Geri Dön

İran'da Meşrutiyet dönemleri sırasında nüfuz mücadelesi (1906-1911)

The struggle for influence during the Constitutional periods in Iran (1906-1911)

  1. Tez No: 707313
  2. Yazar: MUSTAFA GÜNCÜ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ LEYLA KIRKPINAR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, Türk İnkılap Tarihi, History, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 217

Özet

İran, uzun bir tarihsel geçmişe sahiptir. Bu niteliğinden dolayı, dünya siyasetinde sürekli etkin roller üstlenmiştir. İran'ın, Batılı ülkeler ile olan tanışması ve yakınlaşması ise geniş tarihsel geçmişine rağmen sanıldığı kadar uzun değildir. Fethi Ali Şah'ın oğlu Abbas Mirza döneminde tıpkı Osmanlı Devleti'nde olduğu gibi orduda yenilik yapmak amacıyla başlayan Batılılaşma süreci kısa süre sonra İran'ı, Batılı güçlerin topraklarında nüfuz mücadelesine girdiği yarı sömürge bir ülke konumuna getirmiştir. Nasreddin Şah döneminde, Emir-i Kebir'in sadrazam olmasıyla birlikte kurulan darülfünunda, modern eğitim verilerek hem İran ordusu, çağdaş ülkeler ölçüsünde yetiştirilmeye çalışılmış hem de yeni eğitim-öğretim faaliyetleriyle daha modern ve yeniliklere açık insan tipinin yetiştirilmesi sağlanmıştır. Bu eğitim modeliyle yetişen ordunun gelecekte İran bağımsızlığını sağlamak için faaliyetlerde bulunacağını öngören İngiltere, Rusya'ya yakınlığı ile bilinen Emir-i Kebir'i, sadrazamlıktan aldırarak öldürtmüştür. Fakat İran'ın Batılılaşma hamleleri bununla kalmamıştır. Nasreddin Şah, Avrupa'ya yaptığı geziler sırasında Mirza Malkom Han'ın tesiriyle İngiltere ile Rusya'ya çeşitli imtiyazlar vermiştir. Verilen bu imtiyazlar, kısa sürede İran'da çeşitli isyanların başlamasına, bu isyanlar sonucunda Nasreddin Şah'ın öldürülmesine sebep olmuştur. Tütün ve petrol arama imtiyazının ardından verilen bu imtiyazlara, bölgede taşıma hakkı da eklenmiştir. İran'ın giderek sömürge haline gelmesi, halk arasında huzursuzlukların oluşmasına sebep olmuştur. Çıkan isyanlara, ulemadan sözü geçen ve halk üzerinde etkili olan kişilerinde katılmasıyla olaylar büyümüş ve bu olayların sonucunda, kısa süre sonra, 1906 yılında İran'da meşrutiyet ilan edilerek parlamenter sistem kurulmuştur. 1906 yılında İran'da kurulan meşrutiyet, bölgede yaşanan problemlerin derinleşmesine sebep olmuştur. Zira ülkede meşrutiyet yanlıları ve meşrutiyet karşıtları adında iki yeni grup oluşmuştur ki uzun yıllar İran'da siyasal anlamda birliğin sağlanması, söz konusu iki grubun etkisiyle engellenmiştir. Bu iki grup arasındaki mücadeleye İngiltere ile Rusya dâhil olmuştur. Çünkü beklenen fırsat, yaşanan bu siyasal karışıklık ile kendilerine verilmişti.Böylece, bölgede yaşanan karışıklara müdahil olarak kendilerince sömürge alanlarını genişletmek istemişlerdi. İstibdat yanlılarını destekleyen Rusya, başa geçen Muhammed Ali Şah'a destek vermiştir. İngiltere ise kendi çıkarlarına daha uygun olacağı düşüncesiyle meşrutiyet yanlılarını savunmuştur. Yaşanan mücadeleler, zaten dışarıya bağımlı olan İran ekonomisinin daha da zor duruma düşmesine sebep olmuştur. İran'a borç para vererek ülkeyi kendilerine bağımlı hâle getirmeye çalışan bu iki ülke, Osmanlı ile İran arasında yaşanan hudut gerginliğinde de kendilerine pay çıkarmış, kurulan hudut komisyonuna kendi adamlarını yerleştirmişlerdir. Etnik, mezhepsel her türlü sorunu