ST yükselmesiz miyokart enfarktüsü tanısıyla perkütan koroner girişim yapılan hastalarda non-HDL kolesterol / HDL-kolesterol oranı ile no-reflow fenomeni arasındaki ilişki
The relationship between non-HDL cholesterol / HDL-cholesterol ratio and no-reflow phenomenon in patients with the diagnosis of non-ST-elevated myocardial infraction and percutaneous coronary intervention
- Tez No: 713102
- Danışmanlar: PROF. DR. ZİYA ŞİMŞEK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kardiyoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
Amaç: Ateroskleroz ve koroner arter hastalığı (KAH) ile ilişkili çalışmaların sayısı artmakta ve geliştirilen yeni tedavilere rağmen Kardiyovasküler Hastalıklar (KVH) tüm hastalıklar içinde hala önemini kaybetmemektedir. No-reflow fenomeni (NRF) perkütan koroner girişim (PKG) sonrası hastanın morbidite ve mortalitesini artıran bir durumdur. Hastanın klinik başvurusunda serum lipit parametrelerine bakılarak işlem yapılmadan önce koroner anjiyografi sonrası NRF gelişme riski öngörülen hastalara daha yoğun premedikasyon tedavi başlanarak hastalarda NRF'ye bağlı mortalitenin ve komplikasyonların azaltılmasında yardımcı olabileceği amaçlanmıştır. ST-Yükselmesiz Akut Koroner Sendrom (STYz-AKS) tanısı alan hastalarda perkütan koroner girişim sonrası NRF gelişmesi ile non-HDL-Kolesterol/ HDL-Kolesterol oranı arasında ilişki araştırıldı. Materyal ve Metot: Haziran 2018 ve Ağustos 2020 tarihleri arasında Kayseri Şehir ve Eğitim Araştırma Hastanesi koroner yoğun bakım ünitesine STYz-AKS tanısıyla yatan ve primer PKG uygulanan yaklaşık 2000 hasta geriye dönük incelendi. Antikoagülan ilaç kullanım öyküsü, aktif enfeksiyonu olan hastalar, malignite öyküsü, kardiyojenik şok tablosunda olan hastalar, son dönem böbrek yetmezliği olan hastalar dışlandı. Koroner Anjiyografi raporları ve görüntüleri incelenerek TIMI (Thrombolysis in Myocardial Infarction) akım sınıflamasına göre TIMI akım ≤ 2 olan hastalar NRF olarak değerlendirildi. Tüm hastaların yoğun bakım kabulünde serum lipit parametleri ve diğer laboratuar parametreleri ölçüldü ve sonuçlar kaydedildi. Bulgular: Primer PKG sonrası TIMI akım sınıflamasına göre 216 hasta (%45) no-reflow grubunda yer alırken, 269 hasta (%55) ise reflow grubunda yer almıştır. Başvuru anında bakılan lipit parametlerinden hesaplanan non-HDL-Kolesterol / HDL-Kolesterol oranı no-reflow grubunda 3,95 ± 1,44 iken, reflow grubunda 3,61 ± 1,17 izlendi. Sonuçlar incelendiğinde NRF ile non-HDL-Kolesterol / HDL-Kolesterol oranı arasında pozitif yönlü istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır (p=0,027). Çalışmamızda, çok değişkenli lojistik regresyon analizi, non-HDL-K / HDL-K oranının primer PKG sonrası NRF ile ilişkili olduğunu gösterdi (OR:1,310, %95 GA 1,109-1,546, p
Özet (Çeviri)
Aim: The number of studies related to atherosclerosis and coronary artery disease (CAD) is increasing, and despite the new treatments developed, Cardiovascular Diseases (CVD) still does not lose its importance among all diseases. The no-reflow phenomenon (NRF) is a condition that increases the morbidity and mortality of the patient after percutaneous coronary intervention (PCI). It is aimed to help reduce NRF-related mortality and complications by starting more intensive premedication treatment in patients who are predicted to develop NRF after coronary angiography before the procedure is performed by looking at serum lipid parameters in the patient's clinical application. The relationship between the development of NRF after percutaneous coronary intervention and the non-HDL-Cholesterol/HDL-Cholesterol ratio in patients diagnosed with Non-ST-Elevation Acute Coronary Syndrome (NSTE-ACS) was investigated. Materials and Methods: Approximately 2000 patients who were admitted to the coronary intensive care unit of Kayseri City and Training and Research Hospital between June 2018 and August 2020 with the diagnosis of NSTE-ACS and underwent primary PCI were retrospectively analyzed. Patients with a history of anticoagulant drug use, active infection, history of malignancy, patients with cardiogenic shock, and patients with end-stage renal disease were excluded. Coronary Angiography reports and images were examined and patients with TIMI flow ≤ 2 according to TIMI (Thrombolysis in Myocardial Infarction) flow classification were evaluated as NRF. Serum lipid parameters and other laboratory parameters were measured at the admission of all patients to the intensive care unit, and the results were recorded. Results: According to the TIMI flow classification after primary PCI, 216 patients (45%) were in the no-reflow group, while 269 patients (55%) were in the reflow group. While the non-HDL-C / HDL-C ratio calculated from the lipid parameters measured at the time of admission was 3,95 ± 1,44 in the noreflow group, it was 3,61 ± 1,17 in the reflow group. When the results were examined, it was determined that there was a statistically significant positive correlation between NRF and non-HDL-C / HDL-C ratio (p=0,027). In our study, multivariate logistic regression analysis showed that the non-HDL-C / HDL-C ratio was associated with the no-reflow phenomenon after primary PCI (OR:1,310, 95% CI 1,109-1,546, p
Benzer Tezler
- St yükselmeli miyokart enfarktüsü nedeniyle primer perkütan koroner girişim yapılan hastalarda koroner kan akımı ile serum prokalsitonin düzeyi arasındaki ilişki
The relationship between coronary blood flow and serum procalcitonin levels in patients with acute st elevation myocardial infarction who underwent primary percutaneous intervention
GÖRKEM KUŞ
- St segment yükselmeli miyokart enfarktüslü hastalarda aortik sertliğin primer perkütan koroner girişim sonrasında elektrokardiyografik reperfüzyon üzerine etkisi
Effect of aortic stiffness on electrocardiographic reperfusion in patients with st-elevation myocardial infarction (stemi) SWO underwent primary percutaneous coronary intervention
İSMAİL BARKIN IŞIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
KardiyolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET ALTINBAŞ
- Preenfarktüs anjinalı ST Yükselmeli Miyokart Enfartüsü olgularında stres hipergliseminin koroner arter hastalığı şiddetine etkisi
The impact of stress hyperglysemia on Coronary Artery disease in cases of preinfarction angina and elevated ST Myokardial Infarction
AYŞE KARAKILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET EMİN PİŞKİNPAŞA
- ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü hastalarında koroner trombüs yükünün atrıa skoru ile ilişkisi
The relationship between atria score and coronary thrombus burden in patients with ST segment elevation myocardial infarction
GÖKHAN COŞKUN
- Primer perkütan girişim yapılan akut miyokard infarktüslü hastalarda serotonin düzeyinin no-reflow gelişimine etkisi
Başlık çevirisi yok
EKREM KARAKAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
KardiyolojiErciyes ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RAMAZAN TOPSAKAL