Adjuvan kemoterapi alan kanser hastalarında oksidatif stres ve tiyol disülfid ilişkisi
The relationship between cancer patients who receive adjuvant chemotherapy and oxidative stress and thiol disulfid
- Tez No: 702431
- Danışmanlar: DOÇ. DR. DİDEM ŞENER DEDE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Dahiliye Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 81
Özet
Amaç: Serbest radikallerin aşırı üretimi veya antioksidan mekanizmaların yetersiz kalması ile pro-anti oksidan denge bozulmaktadır. Oluşan yüksek seviyelerdeki SOR'un hücreler üzerindeki zararlı etkisi oksidatif stres olarak adlandırılır. Tiyoller fonksiyonel sülfidril grubu içeren organik bileşiklerdir ve antioksidan sistemin önemli bir üyesidir. Dinamik tiyol disülfid homeostazının sağlanması; antioksidan savunma, enzim aktivitelerinin düzenlenmesi, detoksifikasyon, apopitozis, transkripsiyon ve hücresel sinyal iletimi mekanizmalarında kritik rollere sahiptir. Yapılan son çalışmalarda diabetes mellitus (DM), kardiyovasküler hastalıklar, kanser, romatoid artrit, kronik böbrek hastalığı, Alzheimer hastalığı, multiple skleroz ve kronik karaciğer hastalığı gibi birçok hastalığın patogenezinde tiyol disülfid dengesinin bozulduğuna dair kanıtlar elde edilmiştir. Bu çalışmada adjuvan kemoterapi alan, meme, over ve endometriyum kanseri hastalarında, kemoterapinin oksidatif stres parametreleri üzerine olan etkisinin değerlendirilmesi planlanmışır. Materyal ve metod: Çalışmaya 1 Aralık 2015 ile 31 Ocak 2016 tarihleri arasında Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi (EAH) Tıbbi Onkoloji kliniğine başvuran, yeni tanı almış ve küratif amaçlı yapılan operasyon sonrasında adjuvan kemoterapi alması planlanan meme, over ve endometriyum kanseri olan 40 hasta ve 40 sağlıklı birey dahil edildi. Metastatik veya inoperabl kanser hastaları, kronik böbrek yetmezliği, nefrotik sendrom, malnutrisyon ve kronik karaciğer hastalığı gibi hipoalbuminemiye neden olarak tiyol havuzunu etkileyebilecek hastalığı olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Adjuvan kemoterapi protokolleri tüm hastalar için, doksorubisin+siklofosfamid veya karboplatin+paklitaksel olmak üzere iki tipte ve kombine olarak verildi. Çalışmaya alınan her bireyin yaş, cinsiyet, menapoz durumu, ek hastalık, kullanmakta olduğu ilaçlar, sigara içme durumu kaydedilip, başvuru anında alınan kanlarında biyokimya, hemogram, tiyol ve disülfid düzeyleri ölçüldü. Aynı grupta kemoterapiye göre tiyol ve disülfid değerlerinin değişimini değerlendirmek için 1. ve 2. kemoterapilerden 21 gün sonra yeniden kan alınarak tiyol ve disülfid ölçümleri yapıldı. Demografik özellikler, laboratuar bulguları ile native tiyol [-SH], total tiyol [-SH+-S-S-], disülfid [-S-S-] düzeyleri ve ayrıca yüzde olarak hesaplanan disülfid/native tiyol [-S-S-/-SH], disülfid/total tiyol [-S-S-/-SH+-S-S-], native tiyol/total tiyol [-SH/-SH+-S-S-] oranları; hasta ve kontrol grubunda karşılaştırılırken, aynı parametrelerin kemoterapi öncesi ile 1. ve 2. kür kemoterapi siklusları sonrasındaki değişimleri hasta grubunda değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 40'ı hasta, 40'ı kontrol grubunda idi. Yaş ortalaması hasta grubunda 54,3 ± 11,8; kontrol grubunda ise 37,9 ± 11,4 idi. Hasta grubunun 40 (% 100)'ı da kadın iken, kontrol grubunun 32 (% 80)'si kadın, 8 (% 20)'i erkekti. Hasta grubundaki bireylerin 28 (% 70)'i meme, 7 (% 17,5)'si endometriyum ve 5 (% 12,5)'i over kanseriydi. Hasta grubunun 28 (% 70)'i adriamisin+siklofosfamid 12 (% 30)'si karboplatin+paklitaksel adjuvan kemoterapisi almıştı. Çalışmamızda native tiyol ve total tiyol ortanca değeri hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı farklı (p0,05). Meme kanseri tanısı alan hastaların tiyol parametreleri, kemoterapi öncesi ve 1. ve 2. kür kemoterapi sonrası tekrarlayan ölçümleri ile karşılaştırıldığında; total tiyol ve disülfid düzeylerinin 3 grup arasında istatistiki olarak farklı olduğu izlenmiştir (sırasıyla p=0,04, p=0,01). 2. kür kemoterapi sonrası bakılan total tiyol ve disülfid değeri, kemoterapi öncesi ve 1. kür kemoterapi sonrası ölçülen değerlere göre daha yüksek saptanmıştır. Over kanseri ve endometriyum kanseri olan hastaların native tiyol, total tiyol, disülfid, disülfid/native tiyol, disülfid/total tiyol değerlerinin kemoterapi öncesi ve sonrası değerleri karşılaştırıldığında ise istatistiki olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Sonuç: Bu çalışma, tekrarlayan kemoterapiler ile tiyol-disülfid ilişkisini araştıran ilk çalışmadır. Çalışmamızda kanserli hastalarda kemoterapi öncesi tiyol disülfid dengesinin disülfid yönüne kaydığı, kemoterapinin 2. küründen sonra da oksidatif stres düzeyinin artış gösterdiği saptanmıştır. Ancak tiyol-disülfid homeostazının kemoterapi ile ilişkisinin ortaya konması için homojen ve daha geniş kanser serileri ile yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Aim: Overproduction of free radicals or exceed of antioxidant defence mechanisms caused disturbance in the pro-anti oxidant balance. Oxidative stres is a biochemical condition that is toxic effect of high levels of reactive oxygen species (ROS) at cells. Thiols are a class of organic compounds that contain a functional sulfhydryl group. Dynamic thiol disulphide homeostasis status has critical roles in antioxidant protection, detoxification, signal transduction, apoptosis, regulation of enzymatic activity and transcription factors and