Subklinik hiperkortizolemisi olan menopoz dönemindeki kadınlarda kemik döngüsü ile ilişkili biyokimyasal belirteçlerin 12 aylık izlemdeki değişimi ve normal kortizol aksı olan menopoz sonrası kadınlar ile karşılaştırılması
Comparison of 12-month follow-up of biochemical markers associated with bone turnover in menopausal women with subclinical hypercortisolism and postmenopausal women with normal cortisol axis
- Tez No: 702756
- Danışmanlar: PROF. DR. ABDULLAH SERKAN YENER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Adrenal insidentaloma, osteoporoz, subklinik Cushing Sendromu, kırık riski, Adrenal incidentaloma, osteoporosis, subclinical Cushing's Syndrome, fracture risk
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
Giriş ve Amaç: Adrenal insidentaloma (AI), adrenal ile ilgili olmayan başka bir sebeple çekilen kesitsel görüntüleme sırasında saptanan kitlelerdir. Başka bir sebeple çekilen bilgisayarlı tomografilerde (BT) %5 oranında görülür. AI'larda araştırılması gereken durumlar malignite durumu ve otonom hormon üreten kitlenin varlığıdır. AI lezyonlarının yaklaşık yüzde 80'i benign huyludur. Benign huylu lezyonların yaklaşık %75'i nonfonksiyonel adrenal adenomlardan (NFA) oluşur. Benign lezyonlarının %12'sini kortizol salgılayan adenomlar oluşturur. Kortizol salgılayan adenomlar, Aşikar Hiperkortizolemi ve Subklinik Hiperkortizolemi (SCS) şeklinde ikiye ayrılarak izlenir. SCS, tesadüfen saptanan adrenal kitlesi olan hastalarda kortizol fazlalığına bağlı klinik belirti ve semptomlar (buffalo hörgücü, aydede yüzü, abdominal mor stria, proksimal miyopati, kolay morarma) olmadan HPA aksında meydana gelen değişiklikler ile karakterizedir. SCS hastalarında metabolik problemler, kardiyovasküler morbidite ve osteoporotik fraktür riski artar. Osteoporoz formasyon-rezorpsiyon arasındaki dengenin bozulmasıyla oluşur. Kemik dokusunun mikromimarisini bozar ve düşük kemik kütlesine sebep olur. Sessiz seyreden hafif travmaların neden olduğu ya da travma olmadan kemik fraktürüne sebep olan bir hastalıktır. Osteoporoz tanı yöntemi DXA' dır. Kemik biyobelirteçlerini de (osteokalsin, PINP, CTX) tetkik etmek yardımcı olabilir. SCS hastalarında osteoporoz ve buna bağlı kırık riski artmıştır. SCS hastalarında 1 mg DST değerinin kemik biyobelirteçleri ve kırık üzerine etkisi 12-24 ay aralıklarla takibi amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, olgu-kontrol grupları olan, prospektif bir araştırma olarak planlandı. Endokrinoloji polikliniğinde halihazırda adrenal adenom nedeniyle takipli olan menopoz sonrası kadın hastaların 07.06.2018-10.08.2021 arasında rutin tetkikleri yapılırken alınan kanlarıyla beraber ek tüp kan alınıp santrifüj edildi. Alikotlanıp, -80 derece dondurucuda saklandı. Hastalar 1 mg DST≤1,8 µg/dl (NFA) ve 1 mg DST>1,8 µg/dl (SCS) şeklinde iki gruba ayrıldı. Tüm menopoz sonrası kadınlarda yapılması gereken standart osteoporoz taraması yapıldı. DXA tetkikinde t skoru < -2,5 olan hastalara tedavi başlandı. Hastaların rutin izlemi sırasında 12-24 ay sonraki vizitinde aynı işlemler tekrarlandı. Çalışmada kullanılacak olan biyobelirteçlerın kan konsantrasyonları standart ELISA yöntemleri ile ölçüldü. Sonuçlar SPSS programına kaydedildi ve analiz edildi. İstatiksel anlamlılık düzeyi p 1,8 µg/dl yani SCS nedeniyle takipliydi. Hastaların yaş aralığı 45-79 yaş arasındaydı. 2. vizite 63 hasta çağrıldı. 2. vizite gelen 59 hastanın 1 mg DST sonucu görüldü. 1.vizit sırasında 2 hastanın vertebra, 1 hastanın kalça, 3 hastanın vertebra-kalça dışı kırığı mevcuttu. 1.vizit sırasında 13 hastaya osteoporoz tanısı konuldu. 