Geri Dön

Subklinik Cushing Sendromunda nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı gelişiminin noninvaziv yöntemlerle araştırılması

Investigation of the development of nonalcoholic fatty liver disease in Subclinical Cushing's syndrome using non-invasive methods.

  1. Tez No: 867978
  2. Yazar: EMRE KABACA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MUHAMMED MASUM CANAT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, İç Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Amaç: Subklinik Cushing sendromu (SCS), adrenal insidenteloması olan hastalarda, Cushing sendromu (CS) semptom ve bulguları bulunmadan kortizol hipersekresyonunun var olması olarak tanımlanır. Adrenal insidentelomalarda en sık rastlanan hormonal bozukluktur. Birçok komorbiditeyle beraberliği gösterilmiştir. Buna rağmen hastalığın tanısı, takibi ve tedavisiyle ilgili kılavuzlarda farklı görüşler bulunabilmektedir. Hiperkortizoleminin ve Cushing sendromunun vücut üzerindeki etkileri dikkate alındığında SCS'nin nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAYKH) nedeni olabileceği öngörülmektedir. NAYKH'ye bağlı karaciğer fibrozisi gelişimi tanısında kullanılabileceği gösterilen De-Ritis oranı, APRI ve FIB-4 skorlarıyla SCS tanısıyla takip edilen hastaların iki yıllık takiplerinde karaciğer fibrozisi gelişiminin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız; tek merkezli, gözlemsel ve retrospektif olarak tasarlanmış olup, 01 Ocak 2018 - 31 Aralık 2023 tarihleri arasında hastanemiz Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları polikliniğinden en az iki yıl süre ile takipli SCS tanılı hastalar dahil edilmiştir. SCS tanısının konulmasında adrenal bezlerde insidental olarak saptanan ve adenom uyumlu görüntü özellikleri bulunan lezyon varlığı, biyokimyasal testlerde ACTH bağımsız otonom kortizol hipersekresyonu saptanması ve tipik CS kliniğinin olmaması kriterleri esas alınmıştır. Çalışmanın sonlanım noktası, hastaların tanı anındaki ve ikincil yıl sonundaki De-Ritis oranı, APRI ve FIB-4 skorlarını karşılaştırılarak iki yıllık sürede karaciğer yağlanmasına bağlı fibrozis gelişiminin değerlendirilmesidir. Sayısal değişkenlerin karşılaştırmaları normal dağılım koşulunu sağlanamadığından bağımsız ikiden çok grup karşılaştırmaları Kruskal Wallis testi ile bağımsız iki grup karşılaştırmaları Mann Whitney U testi ile yapılmıştır. Bağımlı gruplarda farklar normal dağılım koşulunu sağladığında Paired t test koşul sağlanmadığında Wilcoxon Testi ile analiz edilmiştir. Sayısal veriler arası ilişkiler normal dağılım koşulu sağlanamadığından Spearman Korelasyon analizi ile incelenmiştir. Bulgular: Çalışmada, SCS tanılı toplam 55 hasta değerlendirilmiştir. Hastaların De-Ritis oranı, APRI ve FIB-4 skorları başlangıç değerleri sırasıyla; 1.103±0.290 / 0.991±0.427 / 0.186±0.082 olarak görülmüştür. 2 yıllık izlemde; De- x Ritis oranında başlangıca göre %41.8'inde artış, %56.4'ünde düşüş saptanmış, bir hastada artış veya azalış izlenmemiştir. FIB-4 skoru düzeyinde başlangıca göre izlemde %49.1'inde artış, %49.1 inde düşüş saptanmış, bir hastada artış veya azalış izlenmemiştir. APRI skoru düzeyinde başlangıca göre izlemde %45.5'inde artış, %52.7 sinde düşüş saptanmıştır. Hastaların iki yıllık takipleri sonucunda De-Ritis oranı, APRI ve FIB-4 skorlarında istatistiksel olarak anlamlı artış saptanmamıştır (p değerleri sırasıyla; 0.446, 0.740 ve 0.86). Her üç skorun birbiriyle olan korelasyonuna bakıldığında yüzdelik değişimler arasında FIB-4 ve APRİ skorları arasında pozitif yönde iyi düzeyde, FIB-4 skoru ve De-Ritis oranı ile orta düzeyde istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır (p skorları sırasıyla;

Özet (Çeviri)

