Şizofreninin eşlik ettiği ve etmediği obsesif kompulsif bozukluğun içgörü, üstbiliş inançları ve klinik özellikler açısından karşılaştırılması
Comparison of obsessive compulsive disorder with and without schizophrenia in terms of insight, metacognitive beliefs and clinical features
- Tez No: 651343
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET RAŞİT TÜKEL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 96
Özet
Amaç: Şizofrenide obsesif kompulsif fenomenin görülme oranı %3-59,2'dir. Obsesif kompulsif belirti (OKS)'lere yönelik içgörüyü, şizofreninin eşlik ettiği obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastalarında saf OKB hastalarına göre daha iyi bulan ya da gruplar arasında fark bulmayan çalışmalar OKB'de şizofreni eştanısının OKS'lere yönelik içgörüde bozulma ile beraber gitmeyebileceğini düşündürmektedir. İçgörüsü iyi olan OKB hastalarında patolojik tarzda üstbilişsel faaliyetin, içgörüsü kötü olan OKB hastalarından daha fazla bulunduğu çalışmalar, patolojik üstbiliş inançlarının OKS'lere yönelik kötü içgörü ile paralellik göstermeyebileceğini düşündürmektedir. Ancak şizofreninin eşlik ettiği OKB tanılı hastalarda üstbilişlerin nasıl olduğunu ve klinik özelliklerle ve OKS'lere yönelik içgörü düzeyi ile ilişkisini inceleyen bir çalışma yoktur. Bu doğrultuda, bu çalışmada şizofreninin eşlik ettiği ve etmediği OKB hastalarının klinik özellikleri, obsesyonlarına yönelik içgörü düzeyleri ve üstbiliş inançlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Ayrıca, hem saf OKB hastalarında hem de şizofreninin eşlik ettiği OKB hastalarında OKS'lere yönelik içgörü düzeyi ile üstbilişsel faaliyetin ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 01.09.2018 - 01.09.2019 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı polikliniğine başvuran veya psikotik bozukluklar ve anksiyete bozuklukları polikliniklerinde takip edilmekte olan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM)-IV Birinci Eksen Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID-I) ile değerlendirilerek OKB tanısı konmuş 30 hasta ve şizofreni ile birlikte OKB tanısı konmuş 30 hasta dahil edildi. Hastalar DSM-5 ölçütlerine göre geliştirilen yarı yapılandırılmış sosyodemografik veri formu, Yale-Brown Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği (YBOKÖ), Brown İnançların Değerlendirilmesi Ölçeği (BİDÖ), Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAMD), Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HAMA), Üstbiliş Ölçeği-30 (ÜBÖ-30), Yaşamdan Hoşnutluk ve Doyum Anketi Kısa Formu (YHDA) ile değerlendirildi. Bulgular: Şizofreninin eşlik ettiği OKB grubu ile saf OKB grubu arasında, OKS şiddeti, depresyon ve anksiyete şiddeti, OKS'lere yönelik içgörü, üstbiliş inançları ve yaşam kalitesi açısından fark bulunmadı. DSM-5'e göre“içgörüsü iyi ya da oldukça iyi”olan gruptaki hastalar diğerlerinden ayrılarak, şizofreninin eşlik edip etmemesine bakılmaksızın tüm hastalar“içgörüsü iyi”ve“içgörüsü kötü ya da yok”şeklinde iki gruba ayrıldığında gruplar arasında OKS ve depresyon şiddeti açısından fark bulunmadı. Anksiyete şiddeti“içgörüsü kötü ya da yok”grubunda daha yüksek bulundu. Hem YBOKÖ 11. maddesi hem de BİDÖ ile değerlendirilen içgörü beklendiği gibi,“içgörüsü kötü ya da yok”grubunda daha kötü idi ve içgörünün kötüleşmesiyle patolojik üstbilişsel aktivitenin arttığı gösterildi. Endişeye dair olumlu inançlara, düşüncelerin kontrol edilemez ve tehlikeli olduğuna, düşünceleri kontrol ihtiyacına dair patolojik üstbilişsel aktivite ve toplam patolojik üstbilişsel aktivite,“içgörüsü kötü ya da yok”grubunda daha yüksek bulundu. Yaşam kalitesi“içgörüsü iyi”olan grupta daha iyi idi. Sonuç: Çalışmamızda şizofreninin eşlik ettiği OKB grubu ile saf OKB grubu arasında içgörü düzeyleri ve üstbilişler açısından farklılık saptanmamıştır. OKS'lere yönelik içgörü, şizofreni eştanısından bağımsız bir klinik fenomen ve OKB'nin bir çekirdek belirtisi olarak yorumlanmıştır. Üstbilişlerin ise hem şizofrenide hem OKB'de ayrı ayrı değerlendirilebilecek bir klinik değişken olduğu ve iki hastalık grubunda üstbilişler açısından örtüşmelerin görülebileceği düşünülmüştür. Bununla beraber, tüm hastalar“içgörüsü iyi”ve“içgörüsü kötü ya da yok”şeklinde iki gruba ayrıldığında,“içgörüsü kötü ya da yok”grubundaki hastalarda diğer gruba göre işlevsel olmayan yönde üstbilişsel faaliyetin arttığı, içgörüdeki kötüleşme ile işlevsel olmayan üstbilişsel faaliyetin artması arasında pozitif bağıntı olduğu bulunmuş, böylece OKB hastalarında üstbilişlerin OKS'lere yönelik içgörü ile ilişkisinin şizofreni eştanısından bağımsız olarak mevcut olduğu düşünülmüştür.
