Geri Dön

The end of the fact-value dichotomy: A neo-Aristotelian approach

Olgu-değer ikileminin sonu: Neo-Aristotelesçi bir yaklaşım

  1. Tez No: 762306
  2. Yazar: BENGİSU METE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUTLU MURAT BAÇ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Bilişselcilik, Doğalcılık, Gayri-bilişselcilik, Olgu-Değer İkilemi, Özcülük, Sezgicilik, Cognitivism, Essentialism, Intuitionism, Naturalism, Non-cognitivism, The Fact-Value Dichotomy
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 212

Özet

Bu tez iki temel amaç taşımaktadır. İlk olarak, çalışma Hume'un ünlü ―olan-olması gereken‖ paragrafıyla başlayan olgu-değer ikiliğinin, konuyu salt mantıksal bir tümdengelim sorunu olarak ele alarak geleneksel yorumu savunan ya da pratik çözümler sunmadan salt ahlaki kelimler ve kavramlar üzerinde duran meta-etik kuramlarla çözülemeyeceğini göstermeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda Hume'un ahlak felsefesinin geleneksel yoruma uyan ve uymayan kısımları incelendikten sonra, sorunun meta-etik kuramlara yansımaları tartışılmaktadır. Bu analiz, gayri-bilişselci ve bilişselci görüşleri savunan önde gelen düşünürler aracılığıyla sunulmaktadır. Alfred Jules Ayer ve Charles Stevenson gayri-bilişselcilik kapsamında analiz edilirken, Moritz Schlick ve George Edward Moore doğalcılık ve sezgicilik açısından incelenmektedir. Tartışılan teorilerden çıkan sonuçlar gereği, bilişselciliğe ve gayri-bilişselciliğe farklı açılardan yaklaşan iki filozofun daha irdelenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Buradan yola çıkarak, John Mackie ve Richard Mervyn Hare olgu-değer problemi bağlamında analiz edilmektedir. İncelemenin sonunda, birisi özcülük, diğeri ahlaki yargıların akıldışı olduğu iddiası olmak üzere iki temel zorluk ortaya çıkar. Böylece hem özcülüğü ortadan kaldıracak hem de ahlaki yargıların rasyonelliğini savunacak bir teorinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bu ikiliğin çözülmesinin ancak ―olan‖ ile ―olması gereken‖ arasındaki ilişkinin tarihselliği ve teleolojisi bağlamında anlaşılabileceği fikrinden hareketle bu çalışmanın ikinci amacı, MacIntyre'ın neo-Aristotelesçi yaklaşımını ortaya koymak ve tartışmaktır.

Özet (Çeviri)

The objective of this thesis is twofold. First, the work intends to show that the commonly discussed fact-value dichotomy, which begins with Hume's famous is-ought paragraph, cannot be solved by meta-ethical theories that defend the traditional interpretation by treating the issue as purely a matter of logical deducibility or that merely dwell on moral words and concepts without offering practical solutions. In this context, after examining the parts of Hume's moral philosophy that do and do not comply with the traditional interpretation, reflections on the problem of meta-ethical theories are discussed. This analysis is presented through prominent thinkers who advocate non-cognitivist and cognitivist views. Alfred Jules Ayer and Charles Stevenson are analyzed for non-cognitivism, while Moritz Schlick and George Edward Moore are examined with regard to naturalism and intuitionism. The views studied here necessitate the investigation of two more philosophers who approach cognitivism and non-cognitivism from different angles. In this way, Mackie and Hare are analyzed in the context of the fact-value problem. Two fundamental challenges arise, one of which is essentialism, and the other is the irrationality of moral judgments related to the fact-value problem. Thus, the necessity of a theory that will both eliminate essentialism and defend the rationality of moral statements emerges. The second aim of this study, based on the idea that dissolving the dichotomy can only be understood within the context of historicity and teleology of the relationship between ―what is‖ and ―what ought to be‖, is to discuss MacIntyre's neo-Aristotelian approach critically.

Benzer Tezler

  1. The dilemma of U.S. foreign policy during the Arab Spring: From moralpolitik to realpolitik

    Arap Baharı süresince Amerikan dış politikasının ikilemi: 'Moralpolitik'ten 'realpolitik'e

    CAN DONDURAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Uluslararası İlişkilerGalatasaray Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. A. FÜSUN TÜRKMEN

  2. Bir kalıtımsız iz olarak mimarlık üzerine bir deneme

    Architecture as a genetic trajectory

    DENİZ ASLAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF.DR. K. FERHAN YÜREKLİ

  3. Le rapport des droits de l'homme au politique: Lefort et Rancière

    İnsan haklarının politik-olan bağlantısı: Lefort ve Rancière

    EYLEM YOLSAL MURTEZA

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    2022

    FelsefeGalatasaray Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİYE KARABÜK KOVANLIKAYA

  4. Yapay zekâ teknolojilerinin ceza muhakemesinde kişisel veri toplanmasına etkileri

    The impact of artificial intelligence technologies on personal data collection within criminal procedures

    IRMAK ERDOĞAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VESİLE SONAY EVİK

  5. Class and East-West confrontation in E. M. Forster's selected works and teaching of the theme in ELT classes

    E. M. Forster'in seçilmiş eserlerinde sınıf ve Doğu-Batı karşılaşması ve bu temanın İngilizce dil sınıflarında öğretimi

    DENİZ ÖZBEYLİ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. GÜLDEN ERTUĞRUL