Benign ve malign tiroid tümörlerinde,hiperplastik nodüllerde HBME-1, PAX8, CD56 ve CITED-1 ekspresyonunun değerlendirilmesi
The evaluation of HBME-1, PAX8, CD56 and CITED-1 expression in benign and malignant thyroid tumors and hyperplastic nodules
- Tez No: 699869
- Danışmanlar: PROF. SEZER KULAÇOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Patoloji, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 132
Özet
Tiroid dokusunda, popülasyonun % 5-10'unda, ele gelen nodül gelişmektedir. Bunların büyük çoğunluğu hiperplastik lezyonlar ya da folliküler adenoma (FA) gibi benign folliküler neoplaziler iken yalnızca % 2-5'i maligndir (1). Tiroid kanserleri tüm malignitelerin yaklaşık % 1'ini oluşturur (5). Özellikle folliküler morfolojideki lezyonları olan nodüler hiperplazi, folliküler adenoma, folliküler karsinoma ve papiller karsinoma folliküler varyantın ayırıcı tanısının yapılması zaman zaman oldukça güç olabilmektedir (4). Verilecek tanının hastanın tedavi sürecini ve prognozunu önemli ölçüde etkileyecek olması, bu ayırıcı tanı problemini daha da kritik hale getirmektedir. Bu nedenle tiroid nodüllerinin ayırıcı tanısında katkı sağlayabilecek immünhistokimyasal marker arayışına gidilmiştir. Araştırmamızın amacı immünhistokimyasal olarak benign ve malign tiroid tümörlerinin ayrımı ve alt tiplerinin belirlenmesinde, hiperplastik nodüllerde HBME1, PAX8, CD56 ve CITED-1'nın yararını değerlendirmektir. Çalışmamızı 22 nodüler hiperplazi, 14 folliküler adenoma (6'sı folliküler adenoma onkositik varyant), 3 malignite potansiyeli belirsiz iyi diferansiye tümör, 3 iyi diferansiye karsinoma, NOS, 22 klasik papiller karsinoma, 15 papiller karsinoma folliküler varyant, 9 minimal invaziv folliküler karsinoma, 4 az diferansiye karsinoma, 3 anaplastik karsinoma olmak üzere 95 olgu oluşturdu. Klasik papiller karsinoma olgularının 5 tanesinde izlenen metastatik lenf nodları da çalışmaya dahil edildi. Her bir markerın tek başına ve beraber kullanımlarındaki test performansları istatistiksel olarak değerlendirildi. Benign ve malign tiroid lezyonlarının değerlendirilmesinde PAX8 sitoplazmik ekspresyonda en yüksek sensitivite (% 91,9) ve en düşük spesifiteye (% 8,3) sahipti. HBME-1 en yüksek spesifiteye (% 100) sahip olup sensitivitesi % 64,3'tü.. CITED-1'nın sitoplazmik ekspresyonda sensitivitesinin % 91,9 ancak spesifitesinin % 17,2 olduğu gözlendi. HBME-1 ekpresyonu ve CD56 ekspresyon 95 kaybı beraber kullanıldığında sensitivitenin % 83,9, spesifitenin % 72,2 ve HBME1'in tek başına kullanımına göre sensitivite daha yüksek saptandı. Papiller karsinomayı diğer tiroid lezyonlarından ayırmada HBME-1'in sensitivitesi en yüksek (% 97,8) bulundu. CD56 ekspresyon kaybının spesifitesi en yüksek (% 97) bulundu. CD56 ekspresyon kaybı ile HBME-1 ekspresyonu beraber kullanıldığında spesifitenin yükseldiği (% 100) ancak sensitivitenin düştüğü (60,3) gözlendi. Sonuç olarak malign olguları benign olgulardan ve papiller karsinomayı diğer lezyonlardan ayırmada, markerlardan hiçbirinin tek başına kullanımda yeterli olmadığı; HBME-1 ekspresyonu ile CD56 ekspresyon kaybının, immünhistokimyasal olarak değerlendirme kolaylığı (sitoplazmik membran ve/veya sitoplazmik) ve bu markerların hem sensitivitesinin hem de spesifitesinin yüksek olması nedeni ile en faydalı kombinasyon olduğu düşünülebilir.
