Geri Dön

Yabancılaşma açısından Hasan Ali Toptaş anlatılarında yapı ve izlek

Structure and theme in the narratives of Hasan Ali Toptaş in terms of alienation

  1. Tez No: 697666
  2. Yazar: FATİH UYAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM TÜZER
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 445

Özet

Yabancılaşma kişinin davranışları ve tutumları sonucunda kendi beninden ya da toplumdan uzaklaşması, daha ileri seviyede ise kopuş yaşaması durumudur. Sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, ekonomi gibi farklı pek çok alanda çalışma yapan düşünürler değişik yönlerden yaklaştıkları yabancılaşmanın bireysel ve toplumsal planda nasıl gerçekleştiğini açıklamaya çalışmışlardır. Öne sürülen açıklamalar yabancılaşmanın, modernleşme süreci sonrasında kapitalist anlayışın hâkim oluşu, tüketim kültürünün egemenliği, teknolojik alanda gerçekleşen yenilikler gibi gelişmelerle bağlantılı olduğunu ortaya koyar. Bu gelişmelerin batıda ortaya çıkışı daha gerilere gider, fakat Türk toplumunda özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren kentleşme/şehirleşme oranının yükselişi, taşradan/çevreden merkeze ve büyük şehre yönelen göç olgusu ile teknolojik ve bilimsel alanda yaşanan hızlı gelişmelerin seksenli yıllarda artışı yabancılaşma olgusunun hızlanmasındaki etkenlerdendir. Toplumlarda yaşanan değişim süreçlerinin toplumla iç içe konumda bulunan edebiyatı, toplumun bir üyesi olan yazarı ve gerçeklik olgusu itibari âlemde olsa da yazıldığı toplumdan bağımsız düşünülemeyecek edebi eseri etkilememesi elbette söz konusu olamaz. Türk edebiyatında roman öykü türünün tarihsel gelişimine bakıldığında, yetmişli yıllara kadar birkaç yazar hariç tutulacak olursa, doğu-batı sorunsalı, kadının toplumdaki yeri, yanlış batılılaşma, ezen-ezilen gibi izlekler dışında, bireyin iç dünyasını, varoluş problemini, kendisi ve toplumla yaşadığı çatışmaları anlatı dünyasına taşıyan yazarlara ve eserlere rastlanmaz. Yabancılaşma izleği Türk edebiyatında ancak 1960'lı yıllarda yer almaya başlar ve Oğuz Atay, Yusuf Atılgan gibi öncü yazarların eserleriyle birlikte roman ve öykü türünde ağırlık verilen bir temaya dönüşür. 1980'li yıllarda yazın hayatına adım atan Hasan Ali Toptaş, Türk anlatılarında modernist ve postmodern etkilerin yeni yeni görülmeye başladığı bir dönemde eser vermeye başlar. Şiire yaklaşan dili, kurgudaki farklılığı, zaman, mekân ve kişiler düzeyinde klasik anlayışın dışında geliştirdiği anlatım biçimleri, bireyin varoluş sorunsalını izleksel kurguya taşıyan bakış açısıyla Türk roman ve öykücülüğünde kendisine özgün bir yer bulur. Çalışmada Hasan Ali Toptaş'ın anlatıları yabancılaşma merkezinde yapı ve izlek bakımından incelendi. İlk olarak yazarın hayatına ve edebi kişiliği bağlamında yazınsal sürecine yer verilirken daha sonra edebi eserlerinin anlamlandırılmasına katkı sağlaması bakımından yabancılaşma kavramı hakkında öne sürülen görüşlere, düşüncelere, fikirlere yer verildi. İkinci bölümde yazarın roman ve öyküleri yapı açısından incelendi ve tahlil edildi. Üçüncü bölümde sanatkârın metinleri yabancılaşmaya neden olan izlekler bağlamında çözümlendikten sonra son bölümde Toptaş'ın eserleri dil ve üslup bağlamında incelemeye tabi tutuldu. Ayrıca çalışma sırasında faydalanılan eserler Kaynakça kısmında gösterilip müstakil bir Hasan Ali Toptaş Bibliyografyası eklendi. Tezin açar kavramı olan yabancılaşma Toptaş anlatılarının yapı ve izlek ile dil ve üslup incelemelerinde odak konumda yer aldı. Bunun yanında toplum, yazar, metin ve okur merkezli eleştiri kuramlarının edebi eserlere yaklaşım tarzları gereken bölümlerde dikkate alındı.

