Geri Dön

Ödünçleme süreci ve dilbilimsel görünümleri: Türkçe ve Yunanca ödünçlemeler

Process of borrowing and linguistic aspects: Turkish and Greek loan-words

  1. Tez No: 72439
  2. Yazar: EVANGELİA ACHLADİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İCLAL ERGENÇ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1998
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türkçenin Eğitimi ve Öğretimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 146

Özet

tezin özeti“ödünçleme süreci ve dilbilimsel görünümleri: Türkçe ve Yunancada ödünçlemeleri ve bunların uğrattığı değişimleri”adlı tezin giriş bölümünde tezin amacı, önemi, tezde kullanılan yöntem, varsayımlar ve sınırlılıklardan bahsedilmiştir. Kavramsal çerçeveyi oluşturan tezin ikinci bölümünde anlambilim, kökenbilim ve diller arası etkileşimler konularına değinilmiştir. Anlambiliminin başlıca konu sunu oluşturan anlam türleri, anlambiliminin çağdaş kökenbilim üzerine etkilerinden bahsedilmiştir. Ayrıca diller arası etkileşimler bölümünde her dilin doğal gelişiminde diğer dillerin etkileri işlenmiştir. Diller arası etkileşimlerin kaçınılmaz olduğu ; çok değişik düzeylerde, farklı görünümlerde ortaya çıkabildikleri ama özellikle dilin sözvarlığındaki her çeşit ödünçlemelerle ortaya çıktıkları görülmüştür. Sözvarlığı etkileşimleri ses, biçim, anlam ve kullanım olmak üzere dört açıdan incelenmiştir. Dillerdeki değişim olgularının bu dört düzeyde ortaya çıktığı belirtilerek, tezin konusunu oluşturan anlam değişimleri konusuna da bu bölümde giriş yapılmıştır. Üçüncü bölümde anlam değişimlerinin tanımı, yapısı ve onlara yol açan etkenlerden kısaca bahsedildikten sonra anlam değişimlerinin içerdiği kullanım alanına göre genişleme ve daralma; içeriğinin yargısına göre iyileşme ve kötüleşme ve onların yanında daha özel görünümü olan düzdeğişmece ; kapsamlayış; abartma; hafifleme; eksilti ve eğretileme türlerinden örnek verilerek bahsedilmiştir. Bu olguların nedenleri, dilsel, tarihsel, toplumsal, ruhbilimsel, yabancı dillerin etkisi ve yeni bir sözcüğe duyulan gereksinme olmak üzere altı farklı açıdan ele alınmıştır. Aynı bölümün son kısmım oluşturan son belirlemeler başlığı altoda aynı değişim olgularına, bir dilin sözvarlığının üretkenliği açısından yaklaşılmışta-. Bu değişim olguları yeni sözcükler türetme ya da varolan sözcüklerden yeni anlamlar çıkarmamızı sağlayan sözvarlığının yaratıcı yanım oluşturan kurallar ilişkilendirilmiştir. (Örneğin, sözvarlığındaki eşanlamlıların artışıyla). Ayrıca bu bölümde Türkçe ve Yunanca'nın genel anlambilim eğilimleri ele alınmıştır. Dördüncü bölüm, çalışmamızın uygulama bölümüdür. Burada Yunanca ve Türkçe ödünçlemelerin bir yandan uğradığı anlam ya da kullanım değişimleri verilirken, diğer yandan aynı ödünçlemelerden türetilmiş olan sözcükler verilerek yeni sözvarlığı içinde bu sözcüklerin sergilediği üretkenlik iki katalog halinde gösterilmeye çalışılmışta. İlk katalogda her bir sözcük sekiz ayrı başlık altoda incelenmiştir. Türkçe'deki yazılış biçimi; ana kökeni (Türkçe, Farsça ya da Arapça); ana köken anlamı; ara dil anlamı (dolaylı ödünç ise Türkçedeki anlamı); Yunancadaki anlamı; anlam değişiminin grubu (yeni anlama geçiş, anlam genişlemesi, daralması, iyileşmesi ya da kötüleşmesi olarak sınıflandırılmışta); sözcüğün dil içinde kullanım alam (ortak dil, halk dili, argo v.b.); gramer kategori, aynı ya da farklı gramer sınıfına girip girmediği verilmiştir. Son sütunda Yunancada sözcüğün söylenişine göre Latincesi ve Yunancası yazılmışta*. 