Geri Dön

Nöromimari yaklaşımı ve hastane yapılarındaki mekânsal öğelerin kullanıcılar üzerindeki etkisinin incelenmesi

Neuro-architecture approach and evaluation of the effect of spatial elements in hospital buildings on the users

  1. Tez No: 653001
  2. Yazar: ELİF SÖZER
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YÜKSEL TURCAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, İç Mimari ve Dekorasyon, Architecture, Interior Design and Decoration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karabük Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 287

Özet

Günümüz mimarlık anlayışının en büyük sorunlarından biri; mekân tasarımlarında mekânı kullanacak bireylerin fizyolojik ya da antropometrik ihtiyaçları göz önünde bulundurulurken, psikolojik, sosyolojik ya da nörolojik ihtiyaçlarının yeterince dikkate alınmamasıdır. Oysa insan; beden, zihin ve ruh bütünüdür. Duyularıyla dış dünyayı algılarken, o algıların zihinde yarattığı duygular bireyin ruh dünyasıyla birlikte yaşam kalitesini de etkiler. Bu yüzden mimarlık bilimi de diğer tüm bilim dalları gibi holistik anlamda düşünülmeli; insanı temel alan bir anlayışla ve holistik bir çalışma ile teorik bilgiler ışığında pratikte amaca uygun doğru tasarımlar yapmayı hedeflemelidir. Bu tezde sinirbilimin mimariye faydalı olabilecek bulguları tartışılmaktır. Beynin çalışma düzenlerini ve mekânın algı, davranış ve duygular üzerindeki etkilerini bilmek, mimarlığın kullanıcıların davranışlarını, performansını ve refahını geliştiren binalar tasarlamasına yardımcı olabilir. Yapılı çevrenin insan beyni üzerinde doğrudan etkisi vardır. Sosyal ilişkiler, odaklanma, biliş, yaratıcılık, hafıza ve refah çevredeki fiziksel alandan etkilenir. Mükemmel odayı oluşturmak mümkün olmasa da; mekân, bireylerin orada yapması gereken göreve, ihtiyaçlara ve kullanıcıların ihtiyaçları, estetik algıları, yaşları, cinsiyetleri, fiziksel-zihinsel kapasiteleri ve kültürlerine bağlı olarak stratejik bir şekilde tasarlanabilir. Bununla ilgili olarak okullar, biliş ve öğrenmeyi pekiştirebilir; hastane binaları hastaların iyileşme süreçlerine yardımcı olabilir; çalışma alanları performansı, yaratıcılığı ve iş birliğini geliştirebilir. Çevresel uyaranlar duyular yoluyla beyne iletilirken algısal süreçleri etkileyen mekanizmalar sadece dış dünyadan alınan verilere bağlı değildir. Anılar, deneyimler, dikkat, kültürel-sosyal alt yapı gibi birçok fenomenin beyinde etkileşimi ile algı şekillenir. Yüzyıllar boyunca felsefe, psikiyatri, sinirbilim ve çeşitli alanlardaki uzmanlar algı kavramı ve algıyı etkileyen faktörlerin üzerinde çalışmalar yapmışlardır. Duyum ile başlayan, algısal süreçlerle devam eden ve duygusaldavranışsal dışavurumlarla sonuçlanan insan-çevre ilişkisinde“mekân algısı”nın gücü de yadsınamaz bir gerçekliktir. Tezde üzerinde durulan konu mekân algısının tüm bu süreçleri nasıl etkilediği ve tetiklediğidir. Olumlu tetiklemelerle olumsuz durumların baskısı azaltılarak refah, sağlık, performans düzeyleri yükseltilebilir. İnsanın bilinçdışında“ana rahmindeki güven ve aidiyet”ihtiyacına karşılık gelen“mekân”algısal süreçte davranışsal ve duygusal dışavurumda etkin bir rol oynamaktadır. Bilinçdışı halen gizemini korusa da davranışların, duyguların ve karar verme süreçlerinin üzerindeki etkisi bilim insanları tarafından kabul görmüştür. Konuyla ilgili olarak hastane ortamlarının seçilmesinin nedeni mekânsal unsurları kullanarak hastaneleri iyileşme sürecine dahil edebilme çabasıdır. Bununla ilgili olarak“nöromimari”paradigmasının verileri ve tasarım kriterleri ışığında bireyin duygusal, bilişsel ve fiziksel faaliyetleri maksimum düzeye çıkarılabilir. Sinirbilim ve nöropazarlama araştırmaları nöromimari paradigmasını geliştirmek için kestirme bir yöntem olabilir. Yurtdışında yapılan nöromimari araştırmaları ise bu konuda yol haritası çizebilecek nitelikte çalışmalardır. Özetle; beynin mimari yapısını sinirbilim araştırmalarıyla keşfederken, bu keşifleri yapay mimari çözümlemelerine entegre etmek sinirbilim ve mimarlığın holistik yaklaşımıyla doğan“nöromimari”paradigmasının konusu olacaktır.

