Geri Dön

Anal fissürde botulinum toksin enjeksiyonuna ek olarak uygulanan topikal diltiazem tedavisinin iyileşme ve nüks üzerine etkisinin retrospektif analizi

Retrospective analysis of the effect of topical diltiazem treatment in addition to botulinum toxin injection in anal fissure on recovery and relapse

  1. Tez No: 718329
  2. Yazar: EMRE KARAGÖZ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ UYGAR DUZCİ, DOÇ. DR. NACİYE ÇİĞDEM ARSLAN ÖZŞAHİN, PROF. MUSTAFA ÖNCEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Anal fissür, botulinum toksini, topikal diltiazem, anal fissure, botulinum toxin, topical diltiazem
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medipol Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Cerrahi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Amaç: Anal fissürde botulinum toksin enjeksiyonuna ek olarak uygulanan topikal diltiazemli pomad tedavisinin semptomatik iyileşme ve nüks oranları üzerine olan etkisini araştırmak. Yöntem: Ekim 2017-Şubat 2022 tarihleri arasında anal fissür tanısıyla botulinum toksin enjeksiyonu uygulanan ve botulinum toksini enjeksiyonuna ek topikal diltiazemli pomad uygulanan iki ayrı gruptaki hastaların verileri analiz edildi. Hastalardan takip süresi en az 18 ay olanlar çalışmamıza dahil edildi. Hastalara internal anal sfinktere 4 ayrı kadrandan 100 IU Botulinum Toksin Serotip A uygulandı. Hastalara işlem sonrası 3.gün, 10.gün ve 2.ay poliklinik kontrolü yapıldıktan sonra 6, 12 ve 18. aylarda hastalar telefonla aranarak değerlendirildi. Botulinum Toksini uygulaması sonrası 8. haftadaki poliklinik kontrolünde hastanın semptomlarının tamamen geçmesi ve fissürde epitelizasyon mevcudiyeti tam iyileşme olarak tanımlandı. Hastaların 8. Hafta poliklinik kontrolünde perianal ağrı ve kanama şikayetlerinin devam etmesi fissür epitelizasyonu olsun ya da olmasın tedaviye yanıtsızlık olarak değerlendirildi. Takiplerde tam iyileşme gerçekleştikten sonra yakınmaların tekrarlaması ise nüks olarak kabul edildi. Botulinum toksin ve botulinum toksinine ek topikal diltiazem krem uygulamasının iyileşme, nüks, tedaviye yanıtsızlık oranları üzerine etkisi karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamızda ortalama yaş 34.5±10.6 olup 157/217 (%72.4) hasta kadın ve 60/217 (%27.6) hasta erkek idi. Ortalama izlem süresi 55.9±18.4 aydı ve minimum izlem süresi 19 ay ve maksimum izlem süresi 242 aydı. Çalışmamızda toplam 161/217 (%74.2) hastada tam iyileşme görüldü. Sadece botulinum toksini uygulanan grupta 107/143 (%74.8) hastada tam iyileşme görüldü. Botulinum toksin enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta 54/74 (%73) hastada tam iyileşme görüldü (p= 0.328). Tam iyileşme oranları açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu. Çalışmamızda 24/217 (%11.1) hasta tedaviye yanıt vermedi. Sadece botulinum toksini uygulanan grupta 18/143 (%12.6) hasta tedaviye yanıtsızdı. Botulinum toksini enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta 6/74 (%8.1) hasta tedaviye yanıtsızdı (p=0.661). Tedaviye yanıtsızlık oranları her iki grup arasında benzerdi. Çalışmamızda 32/217 (%14.7) stada nüks görüldü. Sadece botulinum toksin uygulanan grupta 18/143 (%12.6) hastada nüks görüldü. Botulinum toksin enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta 14/74 (%18.9) hastada nüks görüldü (p= 0.661). Nüks oranları açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunamadı. Çalışmamızda sadece botulinum toksini uygulanan grupta nükse kadar geçen ortalama süre 8.9±2.5 aydı. Botulinum toksini enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta nükse kadar geçen ortalama süre 8.4±3.2 aydı (p= 0.661). Nükse kadar geçen süre gruplar arasında benzerdi. Çalışmamızda sadece botulinum toksini uygulanan grupta 4/143 (%2.8) hastada, botulinum toksini enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta 2/74 (%2.7) hastada minör inkontinans görüldü ve geçici minör inkontinans oranları her iki grup arasında benzer oranlarda dağılmıştı. Sonuç: Kronik anal fissürde kombine botulinum toksin ve topikal diltiazem pomad tedavisi, botulinum toksin enjeksiyonu tedavisine üstün değildi. Her iki grupta da semptomatik tam iyileşme, tedaviye yanıtsızlık ve nüks oranları benzer olarak bulundu. Araştırmamızın sonucu olarak, kimyasal sfinkterotomiden potansiyel olarak fayda görebilecek kronik anal fissürlü hasta alt gruplarını belirlemek için uzun süreli takiplerle daha fazla hastayı içeren daha çok randomize kontrollü araştırmaya ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Aim: To investigate the effect of topical diltiazem ointment applied in addition to botulinum toxin injection in anal fissure on symptomatic relief and recurrence rates. Methods: The data of patients from two different groups were collected between October 2017 and February 2022. One group consisted of patients who were administered botulinum injection due to anal fissure and the other group of patients who were applied topical diltiazem in addition to botulinum toxin. Patients with a follow-up period of at least 18 months were included in the study. The patients were administered 100 IU botulinum toxin serotype A from 4 quadrants to the internal anal sphincter. Evaluation was made with an outpatient clinical control on the 3rd day, 10th day, and 2nd month after the procedure as well as by phone call at 6, 12 and 18 months. Complete regression of symptoms and epithelialization in the fissure was accepted as complete recovery at the 8th week post-application control. If a patient still complained of pain or bleeding at the 8th week follow-up period, it was considered unresponsive to treatment, regardless of the epithelialization of the fissure. Reappearance of symptoms after complete recovery was defined as recurrence. The effects of botulinum toxin and topical diltiazem application in addition to botulinum toxin on healing, recurrence, as well as unresponsiveness to treatment were compared. Results: In our study, the mean age was 34.5±10.6, 157/217 (72.4%) patients were women, and 60/217 (27.6%) patients were men. The mean follow-up time was 55.9±18.4 months, the minimum follow-up time was 19 months, and the maximum follow-up time was 242 months. Complete recovery was observed in a total of 161/217 (74.2%) patients in our study, of whom were 107/143 (74.8%) patients in the botulinum toxin-only group and 54/74 (73%) patients in the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection (p= 0.328). There was no statistically significant difference between the two groups in terms of complete recovery rates. In our study, 24/217 (11.1%) patients did not respond to treatment. In the group who was applied only botulinum toxin, 18/143 (12.6%) patients were unresponsive to treatment. In the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection, 6/74 (8.1%) patients were unresponsive to treatment (p=0.661). The rates of non-response to treatment were similar between both groups. In our study, recurrence was seen in 32/217 (14.7%) patients, of whom were 18/143 (12.6%) patients in the botulinum toxin-only group and 14/74 (18.9%) patients in the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection (p= 0.661). There was no statistically significant difference between the two groups in terms of recurrence rates. In our study, the mean time to recurrence in the botulinum toxin group was 8.9±2.5 months. The mean time to recurrence in the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection was 8.4±3.2 months (p= 0.661). There was no statistically significant difference between the groups in time of recurrence. In our study, minor incontinence was seen in 4/143 (2.8%) patients in the botulinum toxin-administered group, and in 2/74 (2.7%) patients in the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection. Transient minor incontinence rates were similarly distributed between the two groups. Conclusion: Combined botulinum toxin and topical diltiazem therapy is not superior to botulinum injection therapy. Symptomatic complete recovery, unresponsiveness to treatment and recurrence rates were similar in both groups. We think that more randomized controlled trials involving more patients with long-term follow-up are needed to identify subgroups of patients with chronic anal fissures that could potentially benefit from chemical sphincterotomy.

