Doğumda göbek kordonu sıvazlanan çok düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerin 5-7 yaşlarındaki uzun dönem izlemlerinde prematüre morbiditeleri ve gelişimsel değerlendirme sonuçları açısından değerlendirilmesi
Evaluation of the effect of umblical cord milking on premature morbi̇di̇ty and developmental outcomes at 5-7 years of age in preterm i̇nfants born very low birth weight
- Tez No: 674018
- Danışmanlar: PROF. DR. SAADET ARSAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 97
Özet
Perinatal ve neonatal bakım alanlarındaki gelişmeler sayesinde prematüre bebeklerin ve çok düşük doğum ağırlıklı (ÇDDA) bebeklerin yaşatılma oranları ile beraber yaşayan bu bebeklerde görülen morbiditeler ve kronik hastalıklar da artmıştır. Fetal hayattan neonatal hayata geçiş, ciddi fizyolojik değişimlerin hızla gerçekleştiği yaşamın en kritik dönemidir. Zamanında doğan (term) bebeklerde fetal kan hacminin yaklaşık 1/3'ü, erken doğan (preterm) bebeklerde fetal kan hacminin yaklaşık yarısı plasentadadır. Doğum sonrası göbek kordonu hızlıca klemplendiği zaman bu plasental kandan mahrum kalmaktadırlar. Preterm bebekler hipovolemi açısından daha büyük risk altında olup azalmış kan basıncı nedeniyle perfüzyon bozukluğu, hücresel hipoksi ve hipoksemi gelişebilir. Plasental transfüzyon; doğum sonrası ilk birkaç dakikada bebeğin plasentada bulunan kanının bebeğin dolaşımına iletilmesidir. Doğum salonunda yapılacak plasental transfüzyon, hiçbir ek maliyet veya teknoloji yatırımı gerektirmeden zamanlama açısından olabilecek en erken zamanda optimal yaklaşım sağlar. İ-KS resüsitasyonu geciktirmeden gerçekleştirilen plasental transfüzyon şeklidir. Yapılan çalışmalarda plasental transfüzyonun hemodinamiyi olumlu etkilediğine, erken dönem prematüre morbiditelerini azalttığına ve bebekleri anemiden koruduğuna dair kanıtlar giderek artmaktadır. Ancak bu konuda uzun dönem etkileri inceleyen çok az sayıda çalışma vardır ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu çalışmada; intakt göbek kordon sıvazlaması (İ-KS) yöntemiyle plasental transfüzyon uygulanan ve erken kord klempleme (EKK) uygulanan, gebelik yaşı 32 hafta ve/veya daha altında olan ve doğum ağırlığı 1500gr ve/veya daha düşük olan prematüre bebeklerin, 6-7 yaşlarındaki uzun dönem izlemlerinde nörogelişimsel sonuçları, duyusal morbiditeleri karşılaştırılmıştır. Çalışma prospektif randomize kontrollü bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemini Nisan 2011 ile Şubat 2013 tarihleri arasında doğmuş ve yenidoğan döneminde AÜTF Neonataloji Bilim Dalı bünyesinde göbek kordonu sıvazlama ile ilgili yapılmış olan bir çalışmaya katılmış olan prematüre bebeklerden, Mayıs 2018 ile Şubat 2019 tarihleri arasında tekrar ulaşılan ve çalışmamıza katılmaya onay veren 6-7 yaş arasındaki gönüllüler oluşturmaktadır. Katılımcıların verileri yenidoğan epikrizleri ve gelişimsel pediatri dosyalarından incelenmiş olup aynı günde tüm işlerini bitirecek şekilde randevuları alınmıştır. Ailelerinden onam alınan katılımcıların öyküsü alınıp, genel muayenesi ve ayrıntılı nörolojik muayenesi yapılmıştır. Genişletilmiş Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi (G-GİDR) doldurulmuştur. Sonrasında WISC-4 ve Vineland-II testleri yanında, duyusal morbiditeleri belirlemek amacıyla BAER testi ve ayrıntılı göz muayenesi yapılmıştır. İ-KS uygulanan çocukların Vineland-II Uyum Davranış Ölçeğindeki yazılı dil alt alanı derecelendirilmiş skorları anlamlı düzeyde yüksek saptanmıştır (p=0,036). Ayrıca İ-KS uygulanan çocukların kontrol grubundaki çocuklara göre Vineland-II'deki pek çok ana alan ve alt alanlardaki skorlarında ve WISC-IV ölçeğindeki tüm skorlarında anlamlı düzeyde olmasa da yükseklik olduğu gözlenmiştir. Monoküler ve binoküler görme keskinliği açısından karşılaştırıldığında İ-KS grubundaki hastaların monoküler (sağ göz için p: 0.003, sol göz için p: 0.01) ve binoküler görme keskinliği değerleri (p: 0.01) istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır. Bu çalışma İ-KS ve EKK yöntemlerini karşılaştıran ilk uzun dönem izlem çalışmasıdır. Çalışmamızda İ-KS yöntemiyle yapılan plasental transfüzyonun 6-7 yaşlarına kadar olumlu etkilerinin devam ettiği görülmüştür. Bu basit, ucuz ve faydalı yöntemin yaygınlaşması sağlanmalıdır. Bu alanda daha çok sayıda çalışmaya ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Due to the developments in perinatal and neonatal care, the survival rates of low birth weight (LBW) and premature babies have increased along with morbidity rates and chronic diseases among these babies that live together. The transition from fetal life to neonatal life is the most critical stage of life where important physiological