Kavitasyonsuz fissür alanlarında kullanılan farklı ajanların çürük gelişimi ve klinik performans açısından değerlendirilmesi: randomize kontrollü klinik çalışma
Evaluation of caries progression and clinical performance of different agents on non-cavitated fissure areas: Randomized controlled clinical trial
- Tez No: 666036
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EBRU KÜÇÜKYILMAZ
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Başlangıç çürüğü, Pit ve fissür örtücü, Vernik, Lezyon takibi
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
- Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 201
Özet
Amaç Bu tez çalışmasında; alt daimî azı dişlerin okluzal yüzeylerindeki kavitasyonsuz pit ve fissür lezyonlarının tedavisinde kullanılan farklı içeriklerdeki materyallerin klinik ve radyografik başarısı ile bu materyallerin çürük gelişimi açısından etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem İn vivo şartlarda, randomize, kontrollü, çift kör ve splint mouth (bölünmüş ağız) dizayn ile gerçekleştirilen bu çalışmada .7-12 (8,72±1) yaş aralığındaki 115 (%47,9) kız, 125 (%52,0) erkek olmak üzere toplam 240 hastanın tedavisi gerçekleştirilerek 18 aylık takipleri tamamlandı. Bu bireylerin kontrol ve çalışma gruplarına göre dağılımı ise; kontrol grubu (Teethmate™ F-1 Grubu) 240 diş, Sodyum florür ve kazein fosfopeptid-amorf kalsiyum fosfat içerikli vernik grubu (MI VarnishTM Grubu) 60 diş, Rezin-modifiye cam iyonomer esaslı vernik grubu (Clinpro XT® Varnish Grubu) 60 diş, Flor ve klorheksidin içerikli vernik grubu (Cervitec® F Grubu) 60 diş ve Rezin tetraetilen glikol dimetakrilat infiltrant grubunda (ICON® Grubu) 60 diş olmak üzere toplam 240 hasta ve 480 dişten oluşturuldu. Klinik değerlendirmeler temel olarak iki başlık altında gerçekleştirildi. Çürük açısından yapılan değerlendirmeler: Görsel-dokunsal değerlendirme (ICDAS II), radyografik değerlendirme, lazer floresans cihazı ile yapılan değerlendirme ve kantitatif ışık etkili floresans cihazı ile yapılan değerlendirmeleri içerdi. Materyallerin klinik başarısı açısından yapılan değerlendirmeler: Modifiye USPHS (United States Public Health Service) kriterleri ile yapılan değerlendirmeler ve Sağ kalım analizinden oluştu. 6 ayda bir olmak üzere toplam 18 ay takip edilen hastalardan elde edilen veriler istatistiksel olarak analiz edildi (=0.05). Görsel-dokunsal değerlendirme (ICDAS II) bulgularına bakıldığında MI VarnishTM, ICON® ve bu gruplara ait kontrol gruplarının skorlarında (Teethmate™ F-1) takip zamanları boyunca lezyonlardaki iyileşmeyi işaret eden değişikliklerin istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (p0,05). Radyografik değerlendirmeye ait bulgularda; Cervitec® F, bu gruba ait kontrol grubu ve ICON® kontrol gruplarının skorlarında (Teethmate™ F-1) takip zamanları boyunca lezyonlardaki iyileşmeyi işaret eden değişikliklerin istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (p0,05). Lazer floresans cihazı ile ve kantitatif ışık etkili floresans cihazı ile yapılan değerlendirmelere ait bulgularda ise tüm materyal grupları için takip zamanlarına göre floresans değerlerinde azalma ve lezyon alanlarında küçülme tespit edildi (p0,05). Modifiye USPHS kriterleri içerisinde yer alan; marjinal renklenme, marjinal retansiyon, marjinal adaptasyon ve marjinal sekonder çürük parametreleri açısından Teethmate™ F-1 ve Clinpro XT® Varnish grupları analiz edildi. Gruplar bu parametreler açısından takip zamanlarına göre kendi içinde değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmedi (p>0,05) ancak materyaller takip zamanlarına göre birbirleriyle kıyaslandığında aradaki fark tüm kriterler açısından istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p0,05). Her iki materyal grubunda da sekonder çürük gözlenmedi. Sağ kalım analizi bulgularına göre ise Teethmate™ F-1 ve Clinpro XT® Varnish grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edildi (p=0,009). Sonuç Kompleks bir anatomiye sahip olan pit ve fissür alanlarının korunması için ideal materyal ve tedaviyi belirlemek amacıyla günümüze kadar pek çok çalışma yapılmış olmasına karşın, daha iyi bir yaklaşıma yönelik arayışların süreceği de kuşkusuzdur. Bu çalışmadan elde edilen veriler dikkate alındığında başlangıç çürük lezyonuna sahip pit ve fissür alanlarında verniklerin de rezin esaslı fissür örtücü materyaller kadar başarılı sonuçlar verdiği tespit edilmiştir.
