Geri Dön

İsrail'in Körfez ülkeleri ile ilişkilerinin bölgesel ve uluslararası etkileri

Regional and international effects of Israel's relations with the Gulf countries

  1. Tez No: 706473
  2. Yazar: ÖMER FATİH ÖZKAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SÜLEYMAN ERKAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Arap, İsrail, Körfez, Normalleşme, Anlaşma, Arab, Israel, Gulf, Normalization, Agreement
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 141

Özet

Orta Doğu'nun en ciddi sorunlarından birisi olan, Filistin'de bir Yahudi devleti kurulmasına yönelik politikalar ile birlikte başlayan Arap - Yahudi çatışması, İsrail'in kurulmasının hemen ardından Arap ülkelerinin Filistin davasının koruyuculuğunu üstlenmelerinden ötürü Arap - İsrail savaşlarına dönüşmüştür. İsrail'in kurulduğu 1948 yılından başlayıp 1973 Yom Kippur Savaşı'na kadar süren Arap – İsrail savaşları, Arapların elle tutulur herhangi bir başarı elde edememelerinin yanında bölgesel anlamda günümüzde hala çözüm bekleyen yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Arap – İsrail savaşlarına karşı barışa atılan ilk adım, Mısır'ın Arap dünyasından tecrit edilmesine ve sonrasında Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın hayatına mal olsa da 1978 yılında İsrail ile Mısır arasında imzalanan Camp David Anlaşmaları olmuştur. Bu anlaşmanın ardından İsrail ile normalleşen ikinci ülke 1994 yılında imzalanan Vadi Arabe Anlaşması ile Ürdün'dür. Filistin meselesi sebebiyle İsrail'i düşman devlet olarak gören ancak örtülü bir şekilde ilişkiler kuran Arap ülkeleri, İsrail ile Mısır ve Ürdün'ün ardından normalleşme anlaşmaları imzalamak için uzun yıllar beklediler. İsrail'in yasa dışı yerleşim birimlerini kullanıma açması, Gazze'ye yönelik saldırı ve ambargo uygulaması, Arapların İsrail'e karşı yaklaşımlarını şekillendirdi. Dolayısıyla Arap ülkelerinin kendi toplumlarına İsrail ile normalleşmeyi kabul ettirmesi özellikle Arap Baharı sonrasında biraz daha zorlaştı. Örtülü bir şekilde devam eden Arap – İsrail ilişkilerinde Körfez ülkelerinin normalleşme anlaşmalarını imzalaması muhtemel görünüyordu. Arap Baharı sonrasında artan askeri ve ticari iş birliği, çatışma bölgelerinde İsrail ile birbirine yakın veya aynı politikaların sergilenmesi ile siyasi iş birliği ve güvenlik algılarını ortak bir paydada birleştirebilecekleri İran'ın bölgesel amaçları, normalleşme anlaşmaları için zemin hazırladı. Normalleşme anlaşmalarının ardından küresel ve bölgesel aktörlerin tutumu anlaşmaların devamlılığı ve Filistin meselesinin geleceği açısından önem taşıyordu. Bölgenin önemli iki gücü Türkiye ve İran sert tepki gösterdiler. Suudi Arabistan ılımlı yaklaşırken Katar ise Filistin meselesinin çözümünü öncelediğini göstermiştir. Kuveyt anlaşmanın imzalanmasına tepki gösteren bir başka ülke olmuştur. Ancak Fas'ın da anlaşamaya tepki gösteren ilk ülkelerden birisi olup daha sonra İsrail ile normalleşme kararı aldığını da unutmamak gerekir.

Özet (Çeviri)

One of the most serious problems of the Middle East, the Arab-Jewish conflict, which started with the policies towards the establishment of a Jewish state in Palestine, turned into Arab-Israeli wars because the Arab countries assumed the protectorate of the Palestinian cause right after the establishment of Israel. The Arab-Israeli wars, which started from the year Israel was founded in 1948 and lasted until the 1973 Yom Kippur War, brought along new problems that are still waiting for a solution in the regional sense, as well as the Arabs' failure to achieve any tangible success. The first step towards peace against the Arab-Israeli wars was the Camp David Agreements signed between Israel and Egypt in 1978, even though it cost Egypt's isolation from the Arab world and subsequently the life of Egyptian President Anwar Sadat. After this agreement, the second country to normalize with Israel is Jordan with the Wadi Arabe Agreement signed in 1994. Arab countries, which see Israel as an enemy state due to the Palestinian issue, but have secretly established relations, waited for many years to sign normalization agreements with Israel after Egypt and Jordan. Israel's opening of illegal settlements, the attack and embargo on Gaza shaped the Arabs' approach to Israel. Therefore, it became more difficult for Arab countries to get their societies to accept normalization with Israel, especially after the Arab Spring. It seemed likely that the Gulf countries would sign the normalization agreements in the covert Arab-Israeli relations. Increasing military and commercial cooperation after the Arab Spring, displaying similar or the same policies with Israel in conflict zones, and Iran's regional goals, where they could combine political cooperation and security perceptions on a common ground, laid the groundwork for normalization agreements. In addition, the fact that they did not fight directly and did not share a geographical border stood out as the factors that paved the way for normalization. After the normalization agreements, the attitude of global and regional actors was important for the continuity of the agreements and the future of the Palestinian issue. The two important powers of the region, Turkey and Iran, reacted harshly. While Saudi Arabia has a moderate approach, Qatar has shown that it prioritizes the solution of the Palestinian issue. Kuwait was another country that reacted to the signing of the agreement. However, it should not be forgotten that Morocco was one of the first countries to react to the agreement and later decided to normalize with Israel.

Benzer Tezler

  1. Egypt foreign policy orientation and its impacts on civil-military relations

    Mısır'in dış politika yönelimi ve sivil-asker ilişkisine etkisi

    MOHAMED ELSHEİKH

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Siyasal Bilimlerİstanbul Aydın Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZÜM SEZİN UZUN

  2. Interregional Relations: Perspectives on the Summit of South American-Arab Countries 'New' patterns of engagement

    Bölgelerarasi ilişkiler: Güney Amerika - Arap Ülkeleri zirvesindeki 'Yeni' angajman yapısı perspektifleri

    MARSHA MARİE HALL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Ortadoğu Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELİHA BENLİ ALTUNIŞIK

    DOÇ. DR. DERYA GÖÇER AKDER

  3. L'entrée de la Turquie en Afrique sub-Saharienne face à l'influence Française et la présence Chinoise

    Fransız etkisi ve Çin varlığına karşı Türkiye'nin Sahara altı Afrika ülkelerine girişi

    KOUE PİERRE FRANCİS BOLOU

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2011

    Uluslararası İlişkilerGalatasaray Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. F. SELCAN SERDAROĞLU

  4. Türkiye-İsrail stratejik iş birliği'nin Türkiye'nin Orta Doğu politikaları üzerindeki etkileri

    Turkey-Israel strategic alliance effetcts on Turkey's Middle East politics

    ÖVER ÖZGE İNSEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Uluslararası İlişkilerUfuk Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OYA AKGÖNENÇ MUĞİSUDDİN

  5. Arap Baharı sonrası Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail yakınlaşması

    The rapprochement between United Arab Emirates and Israel inthe post-Arab Spring

    KEZİBAN GÜMÜŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kamu YönetimiBurdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ EMRE SAVUT