142Türkçedeki Yunanca ödünçlemelerin incelendiği ikinci katalogta çoğu sözcüklerin dolaylı ödünçleme sonunda ortaya çıkması nedeniyle başlıklarda bazı değişikler yapılmıştır. Beşinci bölümde, Türkçe ve Yunanca ödünçleme ilişkisinin uzun süreli çok değişik zamanlarda ve değişik kanallardan gerçekleşmiş bir ilişki olduğu göz önüne alınarak zaman ve içerik açısından sınıflandırılması, ne ve nasıl ödünç alındığı sorulara yanıt verilmeye çalışılmıştır. Türkçe ve Yunanca'da ödünçleme sürecinde ortaya çıkan dilbilimsel olguların (ses, biçim, anlam ve kullanım açısından) bazı çarpıcı ve karakteristik örnekler verilmiştir, örneğin, her iki dilde en sık görülen ses uyarlamaları; sözcüklerin biçimsel uyum sağlamasında en sık başvurulan işleyişler (örneğin, atikl); anlam değişimlerinde çok rastlanan gelişimleri; bunların nedenleri; her iki dilin anlambilimsel eğilimlerine yaptığı etkiler verilmeye çalışılmıştır. Genel değerlendirme niteliği taşıyan bu bölümde ödünçleme ilişkisinin türü, ödünçleme nedenleri ve genel olarak her iki dilde ödünçleme sonucunda ortaya çıktığı her çeşit dilbilimsel - özellikle anlambilim açısından değerlendirerek-- olgulara değinilmeye çalışılmıştır. Bazı genel sonuçlar şunlardır: i Türk dilinde Yunanca ödünçlemeler ve Yunan dilinde Türkçe ödünçlemeler her iki dilin sözvarlığını, sessel, biçimsel ve anlamsal düzeyde büyük değişime uğratmışlardır. Ödünçlemeler, her iki dilin sözvarlığını etkiledikleri gibi ondan da etkilenmişlerdir. ii Yerleşik sözcük olarak bu ödünçlemeler, her iki dilin sözvarlığını kavramsal açıdan zenginleştirmişlerdir. Anlamsal nativization dediğimiz bu süreçte uyum sağlayarak, yeni bir anlam kazanmış ya da anlam daralması, genişlemesi, iyileşme ya da kötüleşmesine uğramışlardı. iii Yunancada Türkçe ödünçlemeler daha çarpıcı anlam değişimleri göstermişlerdir. iv Türkçe'de Yunanca ödünçlemeler dikkat çekici bir anlam değişimine uğramamışlardır. Bunun bir açıklaması olarak, dilin sözvarlığındaki bir boşluğu doldurmaları ya da tekrarlamalı bilimsel terim olmaları önerilmiştir, v Aynı zamanda bu sözcükler bir yandan her iki dilin anlambilimsel eğilimlerinden etkilenirken (a) diğer yandan da her iki dilin anlambilimsel eğilimlerini etkilemişlerdir, (b) (a) Örneğin, Türk dilinin somutlaştırma eğilimine göre, Yunanca birçok sözcük Türkçede Yunanca'da olmayan soyut anlam yüklenmiş ya da Yunan dilinin özel ikideğişkliği nedeniyle Türkçe ödünçlemeler yalnızca dimotikinin değişkesinde kullanılıp katharevusa sınırını aşmamışlardır. (b) Örneğin, her iki dilde saydam olmayan sözcüklerin sayısını artırmakla her iki dili de daha opak (saydam olmayan) hale getirmişlerdir. 143

