Geri Dön

Akut koroner sendrom tanısıyla hastaneye yatırılan hastaların hastane izlemi sırasında ve taburculuk sonrasında sigara içme davranışlarının değerlendirilmesi

Evaluation of smoking behaviors during hospital follow-up and after discharge of patients diagnosed with acute coronary syndrome

  1. Tez No: 706059
  2. Yazar: BURCU ŞEN ŞAHİN
  3. Danışmanlar: ÖĞR. GÖR. TEVFİK TANJU YILMAZER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Tepecik Eğt. ve Arş. Hast.
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Aile Hekimliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Giriş ve Amaç: Koroner arter hastalığı morbitide ve mortaliteye neden olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Gelişiminde rol alan çok sayıda risk faktörü belirtilmiştir; sigara kullanımı bunlardan biridir. Daha önce akut koroner sendrom geçirmiş hastaların, akut koroner olay geçirme riski, geçirmemiş olan nüfusa göre daha yüksektir. Bu nedenle akut koroner sendrom geçiren hastaların yaşam tarzı değişikliklerini uygulamaları ve sigarayı bırakmaları oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı akut koroner sendrom nedeniyle hastaneye yatırılan hastaların yatış sırasında ve taburculukta sigara içme durumlarının ve bu durumu etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Gereç ve yöntem: Bu araştırma 2020 Eylül ve Ekim aylarında koroner yoğun bakıma akut koroner sendrom nedeniyle yatırılan 72 hastanın dâhil edildiği prospektif ve tanımlayıcı türde bir araştırmadır. Katılımcıların hastane izlemleri sırasında bilgilendirilmiş gönüllü onamları alınarak sosyodemografik bilgilerin değerlendirildiği, sigara içme öyküsü ve Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi'nin bulunduğu bir anket yüz yüze görüşme ile uygulanmıştır. Araştırmaya dahil edilen 72 hastadan sigara içicisi olanlara taburculuk sonrası 1. ay ve 3. ay telefon ile ulaşılarak sigara içme durumu, bu durumu etkileyebilecek faktörler ve Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi'ni içeren yeni bir anket uygulanmıştır. Bulgular: Araştırmaya yaş ortalaması 60,2±12 olan , %76,4'ü (n= 55) erkek ve %68,1'i evli olan 72 hasta dahil edilmiştir. Katılımcıların %48,6'sı (n=35) yatış sırasında sigara içmekteydi. Yatış sırasında 50-59 yaş arası katılımcıların (p=0,019), ortaokul ve üstü eğitim alanların (p=0,004), kronik hastalığı olmayanların (p=0,002), düzenli ilaç kullanmayanların (p=0,024) ve ailede kalp hastalığı olanların (p=0,03) daha çok sigara içtiği görüldü. Taburculuktan sonraki birinci ve üçüncü aylarda, yatışları sırasında sigara içenlerin sigarayı bırakma oranları sırasıyla %30 (n=9) ve %32 (n=8) olarak saptandı. Sigara içmeye devam eden katılımcıların birinci ayda %85,7'si (n=18), üçüncü ayda %88,2'si (n=15) içilen miktarı azaltmıştır. Taburculuk sonrası kardiyoloji polikliniğine viii kontrol için başvuranların birinci ve üçüncü aylarda sırasıyla %55 ve %38,1'i sigarayı bırakma konusunda öneri aldıklarını belirtmiştir. Taburculuk sonrası aile hekimine herhangi bir sebeple başvuranların sigarayla ilişkili öneri alma oranı birinci ve üçüncü aylarda %33,3'tür. Taburculuktan sonraki üçüncü ayda kardiyoloji polikliniğinden sigarayı bırakma ile ilgili öneri alanların almayanlara göre sigara bırakma oranlarının daha yüksek olduğu görülmüştür (p=0,001). Hastaların yatışları sırasında ve sonrasında sigara içme durumları ile cinsiyet, medeni durum, gelir, yaşanılan yer, koroner girişim öyküsü, egzersiz alışkanlığı, diabetes mellilitus tanısı olması, hipertansiyon tanısı olması, yatış sırasında sigara bırakma konusunda öneri alma, daha önce sigarayı bırakma denemesi, sigaraya başlama yaşı, sigara içilen toplam süre, maruziyet yükü, Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi puanı arasında ise ilişki saptanmadı. Sonuç: Hayatı tehdit eden bir tablo olan akut koroner sendrom tanısı alan hastaların izleminde yaşam tarzı değişiklikleri yeni koroner olayların yaşanmaması, morbidite ve mortalitenin azaltılması açısından oldukça önemlidir. Bu değişiklikler arasında sigaranın bırakılması en maliyet-etkin önlem olarak öne çıkmaktadır. Sigaranın bırakılması konusu koruyucu hekimlik adına aile hekimliğinin özünde olan bir konudur. Aile sağlığı merkezlerine başvuran her hastanın sigara içme durumu ve bırakma isteği öğrenilmeli ve kaydedilmelidir. Kısa klinik görüşme yapılıp bırakmayı düşünmeyenlere 5-R yaklaşımı, bırakmak isteyenlere 5-A yaklaşımı uygulanıp, yapılandırılmış sigara bırakma danışmanlığı sağlanmalıdır.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objectives: Coronary artery disease is an important public health problem with a high contribution to morbidity and mortality. Numerous risk factors have been specified for its development, smoking is one of them. Patients who have had a previous acute coronary syndrome, have a higher risk of experiencing an acute coronary event than the population who have not. For this reason, it is very important for patients with acute coronary syndrome to implement life style changes ix and quit smoking. The aim of this study is to determine the smoking status of patients hospitalized for acute coronary syndrome during hospitalization and discharge and the factors affecting this situation. Methods: This is a prospective, descriptive study including 72 patients who admitted to the coronary intensive care unit due to acute coronary syndrome in September and October 2020. During the hospital follow-up of the participants, informed consent was obtained and a questionnaire was applied by face-to-face interview, in which sociodemographic information was evaluated, smoking history and Fagerström Nicotine Dependence Test. Active smokers out of 72 patients included in the study were contacted by phone at the first and third months after discharge, and a new questionnaire including smoking status, factors that may affect this situation, and the Fagerström Nicotine Dependence Test was applied. Findings: The study included 72 patients with a mean age of 60,2±12 years, 76,4% (n=55) male and 68,1% married. 48,6% (n=35) of the participants were smoking during the hospital follow-up. Those aged 50-59 years (p=0,019), those with secondary education and above (p=0,004), those without chronic disease (p=0,002), those who do not use regular medication (p=0,024), those with a family history of heart disease (p=0,03) were more likely to smoke. In the first and third months after discharge, the smoking cessation rates of those who smoked during their hospitalization were found to be 30% (n=9) and 32% (n=8), respectively. Of the participants who continued to smoke, 85,7% (n=18) in the first month and 88,2% (n=15) in the third month decreased the amount they smoked. After discharge, 55% and 38,1% of the patients who applied to the cardiology out patient clinic for control, stated that they were warned to quit smoking in the first and third months, respectively. 33,3% of the patients who applied to their family doctor for any reason in the first and third months after discharge, get a smoking-related advice. It was observed that those who received advice on quitting from the cardiology out patient clinic in the third month after discharge had a higher smoking cessation rate than those who did not (p=0,001). No significant correlation was found between smoking status of the patients during and after hospitalization and gender, marital status, income, place of residence, history of coronary intervention, exercise habits, x diagnosis of diabetes mellilitus, diagnosis of hypertension, trying to quit smoking before, starting age to smoke, total smoking time, exposure status, and Fagerström Nicotine Dependence Test score. Conclusion: Life style changes in the follow-up of patients diagnosed with acute coronary syndrome, are very important in terms of preventing new coronary events and reducing morbidity and mortality. Among these changes, smoking cessation stands out as the most cost-effective measure. Quitting smoking is at the core of family medicine practise in the name of preventive medicine. Smoking status and desire to quits hould be learned and recorded for each patient who applies to family health centers. The 5-R approach should be applied to those who do not plan to quit and the 5-A approach should be applied to those who want to quit, and structured smoking cessation counseling should be provided.