6 hasta NFA, 7 hasta da SCS nedeniyle takipliydi. CTX, PINP, osteokalsin değerlerinin 1 mg DST değeri ile ilişkisine tanımlayıcı istatistik (Levene testi) ile bakıldığında istatiksel olarak anlamlı sonuç saptanmadı. CTX, PINP, osteokalsin değerlerinin 1. vizit ve 2. vizit sonuçları eşleştirilmiş t-testi ile değerlendirildiğinde istatiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Kırık riskini etkileyen faktörler lojistik regresyon ile karşılaştırıldı. Kırık riski kötüleşmesinin yaş, sigara, VKI, takip süresinden bağımsız olarak 1 mg DST değeri artışıyla ilişkili olduğu saptandı. Uzun dönemde 1 mg DST değerinin her 1 µg/dl artışında kırık riski 1,98 kat artar. Riskin kümülatif olarak arttığı görüldü. Sonuç: Bu çalışmada kırık riskini yaş, sigara, VKI, takip süresinden bağımsız olarak 1 mg DST değeri artışıyla ilişkili olduğu görüldü. Her 1 µg/dl artışında kırık riskinin 1,98 kat arttığı saptandı. 1 mg DST değerine göre kemik döngüsü biyokimyasal belirteçlerinin (CTX, PINP, osteokalsin) etkilenmesi değerlendirildiğinde istatiksel olarak anlamlı bir sonuç saptanmadı yani kemik biyokimyasal belirteçler SCS hastalarında osteoporoz değerlendirilmesi açısından kullanılması önerilmez. Ayrıca 12-24 aylık takibinde kemik biyokimyasal belirteçlerde anlamlı fark saptanmadı yanı takip sürecinde de kullanılması önerilmez.
Özet (Çeviri)
Introduction and Purpose: Adrenal incidentaloma (AI) are masses that are not related to the adrenal gland and detected during cross-sectional imaging performed for another reason. It is seen in 5% of computed tomography (CT) scans taken for another reason. Situations that need to be investigated in AIs; malignancy and the presence of an autonomous hormone-producing mass. AI lesions are benign tumour about 80 percent. Benign lesions consist approximately 75% of nonfunctional adrenal adenomas (NFAs). Cortisol-secreting adenomas constitute 12% of benign lesions. Cortisol-secreting adenomas are divided into two as overt Hypercortisolemia and Subclinical Hypercortisolemia (SCS). SCS is characterized by changes in the HPA axis without clinical signs and symptoms (buffalo hump, moon face, abdominal purple striae, proximal myopathy, easy bruising) due to excess cortisol in patients with an incidentally detected adrenal mass. SCS patients are at increased risk of metabolic problems, cardiovascular morbidity, and osteoporotic fractures. Osteoporosis: It occurs when the balance between formation and resorption is disturbed. It disrupts the microarchitecture of bone tissue and causes low bone mass. It is a disease that is silent, caused by mild trauma or causes bone fracture without trauma. The osteoporosis diagnostic method is DXA. It may also be helpful to examine bone biomarkers (osteocalcin, PINP, CTX). SCS patients have an increased risk of osteoporosis and related fractures. It is aimed to monitor the effect of 1 mg DST value on bone biomarkers and fracture in SCS patients at 12-24 months intervals. Materials and Method: This study was planned as a prospective study with case-control groups. An additional tube of blood was taken and centrifuged together with the blood taken during routine examinations of postmenopausal female patients who are currently under follow-up due to adrenal adenoma in the endocrinology outpatient clinic between 07.06.2018 and 10.08.2021. It was aliquoted and stored in a -80 degree freezer. The patients were divided into two groups which are 1 mg DST≤1.8 µg/dl (NFA) and 1 mg DST>1.8 µg/dl (SCS). Standard osteoporosis screening, which should be done in all postmenopausal women, was performed. Treatment was started with the patients who had a t score of 1,8 µg/dl which is SCS. The age range of the patients was between 45-79 years. At the second visit, patients of 63 were asked to come. There were seen result of 1 mg DST in patients of 59 who came to the second visit. At the first visit. 