Özet (Çeviri)
Aim In this study; it was aimed to compare the clinical and radiographic success of materials with different contents used in the treatment of non-cavitated pit and fissure lesions on the occlusal surfaces of permanent mandibular molars and the effects of these materials on the caries lesions. Materials and Methods This study performed in vivo conditions with a randomized, controlled, double-mind and splint mouth design. In this study, 115 (%47,9) girls between the ages of 7-12 (8.72 ± 1) and 125 (%52.0) boys in a total of 240 patients, were treated and followed up for 18 months. The distribution of these individuals according to the control and study groups are; control group of (Teethmate ™ F-1 Group) 240 teeth, sodium fluoride and casein phosphopeptide-amorphous calcium phosphate containing varnish group of (MI Varnish ™ Group) 60 teeth, resin-modified glass ionomer based varnish group of (Clinpro XT® Varnish Group) 60 teeth, the varnish group containing fluoride and chlorhexidine (Cervitec® F Group) consisted of 60 teeth and resin tetraethylene glycol dimethacrylate infiltrant group of (ICON® Group) 60 teeth, a total of 240 patients and 480 teeth. Clinical evaluations were basically carried out under two headings. The evaluations in terms of caries included visual-tactile evaluation (ICDAS II), radiographic evaluation, evaluation with laser fluorescence device, and evaluations with quantitative light induced fluorescence device. The evaluations made in terms of the clinical success of the materials consisted of the investigations made with the modified USPHS (United States Public Health Service) criteria and the cumulative survival analysis. The data obtained from the patients who were followed up every 6 months for a total of 18 months were analyzed statistically (=0,05). Considering the findings of visual-tactile evaluations (ICDAS II), it was seen that the changes in the scores of MI Varnish™, ICON® and control groups belonging to these groups (Teethmate ™ F-1) were statistically significant (p0,05). In the findings of the radiographic evaluation; Cervitec® F, the control group belonging to this group and the ICON® control groups (Teethmate ™ F-1), indicating the healing of the lesions during the follow-up periods were found to be statistically significant (p0,05). In the findings of the evaluations made with a laser fluorescence device and a quantitative light induced fluorescence device, a decrease in fluorescence values and reduction in lesion areas were detected for all material groups compared to the all follow-up times (p0,05). Within the modified USPHS criteria; Teethmate ™ F-1 and Clinpro XT® Varnish groups were analyzed for marginal discoloration, marginal retention, marginal adaptation, and marginal secondary caries parameters. When the groups were evaluated in terms of these parameters according to the follow-up times, no statistically significant difference was found (p>0,05), but when the materials were compared with each other according to the follow-up times, the difference was found to be statistically significant for all criteria (p0,05). Secondary caries was not observed in both material groups. According to the cumulative survival analysis findings, a statistically significant difference was found between Teethmate ™ F-1 and Clinpro XT® Varnish groups (p=0,009). Conclusion Although many studies have been conducted to determine the ideal material and treatment for the protection of pit and fissure areas with a complex anatomy, it is doubtless that the search for a better approach will continue. Considering the data obtained from this study, it has been determined that varnishes in the pit and fissure areas with initial caries lesions indicate successful results as well as resin-based fissure sealants. Keywords; Initial caries lesion, Pit and fissure sealant, Varnish, Lesion assessment
Benzer Tezler
- Kendiliğinden birleşen peptidlerin kavitasyonsuz arayüz çürük lezyonlarının ilerlemesine etkisi: Randomize klinik çalışma
Effect of self-assembling peptides on the progression of non-cavitated proximal caries: Randomized clinical trial
GİZEM GENÇ DANIŞMAN
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2021
Diş Hekimliğiİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MERVE AKÇAY
- Bir tork konvertörün kavitasyonsuz ve kavitasyonlu HAD modelleriyle hidrodinamik performans analizleri
Hydrodynamic performance analysis of a torque converter with non-cavitation and cavitation CFD models
AYDIN TEKEREK
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Makine MühendisliğiGebze Teknik ÜniversitesiMakine Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SALİH ÖZEN ÜNVERDİ
- Kavitasyon yapan iki boyutlu hidrofoillerin FVM ve BEM ile incelenmesi
Investigation of 2 D cavitating hydrofoils with FVM and BEM
ALİ CAN BEKAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Gemi Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiGemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞAKİR BAL
- Flor vernik uygulama sıklığının başlangıç mine lezyonlarına etkisinin in vitro olarak değerlendirilmesi
In vitro evaluation of the effect of fluoride varnish application frequency on inital enamel lesions
ELİF ŞENAY
- Numerical investigation of flow around a marine propeller
Bir deniz pervanesi etrafındaki akışın sayısal incelenmesi
MESUT TANER
Yüksek Lisans
İngilizce
2016
Gemi MühendisliğiDokuz Eylül ÜniversitesiDeniz Bilimleri ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYTUNÇ EREK