cellular signalling mechanisms. There is growing body of evidence demonstrating that an abnormal thiol disulphide homeostasis state is involved in the pathogenesis of a variety of diseases, including diabetes, cardiovascular disease, cancer, rheumatoid arthritis, chronic kidney disease, Alzheimer's disease, multiple sclerosis and chronic liver disorder. The purpose of this study is to search oxidative stress status in breast, ovary and endomethrium cancer patients who receive adjuvant chemotheraphy and relationship between chemotreraphy and thiol-disulfide parameters. Material and method: 40 new diagnosed and planned adjuvant chemoteraphy; breast, ovary and endometrium cancer patients who are referred to Medical Oncology outpatient clinics from the date 1 December 2015 to 31 January 2016, after curative operation and 40 healthy controls, were included in the study. Metastatic and inoperable patients were excluded from study owing to the fact that tumor burden could affect the level thiol disülfide parameters. Patients who had some illness such as chronic kidney disease, nephrotic syndrome, malnutrition and chronic liver disease were excluded because of these illnesses could influence the level of thiol pool. All patients receive doxorubicine+cyclofosfamid or carboplatin+paclitaxel as combine chemoteraphy. Each patients' age, gender, menopausal status, other illnesses, treatments and also smoking status were recorded. Patient and control group's biochemical tests, complete blood count, thiol and disulfid values were recorded. Demographic characteristics, test results and thiol parameters (native thiol [-SH], total thiol [-SH+-S-S-], disülfide [-S-S-], and calculated as a percentage disülfide/native thiol [-S-S-/-SH], disülfide/total thiol [-S-S-/-SH+-S-S-], native thiol/total thiol [-SH/-SH+-S-S-] were compared between the study and control groups. Thiol parameters were compared between before and after chemoteraphy cycles in study group. Results: The study group consist of 40 cancer patients and the control group consists of 40 healthy people. The mean age of patients was 54,3±11,8 and the mean age of healthy people was 37,9 ± 11,4. All 40 (% 100) of the patient was women. The control group was consist of 32 (% 80) women and 8 (% 20) men. There were 28 (% 70) breast cancer, 7 (% 17,5) endometrium cancer and 5 (% 12,5) over cancer in study group. In study group; 28 (%70) patients received doxorubicine+cyclofosfamid and 12 (% 30) patients received carboplatin+paclitaxel as adjuvant chemoterapy. The median values of native thiol and total thiol of the control group were significantly higher than study group (p0,05). Our repeated measurements in breast cancer subgroups, we found a statistically significant difference between the total thiol and disulfide results of before and after 1. and. 2. cycle chemoteraphy (respectively p=0,04, p=0,01). Total thiol and disulfide values after 2. cycle of chemoteraphy were significantly higher than before and after 1. cycle of treatment. However, repeated measurements in endometrium and over cancer subgoups, there was no difference between the results of thiol parameters. Conclusion: Our research is the first clinical trial which observes the relationship between the cancer, chemoteraphy and thiol parameters. In this study indicates that the balance of thiol-disulfide has shifted to the oxidative status in cancer patients before receiving chemoteraphy and showes that level of oxidative stress has increased when the 2. cycle chemoteraphy has applied. Nevertheless, the researches about the topic are not enough. More studies with large group of cancer patients are necessary to find the real relationship between the cancer, chemoteraphy and thiol parameters.
Benzer Tezler
- Over karsinomu tanılı hastalarda kemoterapi öncesi ve sonrası tiyol-disülfit ve iskemi modifiye albumin dengesi
Thiol-disulfide and ischemia modified albumin balance before and after chemotherapy in patients diagnosed of ovary carcinoma
DENİZCAN HASTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DOĞAN UNCU
- Kemoterapi alan hastalarda ortalama trombosit hacmi (MPW) ve trombosit dağılım aralığı (PDW) değerlerinin değişimi
The change of the mean platelet volume (MPW) and platelet distribution width (PDW) values in patients receiving chemotherapy.
BİLAL TOKA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
HematolojiBülent Ecevit Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞEHMUS ERTOP
- Opere evre I-II-III kolon kanserli hastalarda prognostik faktörlerin araştırılması
Research of prognostic factors in patients with operated grade I-II-III colon cancer disease
HASAN ALPAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
OnkolojiSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OLÇUN ÜMİT ÜNAL
DOÇ. DR. ARİF YÜKSEL
- Oksaliplatin alan kanser hastalarında akcığer fibrozisi
Lung fibrosis in cancer patients received oxaliplatin
DİDEM TAŞTEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
OnkolojiNecmettin Erbakan Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. TUNÇ GÜLER
- Meme kanseri hastalarında adjuvan kemoterapinin sarkopeni üzerine etkisinin değerlendirilmesi
The evaluation of the effect of adjuvant chemotherapy on sarcopenia in breast cancer patients
MELTEM SÜNGÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İç HastalıklarıAydın Adnan Menderes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM YERSAL