Geri Dön

Yüzeyel mesane kanserlerinde varyant histolojinin onkolojik sonuçlara etkisi

The effect of variant histology on oncological results in non-invasive bladder cancer cases

  1. Tez No: 686436
  2. Yazar: ANAR MAMMADOV
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM ATİLLA ARIDOĞAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Mesane kanseri, saf ürotelyal karsinom, varyant histolojili ürotelyal karsinom, BCG, Bladder cancer, pure urothelial carcinoma, variant histology urothelial carcinoma, BCG
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

Amaç: Bu çalışmada yüzeyel kasa invaze olmayan (Ta/T1) mesane kanserlerinde varyant histolojinin onkolojik sonuçları nasıl etkilediğini araştırmak planlandı. Materyal ve Metod: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği'nde 2010 ve 2020 yılları arasında primer kasa invaze olmayan mesane kanseri nedeniyle transüretral rezeksiyon-mesane (TUR-M) operasyonu yapılan hastaların retrospektif olarak kayıtları incelendi. Kasa invaze olmayan saf ürotelyal karsinom tanısı almış 356 hasta ve varyant histolojili ürotelyal karsinom tanısı almış 28 hasta çalışmaya dahil edildi. Kanserlerin histolojik derecelemesi 2004 DSÖ sınıflamasına göre yapıldı. Evrelemede ise UICC'nin TNM 2009 sınıflandırması kullanıldı. Hastalar TUR-M sonrası histopatolojik derecelendirmesine göre yüzeyel (Ta/T1) saf ürotelyal karsinom (SÜK) ve yüzeyel (Ta/T1) varyant histolojili ürotelyal karsinom (VÜK) olmak üzere iki gruba ayrılarak incelendi. Hastaların aldıkları tedaviler, takip süresinde gelişen nüks, metastaz, ölüm bilgileri kayıt altına alınarak incelendi. Verilerin istatistiksel analizinde IBM SPSS Statistics Versiyon 20.0 paket programı kullanıldı. Kategorik ölçümler sayı ve yüzde olarak, sayısal ölçümlerse ortalama ve standart sapma (gerekli yerlerde ortanca ve minimum - maksimum) olarak özetlendi. Kategorik ölçümlerin gruplar arasında karşılaştırılmasında Ki-Kare test istatistiği kullanıldı. Gruplar arasında sayısal ölçümlerin karşılaştırılmasında bağımsız gruplarda T testi kullanıldı. Sağ kalım süresi (tanı anı ile son takipleri arasındaki süre) ile değişkenler ilişkisini incelemede Kaplan-Meier analizi altında Log-Rank testi yapıldı. Tüm testlerde istatistiksel önem düzeyi 0.05 olarak alındı. Bulgular: Çalışmamızda kasa invaze olmayan saf ürotelyal karsinom (SÜK)tanılı ve varyant histolojili ürotelyal karsinom (VÜK) tanılı hastalar karşılaştırıldı. Ortalama genel sağ kalımları karşılaştırıldığında VÜK'ün ortalama genel sağkalımı SÜK'e göre daha kötüydü (p=0,046). BCG tedavisi alan SÜK ve VÜK tanılı hastalar arasında genel sağkalımda anlamlı fark saptanmadı (p=0,547). Radikal sistektomi (RS) uygulanan SÜK ve VÜK tanılı hastalar arasında genel sağkalımda istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p=0,481). Kemoterapi alan SÜK ve VÜK tanılı hastalar arasında genel sağkalımda istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,027). Mesanede nüks gelişen hastalar karşılaştırıldığında nüks olanların ortalama sağkalım suresi nüks olmayanlara göre daha kısa bulunmuştur, fakat bu istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0,710). VÜK tanılı hastaları varyant histoloji tiplerine göre ayırdığımızda bazı varyant histoloji tip sayısı az olduğu için hastalar skuamöz, mikropapiller ve diğerleri (glanduler, nested, müsinöz, sarkomatoid tip) şeklinde gruplara ayrılarak genel sağkalım analizi yapıldı. Mikropapiller varyant histoloji tanılı hastaların ortalama sağkalım süresi daha kısa bulundu. Ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Bu sonucu hasta sayısının az olmasının etkilediği düşünüldü. Sonuç: Kasa invaze olmayan SÜK ve VÜK tanılı tüm hastalar, kemoterapi alan hastalar genel sağkalıma göre karşılaştırıldığında VÜK'ün genel sağkalım açısından anlamlı derecede daha kötü olduğu görüldü. BCG tedavisi alan, RS uygulanan SÜK ve VÜK tanılı hastalar arasında genel sağkalım açısından fark bulunmadı. Sonuç olarak kasa invaze olmayan ürotelyal karsinomlarda varyant histolojinin daha agresif seyirli olması ve onkolojik sonuçları kötü etkilediğini belirledik. Yüzeyel mesane kanserlerinde intravezikal BCG tedavisinin sağkalımı uzattığı görüldü. BCG tedavisi alan SÜK ve VÜK tanılı hastalar arasında sağkalımda anlamlı fark saptanmadı. Yüzeyel VÜK tanılı hastalarda da intravezikal BCG tedavisi uyğulanabilir. Ancak çalışmaya dahil edilen varyant histolojili hasta sayısı az olduğundan BCG tedavisine göre karşılaştırma varyant histoloji alt tipleri arasında mümkün olmadı. Yüzeyel varyant histolojili mesane kanserlerinde erken RS güvenle uyğulanabilir. Kemoterapi SÜK tanılı hastalarda daha etkilidir. VÜK tanılı hastalarda kemoterapi sağkalımı kötü etkilemektedir. VÜK tanılı hastalar karşılaştırıldığında mikropapiller varyantın daha kötü prognoza sahip olduğu görüldü. Ancak çalışmamıza dahil edilen varyant histolojili hasta sayısının az olması nedeniyle alt tipler arasında ileri araştırmaya gerek vardır. Sonuç olarak kasa invaze olmayan ürotelyal karsinomlarda varyant histolojinin daha agresif seyirli olduğu ve onkolojik sonuçları kötü etkilediğini belirledik. Yüzeyel mesane kanserlerinde intravezikal BCG tedavisinin sağkalımı uzattığı görüldü. BCG tedavisi alan SÜK ve VÜK tanılı hastalar arasında sağkalımda anlamlı fark saptanmadığından, yüzeyel VÜK tanılı hastalarda da intravezikal BCG tedavisi etkilidir. Ancak çalışmaya dahil edilen varyant histolojili hasta sayısı az olduğundan BCG tedavisine göre karşılaştırma varyant histoloji alt tipleri arasında mümkün olmadığı için, BCG tedavisinin hangi alt tipde daha etkili olmasını belirlemek için ileri araştırmaya gerek vardır. Radikal sistektomi yapılan hastalarda varyant histoloji sağkalımda fark oluşturmadığı için, yüzeyel varyant histolojili mesane kanserlerinde erken RS güvenle uygulanabilir. Kemoterapi SÜK tanılı hastalarda daha etkilidir. Kemoterapi alan VÜK tanılı hastalarda genel sağkalım kötü etkilenmektedir. VÜK tanılı hastalar varyant alt tiplere göre karşılaştırıldığında mikropapiller varyantın daha kötü prognoza sahip olduğu görüldü. Ancak çalışmamıza dahil edilen varyant histoloji alt tipleri ve hasta sayısının az olması nedeniyle alt tipler arasında ileri araştırmaya gerek vardır.

