Geri Dön

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 2014 - 2019 yılları arasında doğan ve yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen geç preterm bebeklerdeki morbidite, mortalite ve ilişkili risk faktörlerinin belirlenmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 655796
  2. Yazar: OĞUZHAN BAŞERDEM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NURAY DUMAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 79

Özet

Geç preterm tanımlaması 34+0/7 ve 36+6/7 haftalar arasında doğan bebekler için kullanılmaktadır. Geç preterm bebeklerin artan teknolojik olanaklar ve modern yaşamda değişen maternal faktörlere bağlı olarak toplam doğan bebekler arasındaki oranı giderek artmaktadır. Preterm bebeklere gereken dikkat verilirken bu bebeklerin term bebek gibi değerlendirilip gözardı edilmesi artan morbidite ve mortalite ile sonuçlanmaktadır. Bu ise özellikle ülkemiz gibi doğum sayılarının yüksek olduğu yerlerde sağlık sisteminde önemli bir yüke neden olmaktadır. Oysaki bu yük preterm bebeklerin aksine geç pretrm bebeklerde daha çok özen ve daha az maliyetle azaltılabilir. Bunun için bu bebeklerin erken doğmasına neden olan risk faktörlerinin ve doğum sonrası görülebilecek olası sorunların bilinmesi ve bunlara yönelik hem önleyici hem de tedavi edici önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu çalışma ile amacımız; son beş yıllık sürede hastanemizde doğan bebekler arasında geç pretermlerin oranını belirlemek, bu bebeklerin antenatal risk faktörlerini saptamak ve doğumdan sonra bu bebeklerde hangi sorunların ne sıklıkta görüldüğünü ve hangi tedavileri gerektirdiklerini belirlemektir. Çalışmamıza Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde 2014 - 2019 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde yatarak izlenen 34+0/7 ile 36+6/7 hafta arasında gestasyon yaşına sahip tüm bebekler dahil edildi. Bu kriterlere uyan toplam 432 bebekten 421'inin dosya kayıtlarına tam ulaşılabildi. Bu bebeklerden 283'ünün hastanemizde doğduğu, 149'unun ise sevk yoluyla kabul edildiği belirlendi. Aynı dönemde hastanemizdeki toplam doğum sayısına göre bakıldığında geç preterm doğum oranımızın % 11 (6545/283) olduğu görüldü. Aynı dönemde hastanemizde toplam 727 geç preterm bebek doğması nedeniyle bu bebeklerin % 38,9'unun hastane yatışı gerektirdiği tespit edildi (727/283). Maternal demografik özellikler değerlendirildiğinde; ortalama anne yaşı 30 idi ve annelerin sıklıkla ikinci gebelikleriydi. Çoğul gebelik oranı %12, yardımcı üreme yöntemleri kullanımı %4,4 idi. Antenatal steroid annelerin %4,7'sine uygulanmıştı. Preterm doğum açısından risk faktörü olabilecek morbiditelere bakıldığında sıklık sırasına göre; %15,9 ile gestasyonel hipertansif bozukluklar, %12,6 ile GDM, %10 ile hipotiroidi, %9,5 ile oligo-polihidramniyoz, %8,2 ile pPROM ve %5 ile plasental anomaliler görüldü. Bebeklerin demografik verileri değerlendirildiğinde; ortalama doğum ağırlığı 2544 ± 484 (min-max: 826-4280) gr idi. Tüm gestasyon haftası gruplarında AGA doğum oranı %70'in üzerindeydi. Doğumların %75'i C/S, %25'i spontan vajinal yol ile gerçekleşmişti. Erkek cinsiyet oranı %56 idi. Geç preterm bebeklerin en sık karşılaştıkları sorunlar; %47,5 ile hiperbilirubinemi, %33,7 ile respiratuar morbidite, %24.2 ile sepsis, %24 ile hipoglisemi, %15,4 ile gastroenterolojik morbidite, %9,7 ile kardiyak morbidite, %5 ile nörolojik morbidite, %2 ile CAKUT idi. Çalışmamız süresince hastalarımızda %2,4 (n=10) oranında mortalite izlenmiştir. Mortalite nedenlerine bakıldığında en sık gözlenen sebep üç vaka ile kardiyak nedenlerdi. Sonuç olarak geç preterm bebekler asla term bebekler gibi izlenmemeli, anne karnından başlayarak riskleri değerlendirilmeli, doğum odasından itibaren sık görülen morbiditeler yönünden yakın izlenerek hem önleyici tedbirler alınmalı hem de morbidite geliştiğinde uygun ve zamanında müdahele ile bu bebeklerdeki mortalite oranlarının azaltılması sağlanmalıdır.

