Geri Dön

Laparoskopik kolesistektomide farklı pnömoperitoneum basınçlarının oluşturduğu hemodinamik değişikliklerin serebral oksijenizasyon üzerine etkileri

Effects of hemodynamic changes caused by different pneumoperitoneum pressures on cerebral oxygenation in laparascopic cholecystectomy

  1. Tez No: 688713
  2. Yazar: KIVANÇ ÖNCÜ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SEDAT SAYLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Laparoskopik kolesistektomi, pnömoperitoneum, hemodinami, serebrovasküler dolaşım, near infrared spectroscopy, Laparoscopic cholecystectomy, pneumoperitoneum, hemodynamics, cerebrovascular circulation, near infrared spectroscopy
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 81

Özet

Amaç: Çalışmamızda düşük (10-12 mmHg) ve yüksek (13-15 mmHg) olarak sınıflanan iki farklı pnömoperitoneum basınç aralığında opere edilen hasta gruplarındaki hemodinamik değişikliklerin serebral oksijenizasyon üzerindeki etkilerini, serebral oksimetre kullanarak karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışma elektif şartlarda, ters Trendelenburg pozisyonunda laparoskopik kolesistektomi gerçekleştirilen, 18-65 yaş arası, ASA I, II, III sınıflamasına dahil toplam 70 hastada, randomize prospektif olarak gerçekleştirildi. Çalışma sonunda 60 hastanın verileri analiz edildi. Hastalar, operasyon öncesinde pnömoperitoneum basınçlarına göre düşük basınç (10-12 mmHg) ve yüksek basınç (13-15 mmHg) olarak randomize iki gruba ayrıldı. Bütün hastalarda anestezi idamesinde %50/ %50 oksijen/hava karışımı ile %2 sevofluran gaz karışımı kullanıldı. Ameliyat sırasında analjezi remifentanil infüzyonu ile sağlandı. Hastaların kalp atım hızı, periferik oksijen satürasyonu, sistolik,diyastolik ve ortalama arter basınçları, BIS değeri, end-tidal karbondioksit değeri, sağ ve sol serebral oksijen satürasyonu (rSO2) değerleri indüksiyon öncesinde, indüksiyon sonrasında, pnömoperitoneum başlangıcında, pnömoperitoneum oluşturulduktan sonra 5, 10, 15, 30, 60, 90. dakikalarda, cerrahi işlem sonunda ve anestezi uygulaması sonunda kaydedildi. Bulgular: Grupların hemodinamik (kalp hızı, sistolik, diyastolik ve ortalama arter basınçları, periferik oksijen satürasyonu, end-tidal karbondioksit basıncı) parametreleri kıyaslandığında, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmedi (p>0,05). Gruplara göre sağ rSO2 değerlerinin bazala göre değişim ortalamaları arasında, pnömoperitoneum sonrası 5. dk (p=0,017), pnömoperitoneum sonrası 15. dakika (p=0,022) ve pnömoperitoneum sonunda (p=0,035) istatistiksel olarak anlamlı farklar bulundu. Gruplara göre sol rSO₂ değerlerinin bazale göre değişim ortalamaları arasında, pnömoperitoneum sonunda istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,038). Gruplar arasında sağ serebral oksijen satürasyonu değerleri bazale göre kıyaslandığında, düşük basınç grubunda operasyon süresi boyunca bazale oranla %20 üzerinde düşüş gösteren herhangi bir hasta izlenmedi. Buna rağmen, yüksek basınç grubunda pnömoperitoneum süresince 2 ve cerrahi sonunda toplam 3 hastada serebral oksijen satürasyonunda %20 üzerinde düşüş olduğu tespit edildi. Sonuç: Laparoskopik kolesistektomi yapılan, pnömoperitoneumun düşük ve yüksek insuflasyon basıncı ile oluşturulduğu iki hasta grubunda izlenen hemodinamik parametrelerdeki değişim kıyaslandığında, istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi. Buna rağmen, serebral oksijen satürasyonunun bazale göre değişim değerlerinin ortalamaları arasında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulundu. Düşük basınç grubunda serebral oksijenizasyonun daha iyi korunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Özet (Çeviri)

