Postmodernizm ve hukuk
Postmoderni̇sm and law
- Tez No: 675742
- Danışmanlar: PROF. DR. PROF.DR.GENCAY ŞAYLAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi
- Enstitü: Mülga Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE)
- Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 247
Özet
Tek başınalık varoluş düzleminden yoksunken, iki kişilik varoluşun ihtiyacını“ahlak”ile karşılamak mümkündür. Varoluş üç kişiye ulaştığında ise“adalet”gereksinimi gündeme gelmektedir. Çokluğun getirdiği adalet gereksinimi kimi topluluklarda gelenek- görenekle, kimi topluluklarda dinsel kurallarla, kimi topluluklarda hükümdarın iktidar gücü ile sağlanmaya çalışılmış, son formunu ise ulus-devlet yapılanmasında“Hukuk Devleti”adıyla bulmuştur. 200 yıllık bir tarihe sahip olan hukuk devleti modern zamanların evrensellik, birlik, teklik, rasyonellik ve akılcılık kabullerini kullanarak“adalet”i sağlamaya girişmiştir. Ancak son zamanlarda bilim dünyasında, kendine güveni sonsuz olan modernitenin bu kabullerini alt üst eden gelişmeler yaşanmıştır. Kuantum fiziği ve görecelik teorisi gerçekliğin göreli, parçalanmış ve raslantısal olduğunu söylemektedir. Ön kabullerdeki bu sarsıcı değişim, yaşamın her alanına yeniden bakma ve yorumlama gereğini getirmiştir. Ayrıca modernitenin vaadettiklerini gerçekleştirememiş olması bu gereği perçinlemektedir. Ait olunan tarihsel noktadaki ilk gereksinmemiz, tüm inançlarımız ve değerlerimizin felsefi temellerini tartışmaya açmak ve gerçeklikle bağdaşmayan eski kabullerimizin dogmasından sıyrılmaya çalışmaktır. Düşünsel dönüşüm henüz gerçekleştirilemediğinden, toplumsal yaşam evrenimizin düzenlenmesi ve adaletin sağlanması hakkında çözüm önerilerinde bulunmak için henüz çok erkendir. Ancak çözüm bulunamasa da elimizde bir takım ip uçları vardır. Ahlak ve özgürlükle bağdaşmayan“hukuk”un adaleti sağlayamayacağı bunlardan birisidir. Diğer ip uçlarımız ise herhangi bir kaynağa dayandırılmaksızın“hak”ın kendisini esas almak, her bir yüzün biricikliğinin ayırdına varmak, nasafet ile hakkı dağıtmak ve benliğini fazlasıyla önemseyen insanın bu ben-cil varoluş gerekçesini, ötekine olan etiksel sorumluluğu ile değiştirmesi ihtiyacında olmasıdır.
Özet (Çeviri)
While singleness lacks a platform of existence, it is possible to respond to the need for existence of two people with“morality”. When existence attains three people, the need for“justice”arises. The need for justice stemming from plurality has been addressed with customs and traditions in some communities, with religious rules in others; it has been attempted to be provided with the power of the emperor in some, and it has found its final form in nation-state structure in the name of“rule of law”. The rule of law which has a history of 200 years has attempted to provide for“justice”using the assumptions of universality, unity, singularity, rationality and phronesis of modern times. However, lately, in the scientific world, there have been developments that have overturned these assumptions of modernity which has infinite self-esteem. Quantum physics and the theory of relativity tell that reality is relative, fragmented, and random. Such staggering change in the assumptions have led to a necessity to revise and reinterpret every aspect of life. Moreover, the failure of modernity to deliver on its promises reinforces the said necessity, At this point in history, our first necessity is to reopen all our beliefs and values' philosophical foundations to discussion and try to get out of the dogma of our old assumptions which do not correspond to reality. As the intellectual transition has not yet materialized, it is too soon to propose solution suggestions regarding the regulation of our social life universe and the service of justice. However, we do have some clues despite the lack of a solution. One of them is that“law”that is incompatible with morality and freedom cannot serve justice. Our other clues are taking the“right”itself as a ground without basing it upon any source whatsoever, recognizing the uniqueness of each and every face, serving the right with equity, and the fact that the human is in the need to alter its such selfish reason to exist with its ethical responsibility towards the other.
Benzer Tezler
- Çok-hukuklu sistem ve İslam Hukukundaki yeri
Legal pluralism and its position in Islamic Law
MEHMET SALİH KUMAŞ
- Nietzsche felsefesinde güç istenci olarak devlet ve hukuk
State and law as a will to power in nietzsche's philosophy
YUSUF UMUR ÇİL
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
FelsefeAnkara Hacı Bayram Veli ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATMA SÜZGÜN ŞAHİN ÜNVER
- Modernizm - postmodernizm ekseninde Türk hukuku: Anayasa Mahkemesi kararları üzerinden bir analiz
Turkish law on the axis of modernism - postmodernism: An analysis through the case-law of the Constitutional Court
EMİNE GİZEM IRMAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukAnkara Sosyal Bilimler ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİR KAYA
- Santos'un teorisinde karşı-hegemonik hukuk arayışları
Counter-hegemonic law in Santos's theory
DUYGU HATIPOĞLU AYDIN
- Postmodern dönemde değişen konut algısı bağlamında kapalı siteler: Başakşehir, Kayabaşı Mahallesi örneği
Gated communities in the context of the changes in housing perception during the postmodern period: Example of Başakşehir, Kayabaşı neighbourhood
MÜNİRE RANA BAĞDAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ZAFER SAĞDIÇ