Benzer Tezler

  1. Kronik anal fissürün tedavisinde lateral internal sfinkterotomi ile botilinum toksininin karşılaştırılması

    Comparison of lateral internal sphincterotomy and botulinum toxin in the treatment of chronic anal fissure

    YÜCEL GÜLTEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Genel CerrahiSağlık Bakanlığı

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. KEMAL MEMİŞOĞLU

  2. Kronik anal fissür tedavisinde sfinkterotomi seviyesinde ince ayar: Basınç kontrollü mü? klasik mi? prospektif randomize kontrollü çalışma

    Başlık çevirisi yok

    KEVSER TAVUKCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Genel CerrahiGazi Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖKKEŞ SEZAİ LEVENTOĞLU

  3. Kronik anal fissürlü hastalarda fissür apeksine kadar yapılan lateral internal sfinkterotomi ile spazm kontrollü yapılan lateral internal sfinkterotominin sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparıson of the result of fıssure apex lateral internal sphincterotomy to spasm controlled sphincterotomy in chronic anal fissures

    MELİKE KAREN GÜNER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Genel CerrahiGazi Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NUSRET AKYÜREK

  4. Kronik anal fissür tedavisinde nifedipin, gliseril trinitrat ve botilinum toksininin etkinliğinin karşılaştırılması (Klinik çalışma)

    Effects of nifedipine, glyceryl trinitrate or botilismus toxin in the treatment of chronic anal fissure

    NAMIK URKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Genel CerrahiGATA

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. AHMET BATKIN

  5. Kronik anal fissürlerin tedavisinde muhtelif tedavi yöntemlerinin karşılaştırılması

    Comparison of various therapeutical interventions in chronic anal fissure therapy

    SALİM ESEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Genel CerrahiAnkara Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. İ. ETHEM GEÇİM