Pulmoner tromboembolide tanıya destek olabilecek non-invaziv tetkiklerin değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 667396
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SADIK ARDIÇ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
Amaç: Acil Serviste pulmoner emboli (PE) düşünülen hastalarda kullanılan klinik skorlama sistemlerinden Genova ve Wells' Skorlama sistemlerini karşılaştırmak, d-dimer/fibrinojen oranının tanıyı destekleyip desteklemediğini araştırmak ve tanıyı destekleyici ek non-invaziv bir parametre olup olmadığını incelemek. Yöntem: Çalışmaya Ocak-Aralık 2008 arası hastanemiz acil servisine başvuran ve D-Dimer sonucu yüksek bulunarak kliniğimize konsulte edilen PE ön tanılı 78 hasta alındı. Hastaların yakınmaları ve PE açısından risk faktörü oluşturabilecek öyküleri sorgulandı, arteriyel kan gazı analizleri, Genova ve Wells Klinik Skorlamaları yapıldı, PA akciğer grafileri ve fizik muayene bulguları ve BKİ 'leri kaydedildi, fibrinojen ve CRP düzeyleri çalışıldı. Hastalar tanılarını Spiral Toraks BT ile aldı. PTE negatif saptanan olgular 3 ay takip edildi. Verilerin analizi SPSS for Windows 11.5 paket programında yapıldı. Sonuçlar: Hastaların 33'ü PE negatif (PTE(-)), 45'i PTE pozitifti (PTE(+)). PTE(-) olgularda 3 ay içerisinde pulmoner emboli kliniği tespit edilmedi. Demografik ölçütlerde PE(+) ve PE(-) gruplar arasında PE(+) grup daha yaşlı olmakla birlikte bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Cinsiyet ve sigara içimlerinde her iki grup arasında fark yoktu. BMI değerleri PE(+) grupta anlamlı yüksek bulundu (PE(-)=21,23 ± 4,05, PE(+)=28,68 ± 5,93; p=0,038). 4 hafta içinde geçirilmiş operasyon öyküsü, hormon replasmanı veya oral kontraseptif kullanımı, immobilizasyon gibi risk faktörlerinden en az birinin bulunması istatistiksel olarak anlamlı bulunmazken, Genova ve Wells Skorlamalarından Wells'in orta ve yüksek olasılıklı olarak ayırdığı hastalar PE(+) grupta anlamlı bulundu (p=0,019). Tek başına fibrinojen bu çalışmada gruplar arasında anlamlı bir sonuç vermezken D-dimer/fibrinojen oranı da istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0,054). Postero-anterior akciğer grafide diafragma elevasyonu veya atelektaziden en az birinin bulunması da PE(+)'lerde anlamlı olarak bulundu (p=0,045). Tartışma: Wells Skorlama Sisteminin acil serviste Genova'ya göre daha yararlı olabileceği görülmektedir. Ayrıca BMI yüksek olması da önemli bir risk faktörü olarak belirmiştir ve PE ön tanılı hastalarda sorgulanması hatırda tutulmalıdır. PA Akciğer grafide atelektazi veya diafragma elevasyonunun PE'de yüksek prediktif değerinin olduğu ve Wells' klinik skorlama ile birlikte değerlendirildiğinde daha anlamlı sonuç alındığı görülmektedir. D-dimer/ fibrinojen oranı bu çalışmada anlamlı çıkmamakla birlikte vaka sayısının daha çok tutulacağı gelecek çalışmalarda tanıya destek olabileceği düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: To compare the Genova and Wells' Scoring systems, which are clinical scoring systems used in patients with pulmonary embolism (PE) in the Emergency Department, to investigate whether the d-dimer/fibrinogen ratio supports the diagnosis, and to examine whether there is an additional non-invasive parameter supporting the diagnosis. Methods: 78 patients with a prediagnosis of PE who applied to the emergency department of our hospital between January and December 2008 and were consulted to our clinic with a high D-Dimer result were included in the study. The patients' complaints and histories that could be risk factors for PE were questioned, arterial blood gas analyzes, Genova and Wells Clinical Scorings were performed, PA chest X-rays and physical examination findings and BMI were recorded, fibrinogen and CRP levels were studied. The patients were diagnosed with Spiral Thorax CT. PTE negative cases were followed up for 3 months. Data analysis