Geri Dön

Her şeyin ve hiçbir şeyin kıyısında: Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarında kapılar, pencereler ve can sıkıntısı

On the edge of everything and nothing: Doors, windows and boredom in Halit Ziya Uşaklıgil's novels

  1. Tez No: 675158
  2. Yazar: ABDULLAH EZİK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEVAL ŞAHİN GÜMÜŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 165

Özet

Jacques Ranciére'in Kurmacanın Kıyıları (2016) isimli kitabı kurmaca metinlerde kapı ve pencerelerin burjuvazi ve sınıflar arası geçiş bağlamında önemli olduğunu belirtir ve bu unsurların olay örgüsünü etkilediğini belirtir. Fransız Devrimi'nden sonra yoksulların edebiyatta görünür olduğunu, bunun da kurguda kapı ve pencereler aracılığıyla devreye giren farklı anlatım teknikleriyle gerçekleştiğini ifade eden Ranciére, bunun zamanla Fransız edebiyatında büyük bir değişimi başlattığından söz eder. Monarşiden demokrasiye geçen toplumlarda bu durum, kahramanların birbirlerine daha da yakınlaşmasını sağlar, ekonomik farklılıkların monarşi çağında olduğu gibi insanları keskin bir şekilde ayırmaz. Can sıkıntısı ise metin ve kahramanlar çerçevesinde yaratıcı bir unsur olarak söz konusu eserin kurgusunda çeşitli kırılmalara neden olur. 19. yüzyıl Türk edebiyatının öncü isimlerinden, eserlerinde çoğunlukla kapalı mekânları kullanan Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarında da kapı ve pencereler özel bir yerde durur. Uşaklıgil'in henüz İstanbul'a gelmeden önce kaleme aldığı Sefile, Nemide ve Bir Ölünün Defteri gibi romanlarının yanı sıra Ferdi ve Şürekası, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnû, Kırık Hayatlar ve Nesl-i Ahir gibi romanlarda da kapı ve pencereler sıklıkla kullanılır. Söz konusu romanlarda gerçekleştirilen bu kullanım, Uşaklıgil kapı ve pencereleri romanlarında rasgele kullanmadığı, onlar üzerinden metnin dönüşümünü sağlayıp olay örgüsünde kendilerine büyük bir yer verdiğini gösterir. Halit Ziya Uşaklıgil romanlarında kapı ve pencereler gerek farklı sosyal/ekonomik sınıflardan insanları birbirlerine yakınlaştırdığı gerek kahramanların kurgudaki rolleri gerekse metinlerin olay örgüsünü doğrudan etkileyen bir unsur olduğu için önemlidir. Bu da onların romanın kurgusunu belirleyen temel bir araç gibi çalışmasını sağlar. Ranciére, can sıkıntısı gibi kavramların edebî metinlerde“rasgele”kullanılmadığını, aksine yazarlar tarafından bilinçli bir şekilde belirli bir amaç için kullanıldığını belirtir. Bu amaç kimi zaman metne yaratıcı bir güç katma, kimi zamansa metindeki kahramanları harekete geçirmedir. Halit Ziya Uşaklıgil romanlarında da Ranciére'in işaret ettiği gibi bilinçli bir kullanım vardır. Bu kullanım, canı sıkılan kahramanların kendileri ve içerisinde bulundukları duruma dair bir hakikati keşfetmeleri, onların başlarından geçen bir olaya farklı bir pencereden yaklaşmalarıyla ilgilidir. Buna paralel olarak Uşaklıgil romanlarında can sıkıntısı kapı ve pencere gibi unsurlarla iç içe geçer. Canı sıkılan bir kahraman hakikati keşfetme sürecinde çoğunlukla ya pencereden dışarı bakar ya da bir kapı eşiğinde kendisine önemli bir haber verilir. Böylelikle Uşaklıgil romanlarında bir kavram olarak can sıkıntısının