Özet (Çeviri)

ABSTRACT In the introduction part of the thesis titled“ process of loanwords and then- linguistic aspects loanwords in Turkish and Greek, and the changes that have been caused by them”the aim, importance, the method used in the thesis, hypothesis and the Urnitednesses of the thesis have been mentioned. In tiie second part of the thesis which forms the conceptual frame, subjects of semantics, etymology and mutual influences between languages have been mentioned. Kinds of meaning that form the main subject of the semantics abd effects of semantics on the contemporary etymology have been mentioned. Aditionally, in the section of the mutual influences between languages, effects of other languages in the natural development of each language have been discussed. It has been seen that mutual influences between languages are inevitable and these can be at very different appearances but have come out with every kind of loanwords especially in the lexicon of tiie language. The mutual influences of lexicon has been investigated in four aspects as phonology, morphology, semantics and pragmatics (usage of meaning). Pointing ou that the facts of changing in languages come out at these four levels, meaning cganges that form the subjct matter of the thesis have been introduced in this section. In the third section after giving the description of meaning changes, their structure and tiie factors leading to them, according to tiie usage area that meaning changes include widening (extension) and narrowing (restriction) of meaning, according to the evaluation of the content idea improvement (ameliorative) and deterioration (pejorative) and apart from them metonymy, synechdohe, hyperbole, litotes, ellipsis and metaphor have been discussed in six different aspects as linguistic, hisorical, social, psychological, effects of other languages and the need of anew word. In the last part of the same section the same facts of changind has been approached from tiie viewpoint of productivity of lexicon of a language under the title of final determinations. These changing facts have been related to the derivation of new words or the rules which forms the creative aspect of the lexicon which heips us to get new meanings from the existing words. (For example by means of the increase of the synonyms in lexicon). The fourth section is the application part of our studies. In this section both usage changes of meaning in Greek and Turkish loanwords are given and on the other hand the productivity that has come from the words derivated from loanwords has ben tried to be shown in two catalogues. 144In the first catalogue each word has been investigated under eight titles. These are the spelling form in Turkish ; its main origin (Turkish, Persian or Arabic) ; main origin meaning ; inter language meaning ; (if it is indirect loan, its Turkish meaning ) ; its meaning in Greek ; the group of the meaning change ; (this has been classified as the acquisition of a new meaning, the meaning extension, restriction, ameliorative or pejorative) the usage area of the word in the language (common language, colloquial language, slang etc.) grammar category ; whether it belongs to the same or different grammar class. In the last column Greek or Latin form of the word has been written according to its pronunciation. In the second catalogue in which the Greek loanwords in Turkish are investigated some titles have been changed because most words have come out as a result of indirect loanwords. In the fifth section it has been tried to answer the questions of classification fom the point of time and content, what and when was loaned taking into account that the relationship in Turkish and Greek has been a long process and it has happened at different times and in different ways. Some striking and characteristic examples have been given about linguistic facts that have come out during the process of loaning in Turkish and Greek (from the point of phonology, form, meaning and usage). For example, it has been tried to give the phonetic adaptations often seen in both languages ; the ways that are mostly used in the adaptation of the words from the point of structure (for example, article) ; the progress of meaning changes that are mostly seen ; their reasons ; their effects on both languages's semantic tendencies.In this section which can also be named the general evaluation the kind and the reasons of loaning relationship and generally every kind of linguistic facts that have come out as a result of loaning in both languages are tried to be discussed particularly evaluating from the point of semantics. Some general results are : i Greek loanwords in the Turkish language and the turkish loanwords in the Greek language have caused a great change at the level of phonetic, structure and meaning of the lexicon of the both languages, loanwords not only have affected the lexicons of the both languages bu also thay themselves have been affected. ii After their nativization, these words have enriched the lexicons of the both languages from the point of concept. They have been affected by restriction, extension, improvement or deterioration, having a new meaning in this process what we call semantic nativizaton. iii Turkish loanwords have shown more striking meaning changes in Greek. iv Greek loanwords have not shown a great semantic change in Turkish. As an explanation to this, it has been suggested that they are scientific terms which have unique meaning or they are filling a gap in the lexicon of the language. v At the same time, these words have been both affected by the semantic tendencies of the both languages (a) and affected the semantic tendencies of the both languages.(b)(a) For example, according to the tendency of the concretization (somutlastirma) of the Turkish language, many words in Greek have taken over abstract meanings not existing in Greek or because of the special diglossia situation of the Greek language Turkish loanwords have only been used in vernacular of dimotiki but not exceded the limit of katharevusa.(b) For example, by increasing the number of the words that are not transparent they have made the both languages more opaque. 145

Benzer Tezler

  1. Türk ve Alman gençlik dili

    The Turkish and German youth language

    EBRU YEMİŞENÖZÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    DilbilimAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN TOKLU

  2. The methods of achieving equivalence in the texts of international law

    Uluslararası hukuk metinlerinde eşdeğerlik sağlama metotları

    BURCU KABAKCI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2006

    DilbilimHacettepe Üniversitesi

    Mütercim Tercümanlık Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. AYFER ALTAY

  3. Fransızca ve Türkçede akıllı telefon bağlamında yeni sözcük kullanımına (Neolojizm) yapısal bir yaklaşım

    Une approche structurelle d'un nouveau mot utilisant (Neology) dans le contexte du téléphone intelligent en Français et en Turc

    ZEHRA ŞAFAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Fransız Dili ve EdebiyatıTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SONEL BOSNALI

  4. Anlam ve yapı açısından Türkçenin batı dilleriyle ilişkisi

    Language contact of Turkish with european languages

    MUSTAFA SARI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    DilbilimAnkara Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAMZA ZÜLFİKAR

  5. Türkçede kelime türetme yollarına genel bir bakış

    Word derivation methods in Turkish

    KERİME PAYLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    DilbilimPamukkale Üniversitesi

    Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KERİM DEMİRCİ