Geri Dön

Böbrek naklinde akut rejeksiyon (RED) ve akut rejeksiyonun tedavi edilebilme düzeyinin allogreft sağkalımı ve fonksiyonuna etkisi

Acute rejection on renal transplantation and the impact of treatability level of acute rejection on allograft function and survival

  1. Tez No: 649287
  2. Yazar: MEHMET HALUK YÜCEL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SÜHEYLA APAYDIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: böbrek, nakil, rejeksiyon, sağkalım, kidney, rejection, survival, transplant
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

Amaç: Böbrek naklinden sonra görülen akut rejeksiyon sıklığı önceki yıllara göre azalmakla beraber halen önemini koruyan bir konudur. Bazı nakil öncesi ve sonrası risk faktörleri sıklığını arttırabilir. Hücresel ve/veya humoral sisteme veya aynı anda her ikisine birden bağlı olabilir; hafiften ağıra kadar değişik derecelerde ortaya çıkabilir. Kanıta dayalı ve/veya kanıta dayalı olmasa da standart tedavi yaklaşımları mevcuttur. Tedavinin sonucunda geri kazanılan böbrek fonksiyon derecesi ile allogreft sağkalımının ilişkisi olması beklenir. Bu çalışmada böbrek naklinden sonra görülen akut rejeksiyon ataklarının sıklığını, nedenlerini ve tedavi edilebilirliğini ve tedavi edilmesinin greft sağkalımına ve fonksiyonuna etkisini araştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 30.06.2015-30.06.2019 tarihleri arasında Bakırköy Dr. Sadi Konuk SUAM 'da canlı vericili böbrek nakli yapılan, nakil sonrası en az 1 yıl izlenen 184 vaka incelendi. Bunlardan çalışma kriterlerine uymayanlar çıkartılarak 179'u çalışmaya dahil edildi. 2 ana ve 2 alt gruplu retrospektif kohort olarak planlandı. Rejeksiyon geçiren ve geçirmeyen olarak 2 ana gruba ve rejeksiyon geçirenlerde tedavi cevaplı ve cevapsız olarak 2 alt gruba ayrıldı. İncelemede 37 alıcının (% 20,7) birinci yılda akut rejeksiyon geçirmiş olduğu saptandı. Çalışmanın birincil sonuç değişkenleri akut rejeksiyonun gerçekleşmesi ve akut rejeksiyonun son tedavisinden sonra kreatinin düzeyinin bazal düzeye göre yeterli gerileme yüzdesi olanlar cevaplı olarak kabul edildi. İkincil sonuç değişkenleri 3.ay ve 12.ay allogreft fonksiyonu ve varsa hasar bulguları ile 1.yıl ve 3.yıl allogreft sağkalımı olarak alındı. Bulgular: Akut rejeksiyona etkili faktörlere multivaryans analiz ile bakıldığında verici yaşı (p=0.018), DSA varlığı (p=0.015), toplam HLA (p=0.027) ve HLA DR (p=0.002) mismatch sayısı, erken dönemde enfeksiyon geçirmek (P=0.00), taburculuk sırasındaki takrolimus dozunun (p=0.016) etkili olduğu görüldü. Rejeksiyon geçirenlerde nakil öncesinde Sınıf II DSA saptanma oranı anlamlı olarak daha fazla bulundu (% 27'ye % 10,4). Rejeksiyon geçiren alıcılara geçirmeyenlere göre daha fazla ATG indüksiyonu yapıldığı, böbrek naklinden hemen sonraki erken dönemde daha fazla enfeksiyon (allogreft piyelonefriti veya ürosepsis) görüldüğü; daha yüksek kreatinin ve üre değeri ile taburcu edildiği; hastaneden çıkışta hemoglobin değeri ile ortalama takrolimus ve prednizolon dozlarının daha düşük olduğu görülmüştür. Rejeksiyonun sağ kalıma etkisine bakıldığında ise 3 yıllık allogreft sağkalımını azalttığı (% 92 karşılık % 94,9 ) ancak bu azalmanın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görüldü (p: 0.852 ). Rejeksiyon tedavisine cevap vermeyenlerde ise 3 yıllık allogreft sağkalımı anlamlı olarak düşüktü ( % 100'e karşılık %59,3 (p:0.008)). Sonuç: Akut rejeksiyon gelişiminin nedeni tam olarak anlaşılamamakla birlikte bazı immünolojik ve klinik risk faktörleri vardır. Her ne kadar uzun dönem sonuçları elde edilmediyse de akut rejeksiyon eğer takibi uygun yapılıp zamanında teşhis ve tedaviye gidilebilirse önlenebilir ve geri döndürülebilirdir.

