Geri Dön

Sfenoid kanat ve suprasellar sisternalara transorbital yaklaşım ve orbitanın cerrahi anatomisi

Transorbital approach to sphenoid wing and suprasellar cysterns, and surgical anatomy of the orbita

  1. Tez No: 668988
  2. Yazar: ÖMER FARUK ŞAHİN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NURİYE GÜZİN ÖZDEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anatomi, Anatomy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

AMAÇ: Sfenoid kanat ve devamında suprasellar alan nöroşirurji pratiğinde en sık ulaşılan cerrahi bölgelerden biridir. Pterional kraniotomi ve trans-sylvian cerrahi yol sfenoid kanat ve suprasellar sisternalar için halen en sık kullanılan cerrahidir. Suprasellar parakiazmatik bölge önemli nörovasküler yapıların farklı sisternalar içerisinde- yakın komşuluklar ile- seyretmesi sebebiyle cerrahi sırasında zorluklarla karşılaştığımız bir cerrahi sahadır. Çalışmanın amacı; orbital apeks, sfenoid kanat ve suprasellar sisternalara geleneksel transkraniyal cerrahi yaklaşımlara alternatif daha kısa çalışma alanı sağlaması muhtemel bir cerrahi yol olan transorbital cerrahi girişimin basamakları ile tanımlanması ve cerrahi görüş alanı sınırlarının incelenmesidir. GEREÇ ve YÖNTEM: Kadavralar üzerinde kraniyo-orbitozigomatik açılış ve trans-sylvian yaklaşım ile transorbital yaklaşım uygulanarak orbita apeksi, kavernöz sinüs, sfenoid kanat ve suprasellar sisternalara ulaşıldı ve her bir yaklaşım için cerrahi görüş alanına giren sınırlar belirlendi ve ulaşılabilinen bölgeler karşılaştırıldı. BULGULAR: Transorbital yaklaşım ile sfenoid kanat üzerinden orbita apeksine, klinoidal bölgeye, superior orbital fissüre, kavernöz sinüs anteromedialine transkraniyal yaklaşımlara benzer şekilde ulaşılmıştır. Karotid ve proksimal sylvian sisternalara intadural olarak transorbital yaklaşım ile ulaşmak mümkün iken, infra- ve suprakiazmatik suprasellar sisternalara transkraniyal yaklaşımlar ile daha rahat ulaşılabilinir. SONUÇ: Transorbital yaklaşımın en önemli avantajı klasik transkraniyal cerrahiye göre yukarıda hedeflenen bölgelere daha kısa yoldan, farklı bir cerrahi bakış açısı ile Sylvian diseksiyon ve ekartasyon yapmadan ulaşabilmesidir. Bu sayede transorbital yaklaşımın; seçilmiş bölgelere transkraniyal yol ile ulaşmak için gerekli diseksiyona bağlı venöz etkilenme, parankimal yaralanma gibi komplikasyonlarını azaltması muhtemeldir. Benzer şekilde transorbital cerrahi – transkraniyal yaklaşımlara eşlik edebilen – kas atrofisi gibi kozmetik deformasyon ihtimalini azaltacaktır.

Özet (Çeviri)

Purpose: The sphenoid wing and the suprasellar parachiasmatic area are among the most frequently approached surgical regions in neurosurgical practice. Pterional craniotomy and trans-sylvian surgical route are still the most frequently used surgical methods for the relevant region. Surgery in and around this region may be challenging due to the fact that intimately related important neurovascular structures are located in different cisterns within a small compact area. The purpose of this study was to examine and define an alternative transorbital surgical route to the orbital apex, sphenoid wing, and suprasellar region. Our additional objective was to delineate the limits of surgical exposure through the transorbital approaches in relation to the microsurgical anatomy of the orbit. Materials and Methods: The orbital apex, cavernous sinus, sphenoid wing, and suprasellar cisterns were accessed by initially applying the cranio-orbitozygomatic craniotomy and applying the trans-sylvian approach. Subsequently, the transorbital route was utilized to reach the same areas of interest on the cadavers. The limits within the surgical field of view were determined for each approach applied, and the areas that could be accessed were compared. Findings: The orbital apex, the clinoidal region, the superior orbital fissure, and the anteromedial part of the cavernous sinus were accessed along the sphenoid wing via the transorbital approach. The transorbital surgical exposure of these areas were similar to that of the trans-sylvian approach, in addition the transorbital route provided a shorter working area. While it was possible to access carotid and proximal sylvian cisterns intradurally with the transorbital approach, infra- and suprachiasmatic suprasellar cisterns could be accessed more easily with trans-sylvian route. Conclusion: The main advantage of the transorbital approach is the shorter access to working areas around the region of orbital apex, clinoidal region, superior orbital fissure and parts of cavernous sinus via the sphenoid ridge without any need for a major craniotomy or sylvian dissection. Transorbital route may ultimately reduce the complications like venous injury due to sylvian dissection or retraction (if required) to access these areas of interest. In addition, complications such as cosmetic deformity due to muscle atrophy is less likely with the transorbital approach.

Benzer Tezler

  1. Pterional kraniotomide temporal kas diseksiyon tiplerinin cerrahi özgürlük ve cerrahi yönelime olan etkisi

    The effect of different temporal muscle disseksion techniques on surgical freedom while performing pterional craniotomy

    SİAVASH HAŞİMOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    NöroşirürjiAnkara Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İHSAN DOĞAN

  2. Meningiomlarda prognoza etki eden faktörler, matriks metalloproteinaz-3 enziminin biyolojik davranış ve prognoz üzerine etkisi

    Factors affecting prognosis in meningiomas, the effect of matrix metalloproteinase-3 enzyme on biological behaviour and prognosis

    NUMAN KARAARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NöroşirürjiSağlık Bakanlığı

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ZAFER BERKMAN

  3. İntrakraniyal meninjiomlarda peritümöral ödeme etki eden faktörler

    The Factors associated with peritumoral edema in intracranial meningiomas

    MURAT SAİT SEÇKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Nöroşirürjiİstanbul Üniversitesi

    Nöroşirürji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ KUDAY

    DOÇ. DR. ZİYA AKAR

  4. Artiküler eminens pnömatizasyonu ile sfenoid sinüs pnömatizasyon ilişkisinin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntülerinde değerlendirilmesi

    Evaluation of articular eminence pneumatization and sphenoid sinus pneumatization relationship on cone-beam computed tomography images

    EZGİ KATI

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Diş HekimliğiHacettepe Üniversitesi

    Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖKÇEN AKÇİÇEK

  5. Nazal kavite ve paranazal sinüslerin anatomik varyasyonlarının dental volumetrik tomografi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of anatomical variations of nasal cavity and paranasal sinuses with dental volumetric tomography

    NUMAN DEDEOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Diş HekimliğiAtatürk Üniversitesi

    Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN MURAT BİLGE