Hemoliz, lipemi ve ikter interferansının kapiller serum protein elektroforezi ölçümlerinde etkisinin araştırılması
Effect of hemolysis, lipemia and icteral interference on capillary serum protein electrophoresis measurements
- Tez No: 726409
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ EVİN KOCATÜRK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Biyokimya, Biochemistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 88
Özet
Serum protein elektroforezi monoklonal gammopati tarama testi olarak kullanılmaktadır. Ancak laboratuvarlarda sıkça görülen hemoliz, lipemi ve ikterden kaynaklanan interferansların etkileri üzerine konusunda yeteri çalışma bulunmamaktır. Bu çalışmaya daha önce tıbbi biyokimya laboratuvarında serum protein elektroforezi raporlanmış, herhangi bir bant yüksekliği bulunmayan, hemoliz, lipemi ve ikter indeksleri sıfıra en yakın 20 numune dahil edildi. Her bir numune porsiyonlanarak hemolizli, LDL-K'ce ve trigliseridce zengin lipemik numuneler oluşturuldu. İkter interferansının incelenmesi için indirekt hiperbilirubinemisi olan ve bilinen gammopatisi olmayan numunelerden serum havuzu oluşturulup porsiyonlandı. Bir numune konsantre bilirubin numunesi olarak ayrıldı, diğer numuneler UV ışığa maruz bırakılarak total bilirubin düzeyleri düşürüldü ve numunelerin serum protein elektroforezleri çalışıldı. Hemolizli numunelerde beta-1 bandında monoklonal gammopati olarak değerlendirilebilecek bir pik gözlendi ve hemoliz indeksi ile beta-1 bant yüzdesi arasında yüksek düzeyde korelasyon olduğu bulundu (r2= 0.99). Lipeminin albümin bandı hariç tüm bantlarda özgül olmayan bir artışa, bunun sonucunda albümin bandında düşüşe neden olduğu sonucuna varıldı. Özellikle trigliserid düzeyleri 1000 mg/dL'nin üzerine çıkan numunelerde beta 1 bandı başında ekstra pik oluştuğu görüldü. İndirekt bilirubinin monoklonal gammopatiyi düşündürecek bir ekstra pik oluşumuna neden olmadığı, ancak alfa ve beta bant yüzdelerinde azalma görüldü. Sonuç olarak bu çalışma da hemoliz, lipemi ve ikterin serum protein elektroforezini interfere ettiği gösterildi. Serum protein elekroforezi değerlendirmelerinde klinikle uyumsuz sonuçlara neden olabilecek bu hata kaynaklarının göz önünde bulundurulması ve bu interferanslar için sisteme özgü cut-off çalışmalarının yapılması gerekliliği düşünüldü.
Özet (Çeviri)
Serum protein electrophoresis is frequently used in the diagnosis of monoclonal gammopathy. However, there are not many studies on the effects of interferences caused by hemolysis, lipemia and icterus, which are frequently seen in laboratories. Twenty samples, whose serum protein electrophoresis was studied in medical biochemistry laboratory, did not have any band height, and whose hemolysis, lipemia, and icterus indexes were closest to zero, were included in this study. Each sample was portioned and hemolyzed, LDL-K and triglyceride-rich lipemic samples were formed. To examine icteral interference, serum pools from samples with indirect hyperbilirubinemia and no known gammopathy were created and portioned. One sample was separated as a concentrated bilirubin sample, the other samples were exposed to UV light to lower their total bilirubin levels, and serum protein electrophoresis of the samples was studied. A peak in the beta-1 band, which can be considered as monoclonal gammopathy, was observed in hemolyzed samples, and a high level of correlation was found between the hemolysis index and the percent of beta-1 band (R2= 0.99). It was concluded that lipemia caused a non-specific increase in all bands except the albumin band, followed by a secondary decrease in the albumin band. An extra peak was observed at the beginning of the beta 1 band, especially in samples with triglyceride levels above 1000 mg/dL. It was observed that indirect bilirubin did not cause an extra peak to suggest monoclonal gammopathy, but alpha and beta band percentages were also decreased. This study showed that hemolysis, lipemia and icterus interfere with serum protein electrophoresis. It has emerged that these error sources, which may cause clinically inconsistent results in serum protein electrophoresis evaluations, should be considered, and system-specific cut-off studies should be performed for these interferences.
Benzer Tezler
- Farklı hemolizat hazırlama yöntemlerinin ve HIL'in (hemoliz, ikterus ve lipemi) protrombin zamanı (PT), aktive parsiyel tromboplastin zamanı (APTT), fibrinojen ve d-dimer testlerine etkisinin incelenmesi
Evaluation of different hemolysate preparation methods and the effect of HIL on prothrombin time, active partial thromboplastin time, fibrinogen and d-dimer tests
ORTAÇ ATEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
BiyokimyaSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CANAN TOPÇUOĞLU
- Klinik laboratuvar örneklerinde hemoliz, lipemi ve ikter belirlenmesi için preanalitik okuyucu tasarlanması
Designing a preanalytical reader for determining hemolysis, lipemia and icterus in clinical laboratory samples
KUBİLAY TAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Bilim ve TeknolojiBaşkent ÜniversitesiBiyomedikal Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ORHAN ERDEM HABERAL
ÖĞR. GÖR. DENİZ İLHAN TOPCU
- Klinik biyokimya analizörlerinde sonuçlara etki eden hata kaynaklarının incelenmesi
The Evaluation of error source in automated clinical chemistry analyzers
YUSUF DOĞRU
- Örnek saklama koşullarının serum oksidatif stres biyobelirteç düzeyleri üzerine etkisi
Effect of sample storage conditions on serum oxidative stress biomarker levels
MAHSA BAYRAMI
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
BiyokimyaKaradeniz Teknik ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN CANER KARAHAN
- Ankara Şehir Hastanesi pnömatik tüp transport sisteminin rutin biyokimya, hematoloji ve koagülasyon testleri üzerine olan etkisinin incelenmesi
Investigation of the effect of Ankara city Hospital pneumatic tube transport system on routine biochemistry, hematology and coagulation tests
EMİNE FEYZA YURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
BiyokimyaAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEMİLE BİÇER