Prolaktinoma ve fonksiyonsuz hipofiz adenomu hastalarında otoimmün tiroid hastalığı prevalansı
Prevalence of autoimmune thyroid diseases in patients with prolactinomas and non-functioning pituitary adenomas
- Tez No: 657290
- Danışmanlar: DOÇ. GÜZİDE GONCA ÖRÜK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Prolactinoma, Hyperprolactinemia, Non-functioning pituitary adenoma, Autoimmune thyroid disease, Hashimoto
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Dahiliye Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
AMAÇ: Hiperprolaktineminin en önemli nedeni olan prolaktinoma hipofizin laktotrop hücrelerinden kaynaklanan ve aşırı prolaktin salınımına neden olan bir adenomdur. Çeşitli fizyolojik etkilerin yanısıra prolaktinin immünöregulator etkisi ve otoimmün hastalıkların gelişimindeki rolu yakından bilinmektedir. Tiroid bezi otoimmüniteden en sık etkilenen organlardandır. Ancak ülkemizde otoimmün tiroid hastalığı (OİTH) ile prolaktinoma arasındaki ilişkiyi inceleyen az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmayla prolaktinoma ve non-fonksiyonel hipofiz adenomu (NFHA) tanısı almış hastalarda OİTH prevalansını araştırmayı, sağlıklı bireylerin OİTH prevalansıyla karşılaştırmayı ve prolaktinoma hastalarının tanı sonrası OİTH yönünden tetkik edilmesinin gerekliliğini belirlemeği amaçladık. MATERYAL VE METOD: Çalışmaya toplam 231 hasta alındı. 93 hasta (66 kadın/27 erkek) prolaktinoma grubuna, 68 hasta (47 kadın/21 erkek) NFHA grubuna, 70 hasta (45 kadın/25 erkek) kontrol grubuna dahil edildi. Prolaktinoma ve NFHA hastalarında hipofiz boyutu, prolaktinoma hastalarında serum prolaktin düzeyi ile tüm hastaların tiroid fonksiyon testleri, tiroid otoantikor (anti-Tg ve/veya anti-TPO, TRAB), tiroid US bulguları, tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi ve tiroidektomi sonuçları kaydedildi. BULGULAR: OİTH prolaktinoma grubunda olan hastaların % 38,7'de (n:36), NFHA grubundaki hastaların % 27,9'da (n:19), kontrol grubundakı hastaların % 37,1'de (n:26), totalde tüm hastaların % 35'de (n:81) saptandı. Gruplar arasında OİTH varlığı açısından anlamlı fark bulunmadı (p:0,334). Prolaktinoma grubunda mikroadenomu olan bireylerde otoantikor pozitifliği ve OİTH daha fazla tespit edildi (sırasıyla p:0,039, p: 0,019). SONUÇ: Her ne kadar gruplar arasında OİTH prevalansı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamış olsa da, prolaktinoma grupunda OİTH sıklığı daha önce yapılan çalışmalarda bildirilen OİTH sıklığından daha fazlaydı. Bir diğer sonuç ise prolaktinomalı hastalarda NFHA'lı hastalara göre mikroadenomu olan hastalarda daha fazla OİTH saptanması idi.
Özet (Çeviri)
Aim: Prolactinoma, which is the most important cause of hyperprolactinemia, is an adenoma that originates from lactotropic cells of the pituitary and causes excessive prolactin release. Besides various physiological effects, the immunoregulatory effect of prolactin and its role in the development of autoimmune diseases are well known. The thyroid gland is one of the organs most frequently affected by autoimmunity. However, in our country, there are few studies examining the relationship between autoimmune thyroid disease (AITD) and prolactinoma. With this study, we aimed to investigate the prevalence of AITD in patients diagnosed with prolactinoma and non-functional pituitary adenoma and to determine the necessity of investigating prolactinoma patients in terms of AITD after diagnosis. Material and Methods: A total of 231 patients were included in the study. 93 patients (66 women/27 men) were included in the prolactinoma group, 68 patients (47 women/21 men) in the NFPA group, and 70 patients (45 women/25 men) in the control group. Pituitary size in patients with prolactinoma and NFPA, serum prolactin level in patients with prolactinoma, thyroid function tests, thyroid autoantibody (anti-Tg and / or anti-TPO, TRAB), thyroid US findings, thyroid fine needle aspiration biopsy and thyroidectomy results of all patients were recorded. Results: AITD was found in 38.7% (n: 36) of patients in the prolactinoma group, 27.9% (n: 19) of patients in the NFPA group, 37.1% (n: 26) of patients in the control group, and total it was detected in 35% (n: 81) of the patients. There was no significant difference between the groups in terms of the presence of AITD (p: 0.334). Autoantibody positivity and AITD were more common in individuals with microadenomas in the prolactinoma group (p: 0.039, p: 0.019, respectively). Conclusion: Although there was no statistically significant difference in the prevalence of AITD between the groups, the frequency of AITD in the prolactinoma group was higher than the frequency of AITD reported in previous studies. Another result was that AITD was detected more in patients with microadenoma in patients with prolactinoma than in patients with NFHA. For this reason, it would be beneficial to investigate all newly diagnosed prolactinoma patients in terms of AITD in case of clinical necessity.
Benzer Tezler
- Büyüme hormonu eksikliği olan hipopituiter hastalarda erken aterosklerotik değişikliklerin araştırılması
Başlık çevirisi yok
M. ALPER YURCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. NEŞE ÖZBEY
- Gebelerde ve Hiperprolaktinemi'lilerde tükürük ve eritrosit arginazı aktivite düzeyleri
Başlık çevirisi yok
SEMİH R. GÜNER
- Prolaktinoma'lı hastalarda dopaminerjik uyarılara kraşı PRL ve TSH cevaplarının incelenmesi
Başlık çevirisi yok
ORHAN ÇAŞKULU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1985
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Prolaktinoma ve akromegali hastalarının takibinde nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı, sarkopeni ve serum angiopoietin-like protein-8 düzeyinin değerlendirilmesi
Evaluation of nonalcoholic fatty liver disease, sarcopenia and serum angiopoietin-like protein-8 levels in the follow-up of patients with prolactinoma and acromegaly
İMDAT EROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıHacettepe Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE TOMRİS ERBAŞ
- Prolaktinoma ve akromegali hastalarında dopamin agonistleri ile dürtüsellik, anksiyete, depresyon arasındaki ilişkinin prospektif olarak incelenmesi
Başlık çevirisi yok
EMİR ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. PINAR KADIOĞLU