Geri Dön

The Fact-value dichotomy in David Hume's ethics

David Hume'un ahlak felsefesinde olgu-değer ayrımı

  1. Tez No: 71520
  2. Yazar: REGİNA RÖTTGEN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ARDA DENKEL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1998
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Boğaziçi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 89

Özet

KISA ÖZET David Hume'un Ahlak Felsefesinde Olgu-Değer Ayrımı Regina Röttgen Olgu-değer ayrımı karşıtlığı 'dır' 'olmalıdır' ifadeleri arasındaki ilişkidir. David Hume bu ilişkiye hiç bir felsefi yapıtında etraflı bir biçimde tartışmamış olmasına karşın, kanım Hume 'olmalıdır' ifadelerinin 'dır' ifadelerinden çıkarılamayacağı doğrultusunda bir görüşü savunduğudur. Gerek Hume'un kendi yazılarını gerekse bu konudaki literatürü taradığımda iki farklı yorum olduğunu gördüm. İki yorumu da inceledikten sonra Hume'un teorisinin kanıtını hem bu konuyu açık biçimde ele aldığı kısa paragrafta hemde nedensellik ile eylem teorilerinin arasındaki benzeşimde bulabileceğimiz kanısına vardım. Hume 'olmalıdır' ifadelerinin 'dır' ifadelerinden çıkartılamayacağını hem örtük hemde açık olarak belirtiyor. Bu çıkarım a priori olarak mümkün değildir. Gözlemlenebilir ve kanıtlanabilir de olmadığından a posteriori olarak da açıklanamaz. Nesneler arasında sözde çıkarım yalnızca nesnelerin gerekli gözlemlenmesi ile yapılabilir. Bu çıkarımın mümkün olmadığı özellikle Hume'un nedensellik teorisinde açıkça görülür; çıkarım nesnelerde değil, a posteriori olarak bizim zihnimizdedir. Bunun gibi, gözlemleyerek ya da mantıksal olarak çıkardığımız gerçeklere dayanan yargılar ahlak yargılar olamaz. Yaptığımız geçiş zihinsel bir çıkarımdır ve mantıksal bir çıkarım olarak kabul edilemez. Hume, bu nedenlerle 'olmalıdır' ifadelerinin 'dır' ifadelerinden çıkarılamayacağını savunuyordu.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT The Fact- Value Dichotomy in David Hume's Ethics by Regina Röttgen The fact - value dichotomy can be shortly described as the relationship between is- statements and ought-statements. Although David Hume nowhere in his philosophical works discusses this point at length, I believe him to have maintained the theory that a deduction of ought-statements from is-statements is impossible. By reading and examining the philosophical works of David Hume as well of some other authors who have discussed this subject, I found there to exist two interpretations of Hume's theory on this subject. Discussing both sides, I came to the opinion that the actual proofs for Hume's theory lie both in the direct context of the single passage dealing with 'is' and 'ought' and in analogies that can be drawn to his theories of causation and action. A discussion of these subjects showed that Hume implicitly and explicitly states that an inference from ought-statements to is-statements is inconceivable, which means a priori impossible, not observable and not demonstrable, hence also not explainable a posteriori. It is only by continual observation of objects that the so called inference between objects is drawn. Especially by examining Hume's theory of causation it becomes clear that this inference does not exist in objects, but a posteriori in our minds. Similarly, no belief in any matter of fact of what we have observed or reasonably inferred to can be a moral judgement. The transition we make is a mentally inference which we cannot call inference in the logical sense. Therefore, Hume believed it as impossible to infer 'ought's' from 'is's'. IV

Benzer Tezler

  1. The end of the fact-value dichotomy: A neo-Aristotelian approach

    Olgu-değer ikileminin sonu: Neo-Aristotelesçi bir yaklaşım

    BENGİSU METE

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    FelsefeOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUTLU MURAT BAÇ

  2. The naturalistic fallacy in Hume's moral and political philosophy

    Hume'un ahlak ve siyaset felsefesinde doğalcılık yanılgısı

    SALİHA BAYIR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Felsefeİstanbul Teknik Üniversitesi

    Siyaset Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GİOVANNİ FİLİPPO MİON

  3. Le rapport des droits de l'homme au politique: Lefort et Rancière

    İnsan haklarının politik-olan bağlantısı: Lefort ve Rancière

    EYLEM YOLSAL MURTEZA

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    2022

    FelsefeGalatasaray Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİYE KARABÜK KOVANLIKAYA

  4. Bir beden sosyolojisi problemi olarak namus kavramı ve kadın bedeni

    Concept of honour and woman body as a problem of socıology of the body

    NİLÜFER ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    SosyolojiKaramanoğlu Mehmetbey Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİYE ÇINAR KÖYSÜREN

  5. Stratejik mekansal planlama ve düzenleyici geleneksel planlamanın katılım, eylem projeleri ve esneklik boyutlarında incelenmesi - Bursa ili örneği

    Examination of strategic spatial planning and regulatory traditional planning in terms of participation, action project and flexibility – Bursa province case

    SERPİL ŞİMŞEK DENİZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALE ÇIRACI