serüveni kapı ve pencerelerle birleşir. Bu tez kapsamında Jacques Ranciére'in Kurmacanın Kıyıları'nda öne sürdüğü teoriler çerçevesinde Halit Ziya Uşaklıgil'in kaleme aldığı 8 roman kronolojik olarak işlenmiş; kapı, pencere ve can sıkıntısının yazar tarafından nasıl kullanıldığı gösterilmeye çalışılmıştır. Kapıları erkek, pencereleri kadın kahramanlarla yakından ilişkili bir şekilde kullanan Uşaklıgil, can sıkıntısını ise kapı ve pencereleri birbirlerine bağlayan başat bir unsur olarak değerlendirmiştir. Tez çalışması sırasında Ranciére'in görüşlerinden yola çıkılmakla içerik ve sınıflandırma bakımından çeşitli konularda ondan ayrılınmıştır.“Kapılar: Karşılaşmalar, Umutlar ve Hayaller”,“Pencereler: Aşklar ve Hayaller”ve“Değişimin Girdabındaki İnsanlık: Can Sıkıntısı”başlıklı 3 temel bölümden oluşan tez içerisinde farklı konular farklı ara başlıklar ile ifade edilmiştir. Dolayısıyla teori olarak Ranciére takip edilmekle birlikte içerik Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarından yola çıkılarak düzenlenmiştir. Kapılar, pencereler ve can sıkıntısı Uşaklıgil romanlarından ilhamla yaratılan yeni bir sınıflandırmaya tâbi tutulmuş, bu kapsamda söz konusu eserlerdeki ana izlekler takip edilmiştir. Tezdeki alt başlıklar Uşaklıgil'in romanlarında söz konusu kavramların/unsurların ifade ettikleri temel değerlere göre düzenlenmiş, her bir başlık ilgili üst başlığın altında farklı bir konu ile ilişkilendirilerek gösterilmiştir. Can sıkıntısı ise Uşaklıgil romanlarında kapı ve pencerelerle iç içe geçmiş, ortak bir unsur olarak söz konusu 2 başlığı kendi içerisinde birleştirmiştir. Uşaklıgil'in istisnasız tüm romanlarında canı sıkılan en az bir kahraman bulunmaktadır. Bu kahramanlar can sıkıntısından kurtulmak için yeni arayışlara girer, bunu da sıklıkla evlerinin bahçesinde dolaşarak veya pencereden denizi seyrederek yaparlar. Tam da bu süreç, onlara farklı şekillerde ilham verir, onları daha önce düşünmedikleri konular üzerine eğilmeye iter. Canı sıkılan kahramanlar ilişkileri ve hayatları üzerine düşünür ve bu sırada daha önce fark etmedikleri yeni şeyleri fark ederler. Bunu çoğu zaman pencereden dışarı bakarken veya kapı önünde aldıkları bir haber aracılığıyla gerçekleştirirler. Dolayısıyla can sıkıntısı, Uşaklıgil romanlarında kapı ve pencereleri bütünleyen temel bir rol üstlenir. Tezin üçüncü ve son bölümünde bu konu üzerinde durulmuştur. Öncelikle burjuva ile yoksul halk kesimi arasındaki ilişkiler üzerinde durulmuş, daha sonra söz konusu romanlardaki kahramanlar ve onların kişisel yaşantıları incelenmiştir. Kahramanların toplum, çevredekiler ve akranlarıyla ilişkileri bu süreçte büyük bir rol oynamıştır. Onların düşünce ve hayallerinden bahsettikleri süreçlerde kapı ve pencereler büyük bir rol oynamış, uzun süredir içlerinde barındırdıkları duyguları ifade edebilmelerine olanak tanımıştır. Halit Ziya Uşaklıgil tarafından yalnızca gazete tefrikası olarak yayınlanan ve yazarın sağlığında kitaplaştırmadığı Sefile isimli romanı ile başlayan bu tez çalışması kapsamında daha sonra sırasıyla Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekası, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnû, Kırık Hayatlar ve Nesl-i Ahir incelenmiştir.