sürekli gündemde tutmaya çalışan bu iki ülke, kendi çıkarları tehlikeye düştüğü vakit, İran'ı işgal etme tehdidinde bulunmayı da ihmal etmemiştir. İran'da yaşanan gerginlikten dolayı, bölgeyi işgal edeceklerini söyleyen İngiltere ile Rusya'ya karşı çıkan, İran millet murahhasları ve İran eyalet encümeni üyeleri, yayımladıkları bildiriler ile mücadele edeceklerini belirtmiş, halk üzerinde etkili olmaya çalışmışlardır. Yayımladıkları bildiriler halk nazarında olumlu karşılanmış, kısa sürede büyük bir ayaklanma başlamıştır. Yaşanan bu ayaklanma, meşrutiyet isteyenler ile istibdat savunucuları arasında uzun süre devam etmiştir. Bu sırada bölgeye hâkim olmak isteyen büyük güçler, hem Osmanlı sınırındahem de İran'da çeşitli siyasal faaliyetlerde bulunarak gerginliğin artmasına neden oluyor, asayişin sağlanmasını engelliyorlardı. İngiltere, meşrutiyet isteyenlere destek veriyor; onlara silah yardımı da yapıyordu. Rusya iseistibdat yanlılarını destekliyordu. Fakat burada asıl hedefin,Osmanlı Devleti ile İran üzerindenOrta Doğu'da egemenlik kurma mücadelesi olduğu açıkça anlaşılmaktaydı. Çünkü 1907 yılında imzalanan anlaşma ile bölge, İngiltere ile Rusya arasında pay edilmiş, iki ülke tarafından verilen imtiyazlar ile bu anlaşma kabul edilmişti. Yaşanan uzun soluklu mücadele meşrutiyet isteyenlerin zaferiyle sonuçlanmıştı. Meclisin açılması ve Kanun-î Esasi'nin ilan edilmesiyle Ahmet Şah başa geçmiş; meşrutiyete bağlılığı konusunda yaptığı uzun konuşmayla senatörleri etkilemişti. Meclisin açılmasıyla İran'ın yönetimini ele alan meşrutiyet taraftarları, daha önce atanmış olan ve daha çok İngiltere ile Rusya tarafını tutarak İran ekonomisini zora sokan Mösyö Naus'un yerine kendilerinin seçtiği Morgan Shuster'i atayarak ekonomik anlamda bağımsızlığı sağlamaya çalışmışlardır. Fakat Rusya, Tebriz'i işgal ederek Shuster'in maliye bakanlığından alınmasını istemiş, bazı senatörlerin karşı çıkmalarına rağmen duruma engel olunamamıştır. Shuster'in maliye bakanı olması, Amerika'nın, dünya siyasetine sanıldığı gibi Birinci Dünya Savaşı ile değil; 1911yılında ilgilenmeye başladığının göstergesi olması dolayısıyla önemlidir. Büyük güçlerin, İran'da yaşanan mücadeleye dâhil olmak için izledikleri siyaset, İran'ın bölgedeki komşusu olan Osmanlı Devleti'ne de sirayet etmiş, iki ülke sürekli İngiltere ile Rusya'nın emperyalist emelleri ışığında izledikleri siyasetten etkilenmişlerdir. Rusya'da Bolşevik devrimininyaşanmasıyla kendi iç siyasetine dönen ülke, bölgeyi İngiltere'ye bırakmıştır. İran'da bulunan sömürge yollarını korumak maksadıyla bölge ile ilgilenen İngiltere, aynı zamanda İran'da bulunan petrol kuyularının açılması ve bunların kullanılmasıyla dailgilenerek ülkeyi sömürmeye çalışmıştır. 1907 yılından beri sürekli sömürülen İran, Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı yıllarda da işgale uğramıştır. Dolayısıyla 19. yüzyılın sonlarında başlayan sömürge faaliyetleri bugün hâlen etkisini göstermektedir. Çalışma hazırlanırken mümkün olduğu kadar arşiv kaynaklarından ve orijinal belgelere dayandırılarak ve tarafsız olunması gerektiği düşüncesinden daha az yorum yapılarak yazılmaya çalışıldı. Bu amaçla dönemin arşiv kaynakları üzerinde çalışmalar yapılırken konunun içeriğiyle alakalı olacağı düşünülen Farsça kitap ve makalelerden mümkün olduğu kadar yararlanılma gayreti gösterildi.

