Geri Dön

Sezaryen sırasında uterusu kapatma tekniklerinin sezaryen skar defekti gelişmesi yönünden karşılaştırılması: Randomize kontrollü çalışma

Comparison of uterus closure techniques during cesarean section in terms of the development of cesarean scar defect: Randomised controlled trial

  1. Tez No: 725446
  2. Yazar: EZGİ OKTAY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HAKAN AYTAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Sezaryen Doğum, Sezaryen Skar Defekti, İstmosel, Cesarean Scar Defect, Cesarean Section, Isthmocele
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mersin Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Histerotomi hattında yetersiz iyileşme olarak tanımlanan sezaryen skar defekti (SSD) geniş bir spektrumda morbidite ve mortaliteye yol açabilmektedir. Risk faktörleri arasında en önemli ve önlenebilir olanı cerrahi tekniktir. Farklı tekniklerin SSD gelişmesi açısından karşılaştırılmasını amaçlayan bu çalışmaya ilk defa sezaryen olan 43 hasta dâhil edildi. Hastalar randomize edilerek üç gruba ayrıldı ve üç farklı yöntem kullanıldı. (Grup 1: çift kat, kilitlemeden, tüm katlar dâhil edilerek, Grup 2: çift kat, kilitlemeden, endometrium dâhil edilmeden, Grup 3: çift kat, kilitlemeden, ilk kat myometriumun alt yarısı, ikinci kat üst yarısı). Ameliyat öncesi ve sonrasında tüm hastalara dismenore, disparoni için vizüel analog skala (VAS) uygulandı. Postoperatif altıncı ayda ultrasonografiyle geçirilmiş uterin insizyon hattı değerlendirildi. Elde edilen veriler istatistiki yöntemlerle karşılaştırıldı. Hiçbir hastada komplikasyon gelişmedi. Gruplar arasında demografik özellikler ve preoperatif VAS skorları arasında anlamlı fark yoktu. Uterin duvar kalınlıkları, insizyonun kapatılma süreleri ve cerrahinin toplam süresi arasında da gruplar arasında fark izlenmedi. Hemostaz için ek sütür ihtiyacının 3. grupta anlamlı olarak daha fazla olduğu; 1. ve 2. grup arasında fark olmadığı görüldü. Tüm hastaların preoperatif ve postoperatif verileri karşılaştırıldığında, yalnızca disparoni VAS skorunda anlamlı artış saptandı. Postoperatif 6. ayda SSD oranı %11,62 (5/43) idi. Gruplara göre SSD oranları sırasıyla %7,1, %21,4 ve %6,7 idi ancak aralarında anlamlı bir fark yoktu. SSD gelişen ve gelişmeyen hastaların VAS skor değişimleri, postoperatif menstrüasyon süreleri, operasyon sırasında uterin duvar kalınlıkları arasında anlamlı fark tespit edilmedi. Bu üç yöntem arasında SSD açısından anlamlı fark saptanmamıştır fakat endometriumun sütürasyona dâhil edilmemesi SSD ihtimalini arttırmaktadır.

Özet (Çeviri)

Cesarean scar defect (CSD), defined as insufficient healing in the hysterotomy line, can lead to a wide spectrum of morbidity and mortality. Among the risk factors, the most important and preventable one is the surgical technique. 43 patients who had cesarean section for the first time were included in this study which aimed to compare different uterine closure techniques in terms of CSD development. The patients were randomized into three groups and three different techniques were used (Group 1: double layer, unlocking sutures including endometrium, Group 2: double layer, unlocking sutures excluding endometrium, Group 3: first layer included all first half of myometrium, second layer included the outermost myometrium layer). Visual analog scale (VAS) was applied to all patients for dysmenorrhea and dyspareunia before and after surgery. The uterine incision line was evaluated by ultrasonography at the postoperative sixth month. The data were compared with statistical methods. Groups were similar with respect to demographic characteristics and preoperative VAS scores. Uterine wall thicknesses, incision closure and the surgery duration were also similar. The need for additional hemostatic suture was significantly higher in the 3rd group; compared to other groups. When the preoperative and postoperative data of all patients were compared, a significant increase was found only in the dyspareunia VAS score. The rate of CSD at 6 months postoperatively was 11.62% (5/43). CSD rates were 7.1%, 21.4% and 6.7% in the groups respectively, with no significant difference. No significant difference was found between VAS score changes, menstrual periods and intraoperative uterine wall thicknesses of patients with and without CSD. Although there was no significant difference between techniques, excluding the endometrium in suturing seems to be associated with a higher CSD rate.

Benzer Tezler

  1. Sezaryende uterusun kapatılmasında kullanılan cerrahi tekniklerin hayvan modeli üzerinde karşılaştırılması

    Comparison of surgical techniques used for closure of the uterus in cesarean section on an animal model

    MERVE CİVELEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumÇukurova Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELİM BÜYÜKKURT

  2. Sezaryen doğum sırasında uterin defektin cerrahi olarak tek veya çift kat kapatılmasının istmosel gelişimi üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effect of surgical single or double layer closure of uterus during cesarean birth on the development of isthmocele

    CEREN SANCAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEge Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERDAR ÖZŞENER

  3. Sezaryen operasyonu geçiren hastalarda istmosel (sezaryen skar defekti) oluşumu gözlenen ve gözlenmeyen olguların sonoelastografik değerlendirilmesi ve klinik önemi

    Sonoelastographic evaluation and clinical significance of cases with isthmocele (cesarean scar defect) among patients who have undergone cesarean section

    NİZAMETTİN BALCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RAZİYE NARİN

  4. Sezaryen uterotomi insizyonun 'baseball' veya tek kat kontinü kilitli süturasyon teknikleri ile kapatılması sonrası istmosel insidansi ve derinliğinin transvajinal ultrasonografi ile değerlendirilmesi: Randomize kontrollü çalışma

    Evaluation of the incidence and depth of isthmocele with transvaginal ultrasonography after closure of the cesarean section uterotomy incision with 'baseball' or single-layer continuous locking suturing techniques: A randomized controlled trial

    KAAN ERAY UZUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İLHAN BAHRİ DELİBAŞI

  5. Plasenta perkretalı hastalarda ön uterin bölgenin segmenter rezeksiyonu sırasında bilateral internal iliak arter ligasyonu ile birlikte geçici olarak ligamentum ovarii propriumun klemplenmesi

    Temporary clamping of the ligamentum ovarii proprium with bilateral internal iliac artery ligation during segmental resection of the anterior uterine region in patients with placenta percreta

    GAMZE YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumGaziantep Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN ÇAĞLAYAN ÖZCAN