2 patients had vertebral fractures, 1 patient had hip fractures, and 3 patients had non-vertebral-hip fractures. Patients of 13 were diagnosed with osteoporosis during the first visit. Patients of 6 were followed up for NFA and patients of 7 for SCS. The relationship between CTX, PINP, osteocalcin values and 1 mg DST value was analysed with descriptive statistics (Levene test) and there is no statistical significantly result were found. When the results of CTX, PINP, and osteocalcin values at 1st and 2nd visits were evaluated by paired t-test, there is no statistical significantly difference was found. Factors that affect the risk of fracture were compared by using logistic regression. It was determined that worsening of fracture risk was associated with age, smoking, BMI, and an increase in 1 mg DST value of regardless of the follow-up period. In the long term, the risk of fracture increases 1.98 times for every 1 µg/dl increase in the 1 mg DST value. The risk was found to increase cumulatively. Result: In this study, it was observed that the risk of fracture was associated with age, smoking, BMI, and an increase in 1 mg DST value of regardless of the follow-up period. It was determined that the risk of fracture increased 1.98 times for every 1 µg/dl increase. When the effect of bone turnover biochemical markers (CTX, PINP, osteocalcin) was evaluated according to the 1 mg DST value, there is no statistical significantly result was found. Therefore, bone biochemical markers are not recommended for evaluation of osteoporosis in SCS patients. In addition, there is no significant difference was found in bone biochemical markers in the 12–24 months follow-up period, and it is not recommended to be used in the follow-up period.
Benzer Tezler
- Subklinik Cushing Sendromu hastaları ve Non-fonksiyone Sürrenal Adenomu olan hastaların beslenme özelliklerinin karşılaştırılması
Comparison of nutritional characteristics of patients with Subclinical Cushing's Syndrome and patients with Non-functional Adrenal Adenoma
ESMANUR AYGAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Beslenme ve Diyetetikİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM SOYLUK SELÇUKBİRİCİK
- Adrenal insidentalomalı hastalarda subklinik hiperkortizoleminin öngörülebilmesi için adenom boyutlarının kullanılması
İn patients with adrenal incidentaloma using adenoma dimensions to prediction of subclinic hypercortisolemia
GÜLSÜM CEREN TERZİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İç HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULLAH SERKAN YENER
- Opere olmuş cushing hastalığı, adrenal cushing sendromu veya subklinik cushing sendromu tanısı olan hastalarda operasyon sonrası sebat eden metabolik komplikasyonların araştırılması
Investigetion of metabolic complications after operation in patients with operated cushing disease, adrenal cushing syndrome or subclinic cushing syndrome
ÜNZİLE ARİFOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULLAH SERKAN YENER
- Subklinik Cushing Sendromunda nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı gelişiminin noninvaziv yöntemlerle araştırılması
Investigation of the development of nonalcoholic fatty liver disease in Subclinical Cushing's syndrome using non-invasive methods.
EMRE KABACA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUHAMMED MASUM CANAT
- Hiperkortizoleminin dışlanması gereken hastalarda immunoassay ve tandem kütle spektrometri yöntemleri ile ölçülen tükürük kortizolünün tanısal değeri ve diürnal ritmi ortaya koymadaki başarısının değerlendirilmesi
Evaluation of the success of salivary cortisol in determining diagnostic value and diurnal rhythm as measured by immunoassay and tandem mass spectrometry methods in patients who needs to be excluded from hypercortisolemia
HÜSNİYE ASLI ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Moleküler TıpDokuz Eylül ÜniversitesiMoleküler Tıp Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GAMZE TUNA