40-60 yaş arası kadınların yaşamda anlam arayışı
The seeking of meaning in the life of women between 40-60 years
- Tez No: 724785
- Danışmanlar: DOÇ. DR. FÜSUN EKŞİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Eğitim Bilimleri Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Rehberlik ve Psikolojik Danışma Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 211
Özet
Bu araştırmanın amacı, 40-60 yaş arası kadınların yaşamda anlam arayışını incelemektir. Çalışma, kuramsal temelini Victor Frankl'ın Logoterapi kuramından almaktadır. Logoterapi kuramı ile insanların yaşamlarındaki anlam arayışının önemini vurgulayan Frankl yaşamda oluşturulan hedef ve amacın, anlam oluşturmadaki öne çıkan unsurlardan olduğunu ifade etmiştir. Bu araştırmada Frankl'ın yaşamda anlam arayışı ihtiyacı 40-60 yaş arasındaki kadınların yaşamları çerçevesinde araştırılmıştır. Başka bir ifade ile bu çalışmanın amacı orta yaş döneminde bulunan kadınların bu gelişim evrelerinde hayatlarını anlamlandırma mekanizmalarının ortaya konulmasıdır. Araştırma İstanbul'da yaşayan evli ve çocuğu olan, eşi hayatta olan ya da olmayan, farklı demografik yapılardan, farklı eğitim gruplarından, farklı inanç sistemlerine sahip 12 kadınla görüşülmüştür. Veri toplama aracı olarak yüzyüze yarı yapılandırılmış görüşme formu ile yapılmıştır. Araştırmada 40-60 yaş aralığındaki kadınların yaşamında anlam arayışını keşfetmeye yönelik olması ile uyumlu nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseni seçilmiştir. Nitel araştırma kapsamında amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi tercih edilmiştir. Toplanan veriler MAXQDA 20 Paket Programında analiz edilmiştir. Nitel verilerin analizi sonucunda Frankl'ın teorisi ile uyumlu dokuz alt tema oluşmuştur. Bu temalar; ilişki, kendini aşma, din ve maneviyat, başarı, yaşamın anlamı, kendini kabul, yakınlık, ölüm ile varoluşsal boşluk olarak elde edilmiştir. Mevcut çalışma bu temalara ilave olarak araştırmada belirlenen dönemdeki kadınların annelik algılarının yaşamlarındaki anlam arayışına katkısı da araştırılmıştır. Araştırmanın sonunda, araştırmaya dâhil edilen kadın katılımcıların, eski ilişkilerinden edindikleri deneyimlere dayanarak, yeni ilişki kurarken yüzeysel ilişki kurdukları ve sırlarını paylaşmadıklarını ifade etmişlerdir. Kendini aşma deneyimlerinde sosyal yardımlaşmaya önem verdiklerini ve başkalarına destek olduklarında bu durumun kendilerini iyi hissettirdiği görüşü açığa çıkmıştır. İnanç durumlarında inançsızlık ile dindarlık arasında değişkenlik gösteren bir farklılığa rastlanmış ve bir kısım katılımcı yaşamda anlam arayışında inancın önemini vurgularken, bir kısım katılımcı önemli olmadığını vurgulamıştır. Başarı temasında da çok çeşitli görüşlere ulaşılmış, barınacak yer sahibi olmakla, kariyerli olmak arasında değişen bir yelpazede değikenlik göstermiştir. Yaşamın anlamı teması,“insan sayısı kadar hayatın anlamı”olduğu görüşünü destekleyecek düzeyde 40-60 yaş arasındaki kadınların yaşamda farklı anlamlara sahip olduğunu ve her bir anlam arayışının kişiye göre bir önemi olduğunu söylemek mümkündür. Kenidini kabul temasında ise geçmiş yaşamlarındaki deneyimsizliklerinden yoğun pişmanlık yaşamadıklarını kabul ederek bugünkü kendilerini inşa ettiğini ifade etmişlerdir. Yakınlık temasında, güvene dayalı ilişkilerin önemine vurgu yapılaraki eskiye dayalı ilişkilerinin güvenli olduğu görüşü açığa çıkmıştır. Ölüm temasında ise, çocuklarının yaşamda ayaklarının üzerinde durduğunu gördüklerinde görevlerini tamamlayacaklarını ifade etmişlerdir. Varoluşsal boşluk teması, yalnız kalmayı boşlukta olmak ve kimsesizlik olarak tanımlamışlar ve bu durumun acı olduğunu dile getirmişlerdir. Bu temalara ilave olarak annelik olgusunda eğitim ve gelir düzeylerinden bağımsız olarak geleneksel annelik kalıplarının etkin olduğu gözlenmiştir. İlişki, kendini aşma, yaşamın anlamı, kendini kabul, yakınlık ve ölüm temalarının alan yazınla uyumlu olduğu ancak din ve maneviyat, başarı ile ölüm temalarının alan yazından farklılıkları gözlenmiştir.
