Segmenter tibia kırığı modelinde N-bütil siyanoakrilatın kırık iyileşmesi üzerine etkisinin sıçanlarda incelenmesi (deneysel çalışma)
Effect of N-butyl cyanoacrylate on fracture healing in segmental rat tibia fracture model
- Tez No: 718687
- Danışmanlar: PROF. DR. OĞUZ ŞÜKRÜ POYANLI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 55
Özet
Segmenter kemik kırıkları, Ģiddetli travmalar sonucu oluĢabilir. Hastalarda ciddi morbidite ve bazen mortaliteye neden olabilen kırıkların tedavisi hastanın yaĢam kalitesini doğrudan etkilemektedir. Kırıklar konservatif veya cerrahi tedavi yöntemleriyle, büyük oranda sorunsuz olarak iyileĢirler. Kırıkların sadece %5-10'luk bir bölümü tedavi gerektirecek Ģekilde kaynamama veya geç kaynama gibi iyileĢme sorunları gösterirler. Tekrarlayan tedavi gereksinimleri, iĢgücü kaybı, morbidite artıĢı ve tedavi maliyetlerinin artması nedeniyle kırık iyileĢme sürecini hızlandırmak, kaynama oranlarını en üst düzeye çıkararak kiĢiyi en kısa sürede normal hayatına döndürmek için birçok yöntem denenmektedir. N-bütil siyanoakrilat maksillofasyal ve plastik cerrahide doku yapıĢtırıcısı olarak yaygın kullanılmaktadır. Ayrıca radyologlar ve gastroenterologlar embolizan ajan olarak kullanmaktadırlar. Son çalıĢmalarda N-bütil siyanoakrilatın minimal yan etkiler ile kemik fiksasyonunda baĢarılı olduğu bildirilmiĢtir. Ayrıca osteotomize kırık parçalarının fiksasyonunda kemik iyileĢmesi için yeterli rijit fiksasyonu sağladığı kanıtlanmıĢtır. ÇalıĢmamıza, segmenter kırıkların siyanoakrilat ile tedavisinin kemik iyileĢmesi üzerine etkilerini araĢtırmak amacı ile 16 adet eriĢkin erkek Sprague-Dawley sıçan araĢtırmaya dahil edildi. ÇalıĢmaya dahil edilen 16 adet sıçan, kontrol grubu (n=8) ve çalıĢma grubu (n=8) olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Kontrol grubunda segmenter kırık oluĢturuldu. ÇalıĢma grubunda ise segmenter kırık modeli oluĢturulmasının ardından 0,1 gr.lık 2 damla N bütil siyanoakrilat kırık hattının anteromedial yüzüne uygulandı. Cerrahi iĢlem sonrası 1. günde ve 1.haftada yapılan radyolojik incelemede hem kontrol grubunda hem de çalıĢma grubunda radyolojik olarak iyileĢme gözlenmedi. 3. haftada kontrol grubu ve siyanoakrilat grubunun radyolojik değerlendirme dağılımlarının aynı olduğu gözlendi. 6. haftada kontrol grubunda 1 denekte kallus formasyonu, 2 denekte kemiksel kaynama baĢlangıcı ve 5 denekte kırık hattının kaybolmaya baĢlaması saptandı. Siyanoakrilat grubunda ise deneklerin hiçbirinde kallus formasyonu saptanmazken 3 denekte kemiksel kaynama baĢlangıcı ve 5 denekte kırık hattının kaybolmaya baĢlaması saptandı. 6.haftada kontrol grubu ve siyanoakrilat grubunun radyolojik değerlendirme dağılımları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiĢtir. Manuel değerlendirmede kontrol grubunda deneklerin 3'ünde kaynamama, deneklerin 5'inde tam füzyon görülürken orta dereceli füzyon deneklerin hiçbirinde görülmedi. Siyanoakrilat grubunda 4 denekte orta dereceli füzyon ve yine 4 denekte tam füzyon görüldü. Grupların patolojik skorları değerlendirildiğinde kontrol grubunun patolojik skorlama ortalamaları siyanoakrilat grubundan istatiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuĢtur. Kontrol grubunda immatür kemik ile iyileĢme görülürken siyanoakrilat grubunda ise immatür kemik dokusu ile birlikte kıkırdak varlığı görülmüĢtür. ÇalıĢmamızda segmenter tibia kırığında fiksasyonu arttırmak amacı ile kullandığımız siyanoakrilat düĢük viskozitesi ile kullanım sırasında uygulama kolaylığı sağlaması yanında takipler sonunda alınan biyopsilerde de kırık iyileĢmesini olumsuz etkilemediği saptanmıĢtır. Segmenter kırık modelimizde siyanoakrilat grubunda benzer kemik iyileĢme skorları elde edilse de kırık hatlarının stabilizasyonu çevre dokulara zarar vermeden hızlı ve kolaylıkla sağlanmıĢtır. N-bütil-2 siyanoakrilat kullanımı kırık iyileĢmesini olumsuz etkilemedi ve kortikal kemik rezorpsiyonuna neden olmadı. Bu olumlu etkilerinin yanında kırık redüksiyonunun ve fiksasyonunun hızlı, kolay ve uygun dizilimde yapılmasını sağladı.
