Geri Dön

Perinatal asfiksi ile doğan yenidoğanların ekokardiyografi bulguları ve laboratuvar testleri eşliğinde kardiyak etkilenmesinin değerlendirilmesi

Evaluation of cardiac dysfunction in newborns born with perinatal asphyxia with echocardiography findings and laboratory tests

  1. Tez No: 714491
  2. Yazar: SEMA KÖSE
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÖKHAN BÜYÜKKALE
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Kardiyovasküler instabilite, Miyokardiyal hasar, Perinatal asfiksi, Ekokardiyografi, Tei indeksi, Hipoksik iskemik ensefalopati, Miyokardiyal performans indeksi, Doku doppler görüntüleme, Cardiovascular instability, Myocardial damage, Perinatal asphyxia, Echocardiography, Tei's index, Hypoxic ischemic encephalopaty, Myocardial performance index, Tissue doppler imaging
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 105

Özet

Amaç: Perinatal asfiksi yenidoğan mortalite ve morbiditesinde önemli bir yere sahiptir. Perinatal asfiksinin komplikasyonlarından biri ise miyokardiyal disfonksiyondur. Ancak ciddiyetini değerlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Çalışmamızın amacı perinatal asfiksi tanısı alan yenidoğanlarda kardiyak fonksiyonu değerlendirmek, tedavi öncesi-sonrası kardiyak değişimini gözlemlemektir. Diğer bir amacımız ise perinatal asfiksi tedavisinde kullanılan hipotermi tedavisi alan hastaların kardiyak fonksiyonları hipotermi tedavisi almayan hastalar ile karşılaştırarak hipoterminin kardiyak fonksiyonlarda da protektif bir etkisi olup olamayacağını değerlendirmektir. Bu şekilde yeni tanı alacak olan hastalarda kardiyak ve nörolojik komplikasyonları azaltmak; mortalite ve morbitideyi azaltmak, yaşam kalitesini arttırmak ve hastaların tedavi maliyetinde azalışa sebep olunması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma SBÜ İstanbul Kanuni Sultan Süleyman SUAM – Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı; Neonatoloji kliniğinde perinatal asfiksi tanısı ile Şubat-Eylül 2020 tarihleri arasında takip edilen 20 hasta ile 40 sağlıklı kontrol değerlendirilmeye alınarak yapıldı. Hastaların bilgileri hastane veri tabanı ve servis dosyalarından elde edildi. Hasta ve sağlıklı grupta gebelik haftası, doğum ağırlığı, cinsiyet, doğum şekli, APGAR skorları (1, 5 ve 10 dk), anne paritesi, anne risk faktörleri hasta epikrizleri taranarak kaydedildi. Hasta grupta hipotermi alıp almadığı, Sarnat evresi ve serum troponin T (cTnT), kreatin kinaz (CK), Probrain natriüretic peptid (pro-BNP) değerleri not edildi. Hasta grupta yaşamın ilk 72 saatinde ve 7-10 gün arasında olmak üzere iki kere yapılmış olan ekokardiyografi [M-mode, Pulse Wave (PW) Doppler, Doppler Tissue görüntüleme] sonuçları incelendi. Kontrol grubunda ise bir kere yapılmış olan ekokardiyografi (M-mode, PW Doppler, doku dopler görüntüleme) sonuçları incelendi. Bu çalışmada istatistiksel analizler NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 Statistical Software (Utah, USA) paket programı ile yapılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda Sarnat evrelemesine göre 10 (%50) hastamız Sarnat Evre 1; 8 (%40) hastamız Sarnat Evre 2; 2 (%10) hastamız Sarnat Evre 3 HİE olarak takip edildi. Çalışma grubunda Evre 1 HİE hastaların hipotermi almadığı, evre 2-3 HİE hastalarının hipotermi aldığı görüldü. Perinatal öyküye baktığımızda ise annede abortus öyküsü (%30), IUGR (%20), dekolman plasenta (%20) oranlarının diğerlerine göre daha fazla görüldüğü saptandı. Kan gazı parametresi tarandığında laktat değerinin ileri evre hastalarda daha yüksek görüldüğü saptandı. Diğer kan gazı parametrelerinde özellik saptanmadı. Sol ventrikül fonksiyonları değerlendirildiğinde sol ventrikül sistolik ve diyastolik fonksiyonlarının hasta grubunda sağlıklı gruba göre anlamlı olarak bozulmuş olduğu saptandı. Sistolik disfonksiyonu göstermede EF, KF parametreleri anlamlı değilken VK, VK time parametreleri değişim göstermiştir. Sağ ventrikül genel olarak değerlendirildiğine (MPİ, Pulmoner arter velositesi-zamanı, PW Doppler, TDI) hasta grupta sağlıklı gruba göre diyastolik fonksiyonların bozulduğu görülmüştür. Tedavi sonrası hipotermi almayan grupta sistolik ve diyastolik fonksiyonların iyileştiği gözlemlenmiştir. Bu evre 1 hastalarında verilen tedavinin küratif olduğunu göstermektedir. Ancak hipotermi alan grupta tedavi sonrası sistolik fonksiyonlarda değişim saptanmazken, diyastolik fonksiyonlarda daha da bozulma gözlemlenmiştir. Sağ ventrikülde etkilenmenin daha çok olduğunu göstermektedir. EKG verileri tarandığında orta ve ileri evre hastalarda iskemi görülme oranı yüksek saptandı. Aynı şekilde hastalarda ilk günlerde bakılan CK, cTnT, Pro- BNP değerlerinin yükseldiği, tedavi sonrasında düzeldiği saptanmıştır. Sonuç: Perinatal asfiksi hastalarında kardiyak etkilenme önemli bir risk faktörüdür. Çalışmamızda hastalara yapılan ekokardiyografik incelemede kalbin sistolik ve diyastolik fonksiyonunun bozulduğu; bunun EKG ve laboratuvar verileri ile korelasyon gösterdiği saptanmıştır. Tedavi sonrası bu parametrelerde düzelme görülürken 1. grupta tedavi sonrasında ise sağ ventrikül parametrelerinde bozulma gözlenmiştir. Sağ ventrikülün duvar kalınlığının sol ventriküle göre fazla olması nedeniyle sağ ventrikülün sol ventriküle oranla daha çok miyokardiyal strese maruz kaldığını göstermektedir.

