Halotan ve sevofluran anestezisi altında total kalça protezi uygulanan vakalarda replasman amacıyla kullanılan Hydroxyetyl Starch'ın böbrek -karaciğer fonksiyonu, hemostaz ve hemodinami üzerine etkileri
The Effects of Hydroxyethyl starch, which is used for replacement therapy, on kidney-liver functions, hemostasis and hemodynamics in total hip arthroplasty cases anesthezied with halothane and sevoflurane
- Tez No: 70931
- Danışmanlar: PROF. DR. BİRSEN SAYGIN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
ÖZET Hydroxyethyl starch sentetik, kolloidal, glikojen benzeri polisakkarit olup bir çok klinik durumda kullanılabilir. Major cerrahide oluşan hipovoleminin tedavisinde plazma genişletici olarak, multibl sistem travması, sirkulatuar şok ve ağır sepsisle birlikte olan sistemik hipoperfuzyonda hemodilüsyon amacıyla, periferik arteriyel perfuzyonun azaldığı durumlarda (stroke gibi), cerrahi hastalarda derin ven trombozisi profilaksisinde HES kullanımı önerilmektedir. Sayılan bu klinik durumlar hemostatik ve fibrinolitik sistemde bir karışıklıkla birliktedir ve özellikle kritik hastalarda HES'in olayı daha karmaşık hale getirebilmeside doğaldır. Hydroxyethyl starch molekül ağırlığına göre yüksek molekül ağırlıklı (450000 dalton), orta molekül ağırlıklı pentastarch (200000 dalton) ve düşük molekül ağırlıklı (40000 dalton) olarak üçe aynin-. Bir çok çalışma yüksek molekül ağırlıklı HES'in koagülasyon ve fibrinolitik sistemi daha fazla etkilediğini göstermiştir. Oysa düşük molekül ağırlıklı HES dokularda hemodilüsyona neden olmaktadır. HES'in hemodilüsyonla pıhtılaşma faktörlerini azaltmasına ilave olarak hetastarch FVHI:C ve von Willebrand plazma konsantrasyonlarını da hemodilüsyonla izah edilemeyecek derecede azaltır. Sonuçta APTT ve kanama zamanında uzama olur. HES uygulanması ile APTT, PT ve kanama zamanında uzama, faktör VHP de azalma, beyin cerrahisinde uzun süreli uygulanması ile de kanama diyatezi geliştiği kesin olarak bilinmektedir. Önceleri bu durum sadece hemodilüsyona bağlanırken, 65daha sonra spesifik bir antikoagülan etki olduğu ve VlII'in prokoagülan faktör VIE, von Willebrand faktör ve faktör VIII ile ilişkili ristosetin kofaktör formlarında azalma yaptığı anlaşılmıştır. Altta yatan mekanizma faktör VÜI'in ve fibrinojenin HES ile presipite olması ve fibrinojeni fibrine dönüştürmede trombinin etkisini İnzlandırabilmesidir. Bu fibrinoplastik etki sadece normal koagülasyon için gerekli fibrinojen miktarım azaltmakla kalmaz, aynı zamanda daha kolay eriyebilen fibrin pıhtısı oluşturur.HES ayrıca trombosit adezyonunu da azaltmaktadır. Hetastach'm indüklediği koagülopati doz bağımlı gibi görünmekle birlikte (20 ml/kg/gün den daha fazla olmak üzere) maksimum güvenilir bir doz önermekde oldukça güçtür. Çünkü hastanın cevabı özel durumlarla ilgili olabilir ve 20 ml/kg lık önerilen doz yayınlanmış veriler ile desteklenmemiştir. İşte bu çalışma HES kullanılan total kalça protezi operasyonlarında, inhalasyon ajanı olarak halotan ve sevofluran kullanılan iki grupta, koagülasyon ve fibrinolitik sistem parametrelerinin yam sıra hemodinamik parametrelerin, karaciğer-böbrek fonksiyonlarının, kan proteinlerinin incelenmesi amacıyla planlandı. Çalışma kapsamına giren 28 hastaya standart anestezi uygulamasının yanısıra kanama miktarıyla orantılı olarak %6 HES 450 ve gerektiğinde ek olarak maksimum 2 ünite eritrosit süspansiyonu verildi. Operasyon boyunca hemodinamik parametreler (kalp hızı, sistolik ve diastolik kan basmcı) izlenip kaydedildi. Bu arada preoperatif, ameliyat sonu ve postoperatif 24. saatte alman kan örneklerinde tam kan (Hb, Htc, trombosit sayısı), SGOT, SGPT, total bilirubin, serum