Benzer Tezler

  1. Akut koroner sendrom hastalarında standart risk skorlamalarıyla birlikte gelişteki NT pro BNP düzeyinin 6 aylık mortalite ve morbiditeye etkileri

    The effects of arrival NT pro BNP level with standart risk scores on 6 months mortality and morbidity in acute coronary syndrome patients

    MOHAMMED M. D. SALAMA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RASIM ENAR

  2. ST segment elevasyonsuz akut koroner sendromlu hastalarda AVR derivasyonundaki ST segment elevasyonu rezolüsyonunun hastane içi sonuçlar için prognostik önemi

    Prognostic significance for in hospital outcomes of rezolütion of st segment elevation in lead AVR in patients with non ST segment elevation acute coronary syndrome

    HASAN ARSLANTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    KardiyolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OKAN ONUR TURGUT

  3. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne akut koroner sendrom nedeniyle yatan hastalarda katastrofik sağlık harcamaları ve buna etki eden etkenler

    Catastrophic health expenditures in acute coronary syndrome patients at Dokuz Eylul University Hospital and affecting factors

    DURAN ADA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Halk SağlığıDokuz Eylül Üniversitesi

    Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT KILIÇ

  4. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi Acil Servisine göğüs ağrısı ile başvuran, yüksek duyarlıklı troponin biyobelirteci negatif olan ve akut koroner sendrom şüphesiyle hastaneye yatırılan hastaların değerlendirilmesi

    Evaluation of patients who were admitted to the Eskisehir Osmangazi University Hospital Emergency Department and are hospitalized due to acute coronary syndrome suspicion with negative high sensitive troponin biomarker

    ATABEK ASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İlk ve Acil YardımEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUHAMMED EVVAH KARAKILIÇ

  5. Akut koroner sendromlu hastalarda epikardiyal yağ doku kalınlığı ile koroner arter hastalığı yaygınlığı ve kompleksitesi arasındaki ilişki

    Association of eeat thickness and extend with complexity of coronary artery disease in acute coronary syndrome patients

    MURAT AKÇAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    KardiyolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT ŞAHİN