Özet (Çeviri)
Comminuted fractures can occur as a result of severe traumas. The treatment of these fractures that may cause serious morbidity and sometimes mortality directly affects the quality of patient's life. Fractures heal with conservative or surgical interventions without any problem. Only 5% or 10 % of the fractures might show some healing problems like nonunion or delayed union that requires retreatment. Because of the repetitious treatment requirements, labour loss, increasing morbidity and rising treatment costs, several methods are being tried to accelerate the fracture healing process and to get the Patient back to normal life as soon as possible by maxcimizing the rate of fracture union. N-butyl cyanoacrylate has been widely used as tissue adhesive in maxillofacial and plastic surgery. It has also been used by radiologists and gastroenterologists as an embolizing agent. In recent studies it has been reported that N-butyl cyanoacrylate is successful at bone fixation with minimal side effects. It has also been proven that this adhesive provides sufficient rigid fixation for bone healing of surgically osteotomized fragments. Sixteen adult male Sprague-Dawley rats were included in our study to investigate the effects of segmental fracture treatment with cyanoacrylate on the bone healing of comminuted fractures. Sixteen rats were divided in two groups as control group (n=8) and experimental group (n=8). In control group, segmental fractures made. In experimental group, after making segmental fractures, 2 drops of 0,1 gr. N-butyl cyanoacrylate were applied to anteromedial surface of the fracture line. On the postoperative first day and week, radiological healing was not observed both in control and experimetal groups. On the postoperative third week, the distributions of the scores of the radiological evaluations were similar in control and experimental groups. On the sixth week, callus formation in one rat, onset of bone union in 2 rats and disappearance of fracture lines in 5 rats were seen in the control group. In cyanoacrylate group, while callus formation was not observed in any of rats, onset of bone union in 3 rats and disappearance of fracture lines in 5 rats were seen. On the sixth week we did not see any statistically significant difference in the distrubition of radiological scoring between control and experimental groups on the sixth week. In manual evaluation, while nonunion was seen in 3 rats and complete fusion was seen in 5 rats in control group, moderate fusion was not seen in any of the test subjects. In cyanoacrylate group moderate fusion was seen in 4 rats and complete fusion was seen in 4 rats. In pathologic evaluation, mean values of the pathologic scores of control group were statistically higher than cyanoacrylate group. While immature bone healing was seen in control group, presence of cartilage along with immature bone tissue was seen in cyanoacrylate group. In our study, it has been determined that cyanoacrylate that we used in order to increase fixation of segmental tibial fractures provided easy application with its low viscosity and taht it did not have any negative effects on bone healing as seen in biopsies conducted after trackings. Whereas similar healing scores were obtained in cyanoacrylate group in our model of segmental fracture, stabilization of fracture lines was provided quickly and easily without damaging the surrounding tissues. The use of N-butyl cyanoacrylate did not affect bone healing negatively and did not cause cortical bone resorption. In addition to these positive impacts, it also enabled reduction and fixation of fractures to be fast, easy and with a proper sequence.
Benzer Tezler
- Medial tibia plato kırıklarının tedavisinde, plak-vida tespiti ile vida tespitinin etkinliğinin biyomekanik olarak karşılastırılması
Biomechanical comparison of the efficiency of plate-screw fixation and screw fixation at the treatment of medial tibial plateau fractures
HAKAN TURAN ÇİFT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Ortopedi ve TravmatolojiKırıkkale ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜR ÇETİK
- Finite element analysis-based pre-operative planning applications of tooth, tibia, and femur bones
Sonlu elemanlar analizi tabanlı diş, kaval ve uyluk kemiklerinin ameliyat öncesi planlama uygulamaları
SAMET ÇIKLAÇANDIR
Doktora
İngilizce
2023
Biyomühendislikİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiBiyomedikal Teknolojiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YALÇIN İŞLER
- Tibia cisim kırıklarında kaynama gecikmesi ve kaynamamaya etki eden faktörler
Delayed union and the factors that effect nonuni̇on on tibial shaft fractures
FETHİ BİLGİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Ortopedi ve TravmatolojiGaziantep ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SUBAŞI
- Tibia psödoartrozları tedavisi ve sonuçlarımız
Başlık çevirisi yok
BURHAN CAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1995
Ortopedi ve TravmatolojiSağlık BakanlığıOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÜNAL KUZGUN
- Tibia diafiz kırıklarında cerrahi tedavi sonrası rotasyonel deformiteler
Rotational deformities of tibia diaphises after surgical treatment
MAHMUT ALTINIŞIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Ortopedi ve TravmatolojiEge ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SALİH KEMAL AKTUĞLU