changes occur. One third of the fetal blood volume in term-born babies and almost half of the fetal blood volume in pre-term babies remain in the placenta. When their umbilical cords are clamped right after birth, babies are deprived form this placental blood. Pre-term babies are at a greater risk of hypovolemia and they might develop perfusion disorders, cellular hypoxia and hypoxemia. Placental transfusion; is the transmission of the blood in the placenta to the newborn's circulatory system during the first minutes following birth. Placental transfusion in the delivery room will allow for the treatment to begin as fast as possible without any additional costs and high-tech investments. Researches have shown that placental transfusion; has a positive effect on hemodynamy, lowers morbidity rates among premature babies in the short term and protects babies from anemia. But, there are still not many researches on the long-term effects of placental transfusion. In this study; sensory morbidities and neurodevelopmental outcomes of very low birth weight very preterm newborns who had been administered placental transfusion with umbilical cord milking (UCM) and early cord clamping (ECC) are investigated at their age of 6-7 years. This study has a prospective, randomized, controlled design. The study sample consists of premature babies born between April 2011 – February 2013 and, who were the subjects of a research conducted by AÜTF Division of Neonatology The subjects of the earlier study are contacted again between May 2018-February 2019 to participate in this research. The data of the participants were analyzed from neonatal epicrisis and developmental pediatrics files, and appointments were made to complete all evaluations on the same day. The medical history of the participants, whose family consent was obtained, was taken, and their general and detailed neurological examinations were performed. An Expanded Guide for Monitoring Child Development (E-GMCD) was filled. Then WISC-4 and Vineland-II test were performed. Also, to determine sensory morbidities a BAER test and a detailed eye examination were done. The graded scores of the written language sub-domain in the Vineland-II Adaptation Behavior Scale were found to be significantly higher in children who had been administered UCM (p = 0,036). Also, the same children, had a relatively higher score percentage in majority of the Vineland-II's domains and on the entire WISC-IV scale compared to the children in the ECC group. Monocular (right eye p: 0.003, left eye p: 0.01) and binocular (p: 0.01) visual acuity values of the patients in the UCM group were found to be statistically significantly higher. This study is the first long-term follow-up study comparing UCM and ECC methods. We observed the positive effects of placental transfusion performed with UCM method continued until the age of 6-7 years. This simple, cheap and useful method should be conducted more widespreadly.
Benzer Tezler
- Doğumda göbek kordonu sıvazlamanın prematüre yenidoğanlarda hematolojik, hemodinamik parametreler ve prematürelikle ilişkili morbiditeler üzerine etkilerinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effects of umbilical cord milking on hematologic and hemodynamic parameters and premature-related morbidities in premature neonates
SERDAR ALAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SAADET ARSAN
- Doğumda göbek kordonu kesilmeden anne-bebek ten temasının emzirme üzerine etkileri
The effects of mother-infant skin-to-skin contact on breastfeeding before cutting the umblical cord at birth
SONGÜL ŞİMŞEK
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Kadın Hastalıkları ve DoğumKarabük ÜniversitesiEbelik Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. NAZAN KARAHAN
- Anne ve göbek kordonu dehidroepiandrosteron-sülfat seviyesinin doğum eylemi ve indüksiyon başarısı ile ilişkisi
Başlık çevirisi yok
AYİŞE GÜNENÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Kadın Hastalıkları ve DoğumSelçuk ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEMALETTİN AKYÜREK
- Elektif sezaryen doğumda spinal anestezi sonrası hipotansiyonu öngörmede şok indeksinin rolü
The role of shock index in prediction of hypotension after spinal anesthesia in elective cesarean section
HAKAN ÖZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Anestezi ve ReanimasyonYozgat Bozok ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖKKEŞ HAKAN MİNİKSAR
- Doğumsal karın defectlerinde prognozu etkileyen faktörler
The Factors affecting the prognosis of congenital abdominal wall defects
AHMET KORAY PELİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALAADDİN ÇELİK