Özet (Çeviri)

Late preterm definition is used for babies born between 34 + 0/7 and 36 + 6/7 weeks. The rate of late preterm babies among total babies is increasing due to increasing technological possibilities and changing maternal factors in modern life. While paying attention to preterm babies, ignoring the evaluation of these babies as term babies results in increased morbidity and mortality. This causes a significant burden on the health system, especially in places such as our country where birth rates are high. however, this burden can be reduced with more care and less cost in late preterm babies, unlike preterm babies. For this, it is necessary to know the risk factors that cause these babies to be born prematurely and the possible problems that may occur after birth and to take both preventive and therapeutic measures for them. Our aim with this study is to determine the rate of late preterms among babies born in our hospital in the last five years, to determine the antenatal risk factors of these babies and to determine which problems are seen in these babies after birth, how often and what treatments are required. All infants with gestational age between 34 + 0/7 and 36 + 6/7 weeks who were hospitalized in the Neonatal Intensive Care Unit of Dokuz Eylül University Medical Faculty Hospital between 2014 and 2019 during the 5-year period were included in our study. File records of 421 out of 432 babies who met these criteria were fully accessible. It was determined that 283 of these babies were born in our hospital and 149 of them were accepted through referral. Looking at the total number of deliveries in our hospital in the same period, it was seen that our late preterm delivery rate was 11% (6545/727). During the same period, it was determined that 38.9% (727/283) of these babies required hospitalization due to a total of 727 late preterm babies born in our hospital. When maternal demographic characteristics are evaluated; The average maternal age was 30, and it was often the second pregnancy of mothers. The multiple pregnancy rate was 12%, and the use of assisted reproductive methods was 4.4%. Antenatal steroid was administered to 4.7% of the mothers. Considering the morbidities that may be risk factors in terms of preterm delivery, in order of frequency; There were gestational hypertensive disorders with 15.9%, GDM with 12.6%, hypothyroidism with 10%, oligo-polyhydramnios with 9.5%, pPROM with 8.2% and placental anomalies with 5%. When the demographic data of the babies are evaluated; The mean birth weight was 2544 ± 484 (min-max: 826-4280) gr. AGA birth rate was over 70% in all gestational week groups. 75% of the deliveries were C / S, 25% spontaneous vaginal route. The male sex ratio was 56%. The most common problems faced by late preterm babies are; Hyperbilirubinemia with 47.5%, respiratory morbidity with 33.7%, sepsis with 24.2%, hypoglycemia with 24%, gastroenterological morbidity with 15.4%, cardiac morbidity with 9.7%, neurological morbidity with 5%, and 2%. It was CAKUT. During our study, 2.4% (n = 10) mortality was observed in our patients. When the causes of mortality were examined, the most common cause was cardiac causes with three cases. As a result, it should not be forgotten that a significant portion of late preterm babies will require hospitalization for different reasons after birth, they should never be followed up like term babies, and taking into account maternal risks, they should be closely monitored from the delivery room in terms of common morbidities such as jaundice, respiratory problems and feeding problems, and both preventive measures should be taken. In addition, when morbidity develops, appropriate and timely intervention should reduce the mortality rates in these babies.

Benzer Tezler

  1. Bilateral diz protezi yapılan hastalarda postoperatif analjezi için standart intravenöz hasta kontrollü analjezi dozu yeterli olur mu?

    Does the standart intravenous patient controlled analgesia dose adequate for patients with bilateral total knee arthroplasty procedure?

    GÖZDE GÜRSOY ÇİRKİNOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Anestezi ve ReanimasyonDokuz Eylül Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FİKRET MALTEPE

  2. Pnömoni tanısı ile izlenen 1-5 yaş arası hastalarımızın serum immünglobulin ve spesifik IGE düzeyleri

    Serum immunglobulin and specific IGE levels of 1-5 year old patients with pneumonia

    DUYGU UZUN DİNÇTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEVİN UZUNER

  3. Sağlık çalışanlarının yoğun bakımlarda deliryum yönetimlerinin incelenmesi

    An investigation of the management of delirium in intensive care BY health care workers

    NESLİHAN SARI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    HemşirelikEge Üniversitesi

    Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MERYEM YAVUZ

  4. Türkiye'de Aile Hekimliği anabilim dalları ve kliniklerinde yapılmış olan anne sütü ile ilgili tezlerin içerik analizi

    Content analysis of thesis related to breast milkwhich was done in family medicine departments andclinics in Turkey

    ÖMER ELKIRAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL KASIM

  5. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Üniversitesi Hastanesi'nde 2010-2014 yılları arası opere olan yarık dudak-damak hastalarında gelişen perioperatif komplikasyonların incelenmesi

    An analysis of perioperative complications in patients underwent cleft lip and palate surgery between 2010-2014 at Dokuz Eylul University Hospital

    AYŞE SEZİN KIZIL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Anestezi ve ReanimasyonDokuz Eylül Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇİMEN GÜLBEN OLGUNER