Geri Dön

Akut lösemili (AML:Akut miyeloid lösemi ve ALL:Akut lenfoblastik lösemi) olgularda antifungal tedavinin retrospektif özelliklerinin incelenmesi

In patients with acute leukemia (AML: acute myeloid leukemia and ALL: acute lymphoblastic leukemia) analysis of retrospective properties of antifungal therapy

  1. Tez No: 669185
  2. Yazar: ÖMER SAÇLI
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. OSMAN YOKUŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Acute leukemia, prophylaxis, empirical, preemptive, fungal infection, prognosis
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 64

Özet

Amaç: Bu çalışmanın ilk amacı akut lösemi nedeniyle kemoterapi alan hastalarda gelişen invaziv fungal hastalık ile ilgili merkezimizdeki epidemiyolojiyi ortaya koymaktır. Çalışmanın ikinci amacı, İFE' lerdeki olgulardan kimlere proflaktik antifungal tedavi kimlere ampirik ve preemptif antifungal tedavi vermekte olduğumuz; bu alt gruplardaki kullanım oranları ve etkinliğini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Ocak 2017 – Ocak 2020 tarihleri arasında, Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniğinde akut lösemi nedeniyle yatarak takip edilen, 18 yaşından büyük, remisyon- indüksiyon ve konsolidasyon kemoterapileri sırasında tedavi dozunda herhangi bir antifungal ajan başlanan toplam 125 akut lösemi tanılı ( ALL ve AML) olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Hasta dosyasına ulaşılamayan veya verileri eksik olan, AML veya ALL dışında diğer hematolojik kanserli hastalar çalışmaya alınmamıştır. Antifungal tedavi almayan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastalardan invaziv fungal enfeksiyon tanısına yönelik kan kültürü, idrar kültürü, balgam kültürü, varsa kateter kültürü, bronkoalveolar lavaj gibi örneklerle beraber kanda Galaktomannan testi gibi örnekler mikrobiyolojik olarak incelendi. Bulgular: Yapılan istatistiksel analizlerde ALL tanısı ile remisyon-indüksiyon kemoterapisi alan 41 hastadan 11' i (%26) kadın, 30' u (%74) erkekti. Kadın hastaların yaş ortalaması 38,7±16,2 yıl, erkek hastaların yaş ortalaması 38,5±14,85 yıl olarak saptandı. AML tanılı hastalardan remisyon indüksiyon ve konsolidasyon kemoterapisi alan hastalardan 31' i (%41) kadın, 43' ü (%59)'ü erkekti. Kadın hastaların yaş ortalaması 54 ± 14,62 yıl, erkek hastaların yaş ortalaması 51,3±19,15 yıl olarak saptandı. ALL remisyon indüksiyon kemoterapisi sırasında proflaksi ve ampirik tedavi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. Flukonazol ile proflaktik antifungal tedavi alan hastalarda ampirik tedavi ihtiyacı istatistiksel olarak anlamlı olmak üzere daha az olmuştur (p= 0,006). Preemptif tedavi alanlar ile diğer tedaviler arası ex oran farkı anlamlı bulunmuştur. (proflaksti, amprik ve kesin tanı): (p= 0,016) .İlaçların sağ kalıma etkisi ampirik ve viii preemptif tedavide: Amfoterisin B (p= 0,01) e Vorikonazol (p= 0,009) ile Ex oranı en düşük ve anlamlı bulunmuştur. Preemptif tedavi verilenlerde verilmeyenlere göre mortalite düşüklüğü anlamlı bulunmuştur(p= 0,004) Amfoterisin B alanlarda (4) mortalite oranı almayanlara göre (9) düşük bulunmuştur. (p= 0,004) Sonuç: AML hastalarında preemptif ve ampirik tedavi verilmesi (özelikle preemptif) mortaliteyi azalttığı görülmüştür. Bu yüzden akut lösemi tanılı olgularda şüpheli fungal enfeksiyon varlığında, tanı yöntemlerine başvurarak hemen tedavi başlanması mortaliteyi azaltmak açısından önemli bir faktördür. ALL için yaş çok önemli bir prognostik faktör olup, 40 yaş üstü hastalarda yaşın mortaliteyi arttıran risk faktörleri içinde değerlendirerek antifungal tedavi başlamada daha proaktif bir yaklaşım sergilenmelidir. AML'de invaziv Aspergillozisin önlenmesi açısından remisyon indüksiyon ve konsolidasyon dönemlerinde her hastaya proflaktik olarak oral posakonazol tedavisinin verilmesi önem arz etmektedir.. Sistemik antifungal seçiminde, geniş spektrumlu ve direnç oranı düşük bir antifungal olduğundan lipozomal amfoterisin B tedavisi, öncelikli olarak düşünülmesi uygundur denilebilir. AnahtarKelimeler:Akut lösemi, proflaksi, ampirik, preemptif, fungal enfeksiyon, prognoz