Özet (Çeviri)

Iran has a long history. Because of this nature, it has always taken active roles in world politics. Iran's acquaintance and rapprochement with western countries, on the other hand, is not as long as it seems, despite its extensive historical background. The westernization process that started in the period of Abbas Mirza with the aim of making innovations in the army, just like in the Ottoman Empire, soon made Iran a semi-colonial country in which the western powers struggled for influence on its territory. During the Nasreddin Shah period, when Emir i Kebir became the grand vizier, in the dar al-fundah, modern education was given to raise the Iranian Army in line with contemporary countries, and a more modern and innovative human type was provided with new education and training activities. Anticipating that the army trained with this training model will carry out activities to ensure the independence of Iran in the future, England had Emir Kebir, known for his closeness to Russia, killed by having him removed from the grand viziership. However, Iran's westernization moves did not stop there. During his trips to Europe, Nasreddin Shah gave various concessions to England and Russia under the influence of Mirza Malkom Khan. These privileges, which were granted, caused various rebellions to start in Iran in a short time, and as a result of these rebellions, Nareddin Shah was killed. After the tobacco and oil exploration concession, the right to transport in the region was added to these concessions. Iran's becoming a colony gradually caused unrest among the people. Events escalated with the participation of the people who were influential on the people, who were mentioned by the ulema, in the rebellions, and soon after, in 1906, the constitutionalism was declared in Iran and a parliamentary system was established. The constitutionalism established in Iran in 1906 caused the problems in the region to deepen. Because two new groups, called constitutionalists and anti-constitutionalists, were formed in the country, and England and Russia were involved in the struggle between these two groups, which had prevented the political unity in Iran for many years. Because the expected opportunity was given to them with this political turmoil. thus, they wanted to expand their colonial areas by getting involved in the turmoil in the region. The Iranian National Delegates and Iranian Provincial Council members, who opposed England and Russia, who said that they would invade the region due to the tension in Iran, stated that they would fight with the declarations they published and tried to be effective on the people. The declarations they published were received positively in the eyes of the public, and a great uprising began in a short time. This uprising continued for a long time between those who wanted constitutionalism and defenders of tyranny. Meanwhile, the great powers, who wanted to dominate the region, were engaged in various political activities both on the Ottoman border and in Iran, causing an increase in tension and preventing the establishment of public order. England was supporting those who wanted constitutionalism, and was even helping them with weapons. Russia, on the other hand, supported the supporters of oppression. but here it was clearly understood that the target was the struggle to establish sovereignty with the Ottoman Empire over Iran in particular, the geography of Iran, and the Middle East in general. Because, with the agreement signed in 1907, the region was divided between England and Russia, and this agreement was accepted with the privileges given by the two countries Russia, which supported the supporters of oppression, supported Muhammad Ali Shah, who came to power. England, on the other hand, defended the constitutionalists, thinking that it would be more suitable for their own interests. The struggles experienced caused the Iranian economy, which was already dependent on foreign countries, to fall into a more difficult situation. These two countries, which tried to make the country dependent on them by lending money to Iran, also took a stake in the border tension between the Ottomans and Iran, and placed their own men in the established border commission. Trying to keep all kinds of ethnic and sectarian issues on the agenda in Iran, these two countries did not neglect to threaten to invade Iran when their own interests were in danger. The long-term struggle had resulted in the victory of those who wanted constitutionalism. With the opening of the parliament and the promulgation of the law, Ahmet Shah came to power and impressed the senators with his long speech on his loyalty to the constitutional monarchy. The supporters of constitutionalism, who took over the administration of Iran with the opening of the parliament, tried to achieve economic independence by appointing Morgan Shuster, whom they elected, to replace Monsieur Naus, who was previously appointed and put the Iranian economy into trouble by mostly taking the side of England and Russia. He wanted Shuster to be removed from the Ministry of Finance, and although some senators objected, they could not prevent it. The fact that Shuster is the finance minister is important because it is an indication that America began to be interested in world politics in 1911, not the first world war as it is thought. The policy followed by the great powers to be included in the struggle in Iran spread to the Ottoman Empire, which is Iran's neighbor in the region, and the two countries were constantly influenced by the politics they followed in the light of the imperialist ambitions of England and Russia. After the Bolshevik revolution in Russia, the country returned to its domestic politics and left the region to England. Britain, which was interested in the region in order to protect the colonial routes in Iran, also tried to exploit Iran by being interested in the drilling of oil wells in Iran and their use. Iran, which has been exploited continuously since 1907, was also occupied in the years when the first world war started. The colonial activities that started at the end of the 19th and 19th centuries are still in effect today. While the study was being prepared, it was tried to be written by basing it on archival sources and original documents as much as possible and with less commentary on the idea that it should be impartial. For this purpose, while working on the archival sources of the period, efforts were made to benefit as much as possible from Persian books and articles that were thought to be relevant to the content of the subject.

Benzer Tezler

  1. İran'ın dini jeopolitiği

    Religious geopolitics of İran

    CİHAN ÇİFCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Siyasal Bilimlerİstanbul Aydın Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FİLİZ KATMAN

  2. İran'da iletişim politikaları: Uydu yayıncılığı ve internet örneği

    Başlık çevirisi yok

    KAMALEDDİN NIKRAFTAR KHIABANI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Halkla İlişkilerAnkara Üniversitesi

    Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURCU SÜMER

  3. İran sinemasında devrim öncesi ve sonrası ahlaki ve kültürel değerler

    Ethical and cultural values in Irans cinema before and after revolution

    MOHAMMAD SABERI RUYANDOZAGH

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Radyo-TelevizyonGazi Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SEZAİ TÜRK

  4. II. Meşrutiyet Dönemi'nde Bayezid Sancağı (1908-1918)

    Bayezit Sanjak in the Second Constitutional Monarchy Period (1908-1918)

    MAKUL YILDIRIM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    TarihAğrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAKUP KARATAŞ

  5. Cemâleddîn Afgânî'nin Osmanlı ve Kazanlı Türk aydınları üzerindeki tesiri

    The effect of Cemâleddîn Afgânî on Ottoman and Kazan Turkish intellectuals

    MEHMET KURU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    TarihNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HASAN ALİ POLAT