Geri Dön

Derin ven trombozu hastalarında trombofilisi olan ve trombofilisi olmayan hastaların rekanalizasyon sürelerinin karşılaştırılması

Comparison of have A thrombophilia with NON-thrombophilia persons recanalisation times of deep vein thrombosis patients

  1. Tez No: 669194
  2. Yazar: HACI CİHAT ATABAŞ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ AYDIN TUNÇAY, DR. ÖĞR. ÜYESİ RİFAT ÖZMEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 82

Özet

Amaç: Venöz tromboz kendisini alt ekstremite derin ven trombozu ve pulmoner emboli ile gösterebilen fakat hala yeterince üzerine düşülüp araştırılmamış bir hastalıktır. Yapılan çalışmalarda Avrupa'da yılda yarım milyonun üzerinde ABD'de ise 300.000 'in üzerinde ölümün venöz tromboza bağlı olduğu tahmin edilmektedir. Trombofili olarak adlandırılan hiperkoagülabilite tabloları da derin ven trombozu gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Tromboz gelişen hastaların iyileşme sürecinde derin venlerde gelişen yeniden akımı sağlama yani rekanalizasyon süreci bazı hastalarda daha uzun sürmektedir. Rekanalizasyon süresinin uzama sebeblerinden birinin de trombofili olabileceği düşünülüp bu önemli süreçte trombofilinin ne gibi bir rolü olduğunun araştırılması amaçlanarak bu çalışma düzenlenmiştir. Gereç ve Yöntem: Retrospektif olarak düzenlenen çalışmaya 118 hasta dahil edildi. Bu hastalar trombofili ve non-trombofili olarak 2 gruba ayrıldı. Trombofili grubunda 62 diğer grupta 56 hasta vardı. 6.aydaki kontrollerde yapılan USG tetkiklerinde henüz rekanalize olmayanlar geç, rekanalize olanlar erken rekanalizasyon grubuna dahil edildi. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 62'si kadın 56'sı erkekti. Yaş ortalaması 41,92 ± 10,26 ve enküçük yaş 19,en büyük yaş 55'ti.Trombofili kadınlarda daha sık görülmekteydi. Yaş ortalamaları ile trombofili durumu arasında da anlamlı farklılık mevcuttu, trombofili grubunun yaş ortalaması daha düşüktü. Yine trombofili grubunda rekanalizasyon açısından anlamlı fark mevcuttu ve trombofilisi bulunanlarda daha geç rekanalizasyon izlendi. Ayrıca rekürrens oranları da trombofili grubunda daha yüksek oranda saptandı. BMİ, D-dimer, pulmoner emboli açısından anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda trombofilisi bulunan hastalarda yaş ortalamasının daha düşük, rekanalizasyon sürelerinin daha uzun ve rekürrens oranlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Trombofili hastalarındaki gecikmiş rekanalizasyonun önüne geçilebilirse hem hasta açısından hem de sağlık sistemi ve maliyetleri açısından daha az problemlere yol açacağı kaanatindeyiz. Özellikli bir grup olan trombofili hastalarında komplikasyon gelişmesini ve rekanalizasyon sürelerinin kısalması adına hasta sayısının daha da geniş tutulduğu ve prospektif yapılan çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Aim: Venous thrombosis is a disease that can manifest itself with lower extremity deep vein thrombosis and pulmonary embolism, but still has not been sufficiently studied. In the studies conducted, it is estimated that over half a million deaths per year in Europe and 300,000 deaths in the USA are due to venous thrombosis. Hypercoagulability pictures called thrombophilia also have an important place in the development of deep vein thrombosis. In the healing process of patients with thrombosis, the recanalization process that develops in the deep veins takes longer in some patients. This study was conducted to investigate the role of thrombophilia in this important process, considering that one of the reasons for the prolongation of recanalization time may be thrombophilia. Materiel and Method: 118 patients were included in the retrospective study. These patients were divided into 2 groups as thrombophilia and non-thrombophilia. There were 62 patients in the thrombophilia group and 56 patients in the other group. Those who were not recanalized were included in the late recanalization group and those who were recanalized in the early recanalization group in the USG examinations performed at the 6th month controls. Results: 62 of the patients included in the study were female and 56 of them were male. The mean age was 41.92 ± 10.26 and the youngest age was 19, the oldest age 55. Thrombophilia was more common in women. There is also a significant difference between the mean age and thrombophilia status, the mean age of the thrombophilia group was lower. There was a significant difference in terms of recanalization in the thrombophilia group, and late recanalization was observed in those with thrombophilia. In addition, recurrence rates were higher in the thrombophilia group. There was no significant difference in terms of BMI, D-dimer, and pulmonary embolism. Conclusion: In our study, the mean age of patients with thrombophilia was lower, It was found that recanalization times were longer and recurrence rates were higher in throbophilia group. We are of the opinion that if delayed recanalization in patients with thrombophilia can be prevented, it will cause less problems in terms of both the patient and the health system and costs. We think that more prospective studies are needed in order to reduce the development of complications and recanalization periods in patients with thrombophilia, which is a special group.

Benzer Tezler

  1. Vasküler tutulumlu behçet hastalarında trombofili risk faktörlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of thrombophilia risk factors in behçet's patients with vascular involvement

    ÜMMÜGÜLSÜM KARAYILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    RomatolojiMarmara Üniversitesi

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA ALİBAZ ÖNER

  2. Pulmoner tromboembolili hastaların klinik, laboratuvar özellikleri ve altı aylık takiplerinde nüks ve tedaviye bağlı komplikasyonların takibi

    Clinical, laboratory characteristics of pulmonary thromboemboli patients and follow-up of treatment complications and recurrence in six month months

    İBRAHİM HALİL ÜNEY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Göğüs HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET ARISOY

  3. Pulmoner endarterektomi operasyonu yapılan hastalarda uygulanan operatif tekniğin ve perioperatif yönetimin mortalite ve morbidite üzerine etkileri.

    The effects of operative technique and perioperatıve management on mortality and morbidity in patients who had pulmonary endarterectomies.

    AKIN ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLGÜN BOZBUĞA

  4. Elastik basınçlı çorap uzunluğunun ameliyat sonrası derin ven trombozunu önlemeye etkisi

    The effect compression stocking length for prevention of postoperative deep vein thrombosis

    ELİF DİRİMEŞE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    HemşirelikEge Üniversitesi

    Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERYEM YAVUZ

  5. Bölgemizde genç trombozlu vakalarda faktör XII C46T gen polimorfiziminin prevelansı ve tromboz ile ilişkisi

    Prevalence of FXII C46T gene polymorphism and its association with thrombosis in patients presented with thrombosis

    SEDAT ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    HematolojiDicle Üniversitesi

    PROF. DR. MEHMET ORHAN AYYILDIZ