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Aim: The first aim of this study is to reveal the epidemiology in our center related to invasive fungal disease that develops in patients receiving chemotherapy due to acute leukemia. The second aim of the study is to whom we are giving prophylactic antifungal therapy to whom we are giving empirical and preemptive antifungal therapy in IFIs; to determine the usage rates and effectiveness in these subgroups. Material and methods: A total of 125 acute leukemias were diagnosed in the study between January 2017 and January 2020, in the Hematology Clinic of Health Sciences University Istanbul Training and Research Hospital due to acute leukemia, over the age of 18, with any antifungal agent at the treatment dose during remissioninduction and consolidation chemotherapy ( ALL and AML) were included in the study. Patients with hematological cancer other than AML or ALL, whose patient file was not available or whose data were missing, were excluded from the study. Patients who did not receive antifungal therapy were excluded from the study. Blood culture, urine culture, sputum culture, catheter culture, if any, and bronchoalveolar lavage, Galactomannan test in the blood were examined microbiologically. Results: In the statistical analysis, 41 patients who received remission-induction chemotherapy with the diagnosis of ALL, 11 (26%) were female and 30 (74%) were male. The average age of female patients was 38.7 ± 16.2 years, and the average age of male patients was 38.5 ± 14.85 years. Among the patients diagnosed with AML, 31 (41%) were female and 43 (59%) were male. The average age of female patients was 54 ± 14.62 years, and the average age of male patients was 51.3 ± 19.15 years. A statistically significant difference was found between prophylaxis and empirical therapy during ALL remission induction chemotherapy. In patients receiving prophylactic antifungal therapy with fluconazole, the need for empirical treatment was less, statistically significant (p = 0.006). Mortality rate difference between preemptive treatment users and other treatments was found significant. (prophylaxis, empirical and definitive diagnosis): (p = 0.016). Effect of drugs on survival in empirical and preemptive treatment: Amphotericin B (p = 0.01) e Voriconazole (p = 0.009) was found to be the lowest and significant. x Mortality rate was found to be significant in those who were given preemptive treatment compared to those who were not given (p = 0.004). Amphotericin B treatment (4) the mortality rate was lower than those who did not (9). (p = 0.004). Conclusion: Giving preemptive and empirical treatment (especially preemptive) in ALL patients has been shown to reduce mortality. Therefore, in the presence of suspicious fungal infection in patients diagnosed with acute leukemia, starting treatment immediately by resorting to diagnostic methods is an important factor in reducing mortality. For ALL, age is a very important prognostic factor, and a more proactive approach to initiating antifungal therapy should be demonstrated by evaluating the age among risk factors that increase mortality in patients over 40 years of age. In order to prevent invasive aspergillosis in AML, it is important to give oral posaconazole treatment to each patient in remission induction and consolidation regimens. Since it is an antifungal with broad spectrum and low resistance rate, liposomal amphotericin B treatment is appropriate to consider as a priority in systemic antifungal selection.

Benzer Tezler

  1. Akut lenfoblastik lösemi (ALL) ve akut miyeloid lösemi (AML)'de prognozu etkileyen KMT2A anomalilerinin sıklığı

    Frequency of KMT2A abnormalities affecting prognosis in acute lymphoblastic leukemia (ALL) and acute myeloid leukemia (AML)

    RAPERİN ESER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    GenetikDicle Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KEMAL GÜVEN

  2. Akut lösemi tanısıyla hematoloji servisinde kemoterapi verilip takibi yapılan hastalarımızda gelişen akut böbrek hasarı sıklığı ve etiyolojik faktörlerin irdelenmesi

    İnvestigation of the frequency of acute kidney injury and etiological factors in patients with acute leukemia who were given chemotherapy and followed-up in the hematology service

    NİGAR TAGHİYEVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN YOKUŞ

  3. Akut lösemili erişkinlerde kemik iliğinin difüzyon ağırlıklı görüntüleme ile değerlendirilmesi

    Evaluation of bone marrow via diffusion-weighted imaging in adult patients with acute leukemia

    BURAK TANRIVERDİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    HematolojiPamukkale Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ KOÇYİĞİT

  4. Hematolojik malign hastalıklarda high resolution bantlama tekniği kullanılarak sitogenetik anomalilerin değerlendirilmesi

    Evaluation of cytogenetic anomalies with high resolution banding technique in haematologic malignancies

    AYŞEGÜL BAYRAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Tıbbi Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞÜKRÜ PALANDUZ

  5. Lösemili hastaların serum total protein miktarları ve elektroforetik olarak saptanan protein fraksiyonları ile serum total kolesterol ve trigliserid miktarlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of serum total protein levels, protein fractions determined by electrophoretically and serum cholesterol and triglyceride levels in patients with leukemia

    ERDAL HACALOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    BiyokimyaGazi Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BOLKAN ŞİMŞEK