Özet (Çeviri)

Objective: In this study, it was planned to investigate the effect of variant histology on oncological results in superficial non-muscle invasive (Ta / T1) bladder cancers. Material-Methods: The records of patients who underwent transurethral resection-bladder (TUR-M) surgery for primary non-muscle invasive bladder cancer between 2010 and 2020 in the Urology Clinic of Çukurova University Faculty of Medicine were retrospectively analyzed. 356 patients diagnosed with pure non-muscle invasive urethelial carcinoma and 28 patients diagnosed with variant histology were included in the study. Histological grading of cancers was made according to the 2004 WHO classification. TNM 2009 classification of UICC was used for staging. After TUR-M, the patients were divided into two groups according to their histopathological grading as superficial (Ta / T1) pure urethral carcinoma and superficial (Ta / T1) variant histology urethral carcinoma. The treatments received by the patients, recurrence, metastasis and death information during the follow-up period were recorded and anlyzed. IBM SPSS Statistics Version 20.0 package program was used for statistical analysis of the data. Categorical measurements were summarized as numbers and percentages, and numerical measurements as mean and standard deviation (median and minimum - maximum where necessary). Chi-square test was used to compare categorical measurements between groups. T test was used in independent groups for comparing numerical measurements between groups. Log-Rank test was performed under Kaplan-Meier analysis to examine the relationship between survival time (the time between diagnosis and last follow-up) and variables. Statistical significance level was taken as 0.05 in all tests. Results: In our study, patients diagnosed with non-muscle invasive pure urethelial carcinoma (SUC) and patients with variant histology diagnosis of urethral carcinoma (VUC) were compared. When the mean overall survival was compared, the average overall survival of VUC was worse than the SUC (p = 0.046). There was no significant difference in overall survival between patients with a diagnosis of SUC and VUC who received BCG therapy (p = 0.547). There was no statistically significant difference in overall survival between patients with a diagnosis of SUC and VUC who underwent radical cystectomy (RC) (p = 0.481). A statistically significant difference was found in overall survival between patients with SUC and VUC who received chemotherapy (p = 0.027). When patients with recurrence in the bladder were compared, mean survival time of those with recurrence was found to be shorter than those without recurrence, but this was not statistically significant(p = 0.710). When we divided the patients with diagnosed VUC according to variant histology types, since the number of some variant histology types was low, the patients were divided into squamous, micropapillary and others (glandular, nested, mucinous, sarcomatoid types) and overall survival analysis was performed. The mean survival time was found to be shorter in patients diagnosed with micropapillary variant histology. However, it was not statistically significant. It was thought that this result was affected by the low number of patients. Conclusions: VUC was found to be significantly worse in terms of overall survival when all patients with non-muscle invasive SUC and VUC diagnosed and patients who received chemotherapy were compared with overall survival. There was no difference in overall survival between patients with BCG and RC treated SUC and VUC. Since there is no significant difference in survival between patients with a diagnosis of SUC and VUC who receive BCG treatment, intravesical BCG treatment is also effective in patients with a diagnosis of superficial VUC. However, since the number of patients with variant histology included in the study is low, comparison between variant histology subtypes compared to BCG treatment is not possible, further research is needed to determine which subtype BCG treatment will be more effective. Since variant histology does not make any difference in survival in patients undergoing radical cystectomy, early RC can be safely applied in bladder cancers with superficial variant histology. Chemotherapy is more effective in patients with SUC diagnosis. Overall survival is poorly affected in VUC patients receiving chemotherapy. When patients diagnosed with VUC were compared with variant subtypes, it was observed that the micropapillary variant had a worse prognosis. However, due to the low number of patients and variant histology subtypes included in our study, further research is needed among subtypes.

Benzer Tezler

  1. Yüzeyel mesane kanserlerinde intravezikal BCG profilaksisi

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    ÜrolojiFırat Üniversitesi
  2. Yüzeyel mesane tümörlerinde proflaktik olarak intravezikal uygulanan bcg ve interferon alfa 2a sağaltımının klinik sonuçları

    Clinical results of intravesical application of bcg and interferon-α 2a for superficial bladder tumorprophylaxis

    AYDIN İSMET HAZAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    ÜrolojiSağlık Bakanlığı

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VEDAT ÇALIŞIR

  3. Yüzeyel mesane tümörlerinde re-tur+intrakaviter tedaviye re-turun etkisi

    Our re-turm results on cases with surface bladder tumors that are applied with transurethral resection and intracavital mitomycin-c

    YUNUS ÜNAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    ÜrolojiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KADİR YILMAZ