Geri Dön

Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyon değerinin koroner arter çapları ile ilişkisinin çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi

Evaluation of the relationship between left ventricular ejection fraction value and coronary artery diameters by multi-slice computed tomography

  1. Tez No: 713784
  2. Yazar: HASAN GÜNDOĞDU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET MASUM ŞİMŞEK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Haydarpaşa Numune Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Amaç: Koroner arter hastalıklarında sol ventrikül sistolik ve diyastolik fonksiyon parametrelerinin bilinmesi çok önemlidir. Koroner arter hastalıklarının tanı ve takibinde Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi (ÇKBT) günümüzde sık kullanılan, non-invazif bir yöntemdir. Koroner arter anatomisini ve kardiyak morfolojiyi iyi bir şekilde değerlendirmekle beraber ÇKBT sol ventrikül fonksiyonlarının güvenilir ve doğru şekilde hesaplanmasını da sağlamaktadır. Bu çalışmada amacımız, fonksiyonel değerlerden olan ejeksiyon fraksiyon(EF) ile sol ventrikülü besleyen koroner arter proksimal kesim çapları arasında ilişkinin varlığını ve derecesini araştırmaktır. Gereç – Yöntem: Çalışmamız prospektif bir çalışma olup çalışmaya katılan tüm hastalar çalışma öncesi bilgilendirildi ve hepsinden yazılı onamları alındı. Atipik göğüs ağrısı ,efor testini tolere edemeyen ,klinikle uyumsuz ya da şüpheli stres test sonuçları olan,stres testi sonucu pozitif çıkan, konvansiyonel anjiyografi yapılmasına olanak olmayan hastalara Kardiyak ÇKBT yapıldı. Kardiyak ÇKBT incelemeleri 128 dedektörlü sistemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir (GE,LOGİC Systems, Otawara, Japonya). ÇKBT de koroner arterler plak varlığı, stenoz ve varyasyonlar açısından değerlendirildi. Koroner arterlerin proksimal kesimlerinde plağı ve aritmisi olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi.Sol ventrikülü besleyen koroner arterlerin proksimal kesimde en geniş yerlerinden çapları ölçüldü.Fonksiyonel açıdan end diyastolik, end sistolik ve EF(%) değerleri hesap edildi. Hastaların bulguları, özellikle sol ana koroner arter proksimal kesim çapı ile ile EF(%) değerleri ile arasındaki korelasyonu araştırıldı. Bulgular: Çalışmamıza dahil olan 41 hastanın 5'inde ramus intermedius ve miyokardiyal köprüleşme varyasyon ve anomalilerini saptadık ve bu hastaları çalışmaya dahil etmedik. Geri kalan 36 hastada ilave patoloji saptanmadı. End diyastolik, end sistolik ve EF(%) değerleri ile koroner arterlerin proksimal kesimde en geniş çapları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı. Sonuç: ÇKBT inceleme koroner arterlerin patolojileri ,varyasyonlarının tanısı ve kalbin morfolojisinin değerlendirilebilmesi için önemli bir tekniktir. Ayrıca end diyastolik, end sistolik , EF(%) değerleri gibi fonksiyonlarının kantitatif ölçümüne olanak sağlar. Bu tanısal işlem hastanın invazif girişimlere ihtiyacın belirlenmesinde yol göstericidir. Koroner arter çapları ile kardiyak fonksiyonlar arasında koroner arter patolojisi olmayanlarda anlamlı ilişki mevcut değildir.

Özet (Çeviri)

Objective: To know the left ventricular systolic and diastolic function parameters in coronary artery diseases is very important. Multislice Computed Tomography (MSCT) is a frequently used, non-invasive method in the diagnosis and follow-up of coronary artery diseases. Besides evaluating coronary artery anatomy and cardiac morphology well, MSCT also provides reliable and accurate calculation of left ventricular functions. In this study, our aim is to investigate the existence and degree of the relationship between the functional values of ejection fraction (EF) and the diameter of the proximal segment of the coronary artery feeding the left ventricle. Materials and Methods: Our study is a prospective study, and all patients participating in the study were informed before the study and written consent was obtained from all of them. Cardiac MSCT was performed in patients who had atypical chest pain, could not tolerate exertion, had clinically inconsistent or questionable stress test results, had positive stress test results, and were unable to perform conventional angiography. Cardiac MSCT examinations were performed using a 128 detector system (GE, LOGIC Systems, Otawara, Japan). Coronary arteries were evaluated for plaque presence, stenosis and variations in MSCT. Patients with plaque in the proximal parts of the coronary arteries and patients with arrhythmia were not included in the study. The diameters of the coronary arteries supplying the left ventricle were measured at their widest point in the proximal part. Functionally, end diastolic, end systolic and EF(%) values were calculated. The findings of the patients, especially the correlation between the left main coronary artery proximal diameter and EF(%) values were investigated. Results: We detected ramus intermedius and myocardial bridging variations and anomalies in 5 of 41 patients included in our study, and we did not include these patients in the study. No additional pathology was detected in the remaining 36 patients. No statistically significant correlation was found between the end diastolic, end systolic and EF(%) values and the largest diameters of the coronary arteries in the proximal part. Conclusion: MSCT examination is an important technique for the diagnosis of pathologies and variations of the coronary arteries and the evaluation of the morphology of the heart. It also allows quantitative measurement of functions such as end diastolic, end systolic, EF(%) values. This diagnostic procedure guides the patient in determining the need for invasive interventions. There is no significant relationship between coronary artery diameters and cardiac functions in patients without coronary artery pathology.

Benzer Tezler

  1. Koroner bypass hastalarında normal ejeksiyon fraksiyon ile düşük ejeksiyon fraksiyonlu hastaların intraoperatif ve postoperatif parametrelerinin karşılaştırılması

    Comparison of intraoperative and postoperative parameters in coronary bypass patients with normal ejection fraction and low ejection fraction

    ALİ OSMAN ÇINAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET KİRİŞCİ

  2. Timozin beta 4 ve kardiyotropin -1 düzeylerinin akut koroner sendrom risk sınıflandırmasındaki değeri

    The value of thymosin beta 4 and cardiotrophin 1 concentrations in acute coronary syndrome risk classification

    YUSUF ASLANTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    KardiyolojiDüzce Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. HAKAN ÖZHAN

  3. Akut koroner sendromda serum NT-proBNP seviyesinin majör olumsuz kardiyovasküler olaylar üzerindeki prediktif değeri

    Akut koroner sendromda serum NT-proBNP seviyesinin majör olumsuz kardiyovasküler olaylar üzerindeki prediktif değeri

    ÖZLEM CANAN ÖZBALTAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Acil TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SÜMEYYE ÇAKMAK

  4. İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatörü olan hastalarda RDW (red cell distribution width) değerinin ventriküler taşikardi / fibrilasyon sıklığı ile ilişkisi

    The relationship between RDW (red cell distribution width) and ventricular tachicardia / fibrillation frequency in patients with implantable cardiovaryter defibrillator

    GÜVEN GÜRKAN SAYAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    KardiyolojiAkdeniz Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ ERMİŞ