Özet (Çeviri)

One of the biggest problems of today's architectural concept is that while considering the physiological or anthropometric needs of the individuals who will use the space in the space designs, their psychological, sociological, or neurological needs are not taken into account sufficiently. However, human is a total of body, mind, and soul. While perceiving the outside world with his/her senses, the emotions which these perceptions create in the human mind affect the quality of life of an individual together with his/her spiritual world. Therefore, architecture science should be considered holistically just like all other branches of science; With a human-based approach and a holistic study, in the light of theoretical knowledge, it should aim to make correct designs suitable for the purpose in practice. In this thesis, the findings of neuroscience that may be beneficial to architecture are discussed. Knowing the working patterns of the brain and the effects of space on perception, behavior, and emotions can help the design of buildings that improve users' behavior, performance, and well-being. The built environment has a direct impact on the human brain. Social relationships, focus, cognition, creativity, memory, and well-being are influenced by the surrounding physical space. Although it is impossible to create a perfect room, space can be strategically designed according to the task which individuals should do there and needs, aesthetic perceptions, ages, genders, physical-mental capacities, and cultures of users. Schools can reinforce cognition and learning in this regard; hospital buildings can help patients heal workspaces can improve performance, creativity, and collaboration. While environmental stimuli are transmitted to the brain through the senses, the mechanisms affecting perceptual processes do not depend only on data from the outside world. Perception is shaped by the interaction of many phenomena in the brain, such as memories, experiences, attention, cultural - social infrastructure. For centuries, experts in philosophy, psychiatry, neuroscience, and various fields have studied the concept of perception and the factors that affect perception. The power of“space perception”in the human-environment relationship that starts with sensation, continues with perceptual processes, and results in emotional-behavioral expressions is also an undeniable reality. The subject of the thesis is how space perception affects and triggers all these processes. With positive triggers, welfare, health, and performance levels can be increased by reducing the pressure of negative situations.“Space”, which corresponds to the requirement for“trust and belonging in the uterus”in the human unconscious, plays an active role in the behavioral and emotional expression in the perceptual process. Although the unconscious still maintains its mystery, its effects on behaviors, emotions, and decision-making processes have been accepted by scientists. The reason for choosing hospital environments about the subject is the effort to include hospitals in the healing process by using spatial elements. In this regard, the emotional, cognitive, and physical activities of an individual can be maximized in the light of the data and design criteria of the“neuroarchitecture”paradigm. Neuroscience and neuromarketing research can be a method to develop the neuroarchitecture paradigm. Neuroarchitecture studies carried out abroad are studies that can provide a route in this context. In summary, while exploring the architectural structure of the brain with neuroscience researches, integrating these explorations into the artificial architectural analysis will be the subject of the“neuroarchitecture”which emerges with the holistic approach of neuroscience and architecture.

Benzer Tezler

  1. Nörobilimin mimarlıktaki kullanım alanları ve potansiyellerinin incelenmesi

    Examining the uses and potentials of neuroscience in architecture

    AYŞE BEYZA YAVUZ HAKSEVER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    MimarlıkYıldız Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ASLI SUNGUR

  2. Kültür mirasının korunmasında nöromimari yaklaşım ve görsel algının eye tracking yöntemi ile incelenmesi

    Neuroarchitectural approach in the preservation of cultural heritage and investigatikkon of visual perception using the eye tracking method

    SALİH UTKU ÜNAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    MimarlıkKonya Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ARİFE DENİZ OKTAÇ BEYCAN

  3. Perception of built environments and its neural modulation by the behavioral goals of the perceiver

    Yapılı çevrelerin algısı ve bunun gözlemcinin davranışsal amaçları doğrultusunda nöral modülasyonu

    AYSU NUR KOÇ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Psikolojiİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Nörobilim Ana Bilim Dalı

    DOÇ. YASEMİN AFACAN

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BURCU AYŞEN ÜRGEN

  4. Evaluating the users' emotional-perceptual experience of place and environmental preferences: Neuro-architecture approach

    Kullanıcıların duygusal-algısal mekan deneyiminin ve çevresel tercihlerinin değerlendirilmesi: Nöro-mimari yaklaşım

    NAVID KHALEGHIMOGHADDAM

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    MimarlıkSelçuk Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAVVA ALKAN BALA

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜZİN ÖZMEN

  5. Azobenzen esaslı sıvı kristallerin ve kiral nanokompozitlerinin sentezi, karakterizasyonu, mesomorfik özelliklerinin incelenmesi

    Synthesis, characterization, investigation of mesomorphic properties of azobenzene based liquid crystals and their chiral nanocomposites

    BARIŞ SEZGİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    KimyaSüleyman Demirel Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TAHİR TİLKİ

    PROF. DR. HALE OCAK