İslamiyet öncesi Türkistan coğrafyasında ölü gömme adetleri ve yas törenleri
Dead immediation and yas ceremonies in the geography of pre-Islamic Turkistan
- Tez No: 670455
- Danışmanlar: DOÇ. DR. YUNUS EMRE TANSÜ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Ölüm, ruh, yas, defin, öbür dünya, Death, spirit, mourning, funeral, word after life
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gaziantep Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Genel Türk Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 154
Özet
Bu çalışma, Türkistan coğrafyasında İslam öncesi dönemde yaşayan Türk topluluklarının ölüm ve yas törenlerini inceleyerek o dönemden günümüze hangi geleneklerin devam ettiğini amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda; birinci elden kaynaklardan yararlanılmış, devamında konu ile alakalı eserler gözden geçirilmiş, geleneklerin hangilerinin devam ettiği yapılan gözlemlerle ve kaynak kişilerden alınan bilgilerle ortaya konulmuştur. Eski Türkler, ruhu kanatlı bir nesne olarak düşünmüş ve ölümden sonra bir süre daha bu varlığın yaşadığına inanmışlardır. Ruhun gökyüzüne yükseldiğine inanan Türkler, ölüm durumuyla beraber kötü ruhların ortaya çıkacağından endişe etmişler ve mümkün olduğunca ölüyü bu dünyadan hızlı bir şekilde öbür dünyaya uğurlamaya çalışmışlar. Yaşadıkları coğrafya defin şekillerinde etkili olmuştur. Bazı Türk toplulukları ölülerini yakarken, bazıları suya gömmüş, ağaca asmış, bozkıra ya da dağa terk etmiş veya toprağa gömmüştür. Ölümden sonra yeni bir yaşamın var olacağına inanan Türklerin bazısı öbür dünyayı bu dünyanın devamı olarak görürken bazısı ise öbür dünyayı bu dünyanın tersi olarak düşünmüştür. Ölüm haberiyle üzüntü iklimine giren ölü yakınları, bedenlerine zarar vererek fiziki anlamda da acıya ortak olmuşlar. Öbür dünyaya yapacakları yolculuk için en sevdiği atlar kurban edilerek kendileriyle defnedilmiştir. Cenazenin yüzünü korumak için maske yapmışlar, bedenin çürümesini önlemek amacıyla mumyalama tekniğini uygulamışlardır. Atalarına duydukları saygıdan dolayı mezarlarını korumak amacıyla kurgan inşa etmişler, içerisine ölünün en sevdiği eşyaları koymuşlardır. Belli bir süreye kadar ölünün ruhunun yaşadığını düşündükleri için mezara aş götürüp ruhunu mutlu etmeye çalışmışlar. Ölen kişinin ruhunun heykelinde yaşadığına inandıkları için yakınları defin yerinin başına kahramanca bir heykel yapmıştır.
Özet (Çeviri)
THE DEAD INTERMEDIATION AND YAS CEREMONIES IN THE PRE-ISLAMIC TURKISH GEOGRAPHY TURGUT, Muhammed İsmail Master Thesis, History Program Supervisor: Assoicate Prof.Dr. Yunus Emre Tansü January-2021, 143 Pages In this study. İt is aimed to find out which mourning and funeral rituals in Turkish societies which existed in pre- Islam Turkistan geography, have reached up to the present. To achieve this aim, information about rituals which have come up to the present has been gathered together after revising related resources, obtaining information from primary resources, observations and resource persons. Ancient Turks have concieved of spirits as winged objects and believed that they survived for a while after death. As Turks also believed that spirits rise to the heaven, they feared that evil spirits could arise from the dead, so they tried to bid farewell to the dead as quickly as possible. The geographical features of the places where they lived had effects on their funeral rituals. In some societies, they burned the dead, in others, they used water as burial ground, hung the dead body on a tree, left them in moorlands or in the forests or buried them in the ground. The Turks who had the belief of a life after death, saw the world after death as the extension of this world or saw this world as the extension of the world after death. The lovers of the dead injured their own bodies to express their sorrow and share the pain physically. Even the horse owned by the dead was killed and buried in the same grave, as they thought that the dead could ride the horse at the journey to the world after death. They also made masks for the dead's face and mummified their dead as they believed that they had to preserve their bodies for the life after death. They built kurgans and put the things that were loved most by the dead in the grave as they had a great respect for their ancestors. They also took aş which is a kind of traditional pilaff to the grave in order to make their deads happy, as they believed that the soul of the dead would survive for a while. They also put the sculptures of the dead on the grave as they believed that the spirit of the dead could survive in it.
Benzer Tezler
- Türk ailesinde Selçuklu Döneminin sonuna kadar kadının konumu ve öneminin incelenmesi
Research of the position and importance of women in the Turkic family until the end of Seljuk Period
MERVE DEVECİOĞLU
- Muhammed Yahya Hafızî Jawzjanî (Hayatı, sanatı ve eserleri)
Muhammed Yahya Hafizî Jawzjanî (Life, art and works)
SAIFUL MALIK UYGUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Türk Dili ve EdebiyatıNevşehir Hacı Bektaş Veli ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ÇERİBAŞ
- Memlüklerden Osmanlı Devletine hilâfetin intikali
The transition of the khilaf from the Memluks to the Ottoman State
YUSUF YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
TarihMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN KIZILTOPRAK
- Yedisu bölgesindeki İslamiyet öncesi Türk heykelleri
Pre-Islamic Turkish statues, in Jetisu region
SONER PULAN