Özet (Çeviri)
Objective: The incidence of obsessive compulsive phenomenon in schizophrenia is 3-59,2%. Studies that find insight into obsessive compulsive symptoms (OCS) better in patients with obsessive compulsive disorder (OCD) accompanied by schizophrenia than pure OCD patients or studies that do not find a difference between groups suggest that the comorbidity of schizophrenia in OCD may not go together with impaired insight into OCS. Studies in which OCD patients with good insight have more pathological metacognitive activity than OCD patients with poor insight suggest that pathological metacognitive beliefs may not be in parallel with poor insight into OCS. However, there is no study examining how metacognitions are and their relationship with clinical features and the level of insight into OCS in patients with a diagnosis of OCD with schizophrenia. In this regard, this study aimed to compare the clinical characteristics, insight levels into OCS and metacognitive beliefs of OCD patients with and without schizophrenia. In addition, it was aimed to examine the relationship between the level of insight into OCS and metacognitive activity in both pure OCD patients and OCD patients accompanied by schizophrenia. Materials and Methods: Patients who applied to the outpatient clinic of Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine, Department of Psychiatry between 01.09.2018 and 01.09.2019 and who were being followed up in psychotic disorders and anxiety disorders outpatient clinics were evaluated with the Structured Clinical Interview for Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM)-IV Axis I Disorders (SCID-I), and 30 patients diagnosed with OCD with schizophrenia and 30 patients with pure OCD were included in our study. Patients were evaluated with a semi-structured sociodemographic data form developed according to DSM-5 criteria, Yale-Brown Obsession Compulsion Scale (YBOCS), Brown Assessment of Beliefs Scale (BABS), Hamilton Depression Rating Scale (HAM-D), Hamilton Anxiety Rating Scale (HAM-A), the Metacognition Questionnaire-30 (MCQ-30) and the Quality of Life Enjoyment and Satisfaction Questionnaire-Short Form (Q-LES-Q-SF). Results: There was no difference between the OCD with schizophrenia group and the pure OCD group in terms of the OCS severity, depression and anxiety severity, insight into OCS, metacognitive beliefs and quality of life. When the patients in the group with“good or very good insight”based on DSM-5, were separated from the others and all patients were divided into two groups regardless of the presence or absence of schizophrenia as“good insight”and“poor or no insight”, no difference was found between the groups in terms of OCS and depression severity. Anxiety severity was higher in the“poor or no insight”group. Insight assessed by both the YBOCS item 11 and the BABS was worse in the“poor or no insight”group as expected, and it was shown that pathological metacognitive activity increased with the worsening of insight. Pathological metacognitive activity regarding positive beliefs about worry, uncontrollable and dangerous thoughts, and need to control thoughts; and total pathological metacognitive activity were found to be higher in the“poor or no insight”group. Quality of life was better in the group with“good insight”. Conclusion: In our study, no difference was found between the OCD with schizophrenia group and the pure OCD group in terms of insight levels into OCS and metacognitions. Insight into OCS has been interpreted as a clinical phenomenon independent of the comorbidity of schizophrenia and a core symptom of OCD. Metacognitions are thought to be a clinical variable that can be evaluated separately in both schizophrenia and OCD, and overlaps can be seen in terms of metacognitions in two disease groups. However, when all patients were divided into two groups as“good insight”and“poor or no insight”, it was found that patients in the“poor or no insight”group had increased non-functional metacognitive activity compared to the other group and the increase in non-functional metacognitive activity was associated with the worsening in insight. Thus, it was thought that the relationship between metacognitions and insight into OCS in OCD patients existed independently of the schizophrenia comorbidity.
Benzer Tezler
- Şizofreninin eşlik ettiği ve etmediği obsesif kompulsif bozukluk hastalarında sosyal biliş, empati ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi
Evaluation of social cognition, empathy and quality of life in patients with obsessive compulsive disorder with and without schizophrenia
NİHAT UÇAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Psikiyatriİstanbul ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET RAŞİT TÜKEL
- Şizofreninin eşlik ettiği ve etmediği obsesif kompülsif bozukluk hastalarında klinik özellikler
Clinical characteristics in patients with obsessive compulsive disorder with or without comorbid schizopreneia
YUSUF ÖZAY ÖZDEMİR
- Obsesif kompulsif bozukluk'un eşlik ettiği şizofreni hastalarında klinik ve nöropsikolojik özellikler: karşılaştırmalı bir çalışma
Cli̇ni̇cal and noropsychologi̇cal features i̇n schi̇zophreni̇a wi̇th obsessi̇ve-compulsi̇ve di̇sorder: A cross-sectional study
İSMAİL ÖZEL
- Şizofreni-obsesif kompulsif bozukluk birlikteliği
The co-occurrence of schizophrenia and obsessive compulsive disorder
HANDE KARAKILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
PsikiyatriGazi ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SELÇUK CANDANSAYAR
- Ailesel olan ve ailesel olmayan şizofreni hastalarında kromozomal yeni düzenlenimlerin konvansiyonel sitogenetik ve moleküler sitogenetik yöntemlerle incelenmesi
Detection of chromosomal rearrangements in familial or non-familial schizophrenia patients by using conventional cytogenetic and molecular cytogenetic techniques
ALTUĞ KOÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
GenetikGazi ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MERAL YİRMİBEŞ KARAOĞUZ