Özet (Çeviri)

Alienation is the state of being alienated from one's self or from society as a result of his/her behaviours and attitudes, and in a more advanced level, s/he experiences a break. Thinkers working in many different fields such as sociology, psychology, political science, and economy have tried to explain how alienation, which they have approached from different aspects, occurs in the individual and social plan. The revealed explanations put forward that alienation is related to developments such as the dominance of capitalist understanding after the modernization process, the dominance of consumption culture, and innovations in the technological field. The emergence of these developments in the West goes back further, but the increase in the urbanization rate in Turkish society especially since the middle of the 20th century, the phenomenon of migration from the periphery to the centre and the big city and the rapid developments in the technological and scientific fields in the 1980s are among the factors that accelerated the phenomenon of alienation. Certainly, it is out of the question that the processes of change experienced in societies do not affect the literature that is intertwined with the society, the author who is a member of the society, and the literary work that cannot be thought of independently from the society in which it was written, even though the reality phenomenon is in the fictitious realm. Considering the historical development of the genres of novel and story in Turkish literature, except for a few writers until the1970s and apart from the themes of the east and west problematic, the place of women in society, false westernization, the oppressor-oppressed, there are no writers and works bringing the topics such as the inner world of the individual, the problem of existence, the conflicts with himself and the society into question. The theme of alienation began to take place in Turkish literature only in the 1960s, and it turned into a theme that focused on novels and stories with the works of pioneering writers such as Oğuz Atay and Yusuf Atılgan. Hasan Ali Toptaş, who stepped into his literary life in the 1980s, began to write in a period when modernist and postmodern influences were just beginning to appear in Turkish narratives. He finds a unique place in Turkish novel and storytelling with its language approaching poetry, the difference in fiction, and the forms of expression developed outside the classical understanding at the level of time, place, and people, with the perspective that carries the individual's existence problematic to the thematic fiction. In the study, the narratives of Hasan Ali Toptaş have been examined in terms of structure and theme within the centre of alienation. In the first part, it has been focused on the life of the author and his literary process in the context of his literary personality and then the views, thoughts, and ideas about the concept of alienation in terms of contributing to the interpretation of his literary works have been discussed. In the second part, the novels and stories of the author have been examined and analysed in terms of structure. In the third part, after the texts of the artist have been analysed in the context of the themes that caused alienation, in the last part, Toptaş's works have been examined in terms of language and style. In addition, the works benefited during the study have been shown in the Bibliography section and a separate Hasan Ali Toptaş Bibliography has been added. Alienation, which is the opening concept of the thesis, took a focal position in the structure and theme, language and style studies of Toptaş narratives. In addition, the approaches of society, author, text, and reader-centred criticism theories to literary works have been taken into account in the necessary sections.

Benzer Tezler

  1. Hasan Ali Toptaş romanlarında varoluşçuluk

    Exi̇stentialism in hasan Ali Toptaş novels

    MAZHAR SIĞLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Türk Dili ve EdebiyatıEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SONER AKPINAR

  2. About the progress of postmodernism in Turkey and America by examining postmodernist elements in Orhan Pamuk, Hasan Ali Toptaş, Paul Auster and Don Delillo (Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Gölgesizler, Bin Hüzünlü Haz, City of Glass, The Locked Room, White Noise, Underworld)

    Orhan Pamuk, Hasan Ali Toptaş, Paul Auster ve Don Delillo'da (Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Gölgesizler, Bin Hüzünlü Haz, City of Glass, The Locked Room, White Noise, Underworld) postmodernist öğelerin ve yabancılaşma kavramının incelenmesi ve postmodernizmin Amerika ve Türkiye'deki gelişimi üzerine

    ZEKİ KANDAŞOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Amerikan Kültürü ve EdebiyatıVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT CERCİS TANRITANIR

  3. Goethe'nin 'Genç Werther'in Acıları' adlı romanı ile Sabahattin Ali'nin 'Kürk Mantolu Madonna' adlı romanının varoluşçuluk felsefesi temelinde karşılaştırılması

    A comparison between 'the Sorrows of Young Werther' novel by Goethe and 'Madonna in a Fur Coat' novel by Sabahatti̇n Ali under the skin of existentialist philosophy

    İREM DERVİŞOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Karşılaştırmalı EdebiyatAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAMİL CAN BULUT

  4. Mehmet Başaran'ın şiirleri üzerine tematik bir inceleme

    A thematic study on the poems of Mehmet Başaran

    GAMZE ÖZEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Türk Dili ve EdebiyatıAğrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ ALGÜL

  5. Türk resim sanatında asker ressamların öncülük rolü

    Başlık çevirisi yok

    HÜSEYİN ÖZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. KEMAL İSKENDER