Philadelphia negatif kronik miyeloproliferatif hastalıklarda renal yetmezlik sıklığı ve ürat nefraopatisinin renal yetmezliğe katkısı
The frequency of renal insufficiency and contribution of urate nephropathy to renal insufficiency in philadelphia negative chronic myeloproliferative diseases
- Tez No: 685288
- Danışmanlar: DOÇ. DR. OSMAN YOKUŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Hematoloji, İç Hastalıkları, Hematology, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 55
Özet
Amaç: Philadelphia negatif kronik myeloproliferatif neoplazmlarda (MPN) renal yetmezlik sıklığını saptamak, artmış hücresel proliferasyon ve artan ürat metabolizması nedeniyle genelde yüksek seyreden ürik asit düzeylerinin renal yetmezliğe katkısını saptamaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışma tek merkezli retrospektif, kesitsel, vaka-kontrollü bir çalışma olarak planlandı. Ocak 2016-Nisan 2021 tarihleri arası SBÜ İstanbul SUAM Hematoloji Kliniği'nde Philadelphia negatif kronik MPN tanısıyla [Esansiyel trombositemia (ET), Polisitemia vera (PV) ve Primer miyelofibrozis (PMF)] takip edilen 150 hasta (n=50) çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik bilgileri, fizik muayene bulguları, komorbiditeleri, rutin takiplerinde tanı anı ve sonrasında belirlenen biyokimyasal parametreleri [üre, kreatinin, glomerüler filtrasyon hızı (GFR), laktat dehidrojenaz (LDH), ürik asit düzeyi], böbrek yetmezliği gelişme durumları ve uygulanan tedavileri retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Medyan yaşları 58 yıl [21-89] olan hastaların 87'si erkek (%58) ve 63 kadındı (%42). Tanı sırasında ve çalışma sırasında katılımcıların çoğunun (sırasıyla %74 ve %80,7) ürik asit seviyelerinin normal olduğu tespit edildi. Komorbidite olarak en sık görülen ek hastalığın hipertansiyon olduğu görüldü. Hastaların %61,3'üne ürikoliz tedavisi, %77,3'üne asetil salisilik asit (ASA) tedavisi, %71,3'üne hidroksiüre tedavisi ve %20'sine sitoprotektif tedavi uygulandı. Hiperüremi ve hipoüremi oranı toplamı tanı sırasında %26,0 ve çalışma sırasında %19,3 bulundu. Ölçülen son ürik asit değerlerinde anomali oranı kadınlarda erkeklere göre anlamlı ölçüde daha yüksek saptandı (p=0,004). KBH tanısı olan 10 hastanın (prevalans %6,7) tanı sırasında 4'ünün ve çalışma sırasında ise 3'nün ürik asit düzeylerinde anomali saptandı. Diabetes mellitus tanısı olan hastaların ürik asit değerinin anormal olma oranı olmayan hastalara kıyasla yüksekti (p=0,045). Ürikoliz tedavisi alan veya sitoprotektif tedavi alan hastalarda almayanlara kıyasla ürik asit değerlerinde anomali oranının yüksek olduğu tespit edildi (sırasıyla p=0,027 ve 0,03). PMF tanısı alan hastaların yaş ortalaması viii (61,66±13,28) diğer tanıları alan hastalardan anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0,013). Yine PMF hastalarının tanı sırasında ve çalışma sırasında son ölçülen üre değerleri ve LDH değerleri ortalamaları diğer tanıları alan hastalara kıyasla anlamlı düzeyde yüksekti (sırasıyla p=0,039, p=0,001 ve
Özet (Çeviri)
Aim: To determine the frequency of renal failure in Philadelphia-negative chronic myeloproliferative neoplasms (MPN), and to determine the contribution of uric acid levels, which are generally high due to increased cellular proliferation and increased urate metabolism, to the renal failure. Patients and Methods: The study was designed as a single-center, retrospective, cross-sectional, case-controlled study. 