Na+, K+, BUN, kreatinin, total protein, albumin değerlerinin yanısıra hemostatik parametrelerden protrombin zamanı, aktive parsiyel tromboplastin 66zamanı (APTT), faktör VIII, fibrinojen, D-dimer, protein C ve S düzeyleri bakıldı. Sonuç olarak hemodinamik parametreler ile karaciğer ve böbrek fonksiyonları açısından iki grup arasında fark bulunmadı. Kan proteinleri bakımından her iki grupta ameliyat sonrası ve postoperatif 24. saatte hemodilüsyonla açıkladığımız bir azalma tespit edildi. Hemostatik parametrelerde ise her iki grupta Hb, Htc ve trombosit sayısında azalma, APTT ve PT'de uzama görüldü. Faktör VET de iki grupta da bir düşme saptanırken, fibrinojende ameliyat sonunda anlamlı bir azalma, postoperatif 24. saatte ise halotan grubunda daha belirgin olmak üzere bir artma tespit edildi. D-dimer değerlerinde ise ameliyat sonunda istatistiksel olarak anlamlı bir artma, postoperatif 24. saatte özellikle halotan grubunda daha belirgin olmak üzere bir azalma saptandı. Protein C ve S değerlerinde ise postoperatif ölçüm yapılan her iki dönemde de bir azalma görüldü. Sonuç olarak HES'in, yaşlılık, tombositopeni, K vitamini ve faktör VIE eksikliği olmayan nöroşirürjik vakalar dışmda, cerrahi ve travmaya bağlı hipovolemi nedeniyle volüm replasmam amacıyla güvenle kullanılabileceği söylenebilir. Ancak tekrarlayan uygulamalarda 17 saatlik plazma yan ömrü ve birikici etkisine bağlı olarak düşük dozlarda bile koagülasyon defekti ortaya çıkabileceği akılda tutulmalıdır. Bizim çalışmamızda da her iki gruptaki tüm hastalarda faktör VIII düzeyinde düşme, APTT'de uzama, dilüsyonel olarak trombositlerde düşme, kan proteinlerinde azalma olmakla birlikte hiçbir hastada klinik olarak koagülasyon bozukluğuna ait veriler görülmemiştir. Tam tersine sevofluran verilen grupta spesifik koagülasyon ve fibrinolitik sisteme ait testler sonucunda koagülasyonda artış olduğu gözlenmiş, operasyona 67alınacak hastalarda bu yönde hazırlayıcı faktörler mevcut ise sevofluran kullanımından kaçınılmasının doğru olacağı sonucuna varılmıştır. 68
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Tavşanlarda sevofluran ve halotan anestezisinin bupivakain kardiyotoksisitesi üzerine etkileri
Başlık çevirisi yok
TÜMAY UMUROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Anestezi ve ReanimasyonMarmara ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Anastezik maddelerin stapes refleks eşiği ve transient evoked otoakustik emisyonlar üzerine etkisi
Influence of anesthetic agents on the threshold of the stapedius reflex and transient evoked otoacoustic emissions
SELİS GÜLSEVEN GÜVEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Kulak Burun ve BoğazTrakya ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ABDULLAH TAŞ
- Halotan, Sevofluran ve İzofluran'ın izole sıçan kalbi üzerindeki karşılaştırmalı etkileri
The Comparative effects of halothane, sevoflurane and isoflurane on isolated rat hearts
H. ÖZLEM DEMİRCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜNER KAYA
- Sevofloran, İsofloran ve Halotan'ın hiperventilasyon altında intrakranial basınç ve hemodinamik etkilerinin eksperimental olarak karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
MURAT TOKDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Anestezi ve ReanimasyonAtatürk ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. HÜSNÜ KÜRŞAD
- Pediyatrik hastalarda sevofluran ve halotanın indüksiyon, uyanma ve hemodinami üzerine etkileri
Başlık çevirisi yok
T. ERCAN ŞERİFSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Anestezi ve ReanimasyonSağlık BakanlığıAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DR. NEBAHAT SİVRİKAYA