Özet (Çeviri)
The incidence of palpable thyroid nodules is reported to be 5-10 %. Benign neoplasms such as hyperplastic nodules or follicular adenomas constitute the majority of these lesions and 2-5 % of these nodules are malignant. Thyroid cancers constitute 1 % of all cancers. The discrimination of the follicular pattern lesions including nodular hyperplasia, follicular adenoma, follicular carcinoma, and papillary carcinoma follicular variant may be problematic. The crucial effect of diagnosis on the mode of treatment and prognosis increases concern on this subject. Therefore in the current study immunohistochemistry was investigated for discrimination of the thyroid nodules. We aimed to evaluate the performances of HBME-1, PAX8, CD56 and CITED-1 in discriminating benign and malign thyroid tumors and in determining subtypes of the tumors. A total of 95 patients constituted the study population, the subtypes of the tumors were as follows; nodular hyperplasia: 22, follicular adenoma:14 (follicular adenoma oncocytic variant:6), well-differentiated tumor of uncertain malignant potential: 3, well-differentiated carcinoma, NOS:3, classic papillary carcinoma: 22, papillary carcinoma follicular variant:15, minimally invasive follicular carcinoma:9, poorly differentiated carcinoma:4, undifferentiated carcinoma: 3. 5 metastatic lymph a node in the classic papillary carcinoma group was included in the study. The performance of all markers, both separately and in combination, was evaluated. The most sensitive (91,9 %) and the least specific (8,3 %) marker in discriminating benign and malign thyroid lesions was a cytoplasmic expression of PAX-8. The most specific (100%) marker was HBME-1. The sensitivity of HBME1 was % 64,3. The sensitivity of cytoplasmic expression of CITED-1 was 91,9 % whereas the specificity was 17,2 %. The sensitivity and specificity of HBME-1 (expression) and CD56 (loss of expression) combination were 83,9 % and 72,2 % respectively. The combination of HBME-1 and CD56 had an increased sensitivity compared to HBME-1 solely. 97 The most sensitive (97,8 %) marker in discrimination between papillary carcinoma and other thyroid lesions was HBME-1. The most specific (97 %) marker in discrimination between papillary carcinoma and other thyroid lesions was CD56 (loss of expression). CD56 (loss of expression) and HBME-1 (expression) the combination increased the specificity (100 %) but decreased the sensitivity (60,3 %). In conclusion, none of the markers solely were useful in distinguishing malignant and benign thyroid lesions. However, the combination of HBME-1 and loss of CD56 expression was found to be useful in distinguishing papillary carcinoma from other thyroid lesions and malignant lesions from benign lesions because of high sensitivity and specificity and the facility in the evaluation of immunohistochemistry.
Benzer Tezler
- Malign ve benign tiroid tümörlerinde PET'de tutulum ile tümör sitopatolojisi, hastalık yaygınlığı ve moleküler belirteçlerin ilişkisi
Relation of PET positivity with tumor cytopathology and molecular markers in malign and benign thyroid tumors
GÜZİN ÇAKMAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVİM GÜLLÜ
- İnsan benign ve malign tiroid tümörlerinde flow sitometrik DNA ölçümlerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
ERSAN KALAY
Yüksek Lisans
Türkçe
1996
Tıbbi BiyolojiKaradeniz Teknik ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. AHMET KARAGÜZEL
- Benign ve malign tiroid lezyonlarında siklin D1, p27, Retinoblastom ve Ki-67'nin immünhistokimyasal ekspresyonları
İmmünohistochemical expressions of cyclin D1, p27, Rb and Ki-67 in benign and malign lesions of thyroid
ESRA AYDIN KARAKAYA
- Tiroid tümörlerinde benign, malign ayırımında ince iğne aspirasyon biyopsisi ve Frozen Section'un değeri
The Value of fine needle aspiration biopsy and Frozen Section in distinction of malign from benign in thyroid tumors
AYLAR POYRAZ
- Tiroid bezinin benign ve malign lezyonlarında DNA ploidi incelemesi
DNA ploidy analysis of benign and malignant thyroid lesions
MEHMET DOĞAN