Aim: The purpose of this research was to compare the effects of hemodynamic changes on cerebral oxygenation of the patients who were operated on two different pneumoperitoneum pressure intervals, which were categorised as low pressure interval (10-12 mmHg) and high pressure interval (13-15 mmHg), with cerebral oximetry. Materials and Methods: The study was conducted on 70 patients between the ages of 18 and 65 randomised prospectively and were included in ASA I, II, III scoring by applying elective laparoscopic cholecystectomy in reverse Trendelenburg position. The post-study data analysis was comprised of the data of 60 patients. The patients included in the study were first divided into two groups before operation according to their pneumoperitoneum pressure levels, low pressure (10-12 mmHg) and high pressure (13-15 mmHg) groups, respectively. On all patients, %50/ %50 oxygen/ air mixture and %2 sevoflurane gas mixture was used in the maintenance of anesthesia. During the surgery, analgeasia was provided by remifentanil infusion. The heart rate, peripheral oxygen saturation, systolic and diastolic arterial pressure, mean arterial pressure, BIS value, end-tidal carbon dioxide value, left and right regional cerebral oxygen saturation (rSO2) values of all patients were recorded during pre-anesthesia and post-anesthesia induction, at the beginning of pneumoperitoneum and after 5th, 10th, 15th, 30th, 60th and 90th minutes pneumoperitoneum was formed. These values were also recorded after the surgical operation and anesthesia. Results: The findings did not demonstrate statistically significant difference between the groups when their hemodynamic parameters (heart rate, mean arterial pressure, systolic and diastolic arterial pressure, peripheral oxygen saturation and end-tidal carbondioxide pressure) were compared (p>0,05). However, statistically significant difference was noted between their mean variation values of right rSO2 values when compared to the basal values that is after the fifth minute of pneumoperitoneum (p=0,022), fifteenth minute of pneumoperitoneum (p=0,035) and at the end of pneumoperitoneum (p=0,038). Also statistically significant difference was found between the mean variation of left rSO₂ values from baseline according to the groups, at the end of pneumoperitoneum (p=0.038). When right cerebral oxygen saturation values of the two groups were compared according to the basal value, none of the patients had more than %20 drop from the beginning basal value during the operation in the group on which low pressure was applied. Amongst the group on which high pressure was applied, however, two patients had more than %20 drop during pneumoperitoneum and three patients had more than %20 drop during cerebral oxygen saturation after the surgery in their values. Conclusion: When the variation in the hemodynamic parameters of two patient groups who were categorized on the basis of low and high insufflation pressure in conducting pneumoperitoneum, and on whom laparoscopic cholecystectomy was performed, no statistically significant difference was recorded. However, there were statistically significant difference between the groups according to the mean variation values of their cerebral oxygen saturation values compared to the basal values. This study concluded that in the group on which low pressure was applied, the cerebral oxygenation was maintained better than the other group.

Benzer Tezler

  1. Laparoskopik kolesistektomilerde farklı pnömoperitonyum basınçlarının orta kulak basıncı ve postoperatif bulantı kusma sıklığına etkisi

    The effects of different pneumoperitoneum pressures on middle ear pressure and frequency of postoperative nause-vomiting in laparoscopic cholecystectomy

    TUĞBA CAN DEMİRHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Anestezi ve ReanimasyonGazi Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET AKÇABAY

  2. Laparoskopik kolesistektomi sırasında karın içi basınç değişikliğinin alt ekstremite perfüzyonuna etkisinin non invaziv yöntem ile değerlendirilmesi

    Evaluating the effect of lower-limb perfusion index on intraabdominal pressure during laparoscopic cholecystectomy via non invasive method

    DURDU BETÜL GÜRKAYNAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Anestezi ve ReanimasyonTrakya Üniversitesi

    Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü

    DOÇ. DR. ALKİN ÇOLAK

  3. Laparoskopik kolesistektomi girişimlerinde farklı basınç ve anestetik uygulamasının karaciğer enzimleri ve asit-baz dengesi üzerine etkileri

    The effects of different insufflation pressures and anesthetic agents over the liver enzymes and acid-base balance during laparoscopic cholecystectomy operations

    ESİN ALGAN SAKINCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Anestezi ve ReanimasyonHacettepe Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ELİF BAŞGÜL

  4. Elektif laparoskopik kolesistektomi operasyonlarında iki farklı anestezi yönteminin optik sinir kılıf çapı ve intrakranial basınç üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    A randomised trial to compare two different types of anaesthesiology methods effects on optic nerve sheat diameter and intracranial pressure in elective laparoscopic cholecystectomy surgery

    SELİN SAĞLAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ TAMER KUZUCUOĞLU

  5. Laparoskopik kolesistektomi vakalarında ekspiryum sonu pozitif basınç (PEEP) uygulamasının optik sinir kılıf çapı üzerine etkisi

    The effects of positive end expiratory pressure on optic sheat diameter during laparoscopic cholesistectomy operations

    SEHER YANATMA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. REYHAN POLAT