Hezeyanlı bozukluk hastalarında sürekli performans testi uygulamasında fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemesi
Functional magnetic resonance imaging in the application of continuous performance test in patients with designed disorder
- Tez No: 712672
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SERAP OFLAZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 92
Özet
GİRİŞ: Hezeyanlı bozukluğun karakteristiği izole bir hezeyanın geliştirilmesi ve içeriği bakımından gerçekdışı olsa bile o fikre inanılmasıdır. Bu kişilerde gerçek yaşamda da görülebilecek tuhaf (bizar) olmayan hezeyanlarla ortaya çıkmaktadır. Hezeyanlı bozuklukta görülen bilişsel bozukluklarla ilgili az sayıda karşılaştırılmalı çalışma vardır. Bu araştırmalarda çoğunlukla hezeyan oluşumunda önemli rol oynayan artmış algı yetenekleri ve dikkat bozukluklarını tanımlamışlardır. Hezeyanlı bozuklukla ile ilgili yeterli görüntüleme çalışması yoktur, sadece olgu bildirimleri bulunmaktadır. Olgu bildirimlerinde; frontal, parietal ve temporal bölgelerde hipoperfüzyon olduğu SPECT görüntülerinde saptanmıştır. AMAÇ: Bu çalışma; hezeyanlı bozukluk hastalarında frontal ve temporal bölgeleri uyaran, dikkat ve dikkati sürdürmeyi ölçen sürekli performans testi uygulanması sırasında oluşan fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemesinde (fMRG) değişiklerini saptamaktır. YÖNTEM: Çalışmamıza; Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2009 yılında ayaktan tedavi ünitesine başvuran ve DSM-IV'e göre hezeyanlı bozukluk tanısıyla takip edilen, çalışmayı kabul eden 13 hasta alınmış; bunların 4 tanesi çalışma koşullarına uymadığı için çıkartılmıştır. Sağlıklı kontrol ise herhangi bir psikiyatrik yakınması ve ilaç kullanım öyküsü olmayan, yaş, cinsiyet ve öğrenim durumu olarak hastalar ile eşleştirilmiş bireylerden oluşturulmuştur. Hastalara, hastalıklarının şiddetini belirlemek için PANSS uygulanmıştır. fMRG çekimi sırasında sürekli performans testi uygulanmıştır. BULGULAR: Çalışmamızda hastaların %77,8'inin erkek, %22'2inin kadın olduğu, yaş ortalamasının 44,67 olduğu saptanmıştır. Hezeyan alt tiplerinin görülme sıklığı sırasıyla erotomanik %22,2, grandiyöz %11,1, kıskançlık %22,2, persekütuar %44,4 olarak saptanmıştır. PANSS toplam puanı ortalaması 64 olarak bulunmuştur. SPT-1 ölçümlerde alınan doğru sayısı, hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamalı düzeyde düşük olduğu ve SPT-2 ölçümlerinde ise alınan doğru sayılarında gruplara göre anlamlı farklılık olmadığı gösterilmiştir. SPT–1 ve SPT–2 ölçümlerde alınan yanlış sayıları hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamalı düzeyde yüksek olduğu saptanmıştır. SONUÇ: SPT–1 ve SPT–2 uygulaması sırasında elde edilen fMRG görüntüleri karşılaştırıldığında; kontrol grubunda hasta grubuna göre sol orta frontal girusda nöral aktivasyon artışı izlenmiştir. Hasta grubunda ise kontrol grubuna göre sağ superior temporal girus, corpus amgydaloideum, sol orta prefrontal korteks, sol fusiform girus, girus temporalis transversis, sağ inferior temporal girus, korpus kallosum bölgelerinde nöral aktivasyonda artış saptanmıştır.
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION: The specific characteristic of delusional disorder is developing an isolated delusion and holding belief in it even though the content of that delusion is unrealistic. Individuals with Delusional Disorder hold non-bizarre delusions that may also be apparent in situations in real life. There is limited number of comparison studies considering cognitive impairment in patients with Delusional Disorder. The mentioned studies mostly emphasized on the role of advanced perception ability and attention deficit in the formation of delusion. There is not sufficient number of brain imaging studies on Delusional Disorder, only case studies are reported. Case studies determined hypoperfusion in frontal, parietal and temporal lobs by SPECT imaging. OBJECTIVE: The aim of the present study is to determine the changes in functional Magnetic Resonance Imaging (fMRI) of patients with delusional disorder during performance tasks measuring attention and attention maintenance which stimulate frontal and temporal lobs. METHOD: Clinical group of the study sample consisted of 13 patients with Delusional Disorder diagnosis according to DSM-IV who were admitted to and followed by the outpatient psychiatry unit of Bakirkoy Prof. Dr. Mazhar Osman State Training and Research Hospital for Mental Health and Neurological Disorders and who accepted to participate to the study. Four individuals were excluded from the study because of incompliance with the terms of study. Nonclinical group who consisted of individuals without any psychiatric symptoms and any history of psychiatric drug use were matched to the clinical group in terms of age, sex, and education level. PANSS were administered to the patients in order to find out the severity of their disorder and performance tests were conducted constantly during the administration of fMRI. RESULTS: In this study, 77.8% of patients were male and 22.2% of patients were female and the mean age was 44.67. The findings showed that frequency of delusion types were consecutively; 22.2% erotomanic, 11.1% grandiose, 22.2% jealous and 44.4% persecutory type. Mean for overall rating of PANSS was found to be 64. The results revealed that the correct number of responses obtained during SPT-1 measures was significantly low in clinical group compared to the control group and there were no significant differences between clinical and control groups in terms of correct number of responses obtained during SPT-2 measures. The study found that the clinical group scored higher on the amount of false responses obtained both during SPT-1 and SPT-2 administration compared to the control group. CONCLUSION: The comparison of fMRI scans obtained during SPT-1 and SPT-2 administration detected that there is an increase in neural activation of left frontal gyrus in control group compared to the clinical group. The results also revealed an increase in neural activation of right superior temporal gyrus, corpus amygdaloideum, left medial prefrontal cortex, left fusiform gyrus, gyrus temporalis transverses, right inferior temporal gyrus, corpus callosum in clinical group compared to control group.
Benzer Tezler
- Suç işlemiş ve işlememiş hezeyanlı bozukluk hastalarının sosyodemografik, klinik ve suç ile ilişkili verilerinin karşılaştırılması
Comparison of sociodemographic, clinical, and crime-related features of delusional disorder with crime and non-crime
TUĞBA GÜMÜŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ KEYVAN
- Sanrısal bozukluk tanılı hastalarda amigdala, hipokampus, anterior singulat korteks volümleri ve klinik değişkenler ile ilişkisi
Amygdala, hippocampus, anterior cingulate cortex volumes and relationship with clinical variables in patients with delusional disorder
DENİZHAN DANACI KELEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
PsikiyatriFırat ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MURAD ATMACA
- Unipolar mani ve bipolar bozukluk hastalarının BDNF ve sitokin düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of BDNF and cytokin levels of unipolar mani and bipolar disorders
MILKIBAR KYAZIM ULUTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
PsikiyatriTrakya ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YASEMİN GÖRGÜLÜ
- Bipolar bozukluk ve şizofreni hastalarında Cavum Septum Pellicidium bulgusunun klinik önemi
Başlık çevirisi yok
MERT ULUSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
PsikolojiÜsküdar ÜniversitesiKlinik Psikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BARIŞ METİN
- Şizofreni ve cinsiyet farklılıkları
Schizophrenia and gender differences
KENAN EREN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
PsikiyatriSağlık BakanlığıPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET EMİN CEYLAN