Afrika'nın sömürgeleştirilmesinde Avrupa güç dengesinin etkisi
The impact of the European power balance on the colonization of Africa
- Tez No: 693997
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MÜRSEL BAYRAM
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi
- Enstitü: Bölge Çalışmaları Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Afrika Çalışmaları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Afrika Çalışmaları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 117
Özet
Dünya ve insanlık tarihinde çok önemli bir yerde olan Afrika kıtası, sahip olduğu insan ve doğal kaynakları itibarıyla emsalsiz bir konumda bulunmaktadır. Bununla birlikte bu kadar zenginliği bünyesinde barındıran Afrika, yüzyıllardır istikrarsızlıklar içinde kalmıştır. Kıta erken dönem sömürgecilik hareketleriyle birlikte insan kaynağı açısından önemli kayıplar vermiştir. Uzun yıllar boyunca Avrupalı güçler tarafından sömürüye maruz kalan Afrika kıtasının kaderi 1884'te yapılan Berlin Konferansı ile birlikte olumsuz anlamda değişmiştir. Sanayi Devrimi ile birlikte Avrupa kıtasındaki ekonomik ve politik büyüme, dünya merkezini Avrupa'ya taşımıştır. Avrupa'daki bu ekonomik büyüme, devletleri hammadde arayışına sokmuştur. Britanya ve Fransa'nın Afrika'da kurduğu sömürge düzeni, Almanya'nın 1881'de milli birliğini sağlayarak birleşmesi ile birlikte farklı düzeye taşınmıştır. Bu bağlamda Şansölye Otto Von Bismarck, Almanya'yı denge politikası ekseninde yönetmiştir. Bu dönemde Avrupalı devletlerce desteklenen kaşifler de Afrika'nın içerlerine ilerlemişlerdir. Bu ilerleyişi yakından takip eden devlet adamlarından olan Belçika Kralı II. Leopold, ülkesinin çıkarı adına Kongo Nehri havzasında güç elde etmeye çalışmıştır. Büyüyen ve hammadde ihtiyacı olan Almanya da çıkarları çerçevesinde Afrika'da yeni bir düzen talep etmiştir. 19. yüz yılda Avrupa merkezli devam eden çıkar çatışmaları neticesinde, Afrika'nın bölüşümü adına 1884 yılında Berlin Konferansı yapılmıştır. Konferans sürecinde gerek daha önce kıtada olan gerekse de daha sonra kıtaya gelen güçler arasındaki mücadelede güç dengesinin gözetilmesi dikkat çekici görülmüştür. Afrika'da sadece belli bir dönemi değil, kıtanın geleceğini de etkilediği düşünülen Berlin Konferansı sürecinde devletlerin hareket tarzlarının anlaşılması ve kıtada halihazırda da devam eden güç mücadelesini açıklayabilmek adına Kenneth Waltz'ın öncülüğünü yaptığı Yapısal Realizmden faydalanılmıştır. Bu kapsamda güvenlik ve güç ikileminde savunmacı Yapısal Realizm ekseninde Afrika'da Berlin Konferansı süreci analiz edilmiştir.
Özet (Çeviri)
The African continent, which has a very important place in the history of the world and humanity, is in a unique position in terms of its human and natural resources. However, Africa, which embodies so much wealth, has been plagued by instability for centuries. The continent suffered significant losses in terms of human resources with the early colonial movements. The fate of the African continent, which was subjected to exploitation by European powers for many years, changed negatively with the Berlin Conference in 1884. With the Industrial Revolution, economic and political growth in the European continent moved the center of the world to Europe. This economic growth in Europe led states to search for raw materials. The colonial order established by Britain and France in Africa was taken to a different level with the unification of Germany by achieving national unity in 1881. In this context, Chancellor Otto Von Bismarck governed Germany on the axis of balance policy. During this period, explorers supported by European states also advanced into Africa. King Leopold II of Belgium, one of the statesmen who closely followed this progress, tried to gain power in the Congo River basin for the benefit of his country. Germany, which was growing and in need of raw materials, also demanded a new order in Africa within the framework of its interests. In the 19th century, as a result of the ongoing conflicts of interest centered in Europe, the Berlin Conference was held in 1884 for the division of Africa. During the conference process, it was noteworthy to observe the balance of power in the struggle between the powers that were in the continent before and the powers that came to the continent later. Structural Realism, pioneered by Kenneth Waltz, was utilized in order to understand the course of action of the states during the Berlin Conference process, which is thought to affect not only a certain period in Africa but also the future of the continent, and to explain the ongoing power struggle on the continent. In this context, the Berlin Conference process in Africa was analyzed on the axis of defensive Structural Realism in the security and power dilemma.
Benzer Tezler
- Güney Orta Etiyopya'nın sosyo-politik tarihi (1870-1974)
Socio-political history of South Central Ethiopia (1870-1974)
NEGESSO JIMA DUIBE
- Afrika'nın sömürgeleştirilmesi: Berlin Konferansı ve Osmanlı Devleti (1884-1885)
The colonisation of Africa: Berlin Conference and the Ottoman Empire (1884-1885)
GASSIM IBRAHIM
Doktora
Türkçe
2022
TarihFatih Sultan Mehmet Vakıf ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEKERİYA KURŞUN
- Nijerya'da sömürge yönetimi
Colonial administration in Nigeria
GÜNEŞ AYKUT ERGÜLER
Doktora
Türkçe
2024
Kamu YönetimiAnkara ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. CAN UMUT ÇİNER
- Kongo savaşları (1996-2003): Soğuk savaş sonrası Afrika'da çatışma ve kriz
Congo wars (1996-2003): Conflicts and crisis in Africa after cold war
SİNAN BARAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Uluslararası İlişkilerAnkara ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELEK FIRAT
- Diplomatik iletişim perspektifinde Türkiye'nin Afrika ülkelerine yönelik dış politikasının analizi
Analysis of perspective of diplomatic communication on the foreign policy of Turkey towards African countries
FANTA DOUSSOU KONARE
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Halkla İlişkilerEge ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BİLGEHAN GÜLTEKİN