Özofagogastrik bileşke tümörlerinde klinikopatolojik bulguların ve ki-67 proliferatif aktivite indeksinin prognostik önemi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 665126
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ASUMAN ARGON
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Patoloji, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İzmir Bozyaka Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 72
Özet
GİRİŞ VE AMAÇ: Özofagogastrik bileşke (ÖGB) adenokarsinomları, erken lokal ve sistemik yayılma ile agresif davranış gösteren tümörlerdendir. Kısa sağkalım süresi ile ilişkilendirilen pek çok histopatolojik özellik vardır. Ancak tümör proliferasyonunun göstergeleri arasında yer alan Ki-67 proliferasyon indeksinin, meme karsinomu başta olmak üzere bazı tümörlerde prognostik önemi belirlenmiş olsa da ÖGB tümörleri için bu konu yeterince araştırılmamış ve bir eşik değer belirlenememiştir. Bu çalışmada ÖGB adenokarsinomlarının histopatolojik parametrelerinin ve Ki-67 immünohistokimyasal ekspresyonun, prognostik öneminin araştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Hastanemizde 2010-2019 yılları arasında opere olmuş ve Tıbbi Patoloji Kliniği'mizde ÖGB adenokarsinomu tanısı almış 32 olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Olgulara ait arşivde bulunan H&E boyalı ve immunhistokimyasal Ki-67 boyalı preparatların tümü ışık mikroskobunda yeniden değerlendirilmiştir. Demografik veriler (yaş, cins), makroskopik veriler (en büyük boyutu), histolojik özellikler (diferansiyasyon, lenfovasküler invazyon, perinöral invazyon, çevre mukozada displazi ve Barrett metaplazisi varlığı, cerrahi sınırların durumu, tümör içi lenfositik yanıt ve eozinofil yoğunluğu, pT, pN ve patolojik evre) ve klinik veriler (genel sağkalım süresi) her hasta için ayrı ayrı olarak not edilmiştir. İstatistiksel olarak pearson Ki-kare ve cox regresyon testleri ile Kaplan-Meier sağkalım analizi kullanılmıştır BULGULAR: İstatistiksel analiz sonucunda tümör en büyük boyutu, perinöral invazyon varlığı, cerrahi sınır pozitifliği, ileri pT ve pN, ileri patolojik evre ile kısa sağ kalım süresi arasında ilişki saptanırken belirgin lenfositik yanıt, tümör içi eozinofil varlığı ile uzun sağ kalım arasında anlamlı ilişki izlendi. Yaş, cinsiyet, tümör diferansiyasyonu, lenfovasküler invazyon, çevre displazisi, Barrett metaplazisi varlığı ile hayatta kalma süresi arasında istatistiksel anlamlılık izlenmedi. Ki67 proliferasyon indeksinin sağkalımla ilişkili olmadığı saptandı. SONUÇ: Bulgularımız geniş serilerde yapılan çalışmalar ile desteklenirse, ÖGB tümörlerinde de tümör boyutunun patolojik evreye dahil edilmesi gerektiği kanaatine varılabilir. Tümörlerimizde saptanan ortalama Ki-67 proliferasyon indeksinin yüksek olduğu göz önüne alındığında, ÖGB tümörlerinin yüksek proliferasyona sahip tümörler olduğu görülmüştür. Ancak proliferasyon indeksinin sağkalımda tek başına prediktif bir değer olarak kullanılamayacağı sonucuna varılmıştır. Erken evre tümörlerin iyi prognoza sahip olması nedeniyle, sağkalım süresini arttırmak amacıyla; tümörlerin bölgesel yayılım öncesi tanınması gerekmektedir. Bu durum ancak toplumun ÖGB tümörleri konusundaki farkındalığının arttırılması ve riskli olguların düzenli endoskopik takiplerle izlenmesi ile mümkün olabilecektir.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT INTRODUCTION AND OBJECTIVE: Esophagogastric junction (OGB) adenocarcinomas are tumors that show aggressive behavior with early local and systemic spread. There are many histopathological features associated with short survival time. However, although the prognostic importance of Ki-67 proliferation index, which is among the indicators of tumor proliferation, has been determined in some tumors, especially breast carcinoma, this issue has not been investigated sufficiently and a cut-off value has not been determined for OGB tumors. In this study, it was aimed to investigate the prognostic significance of histopathological parameters and Ki-67 immunohistochemical expression in OGB adenocarcinomas . MATERIAL