was done in SPSS for Windows 11.5 package program. Results: 33 of the patients were PE negative (PTE(-)), 45 were PTE positive (PTE(+)). In PTE(-) cases, no pulmonary embolism clinic was detected within 3 months. In demographic criteria, this difference was not statistically significant between PE(+) and PE(-) groups, although the PE(+) group was older. There was no difference between the two groups in terms of gender and smoking. BMI values were significantly higher in the PE(+) group (PE(-)=21.23 ± 4.05, PE(+)=28.68 ± 5.93; p=0.038). While the presence of at least one of the risk factors such as history of operation within 4 weeks, use of hormone replacement or oral contraceptives, and immobilization was not statistically significant, the patients that Wells classified as medium and high probability from Genova and Wells Scoring were found to be significant in the PE(+) group (p. =0.019). While fibrinogen alone did not give a significant result between the groups in this study, the D-dimer/fibrinogen ratio was also not statistically significant (p=0.054). The presence of diaphragmatic elevation or at least one of atelectasis on the postero-anterior chest X-ray was also found to be significant in PE(+) patients (p=0.045). Discussion: It is seen that the Wells Scoring System may be more useful than Genova in the emergency department. In addition, high BMI has also emerged as an important risk factor and it should be kept in mind that it should be questioned in patients with a prediagnosis of PE. It is seen that atelectasis or diaphragmatic elevation on PA chest X-ray has a high predictive value in PE and more significant results are obtained when evaluated together with Wells' clinical scoring. Although the D-dimer/fibrinogen ratio was not significant in this study, it is thought that it may support the diagnosis in future studies where the number of cases will be kept higher.
Benzer Tezler
- Makine öğrenmesi kullanılarak pulmoner tromboemboli riski olan hastaların belirlenmesi
Determination of patients with pulmonary thromboembolism risk using machine learning
SENEM KOCA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve KontrolSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AFŞİN EMRE KAYIPMAZ
- Akut pulmoner tromboembolide risk değerlendirmesinin doğruluğuna basitleştirilmiş pesı skoru ile birlikte ele alınan radyolojik ve laboratuvar parametrelerin etkisi
The effect of radiological and laboratory parameters taken with a simplified pesi score on the accuracy of risk assessment in acute pulmonary thromboembolism
SEMİH KAYACI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs HastalıklarıMarmara ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SAİT KARAKURT
- Akut pulmoner embolide apelin 13, nötrofil jelatinaz ilişkili lipokalin ve hipoksi ile indüklenen faktör 1alfa düzeylerinin yeni biyobelirteç olarak kullanılması ve mortalite gruplarını belirlemedeki rolü
Usage of apelin 13, neutrophil gelatinase associated lipocalin and hypoxia inducible factor 1alpha as new biomarkers in acute pulmonary embolism and their role in classification of mortality groups
NURUBAN DELAL BAYKAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BUKET MERMİT ÇİLİNGİR
- Pulmoner tromboemboli tanısında kullanılan yöntemlerin tanı değerleri
Başlık çevirisi yok
BERRİN DOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Göğüs HastalıklarıEge ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MÜNEVVER ERDİNÇ
- Akut ve kronik tromboembolide ortalama trombosit hacmi (MPV) ve nötrofil lenfosit oranının (N/L) prognoz ve mortalite üzerine etkisi
The effect of acute and chronic tromboembolided average tromboside volume (MPV) and neutrophil lymphosite ratio (N / L) on prognosis and mortality
AYŞEGÜL DEMİRBAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Göğüs HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SELVİ AŞKER