Geri Dön

Yaşlı bireylerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu prevelansı, klinik özellikler ve yaşam kalitesi ile ılişkisi

Prevalence of attention deficit hyperactivity disorder in elderly individuals, clinical characteristics, and the relationship with quality of life

  1. Tez No: 681789
  2. Yazar: ŞİLAN ŞENBAYRAM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. LUT TAMAM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, Yaşlılık, Prevalans, Attention deficit hyperactivity disorder, elderliness, prevalence
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 137

Özet

Amaç: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) çocukluk çağında başlayan, ergenlik, erişkinlik hatta yaşlılıkta devam edebilen nörogelişimsel bir bozukluktur. Erişkin ve yaşlılarda klinik görünüm çocuklarda bilinenden oldukça farklı olabilmekte aynı zamanda komorbid durumların fazlalığı bu hastalara yanlış tanı koyulmasına, hastaların yetersiz tedavi almalarına, polifarmasiye, işlevsellikte bozulmaya ve ciddi bir maddi yüke neden olmaktadır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı'na başvuran 65 yaş ve üstü 70 hasta ile sosyodemografik olarak benzer özelliklere sahip 70 kontrol dâhil edilmiştir. Katılımcılar bilgilendirildikten sonra görüşmede tarafımızca hazırlanan Sosyodemografik veri formu doldurulup DSM-5 Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme-Klinik Versiyonu (SCID-5-CV) uygulanmıştır. Eşlik eden demansı belirlemek amacı ile Standardize Mini Mental Test/Eğitimsizler için Mini Mental Test(SMMT) uygulandı. Katılımcılardan çocukluk çağı DEHB belirtilerini sorgulamak amacıyla Wender Utah Derecelendirme Ölçeği (WUDÖ) ve erişkin dönem DEHB semptomlarını saptamak için Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği (ASRS); eşlik eden semptomları değerlendirebilmek için Barratt Dürtüsellik Ölçeği 11 (BDÖ-11), Standardize Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ), Geriatrik Depresyon Ölçeği Kısa Formu(GDÖ-KF); yaşam kalitesini değerlendirebilmek için Yaşlılarda Yaşam Kalitesi Ölçeği (YYK-Kısa) testlerini doldurmaları istenmiştir. Bulgular: Çalışmamızda polikliniğimizde takipli ileri yaşlı hastalar arasında çocukluk çağı DEHB (ÇÇ-DEHB) prevalansı %26, erişkin DEHB (E-DEHB) prevalansı %11 saptanmıştır. Kontrol grubunda ÇÇ-DEHB prevalansı %4.2'dir. Cinsiyet oranları, eğitim yılı, medeni durum, sigara içme açısından karşılaştırıldığında her iki grupta da ne ÇÇ-DEHB ne de E-DEHB açısından anlamlı fark saptanmamıştır. Alkol kullanım oranı ise polikliniğimizde takipli ÇÇ-DEHB tanısı alan hastalar arasında anlamlı oranda yüksektir. E-DEHB'li hastaların %62,5'ine depresif bozukluk, %12,5'ine anksiyete bozukluğu ve %25'ine diğer psikiyatrik bozukluklar ve %87.5'ine de fiziksel hastalık eşlik etmektedir. E-DEHB tanısı alan hastaların GDÖ-KF ve BAÖ skoru E-DEHB olmayanlara göre anlamlı oranda yüksek saptanmıştır. E-DEHB tanısı alanların ailelerinde ruhsal hastalık görülme oranı açısından gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Özkıyım girişim oranı, adli olay yaşama ve trafik kazasına karışma oranları ÇÇ-DEHB' si olanlarda istatistiksel olarak daha yüksektir ancak E-DEHB varlığında anlamlı fark bulunmamıştır. Hastalıkların yaşam kalitesine etkisi incelendiğinde gruplar arasında ÇÇ-DEHB ya da E-DEHB açısından anlamlı ilişki saptanmamıştır. Dürtüsellik ile ÇÇ-DEHB ilişkini incelediğimizde BDÖ-11-toplam ve tüm alt ölçek puanları ÇÇ-DEHB tanısı alan hastalarda ÇÇ-DEHB olmayanlara göre anlamlı derecede yüksek saptanmıştır. E-DEHB'li hastalarda ise BDÖ-11-motor alt ölçek puanı arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Çalışmamızda DEHB varlığı ile SMMT puanları arasında ilişki saptanmamıştır. Sonuç: Çalışmamızda klinik örneklemde ÇÇ-DEHB ve E-DEHB prevalansı epidemiyolojik çalışmalara göre yüksek saptanmıştır. Ayrıca ÇÇ-DEHB varlığının dürtüsellik ile yakından ilişkili olduğu görülmüştür. E-DEHB'li kişilerde ise komorbid psikiyatrik hastalıkların ve eşlik eden fizyolojik hastalıkların çok sık olduğu dikkat çekmiştir. Ancak çalışmamızdaki katılımcı sayısı kısıtlı olup daha geniş örneklemli çalışmalarla hastalığın yaygınlığı, etiyolojisi tanı ve tedavi algoritmalarının aydınlatılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Özet (Çeviri)

