için alternatif enerji kaynakları arayışına girmiştir. Bu alternatiflerden biri de nükleer enerjidir. 1950'li yıllardan itibaren Türkiye'nin enerji politikalarında nükleer enerji önemli bir seçenek olmuştur. 1950'li yıllardan 2000'li yıllara kadar gerek ekonomik gerek siyasi gerekse de toplumsal sebeplerle NES inşa edilememiştir. Ancak 2010 yılında Rusya Federasyonu Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında NES kurmaya yönelik sözleşme imzalanmış ve bu yoldaki ilk somut adım Mersin'de atılmıştır. Bunu takiben Sinop'ta ve Kırklareli'nde de NES kurmak için projeler hazırlanmıştır. 2013 yılında Japonya ile Sinop'ta NES kurmaya yönelik anlaşma imzalanmış olup bu anlaşma 2019 yılında maliyetlerin iki katına çıkması, belirlenen takvimin gerisinde kalınması sebepleriyle iptal edilmiştir. Hükümetler arası yapılan sözleşmelerin ardından Türkiye'de yerel düzeyde örgütlenmiş olan nükleer karşıtı gruplar, ulusal düzeyde faaliyet göstermeye başlamıştır. Tezde, yerli ve yabancı literatür taraması yapılarak dünyada ve Türkiye'de nükleer enerji santraline yönelik kavramsal çerçeve çizilmiştir. Tezde ayrıca Sinop ilinde gerçekleştirilen anket çalışmasıyla, yerel halkın enerji santrallerine yönelik bakış açıları çok yönlü olarak araştırılmıştır. Tez, Sinop'taki yerel halkın nükleer enerji santrallerine bakış açılarının ortaya konulmasını ve nükleer enerjinin Türkiye'nin enerji politikası için iyi bir seçenek olup olmadığının sorgulanmasını amaçlamaktadır.
Özet (Çeviri)
Energy is one of the most important inputs of our social and economic life. Global energy demand is constantly increasing due to rapid population growth, industrialization and urbanization. Today, energy demand is provided from fossil fuels at a rate of 81.3 yüzde. However, the fact that fossil fuels are limited in the world, making countries dependent on foreign energy, and causing environmental problems, primarily climate change due to greenhouse gas emissions, have led countries to seek alternative sources. In meeting the increasing energy demahttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/istatistikler.jspnd, besides renewable energy sources such as solar, water and wind, nuclear energy, which is of core origin, has become an important option in the energy policies of the countries since the 1950s. Nuclear energy has become a popular energy source in the global environment, especially due to the increase in oil prices after the 1973 Oil Crisis. As well as the Three Mile Island Nuclear Power Plant Accident in the United States in 1979 led to the questioning of nuclear energy, the price increases experienced in the fossil fuels due to the Second Oil Crisis that took place in the same year increased the trend towards nuclear power plants. This orientation continued until the Chernobyl Nuclear Power Plant Accident in 1986 in the Union of Soviet Socialist Republics. This major accident, with its effects on the natural and socio-economic environment for years, has led countries to question nuclear energy again. Anti-nuclear movements organized at the local level after this accident started to show up at the international level. Since the beginning of the 2000s, the trend towards nuclear power plants started again due to the depletion of fossil fuels, fluctuations in oil prices and global climate change. The acceleration of this trend continued until the Fukushima Daiici Nuclear Power Plant Accident in Japan in 2011, which was the third major accident in the history of nuclear power plant operation. All accidents have shown that security is the most important factor in nuclear power plant operations and caused the formation of a nuclear safety culture. While developed countries do not build new nuclear power plants today, developing countries continue to build nuclear power plants. The reason for this is that this energy source is seen as an element of power in the political arena. Turkey, a country that meets the energy demand of 67.1 yüzde from fossil fuels. Domestic resources are far below their current potential in meeting energy demand. Energy supply is realized through imports and this situation makes Turkey dependent on foreign energy. For this reason, our country has sought alternative energy sources to get rid of dependence on energy, ensure energy supply security, and have cheap and uninterrupted energy. One of these alternatives is nuclear energy. Since the 1950s, nuclear energy has become an important option in Turkey's energy policy. From the 1950s to the 2000s, a nuclear power plant could not be built for economic, political or social reasons. However, in 2010 the Government of the Russian Federation signed the contract for setting up nuclear power plants in the Republic of Turkey on the road and this is the first concrete step forward in Mersin. Following this, projects have been prepared to build a nuclear power plant in Sinop and Kırklareli. An agreement was signed with Japan to build a nuclear power plant in Sinop in 2013, and this agreement was canceled in 2019 due to the doubling of costs and falling behind the schedule. Following the agreement between the Governments anti-nuclear groups that are organized at the local level in Turkey has started to operate at the national level. In the thesis, by scanning domestic and foreign literature in the world a conceptual framework for the nuclear power plant in Turkey has drawn. In the thesis, the perspectives of the local people towards the power plants have also been investigated in many ways with the survey study conducted in Sinop province. The thesis aims to question whether nuclear energy is a good option for Turkey's energy policy and the introduction of local people point of view in Sinop about nuclear energy power plants.
Benzer Tezler
- Nükleer güç santrallerinin çevre etiği açısından irdelenmesi
Examination of nuclear power plants in the view of environmental ethics
FEYZA ERDÖŞEMECİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Çevre MühendisliğiGazi ÜniversitesiÇevre Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYSEL GAMZE YÜCEL IŞILDAR
- Landscape research on towards sustainable energy landscapes
Sürdürülebilir enerjillere yönelik peyzaj araştırması
SOLMAZ MOHAMMADALIREZAEI
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
Peyzaj Mimarlığıİstanbul Teknik ÜniversitesiPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MELTEM ERDEM KAYA
- Türkiye'de yeşil düşünce, yeşil siyaset ve çevre iletişimi: Greenpeace ve Yeşil Parti örnekleri
Green thought, green politics and environmental communication in Turkey: Greenpeace and Green Party cases
SELÇUK ÇETİN
Doktora
Türkçe
2020
Halkla İlişkilerGazi ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUĞBA HASDEMİR
- Enerji kaynak çeşitliliğine dayalı konut alanları planlaması için temel ilkeler ve ölçütlerin belirlenmesi üzerine bir çalışma
A Study on the determination of basic principles and criterias for housing area planning based on energy source variation
ADEM ERDEM ERBAŞ
Doktora
Türkçe
2000
Şehircilik ve Bölge PlanlamaMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF.DR. GÜZİN KONUK
- The European Union Energy Law and policy and the harmonization of Turkish legislation to those politics
Avrupa Birliği Enerji Hukuku ve politikaları ile Türkiye'nin bu politikilara uyumu
SERHAT SÖKMEN