Özet (Çeviri)

Jacques Ranciére, in his book The Edges of Fiction (2016), states that doors and windows in fictional texts are important in the context of the bourgeoisie and the transition between classes and that these elements affect the plot. Stating that the poor and poor heroes were more visible in literature than bourgeois and bourgeois heroes after the French Revolution, Rancière express that this is also activated through doors and windows in fiction. Ranciére also states that French writers use doors and windows quite functionally with different narrative techniques, and that this has started a great change in French literature over time. In societies that have transitioned from monarchy to democracy, this situation makes heroes closer to each other, economic differences do not separate people as sharply as in the age of monarchy. Boredom, on the other hand, causes various breaks in the fiction of the work in question as a creative element within the framework of text and heroes. Doors and windows occupy a special place in the novels of Halit Ziya Uşaklıgil, one of the pioneers of 19th century Turkish-Ottoman literature, who mostly uses indoor spaces in his works. In addition to Uşaklıgil's novels such as Sefile, Nemide, and Bir Ölünün Defteri wrote before coming to Istanbul, doors and windows are frequently used in novels such as Ferdi ve Şürekası, Mai and Siyah, Aşk-ı Memnû, Kırık Hayatlar, and his last novel Nesl-i Ahir. This usage in the aforementioned novels shows that Uşaklıgil did not use doors and windows“randomly”in his novels, he provided the transformation of the text through them and gave them a great place in the plot. In the novels of Halit Ziya Uşaklıgil, doors and windows are important because they bring people from different social/economic classes closer to each other, the roles of the heroes in fiction and they are a factor that directly affects the plot of the texts. This enables them to work as a basic tool to determine the fiction of the novel. Ranciére states that concepts such as boredom are not used“randomly”in literary texts, on the contrary they are deliberately used by authors for a specific purpose. This aim is sometimes to add a creative power to the text and sometimes to activate the heroes in the text. Halit Ziya Uşaklıgil's novels also have a conscious use, as Rancière points out. This usage is about bored heroes discovering a truth about themselves and their situation, and their approach to an event from a different perspective. In parallel, boredom intertwines with elements such as doors and windows in Uşaklıgil novels. In the process of discovering the truth, a bored hero often looks out of the window or is given important news on a doorstep. Thus, the adventure of boredom as a concept in Uşaklıgil novels merges with doors and windows. During my thesis, I departed from Rancière's views on various issues in terms of content and classification. In the thesis, which consists of 3 main chapters:“Doors: Encounters, Hopes and Dreams”,“Windows: Loves and Dreams”and“Humanity in the Vortex of Change: Boredom”, different topics are expressed with different subheadings. Therefore, although I follow Rancière as a theory, I made a new arrangement based on Halit Ziya Uşaklıgil's novels. Doors, windows, and boredom were subjected to a new classification inspired by Uşaklıgil novels, in this context, the main themes in these works were followed. The sub-titles in the thesis were arranged according to the basic values expressed by the concepts/elements in Uşaklıgil's novels, and each title was shown by associating it with a different subject under the relevant heading. First of all, the relations between the bourgeoisie and the poor people are emphasized, then the heroes in these novels and their personal lives are examined. The heroes' relationships with society, people around and their peers play a big role in this process. Doors and windows play a major role in the processes in which they talked about their thoughts and dreams, allowing them to express the emotions they had for a long time. Boredom, on the other hand, is intertwined with doors and windows in Uşaklıgil novels and combined these 2 titles as a common element. There is at least one boring hero in Uşaklıgil's novels without exception. These heroes embark on new quests to get rid of boredom, often by walking around their garden or watching the sea from their window. It is precisely this process that inspires them in different ways, pushing them to focus on issues they had not thought of before. Bored heroes reflect on their relationships and lives, while noticing new things that they hadn't noticed before. Most of the time, they do this while looking out the window or through a piece of news they receive in front of the door. Therefore, boredom plays a fundamental role in the novels of Uşaklıgil, which complements doors and windows. This subject is focused on in the third and last part of the thesis. Within the scope of this thesis, 8 novels written by Halit Ziya Uşaklıgil were evaluated chronologically within the framework of Jacques Rancière's theories in The Edges of Fiction; it is tried to show how the door, window and boredom were used by the author. Uşaklıgil, who uses the doors in a close relationship with the men and the windows with the female heroes, considered boredom as the dominant element that connects doors and windows to each other. Within the scope of this thesis, which started with the novel Sefile, which was published by Halit Ziya Uşaklıgil only as a newspaper series and was not published as a book in the author's lifetime, then Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekası, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnû, Kırık Hayatlar, and Nesl-i Ahir were examined respectively.

Benzer Tezler

  1. The Ancient South Marmara Harbors

    Antik Güney Marmara Limanları

    SERKAN GÜNDÜZ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    ArkeolojiUludağ Üniversitesi

    Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ŞAHİN

    PROF. DR. MARTİNA SEIFERT

  2. Tarih-i Burhaneddin-i Belhi (Lady Sheil'in anıları)

    History of Burhaneddin-i Belhi (Memories of Lady Sheil)

    NİHAL ÇANKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Doğu Dilleri ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    Fars Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET KANAR

  3. Şeyyad Hamza Mi'rac-name

    Başlık çevirisi yok

    GÜLTEN FEŞEL GÜZELIŞIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Türk Dili ve EdebiyatıMarmara Üniversitesi

    Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı

    PROF. DR. METİN AKAR

  4. Architecture of the impossible: Searching an(other) architecture within drawing through metaphor

    İmkansızın mimarisi: Metafor aracılığıyla çizimde öteki (bir) mimarlık arayışı

    MERAL DEMİRCİ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BELKIS ULUOĞLU

  5. Tommaso Campanella ve Thomas More'un ütopyalarının karşılaştırılması

    Comparing Thomas More and Tommaso Campanella's utopias

    MAHMUT AVCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    FelsefeAtatürk Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. OSMAN ELMALI