Purpose: Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD) is a neurodevelopmental disorder that starts in childhood and can continue in adolescence, adulthood and even elderliness. The clinical presentation in adults and the elderly may be quite different from what is known in children. Moreover, the excess of comorbid conditions results in misdiagnosis, inadequate treatment, polypharmacy, impaired functionality and a serious financial burden in these patients. Material and Method: 70 patients who were aged 65 and over and who admitted to Çukurova University Faculty of Medicine, Balcalı Hospital, Department of Psychiatry, and 70 controls with similar socio-demographic characteristics were included in our study. After the participants had been informed, the socio-demographic data form which was by the researchers was filled in during the interview and the Structured Clinical Interview-Clinical Version (SCID-5-CV) for DSM-5 Disorders was performed. Standardized Mini Mental Test/Mini Mental Test for the Uneducated was used to determine the accompanying dementia. Wender Utah Rating Scale was used to question childhood ADHD symptoms of the participants, Adult Attention Deficit Hyperactivity Disorder Self-Report Scale (ASRS) was used to detect their adult ADHD symptoms; Barratt Impulsivity Scale-11 (BIS-11), Standardized Beck Anxiety Inventory (BAI), Geriatric Depression Scale Short Form (GDS-SF) were used to evaluate accompanying symptoms and the participants were asked to fill out the Quality of Life Scale for the Elderly (OPQOL-brief) tests in order to evaluate their quality of life. Results: In our study, the prevalence of childhood ADHD (C-ADHD) was found 26%, and the prevalence of adult ADHD (A-ADHD) was found 11% among elderly patients who were under the follow-up in our outpatient clinic. The prevalence of C-ADHD in the control group was 4.2%. When gender ratios, years of education, marital status, and smoking were taken into consideration, no significant difference was found in terms of C-ADHD or A-ADHD in both groups. The rate of alcohol use is significantly higher among patients who were diagnosed with C-ADHD that were under the follow-up in our outpatient clinic. 62.5% of patients with A-ADHD were accompanied by Depressive Disorder, 12.5% were accompanied by Anxiety Disorder, 25% were accompanied by other psychiatric disorders and 87.5% were accompanied by physical illness. The GDS-SF and BAS scores of the patients diagnosed with A-ADHD were found to be significantly higher than those without a diagnosis of A-ADHD. There was no significant difference between the groups in terms of the incidence of mental illness in the families of the patients who were diagnosed with A-ADHD. The rate of suicide attempt, experiencing a forensic event and being involved in a traffic accident were statistically higher in the patients with C-ADHD, but no significant difference was found in terms of the presence of A-ADHD. When the effects of the diseases on the quality of life were taken into consideration, no significant relationship was found between the groups in terms of C-ADHD or A-ADHD. When we dealt with the relationship between impulsivity and C-ADHD, BIS-11-total and all subscale scores were found to be significantly higher in patients who were diagnosed with CO-ADHD compared to those who were diagnosed without C-ADHD. On the other hand, a significant correlation was found between BIS-11-motor subscale scores in patients with A-ADHD. In our study, no relationship was found between the presence of ADHD and MMSE scores. Conclusion: In our study, the prevalence of C-ADHD and A-ADHD was found to be higher in the clinical sample compared to epidemiological studies. Besides, the presence of C-ADHD was found to be closely correlated with impulsivity. It was also noted that comorbid psychiatric diseases and accompanying physiological diseases were very common in people with A-ADHD. However, the number of participants in our study was limited and there is a need to clarify the prevalence, etiology, diagnosis and treatment algorithms of the disease through studies that are carried out with larger samples.

Benzer Tezler

  1. Temporal lob epilepsisi hastalarında dikkat eksikliği ve yürütücü işlevler

    Attention problems and executive functions in patients with temporal lobe epilepsy

    DİLARA DEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PsikolojiÜsküdar Üniversitesi

    Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BARIŞ METİN

  2. DEHB'li çocuğa sahip olan ve olmayan annelerin öfke kontrolü ve stresle başa çıkma becerilerinin karşılaştırılması

    Comparison of anger management and stress coping strategies among mothers of children with or without ADHD

    EREN TRABZON

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PsikolojiBeykent Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. SAMURAY ÖZDEMİR

  3. Kumar oynama bozukluğu tanısı olan hastalarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) sıklığı ve DEHB eş tanısının kumar oynama nedenleri ve kumar oynama davranışı üzerine etkisi

    The frequency of attention deficit and hyperactivitiy disorder (ADHD) in patients diagnosed with gaming disorder and the effect of adhd co-diagnose on causes of gambling and gambling behavior

    ELİF KOYU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERİH ALTINTAŞ

  4. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunan ergenlerin ebeveynlerinin ihmalkârlık boyutlarının incelenmesi

    Examination of negligence dimensions of parents of adolescents with attention deficit and hyperactivity disorder

    HANİFE EMİNOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikolojiKTO Karatay Üniversitesi

    Çocuk Gelişimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HATİCE YALÇIN

    ÖĞR. GÖR. MURAT DEMİREKİN

  5. Üniversite öğrencilerinde akıllı telefon bağımlılığı ve olası erişkin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu arasındaki ilişki

    The relationship between smartphone addiction and possible adult attention deficit hyperactivity disorder in university students

    NEŞE BAYRAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Psikolojiİstanbul Gelişim Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜZİN MUKADDES SEVİNÇER