Özet (Çeviri)

Objective: Perinatal asphyxia has an important place in neonatal mortality and morbidity. One of the complications of perinatal asphyxia is myocardial dysfunction. However, more studies are needed to assess its severity. The aim of our study is to evaluate cardiac function in newborns diagnosed with perinatal asphyxia and to observe cardiac changes before and after treatment. Another aim of ours is to compare the cardiac functions of the patients who received hypothermia treatment used in the treatment of perinatal asphyxia with those who did not receive hypothermia treatment, to evaluate whether hypothermia can have a protective effect on cardiac functions as well. To reduce cardiac and neurological complications in patients who will be newly diagnosed in this way; It is aimed to reduce mortality and morbidity, to increase the quality of life and to reduce the cost of treatment of patients. Methods: This study was carried out by SBU İstanbul Kanuni Sultan Süleyman SUAM- Department of Child Health and Diseases; 20 patients and 40 healthy controls who were followed up between February and September 2020 with a diagnosis of perinatal asphyxia in the Pediatric Neonatology clinic were evaluated. The information of the patients was obtained from the database and service files. Gestational week, birth weight, gender, mode of delivery, APGAR scores (1, 5 and 10 min), parity of the mother, maternal risk factors, patient epicrisis were analyzed in the patient and healthy groups. Sarnat stage and serum cTnT, CK, pro-BNP values were noted in the patient group. The results of echocardiography [M-mode, Pulse Wave (PW) Doppler, Doppler Tissue Imaging] performed twice in the patient group, in the first 72 hours of life and between 7-10 days, were examined. In the control group, the results of echocardiography (M-mode, PW Doppler, Doppler Tissue Imaging) performed once were examined. This report was analyzed with the NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 Statistical Software (Utah, USA) package program. Results: In our study, according to Sarnat staging, 10 (50%) patients were Sarnat Stage 1; 8 (40%) of our patients were Sarnat Stage 2; Our 2 (10%) patients were followed up as Sarnat Stage 3 HIE. In the study group, it was observed that patients with stage 1 HIE did not receive hypothermia, while patients with stage 2-3 HIE received hypothermia. In the perinatal history, the rates of abortion (30%), IUGR (20%), and placental abruption (20%) were found to be higher than the others. When the blood gas parameter was scanned, it was found that the lactate value was higher in advanced patients. No feature was found in other blood gas parameters. When left ventricular functions were evaluated, it was found that left ventricular systolic and diastolic functions were significantly impaired in the patient group compared to the healthy group. While EF and SF parameters were not significant in demonstrating systolic dysfunction, VK, VK time parameters changed. When the right ventricle was evaluated in general (MPI, Pulmonary artery velocity-time, PW Doppler, TDI), it was observed that diastolic functions were impaired in the patient group compared to the healthy group. It was observed that systolic and diastolic functions improved in the group that did not receive hypothermia after treatment. This indicates that the treatment given in stage 1 patients is curative. However, there was no change in systolic functions after treatment in the hypothermia group, while further deterioration was observed in diastolic functions. It shows that the right ventricle is more affected. When ECG data were scanned, the rate of ischemia was found to be high in patients with intermediate and advanced stages. Likewise, it was found that CK, cTnT, Pro-BNP values measured in the first days of the patients increased and improved after the treatment. Conclusion: Cardiac involvement is an important risk factor in patients with perinatal asphyxia. In our study, the echocardiographic examination of the patients revealed that the systolic and diastolic functions of the heart were impaired; It was determined that this was correlated with ECG and laboratory data. While improvement was observed in these parameters after treatment, right ventricular parameters deteriorated after treatment in the 1st group. It shows that the right ventricle is exposed to more myocardial stress than the left ventricle because the wall thickness of the right ventricle is greater than that of the left ventricle.

Benzer Tezler

  1. Perinatal asfiksinin kardiyak etkileri (klinik, biyokimyasal ve ekokardiyografik bulgular)

    The effects of perinatal asphyxia on cardiac functions (clinical, biochemical and echocardiographic findings)

    SELMİN SÜNER MURATALDI KÖKLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. M. ADNAN ÖZTÜRK

  2. Yenidoğan döneminde serum kreatin fosfokinaz enzim düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    NURİYE TARAKÇI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. HAMZA KARABİBER

  3. Terapötik hipotermi tedavisi alan hipoksik iskemik ensefalopatili yenidoğanlarda serum elektrolit imbalansı ve bunun renin angiotensin aldesteron ilişkisi

    Serum electrolyte imbalance in newborns with hypoxic ischemic encephalopathy treated with therapeutic hypothermia and its association with renin angiotensin and aldesterone

    DOĞAN BAHADIR İNAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN BAŞTUĞ