Özet (Çeviri)

(Acute Rejection on Renal Transplantation and The Impact of Treatability Level of Acute Rejection on Allograft Function and Survival ) Introduction and aim: Acute rejection in renal transplantation is still has importance even its frequency decreases. Many risk factors pretransplant and posttransplant has influence on rejection frequency. Graft rejection has varied forms mild to severe and affiliated with humoral or cellular system or both of them at once. Even if its evidence based or not has standard therapeutic approaches. Expected a correlation between graft survival and recovered renal functions after therapy. The aim of our study to clarify the reasons of frequency, causes, treatability of acute rejection episodes and its correlation with graft survival and clinical outcome after renal transplantation. Patients and method: We studied a retrospective cohort-2 main and 2 subgroupped-of 184 patients (five excluded after with their results matching exclusion criteria) with end stage renal disease 18 years or older with living donor kidney transplantation from July 2015 to July 2019. Patients were followed up for at least 12 months after kidney transplantation. Primary outcome of our study was to undergo acute rejection(AR) and sufficient recovery of serum creatinine levels toward baseline after last treatment of acute rejection. Those were accepted as responded to treatment. Third and twelfth month allograft function and if any evidence of damage, first and third year allograft survivals are the secondary outcomes of our study. Results: Multivariate analysis provided the risk factors for acute rejection. Donor age (p=0.018), Anti HLA-DSA antibodies (p=0.015), total number of HLA mismatches (p=0.027) and HLA-DR mismatches (p=0.002), early infection after transplantation (p=0.00) and dose of tacrolimus at discharge from hospital (p=0.016) are significantly different on acute rejection group. On AR group, pretransplant levels of Class II DSA is significantly higher than non AR group (%27 against %10,4). AR group patients had received more ATG induction therapy, had more early infections after transplantation (pyelonephritis or urosepsis); higher serum creatinin and urea levels; lower hemoglobin, mean tacrolimus levels and prednisolone doses at discharge from hospital than non AR patients. Also acute rejections had a minor impact for 3 year allograft survival(%92 against %94,9) than non AR group on our study group but this is not statistically significant (p:0.852). 3 year allograft survival is significantly lower on refractory patients (%100 against %59,3 (p:0.008)). Conclusion: Although its mechanism is not understood totally yet acute rejection has immunologic and clinically risk factors. Even though we have not studied later results acute rejection is preventable and reversible if followed well and timely detected and treated.

Benzer Tezler

  1. CTLA-4 tek nükleotid polimorfizmleri ve sCTLA-4 düzeyinin böbrek naklinde akut rejeksiyon gelişimi üzerine etkileri

    The impact of CTLA-4 single nucleotide polymorphisms and sCTLA-4 levels on kidney transplant acute rejection

    BORÇAK ÇAĞLAR RUHİ

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    NefrolojiAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. F. FEVZİ ERSOY

  2. Böbrek transplantasyonunda TLR4 polimorfizmi ve MBL seviyelerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of TLR4 polymorphisms and MBL levels in kidney transplantation

    ÖZGÜN KİRİŞ SATILMIŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    MikrobiyolojiPamukkale Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLKNUR KALELİ

  3. Canlı vericiden böbrek nakli olan hastalarda nakil sonrası akut ve kronik rejeksiyon gelişimi ile Glutatyon-S Transferaz (GST) polimorfizmleri ve anti-GSTT1 antikoru ilişkisi

    Association of acute or chronic rejection development with glutathion-S-tranferase (GST) polymorphisms and anti-GSTT1 antibody in patients transplanted from living-related kidney donors.

    SEBAHAT USTA AKGÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Tıbbi Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

  4. Renal transplant alıcılarında greft fonksiyon belirteci olarak serumda TNF-α, sTNFR I, sTNFR II, IL-18, IL-6, sVCAM-1, sICAM-1, CRP, sistatin C ve kreatinin düzeylerinin karşılaştırılması

    Investigation of levels of TNF-α, sTNFR I, sTNFR II, IL-18, IL-6, SVCAM-1, sICAM-1, CRP, cystatin C and creatine in serum as a graft function marker in renal transplant recipients

    DENİZ BUDAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    BiyokimyaAkdeniz Üniversitesi

    Temel Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. GÜLTEKİN YÜCEL

  5. Böbrek naklinde aortoiliak kalsifikasyonun bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi ve graft sonuçları ile ilişkisinin gösterilmesi

    Assessment of aortoiliac calcification in kidney transplantation using computed tomography and demonstrating its correlation with graft outcomes

    UTKU EREN ÖZKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RIZA SARPER ÖKTEN