Özet (Çeviri)
The aim of this research is to examine the search for meaning in life of women between the ages of 40-60. The study takes its theoretical basis from Victor Frankl's Logotherapy theory. Emphasizing the importance of searching for meaning in people's lives with his logotherapy theory, Frankl stated that the goal and purpose created in life is one of the prominent elements in creating meaning. In this study, Frankl's need to seek meaning in life was investigated within the framework of the lives of women between the ages of 40-60. In other words, the aim of this study is to reveal the mechanisms of making sense of the lives of middle-aged women in these developmental stages. The research was interviewed with 12 women living in Istanbul, who are married and have children, whose spouse is alive or not, from different demographic structures, different education groups, and different belief systems. As a data collection tool, face-to-face semi-structured interview form was used. In the study, the phenomenology design was chosen among the qualitative research designs, which is compatible with the purpose of exploring the search for meaning in the life of women between the ages of 40-60. Within the scope of qualitative research, maximum variation sampling was preferred among purposive sampling methods. The collected data were analyzed in the MAXQDA 20 Package Program. As a result of the analysis of the qualitative data, nine sub-themes were formed in line with Frankl's theory. These themes are; relationship, self-transcendence, religion and spirituality, success, meaning of life, self-acceptance, intimacy, death and existential emptiness. In addition to these themes, the current study also investigated the contribution of women's perceptions of motherhood in the period determined in the study to the search for meaning in their lives. At the end of the study, the female participants included in the study stated that they had a superficial relationship and did not share their secrets while establishing a new relationship, based on their experiences from their previous relationships. It has emerged that they attach importance to social assistance in their self-transcendence experience and that this situation makes them feel good when they support others. A variable difference was found between unbelief and religiosity in terms of belief, and some participants emphasized the importance of belief in the search for meaning in life, while others emphasized that it was not important. A wide variety of views were reached on the theme of success, and it varied in a spectrum ranging from having a place to stay to having a career. It is possible to say that women between the ages of 40-60 have different meanings in life, and that each search for meaning has an importance for the individual, at a level that supports the view that the theme of the meaning of life is“the meaning of life as much as the number of people”. In the theme of self-acceptance, they admitted that they did not experience intense regret for their inexperience in their past lives and stated that they built themselves today. In the theme of intimacy, by emphasizing the importance of relationships based on trust, the view that old relationships are safe has emerged. In the theme of death, they stated that they would complete their tasks when they saw their children stand on their feet in life. The theme of existential emptiness, they defined being alone as being in emptiness and being alone, and they expressed that this situation was painful. In addition to these themes, it has been observed that traditional motherhood patterns are effective in motherhood, regardless of education and income levels. It has been observed that the themes of relationship, self-transcendence, meaning of life, self-acceptance, intimacy and death are compatible with the literature, but the themes of religion and spirituality, success and death differ from the literature.
Benzer Tezler
- Kronik hastalığı olan yaşlı bireylerde sağlık okuryazarlığı ve sağlık algısı ilişkisi
Health literacy and health perception relationship in elder individuals with chronic illnesses
ZUHAL ÇİMEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
HemşirelikEge ÜniversitesiHalk Sağlığı Hemşireliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYLA BAYIK TEMEL
- AMATEM'de yatarak tedavi gören bireylerin demografik özellikleri ve farkındalık düzeylerinin araştırılması
Investigation of the demographic characteristics and awareness levels of individuals treated at ATMATEM
FATMA CEREN ÖZTÜRK
Doktora
Türkçe
2023
Sağlık EğitimiAnkara ÜniversitesiDisiplinlerarası Adli Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ASLIHAN GÜRBÜZ
- Kadınların menopoz dönemindeki sağlık sorunlarına ilşkin bilgilerinin belirlenmesi
Başlık çevirisi yok
ÜMRAN OSKAY YEŞİLTEPE
Yüksek Lisans
Türkçe
1995
Hemşirelikİstanbul ÜniversitesiHemşirelik Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. HACER KARANİSOĞLU
- Siirt ilinde kadın intiharları
Suicides of women in Siirt
AYSEL SARIPINAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Adli Tıpİstanbul ÜniversitesiSosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEYLAN ZİYALAR
- Van ilinde yaşayan lepradan etkilenmiş kişilerin tıbbi ve sosyo-ekonomik açıdan değerlendirilmesi
Evaluation of medical and socio-economics aspects of ' person affected leprosy 'whom are living in Van province
İZZET ÇELEĞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Halk SağlığıYüzüncü Yıl ÜniversitesiHalk Sağlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE YÜKSEL