Geri Dön

Die machtlosigkeit der familientraditionen in der moderne (Thomas Manns 'Buddenbrooks' und Reşat Nuri Güntekins 'Yaprak Dökümü' im lichte der komparatistik)

The powerlessness of family traditions (Thomas Manns 'Buddenbrooks' an Reşat Nuri Güntekins 'Yaprak Dökümü' in the light of comparative literature)

  1. Tez No: 704389
  2. Yazar: MERVE CİHANGİR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. FUNDA KIZILER EMER
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, Karşılaştırmalı Edebiyat, German Linguistics and Literature, Comparative Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Almanca
  9. Üniversite: Sakarya Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Alman Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 297

Özet

Bu çalışmada Almanya'nın önde gelen yazarlarından Thomas Mann'ın Buddenbrooks ve Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı yazarlarından Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü adlı eserleri aile teması ekseninde karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Amacımız iki farklı kültüre mensup ailelerin gelenekten moderniteye uzanan yolculuğunun karşılaştırmalı edebiyat çerçevesinde benzeşen ve ayrışan yönlerine açıklık getirmektir. Her iki eserdeki aile fertleri, geleneksel toplum yapısını geride bırakma, modernleşme ve (yanlış) batılılaşma olguları ekseninde gelenekten moderniteye ilk adımlarını atar, kültürel farklara bakılmaksızın benzer ya da aynı sorunlarla karşılaşırlar. Bu sorunların neticesinde özellikle 20. yüzyılın başlangıcıyla birlikte bireyin hem ahlaki değerlerinin yozlaştığı hem de toplumsal normlara aykırı davranışlar sergilediği görülmektedir. Kutsal bir kurum olan aile, birlik ve güveni ifade ederken bireylerin yeni davranışlar sergilemesi sebebiyle ilk zarar gören kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte geleneksel aile tiplerinin özellikle sanayileşme sonucu gittikçe artan çekirdek aile modeline evrildiği görülmektedir. Kapitalizm, materyalizm ve bununla birlikte hızla gelişen çalışma temposu ailelerin parçalanmasına neden olur. İncelenen eserlerde, değişen koşulların bireylerin bağlı olduğu gelenekleri artık boş bir görev olarak algılamasına yol açtığı ve bunların eski gücünü yitirmesi sonucunda da bireylerin değerler bunalımına sürüklendiği görülmektedir. Her iki romanda da başlangıçta geleneksel geniş aile tipi sergileyen ailelerin, sanayileşme ve modernleşmeyle birlikte ortaya çıkan iç ve dış faktörlerden dolayı zarar görmesi neticesinde geleneksel aile modelinden parçalanmış aile modeline geçilir. Thomas Mann bu sonu yeni bir başlangıç olarak görürken, Reşat Nuri Güntekin bunu yanlış batılılaşma ekseninde değerlendirir ve aynı zamanda kadınların eğitiminin önemini vurgular.

Özet (Çeviri)

In this study, the work Buddenbrooks, by one of the leading modern German writers Thomas Mann and Yaprak Dökümü by Turkish Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı author Reşat Nuri Güntekin will be comparatively examined in the context of the family theme. Especially the concept of family suffers from the emerging renewals of the modern century, family members are powerless to the upcoming results of the modern century. Families take their first steps from tradition to modernity based on turning away from the bourgeoisie and false westernization and encounter the same problems regardless of cultural differences. As a result of these problems, especially with the beginning of the 20th century, it becomes apparent that the individual displays behaviors that contradict both moral values and social norms. Capitalism, materialism, and with it the rapidly developing pace of work, cause the disintegration of families, the external circumstances changed because of this thus cause individuals to be driven into a crisis of values by the loss of power and the traditions to which they cling are nothing more than mechanical fulfillments of duty. The fact that strict rules contradict innovation is one of the most important reasons for this and thus prevents the individual from developing an independent personality as well as self-actualization. While Thomas Mann sees this end as a new beginning, Reşat Nuri Güntekin informs about possible misunderstandings on the axis of false westernization and emphasizes the importance of women's education.

Benzer Tezler

  1. Tadil sözleşmesi

    Abänderungsvertrag

    KEREM ÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    HukukÖzyeğin Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUFAN ÖĞÜZ

  2. Sanayi kenti Gaziantep'te özel okullara devam etmekte olan ortaokul ve lise öğrencilerinin Alman dilini öğrenme tutumlarının farklı değişkenlere göre analizi

    Die analyse der lernhaltungen von Deutschlernenden in den privaten mittelschulen und gymnasien in der industriestadt Gazi̇antep

    ERDAL KAÇAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Eğitim ve ÖğretimÇukurova Üniversitesi

    Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALİ SAMİ AKSÖZ

  3. Türkiye'nin Avrupa Enerji Topluluğu Antlaşması'na taraf olup olmamasının değerlendirilmesi

    Die bewertung der frage, warum die Türkei dem vertrag zur gründung einer Europäischen Energiegemeinschaft Nicht als mitglied beitritt

    ULAŞ ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Hukukİstanbul Kültür Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRE ESEN

  4. Die vermittlung von lesestrategien und ihr einfluss auf den strategiegebrauch

    Okuma stratejilerinin öğretimi ve strateji kullanımı üzerindeki etkisi

    NURCİHAN SÖNMEZ GENÇ

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    2015

    Eğitim ve ÖğretimHacettepe Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DALIM ÇİĞDEM ÜNAL

  5. Die qualifizerte belehrung im strafverfahren

    Ceza muhakemesinde nitelikli aydınlatma yükümlülüğü

    HÜSNÜ SEFA ERYILDIZ

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    2009

    HukukFreie Universität Berlin

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KLAUS ROGALL