Geri Dön

Tibia diafiz kırıklarında cerrahi tedavi sonrası rotasyonel deformiteler

Rotational deformities of tibia diaphises after surgical treatment

  1. Tez No: 637574
  2. Yazar: MAHMUT ALTINIŞIK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SALİH KEMAL AKTUĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 111

Özet

Amaç: Bu çalışmada tibia kırığına bağlı cerrahi tedavi görmüş hastalarda, tibial rotasyonun varlığını ve miktarını en net şekilde gösteren bilgisayarlı tomografi ile taranarak, tedavi sonrası tibial rotasyon değerlerinin ve bu değerlerin hasta yaşı , kırık tipi ve lokalizasyonu gibi etmenlerden ne derece etkilendiğinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Materyal/Metod: 2010 Ocak – 2017 Ekim ayları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bilim Dalı'nda tibia kırığı sebebiyle opere edilmiş 163 hasta retrospektif olarak tespit edildi. Bu hastalardan pre-op veya post-op tibiayı içeren bilgisayarlı tomografi çekimi olmayan 115 hasta çalışmadan çıkartıldı. Acil servise başvuru sırasında çekilmiş pre operatif anjio BT'si olan 20 hasta tespit edildi. 20 tek taraflı tibia kırığı mevcut hasta tespit edilip , bunların 13 tanesi sağ tibia 7 tanesi sol tibia kırığı olarak saptandı. Çekilmiş olan anjio BT lerde hastaların 16 tanesinin sağlam olan tibiasının da görüntüleme içine alındığı ve tibia rotasyon ölçümü için uygun olduğu saptandı. Kırık olmayan bu 16 tibianın 5 tanesi sağ 11 tanesinin sol tibia olduğu gözlendi ve ortalama fizyolojik tibia rotasyonu hesaplaması için çalışmaya dahil edildi. Hastalardan ameliyat sonrasında 30 tanesine tibiayı içeren bilgisayarlı tomografi çekildiği ve bu çekimlerin tibial torsiyon ölçümü için uygun olduğu saptandı. Bu tibiaların 14 tanesinin sol 16 tanesinin sağ tibia olduğu gözlendi. Çekilen bu BT 'lerin 25 tanesinde sağlam olan tibianın da görüntülemeye girdiği ve tibia rotasyonu ölçümü yapılabilmesine uygun olduğu gözlendi. Sağlam olan bu tibialardan 11 tanesinin sol 14 tanesinin sağ tibia olduğu görüldü. Çalışma kapsamında 39 adet sağlam , 20 adet pre-op , 30 adet post-op olmak üzere toplam 89 tibia üzerinde rotasyon ölçümleri yapıldı. Sonuç: Post-op rotasyon değeri ile kırık tipi arasında bir ilişki gözlenmemekle birlikte segmenter kırıklarda düşük rotasyona daha kolay erişilebileceği düşünüldü. Kırık yeri ile post-op varus valgus dizilimi arasında istatiksel olarak anlamlı sonuçlar saptandı. Proksimal 1/3 ten distal 1/3 e doğru gidildikçe re-operasyon ihtimali düşmekte. AO 42-A tipi kırıklarda anatomik dizilime ulaşma ve yaklaşma ihtimali daha yüksektir. AO tip 42-A kırıklarda reoperasyon ihtimali azalır. Pre-op açılanmanın post-op açılanmayla ilişkili gözükmektedir , pre-op açılanma ne kadar az ise post-op açılanmada paralel olarak az olma eğilimindedir. Sağlam olan tibialar üzerinde yapılan ölçümlerde iki taraf arasında 5 dereceye kadar olan farkların fizyolojik olabileceği gözlendi. Sağlam taraf ile post-op kırık taraf üzerinde ölçüm ve derece farkı hesaplanabilen 23 hastanın sonuçlarında 10 dereceyi aşan rotasyonel fark oranı %43 bulundu.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT In this study, it was aimed to reveal postoperative tibial rotation values and to what extend these values are affected from such factors as patient age, fracture type and localization on the patients undergoing treatment due to tibia fracture by scanning computerized tomography which shows the presence and amount of tibial rotation clearly. 163 patients who were operated between January 2010 - October 2017 due to tibia fracture in Ege University Medical Faculty Hospital Ortopedive Traumatology Department were retrospectively determined. Of these patients, 115 patients without pre-op or post-op tibial computerized tomography were excluded from the study. Twenty patients with preoperative angio CT taken during admission to emergency department were identified. 20 unilateral tibia fractures 13 of which were right and 7 were left tibia fracture were detected. Angiocardial CT revealed that the intact tibias of 16 of the patients were also included in the imaging and that these were suitable for tibia rotation measurement. Of these 16 non-fractured tibia, 5 were right, 11 were left tibia and were included in the study to calculate the mean physiological tibia rotation. It was also detected that postoperative computed tomography involving tibia had been performed in 30 patients and that these were suitable for tibial torsion measurement. It was found that 14 of these tibias were left and 16 were right. Twenty-five of CTs performed on patients showed that the intact tibias were also included in the imaging and could be measured for tibia rotation measurement. It was observed that 14 of these intact tibias were right and 11 left tibia. Within the scope of the study, rotation measurements were made on a total of 89 tibias, 39 intact, 20 pre-op and 30 post-op. Although there was no observed correlation between post-op rotation value and fracture type, it was thought that lower rotation was easier to reach in segmental fractures. Statistically significant results were obtained between the fracture site and the post-op varusvalgus alignment. Probability of operation is falling from proximal 1/3 to distal 1/3. Pre-op anglulations appear to be related to post-op anglulations. The smaller pre-op anglulation, the less likely is the surgical operation chance to emerge, which is parallel to the post-op anglulation. It was observed that measuremental differences of up to 5 degrees between the two sides seen in the measurements performed on intact tibias could be due to physiological reasons. The rotational difference ratio exceeding 10 degrees was found to be 43% in the results of 23 patients whose intact and post-op fractures could be measured in terms of measuremental and angular differences.

Benzer Tezler

  1. Çocuk kırıklarında elastik stabil intramedüler çivileme

    Başlık çevirisi yok

    MURAT YALÇIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Ortopedi ve TravmatolojiEge Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KEMAL AKTUĞLU

  2. Çocuk femur ve tibia diyafiz kırıklarında ender intramedüller çivi ile tedavi edilen hastalarımızın klinik sonuçları

    The clinical results of children who treated with Ender intramedullary nailing in the femur and tibia fractures

    ALBERT ÇAKAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Ortopedi ve TravmatolojiYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET FETHİ CEYLAN

  3. Uzun tübüler kemiklerde kilitli intramedüller çivileme yöntemi ve cerrahi tedavi sonuçları

    Interlocking intramedullary nailing method of long tubular bones anf the results of surgical treatment

    CAFER NASİROV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Ortopedi ve Travmatolojiİstanbul Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. S. NAFİZ BİLSEL

  4. Tibia kırıklarında cerrahi tedavi yöntemlerinin kompartman basıncına etkisi

    In tibia fractures the effects of different surgical treatment methods on compartment pressure

    İBRAHİM AVŞİN ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Ortopedi ve TravmatolojiHarran Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. CEMİL ERTÜRK

  5. Erişkin tibia diafiz kırıklarının cerrahi tedavisinde kilitli intrameduller çivi uygulamasının yeri

    Role of locked intramedular nails in the surgical treatment of adults

    UYGAR DAŞAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bakanlığı

    DR. ÖNDER ERSAN