AND METHOD: Between 2010-2019, 32 cases who were operated in our hospital and diagnosed with OGB adenocarcinoma in our Medical Pathology Clinic were included in the study. All H&E stained and immunohistochemical Ki-67 stained slides of the cases were re-evaluated. Demographic data (age, sex), macroscopic data (size), histological features (differentiation, lymphovascular invasion, perineural invasion, presence of dysplasia and Barrett's metaplasia in the neighbour mucosa, surgical margins positivity, intra-tumor lymphocytic response and eosinophil density, pT, pN and pathological stage) and clinical data (overall survival time) were noted for each patient individually. Statistically, pearson Chi-square and cox regression tests and Kaplan-Meier survival analysis were used. RESULTS: As a result of statistical analysis, a significant correlation was observed between the presence of perineural invasion, positivity of surgical margins, large size, advanced pT and pN, advanced pathological stage and short survival time, while a significant correlation was observed between marked lymphocytic response, presence of intra-tumor eosinophils and long survival. There was no statistical significance between survival time and age, gender, tumor differentiation, lymphovascular invasion, dysplasia, presence of Barrett's metaplasia. Ki67 proliferation index was not found to be associated with survival. CONCLUSION: If our findings are supported by studies conducted in large series, it can be concluded that the size of the tumor should be included in the pathological stage in OGB tumors. Considering that the average Ki-67 proliferation index detected in our tumors was high, it was observed that OGB tumors were tumors with high proliferation. However, it was concluded that proliferation index alone cannot be used as a predictive value in survival. Due to the good prognosis of early stage tumors, in order to increase the survival time; tumors should be recognized before regional spread. This can only be possible by increasing the awareness of the society about OGB tumors and monitoring risky cases with regular endoscopic follow-up.
Benzer Tezler
- Gastroözofageal bileşke tümörlerinde transabdominal ve transtorasik cerrahi yaklaşımlarının prognoz üzerine etkisi
The effect of transabdominal and transthoracic surgical approaches on prognosis in gastroesophageal junction tumors
DOĞUŞ CAN EKDAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Genel CerrahiMarmara ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TEVFİK KIVILCIM UPRAK
- Mide-özofagogastrik bileşke kanserlerinde operasyon öncesi trombosit/lenfosit oranının komplikasyon gelişimi ve sağ kalımı öngörmedeki rolü
The role of pre-operational thrombocyte / lymphocyte ratio in complication development and survival presentation in stomach-esophagogastric junction cancers
HÜSEYİN FENERCİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Genel CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ENVER İLHAN
- Özofagogastrik bileşkede intestinal metaplazi ve klinik önemi
Başlık çevirisi yok
RUKİYE VARDAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
GastroenterolojiEge ÜniversitesiGastroenteroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERHAT BOR
- Proksimal mide kanseri cerrahi tedavisinde total gastrektomi roux-n-y özefagojejunostomi veya proksimal gastrektomi double-tract rekonstruksiyon yapılan hastalarda perioperatif ve postoperatif metabolik durumun karşılaştırılması
Perioperative and postoperative metababolic status in patients with total gastrectomy roux-n-y esophagojejunostomy or proximal gastrectomy double-tract reconstruction in the surgical treatment of proximal stomach cancer
UMUT İHSAN EMREOL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Genel CerrahiGazi ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN YÜKSEL
- Sirozlu hastalarda portal hipertansiyon kolopati
Başlık çevirisi yok
METE ALEV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
GastroenterolojiEge ÜniversitesiGastroenteroloji Bilim Dalı
DOÇ. DR. A. ÖMER ÖZÜTEMİZ