Geri Dön

Muhammed İkbal'de felsefi düşünce

Philosophical thought in Mohammed İqbal

  1. Tez No: 716413
  2. Yazar: ŞEREF KAYA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM ÇETİNTAŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

Tezimizin konusu büyük Müslüman düşünür Muhammed İkbal'in felsefeye bakışı ve felsefeye dair yapmış olduğu analiz ve değerlendirmeler hakkındadır. Burada İkbal'i merkeze alarak, İslam düşünce geleneğinin önemli tartışma alanlarından birisi olan felsefe veya felsefi düşüncenin, İslam düşüncesinin oluşum ve gelişimi üzerindeki rolünü araştırdık. Bir filozof olmanın yanısıra bir şair ve siyaset adamı olan İkbal'in görüşleri bütün bu boyutları içine alacak şekilde irdelenmiştir. İkbal, genel olarak felsefenin zorunluluğunu savunan bir düşünür olmakla beraber bazı hususlarda felsefenin işlevsiz kaldığına işaret eder. Ona göre felsefe, bir milletin ilmi, sanatsal ve hatta teknolojik gelişimi üzerine hayati bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda da Müslümanların son birkaç yüzyıldır bu alanlarda ciddi bir varlık gösteremediğini vurgulamaktadır. Bu durumun temel nedeni ise felsefe ve rasyonel düşüncenin eğitim ve kültürel hayattan koparılışmış olmasıdır. Bilimsel gelişmeler, fenni ilimler, sanat vb. alanlarının gelişim ve atılım göstermesi için uygun bir ortamın olması gerekmektedir. Çünkü bu alandaki gelişmelerin kendini gösterebilmesi için değerlerinin bilinmesi elzemdir; zira, ilim, sanat ve teknik alanlardaki gelişmeler, kendini var edecek uygun iklimler üzerinde gerçeğe dönüşmektedir. İkbal, bu gelişmelerin Avrupa'da olmasına şaşırmamaktadır. Çünkü ilim, kendisine değer verilen yerde gelişim göstermektedir. Bu ilmi atmosferi Müslüman ülkelere taşımak isteyen İkbal, ilahi bir yöntem olarak kabul ettiği aşk boyutuyla ilim ve akıl boyutunu çevrelemek istemektedir.Bunu yapmasındaki sebep ise Batı'nın aşk gerçeğini bir kenarda tutması ve bunun sonucu olarak pragmatik yaklaşımlarla insanlığa ve doğaya zarar vermeleridir. Bu durumun önüne geçmek için ise akıl ve ilim, aşk boyutu tarafından kontrol altında tutulmalıdır.

Özet (Çeviri)

The subject of our this thesis is the great Muslim philosopher Mohammed Iqbal's wiew on philosophy and his analysis and evaluations on philosophy. Here, by putting Iqbal, the role of philosophy or philosophical thought, which is one of the important discussion areas of the Islamic thought tradition, on the formation and development of Islamic thought has been investigated. The views of Iqbal, who is a poet and politician as well as a philosopher, has been examined in a way that includes all these dimensions. Besides the Iqbal is a thinker who defends the necessity of philosophy in general, he specify that philosophy remains dysfunctional on some issues. According to Mohammed Iqbal, philosophy plays a vital role in the scientific, artistic, and even technological development of a nation. In this context, Iqbal himself emphasizes that Muslims have not been able to show a serious presence in these areas for the last few centuries. The main reason for this situation is that philosophy and rational thinking are detached from education and cultural life. Scientific developments, scientific sciences, art, and so on. There must be a suitable environment for value areas to develop and breakthrough. Because it is essential to know the values in order for the developments in this field to manifest themselves; Because, developments in science, art, and technical fields turn into reality in suitable conditions. Iqbal is not surprised that these developments are in Europe. Because science develops where it is valued. Iqbal, who wants to carry this scientific atmosphere to Muslim countries, wants to surround the dimension of science and reason with the dimension of love, which he accepts as a divine method. The reason for doing this is that the West keeps the truth of love aside and as a result, they harm humanity and nature with pragmatic approaches. In order to prevent this situation, reason and science should be kept under control by the dimension of love, which is the reconciling power.

Benzer Tezler

  1. Muhammed İkbal ve Henri Bergson'da bilgi felsefesi

    Knowledge philosophy in Muhammed Ikbal and Henri Bergson

    ŞEYDA ERCEYİŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    FelsefeAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VELİ URHAN

  2. Muhammed İkbal'de ölümsüzlük düşüncesi

    The idea of immortality in Muhammad Iqbal

    SAİM GÜNDOĞAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    FelsefeOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. METİN YASA

  3. Muhammed İkbal'de benliğin hürriyeti

    Freedom of self in Muhammad Iqbal

    TEVFİK CAN KÜÇÜKŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    DinDokuz Eylül Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH TOKTAŞ

  4. Muhammed İkbal'de Vehdet-i Vücud düşüncesi (erken ve geç dönem)

    Başlık çevirisi yok

    VEYSEL KOŞAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    DinKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA KÖK

  5. Muhammed İkbal'de benliğin ölümsüzlüğü

    Immortality of ego according to Mohammad İqbal

    GÜLGÜN ÇIKIŞIR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    DinNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÖMER FARUK ERDEM