150 patients (n=50) who were followed up with the diagnosis of Philadelphia negative chronic MPN [Essential thrombocythemia (ET), Polycythemia vera (PV) and Primary myelofibrosis (PMF)] at the Hematology Clinic of Istanbul SUAM University of Health Sciences between January 2016 and April 2021 were included in the study. The demographic data, physical examination findings, comorbidities, biochemical parameters [urea, creatinine, glomerular filtration rate (GFR), lactate dehydrogenase (LDH), uric acid level] at the time of diagnosis and after the diagnosis, renal failure development and the treatments applied to the patients were retrospectively analyzed. Results: Of the patients with a median age of 58 years [21-89], 87 (58%) were male and 63 (42%) were female. It was found that most of the participants (74% and 80.7%, respectively) had normal uric acid levels at the time of diagnosis and during the study. Hypertension was the most common comorbidity. Uricolysis treatment was applied to 61.3% of the patients, acetylsalicylic acid (ASA) treatment to 77.3%, hydroxyurea treatment to 71.3%, and cytoprotective treatment to 20%. A total of hyperuremia and hypouremia rates was 26.0% at diagnosis and 19.3% during the study. The rate of anomaly in the last measured uric acid values was found to be significantly higher in women than in men (p=0.004). Anomaly was also found in the uric acid levels of 4 of 10 patients (prevalence 6.7%) diagnosed with CKD at the time of diagnosis and 3 of those patients during the study. The rate of abnormal uric acid values in patients with DM was higher than in patients without DM (p=0.045). It was determined that the rate of anomaly in those values was higher in patients who x received uricolysis treatment or who received cytoprotective treatment compared to those who did not (p=0.027 and 0.03, respectively). The mean age of the patients diagnosed with PMF (61.66±13.28) was found to be significantly higher than the patients with other diagnoses (p=0.013). Additionallt, the mean urea values and LDH values measured at the time of diagnosis and during the study in PMF patients were significantly higher than the patients with other diagnoses (p=0.039, p=0.001 and
Benzer Tezler
- Polisitemia vera hastalarında iskemik durum belirteci olan iskemi modifiye albumin düzeyinin değerlendirilmesi
Evaluation of ischemia modified albumin level that is the ischemic situation marker in patients with polisitemia vera
ATACAN AKMEŞE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CENGİZ CEYLAN
- Philadelphia kromozomu negatif kronik myeloproliferatif hastalıklarda JAK2 mutasyonu ile serum HDL ve LDL kolesterol düzeyleri arasındaki ilişki
Relationship between JAK2 mutation and serum HDL and LDL cholesterol levels in chronic myeloproliferative diseases with negative philadelphia chromosome
YAĞMUR BAŞHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN HAYRİ POLAT
- Çocukluk çağı lösemilerinde Jak2V617F mutasyonu sıklığının belirlenmesi ve prognoz üzerine etkisinin araştırılması
Determining the frequency of Jak2V617F in childhood leukemias and researching its effect on prognosis
FUNDA ERKASAR ÇITAK
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2010
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. LEYLA ZÜMRÜT UYSAL
- Philadelphia negatif klasik kronik myeloproliferatif neoplazilerde JAK2V617F gen mutasyonunun sıklığı ve klinik önemi
Frequency and clinical significance of JAK2V617F gene mutation in philadelphia negative classical chronic myeloproliferative neoplasms
EZGİ ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Hematolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İPEK YÖNAL HİNDİLERDEN
- Esansiyel trombositemi ve primer miyelofibrozis olgularında ASXL1, IDH1, IDH2 gen mutasyonları ve JAK2V617F allel yükü ile klinik seyir arasındaki ilişki
Impact of ASXL1, IDH1, IDH2 mutations and JAK2V617F allele burden in essential thrombocythemia and primary myelofibrosis on clinical course
İPEK YÖNAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Hematolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA DENİZ SARGIN