Objective: Subclinical Cushing's Syndrome (SCS) is defined as the presence of cortisol hypersecretion in patients with adrenal incidentalomas without the symptoms and signs of Cushing's Syndrome (CS). It is the most common hormonal disorder in adrenal incidentalomas. It has been associated with various comorbidities. However, there are differing opinions in the guidelines regarding the diagnosis, follow-up, and treatment of the disease. Considering the effects of hypercortisolemia and Cushing's Syndrome on the body, it is predicted that SCS could be a cause of nonalcoholic fatty liver disease (NAFLD). It is aimed to investigate the development of liver fibrosis over a two-year follow-up period in patients diagnosed with SCS using the De-Ritis ratio, APRI, and FIB-4 scores, which have been shown to be used in the diagnosis of liver fibrosis development due to NAFLD. Materials and Methods: Our study is a single-center, observational, and retrospective study, including patients diagnosed with SCS who were followed for at least two years in our hospital's Endocrinology and Metabolic Diseases outpatient clinic between January 1, 2018, and December 31, 2023. The criteria for diagnosing SCS were the incidental detection of lesions in the adrenal glands with imaging features consistent with adenoma, biochemical tests showing ACTH-independent autonomous cortisol hypersecretion, and the absence of typical CS symptoms. The primary endpoint of the study is to evaluate the development of fibrosis due to liver steatosis over a two-year period by comparing the De-Ritis ratio, APRI, and FIB-4 scores at the time of diagnosis and at the end of the second year. Comparisons of numerical variables were performed using the Kruskal-Wallis test for independent comparisons of more than two groups, and the Mann-Whitney U test for independent comparisons of two groups, as normal distribution conditions were not met. Differences in dependent groups were analyzed using the Paired t-test when normal distribution conditions were met and the Wilcoxon test when they were not. Relationships between numerical variables were examined using Spearman's correlation analysis, as normal distribution conditions were not met. Results: A total of 55 patients diagnosed with SCS were evaluated in the study. The baseline values for the De-Ritis ratio, APRI, and FIB-4 scores were 1.103±0.290, xii 0.991±0.427, and 0.186±0.082, respectively. During the 2-year follow-up, an increase in the De-Ritis ratio was observed in 41.8% of patients, a decrease in 56.4%, and no change in one patient. For the FIB-4 score, an increase was observed in 49.1% of patients, a decrease in 49.1%, and no change in one patient. For the APRI score, an increase was observed in 45.5% of patients and a decrease in 52.7%. After two years of follow-up, no statistically significant increases were observed in the De-Ritis ratio, APRI, or FIB-4 scores (p-values: 0.446, 0.740, and 0.86, respectively). When examining the correlation between the percentage changes of the three scores, a good positive correlation was found between the FIB-4 and APRI scores, and a moderate positive correlation between the FIB-4 score and the De-Ritis ratio (p-values:

Benzer Tezler

  1. Adrenal kitlelerin analizi

    Surrenal mass

    FİKRET GÖREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    OnkolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKKI KAHRAMAN

  2. Adrenal insidentalomaların biyokimyasal ve radyolojik olarak retrospektif değerlendirilmesi

    Biochemical and radiological retrospective evaluation of adrenal incidentalomas

    MERVE İNCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERMAN ÇAKAL

  3. Polikistik over sendromunda subklinik otonomik glukokortikoid hipersekresyonunun araştırılması

    The investigation of subclinical autonomous glucocorticoid hypersecretion in polycystic ovary syndrome

    ESRA TUTAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RIFAT EMRAL

  4. Cushing ve subklinik Cushing sendromunun tanısı ve tedavi sonrası takibinde kan üre azotu/kreatinin oranının kullanılması

    Use of blood urea nitrogen/creatinine ratio in diagnosis and follow up after remission of Cushing and subclinical Cushing syndrome

    CEREN YARKUTAY TÜRKKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. MUHAMMED MASUM CANAT

  5. Nonfonksiyone adrenal adenom ve subklinik cushing sendromu saptanan adrenal adenomlarda klinik, hormonal, metabolik parametreler ve kardiyovasküler risk değerlendirmesi

    Clinical, hormonal, metabolic parameters and cardiovascular risk assessment in nonfunctioning adrenal adenomas and adrenal adenomas with subclinical cushing syndrome

    HATİCE BALA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. AYŞEGÜL ATMACA