Geri Dön

Timozin beta 4 ve kardiyotropin -1 düzeylerinin akut koroner sendrom risk sınıflandırmasındaki değeri

The value of thymosin beta 4 and cardiotrophin 1 concentrations in acute coronary syndrome risk classification

  1. Tez No: 359270
  2. Yazar: YUSUF ASLANTAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAKAN ÖZHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Akut koroner sendrom, Kardiyotropin 1, Timozin Beta4, Acute coronary syndrome, Cardiotrophin 1, Thymosin Beta4
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Düzce Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Dahili Tıp Bilimleri Bölümü
  12. Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

ÖZET: Koroner arter hastalığı (KAH) son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de mortalitenin ve morbiditenin başlıca nedeni olarak dikkati çekmektedir. Mortaliteyi azaltmak için akut koroner sendrom (AKS) hastalarında bugün kullanılan birçok risk sınıflandırması mevcuttur. AKS'nin yüksek olan mortalite ve morbiditesinin en aza indirilmesi için yeni risk göstergelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada Kardiyotropin 1 (KT-1) ve Timozin Beta4 (Tb4) moleküllerinin AKS hastalarındaki düzeylerinin saptanması, hastane içi ve uzun dönem takip sonunda bu değerlerin klasik risk sınıflamaları ile uyumu ve hasalara ait risk algoritmalarına olası katkısının araştırılması amaçlandı. Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne Aralık 2011 – Aralık 2012 tarihleri arasında başvuran ve akut koroner sendrom tanısı alarak tedavi gören 177 (erkek:139, kadın:38) hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların hastaneye başvuru anındaki klinik bulguları, elektrokardiyografi bulguları ve laboratuvar değerleri kaydedildi. Gereken girişimsel ve medikal tedavi uygulandı. Tedavi sonuçları da göz önüne alınarak klasik risk skorları hesaplandı. Hastaneye başvuru anından itibaren 12-24 saat arasında alınan kan örneğinde KT-1 ve Tb4 düzeyleri ölçüldü. 6 aylık takip sonrası hastaların istenmeyen olay gerçekleşme oranları tespit edildi. KT-1 ve Tb4 düzeyleri ile klasik risk skorları ve 6 aylık takip sonrası istenmeyen olaylar arasında ilişki değerlendirildi. Çalışmaya dahil edilen hastaların 20'si USAP (%11), 52'si NSTEMI (%29), 107'si STEMI (%60) tanısı aldı. Bu grupların Tb4 ve CT-1 düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık izlenmedi. Tb4 ve CT-1 düzeyleri hastaların risk skorları ile karşılaştırıldı. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) değerinin KT-1 ile sınırda zayıf anlamlı negatif korelasyon gösterdiği saptandı (p = 0,049, r = -0,17). Syntax , Euroscore ,TIMI ve GRACE puan ile yapılan karşılaştırmalarda anlamlı bir korelasyon izlenmedi. Ölüm, revaskülarizasyon ve serebrovasküler olay bileşik son nokta olarak kabul edilerek yapılan değerlendirmede KT-1 ile Tb4 düzeyleri bağımsız bir risk oluşturmadı. Hastane içi ve uzun dönem takip sonunda bu biyo-belirteçlerin prognostik bir değere sahip olmadığı ve klasik risk sınıflamaları ile elde edilen risk algoritmalarına katkısının olmadığı gösterildi.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Coronary artery diseases are currently leading tha main cause of mortality and morbidity in our country as in the world. Many risk classifications were defined for reducing the acute coronary syndrome (ACS) patients mortality rate. But we need new risc indicator to reduce high rate mortality in ACS patients. In our study, we want to measure cardiotropin-1 (CT-1) and thymosin beta4 (Tb4) levels in ACS patients. Finally we aimed to show correlation between Tb4,CT-1 and classic risk classifications. This study include 177 patients (male:139, female:38) who were diagnosed and treated for ACS in the Faculty of Duzce University between Desember 2011- Desember 2012. Patients' clinical and electrocardiographic findings, laboratory results were recorded when the patients admitted to hospital. As soon as the appropriate intervention and medical treatment was done. The classic risk points measured carefully. CT-1 and Tb4 levels were measured from blood sample between 12-24 hours after admission to hospital. Death, revascularition and serebrovascular events were defined major advers events and major adverse events were determined after six months following. And finally, we compare the relationships between CT-1 and Tb4 levels, classic risk classifications and the results of six months following. The diagnosis include all types of acut coronary syndrome. 20 patients (%11); unstabil angina, 52 patients (%29); non-st elevation miyocardial infarction, 107 patients (%60;) st elevation miyocardial infarction. CT-1 and Tb4 levels were not significantly different between these three groups. CT-1 and Tb4 levels are compared to patients' risk scores. Only the left ventricul ejection fraction levels were showed weak inverse signficant correlation between CT-1 (p = 0,049, r = -0,17). Syntax , Euroscore ,TIMI and GRACE points were not significantly correlated between CT-1 and Tb4. After the evaluation CT-1 and Tb4 levels were not become independent risk for major adverse events. This study showed that these biomarkers have not a prognostic value for ACS patients during in hospital and long-term follow-up.

Benzer Tezler

  1. Akut koroner sendromu olan hastalarda timozin beta 4 gen varyasyonlarının incelenmesi

    Genetic variations of thymosin beta 4 in patients with acute coronary syndrome

    MELİKE GEZEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Genetikİstanbul Üniversitesi

    Moleküler Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞAKİR ÜMİT ZEYBEK

  2. Olfaktör mukozal mezenkimal kök hücrelerin nöral farklılaşmasında peptit jellerin etkisinin ın vitro incelenmesi

    Investigation of the effect of peptide gels on neural differentiation of olfactory mucosal mesenchymal stem cells

    YONCA ERDAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    BiyomühendislikEge Üniversitesi

    Kök Hücre Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYLİN ŞENDEMİR

  3. Romatizmal kalp hastalığında PTPN22 (Protein Tyrosine Phosphatase Non-Receptor Type 22) gen polimorfizminin araştırılması

    Protein Tyrosine Phosphatase Non-Receptor 22 gene polymorphism in rheumatic heart disease

    RAHİME AKSOY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Allerji ve İmmünolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURŞEN DÜZGÜN

  4. İmin grubu içeren yeni bir molekülün sentezi, karakterizasyonu, kuramsal, adme ve moleküler kenetlenme özelliklerinin incelenmesi

    Synthesis, characterization of a novel molecule containing imine group, investigation of its theoretical, adme and molecular docking properties

    ZELİHA NUR YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    KimyaSüleyman Demirel Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT DEDE

  5. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan sıçanlarda prefrontal kortekse projekte olan mezokortikal yolak liflerinin dağılımı ve yoğunluğunun gösterilmesi

    Distribution and density of the mesocortical pathway fibers projecting to the prefrontal cortex in a rat model of adhd

    AYŞEGÜL GÜNGÖR AYDIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    NörolojiPamukkale Üniversitesi

    Sinir Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ESAT ADIGÜZEL

    PROF. DR. ALEV ERİŞİR-MCLAREN

  6. Siklodekstrin/altın nanopartikül hibrit malzeme esaslı kiral seçici optik sensör geliştirilmesi

    Development of cyclodextrin / gold nanoparticles hybrid material based chiral selective optic sensor

    NİSA BEKAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    KimyaNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Nanobilim ve Nanomühendislik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALUK BİNGÖL