Zihniyet ve toplumsallık ilişkilerinin Türk sinemasındaki yansımaları
The Reflections of mentality and society relations over Turkish cinema
- Tez No: 72918
- Danışmanlar: PROF. DR. FARUK KALKAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sinema Televizyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 130
Özet
ÖZET Bizim özbenliğimiz olduğunu hissettiğimiz zihniyetimiz, bizde toplum sal hayatın içleştirdiği bir özümlemedir, dışardan değiştirilemediği gibi iç ten de sarsılması, çok zordur. Zihniyetimiz, her an, dünya ile bizim aramı za bir prizma gibi girer. Tüm insanlar, gerektirimli bir zihniyetle düşünür ve o zihniyete göre düşünür. Zihniyet,“kollektif bilinçaltıdır”. Osmanlı - Türk toplumunun zihniyet yapısını oluşturan unsurlara göz attığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır: Üst zümrede; büyük toprak mülkiyeti ve merkeziyetsizliğe bağlı olarak, ağalık ve efendilik şuuru. Hayatı hoşça geçirmek amacı, servet, gösteriş, ihtişam ve zorbalık hevesi. Bol harcama ve tüketmeden alınan haz. İsim ve ünvan, asıl ve nesep iddiası. Manevi değerlerin dejenerasyonu. Gelecek kaygısızlığı, belirsizliğe bağlı olarak sermayeyi altın ve ziynete yatırma an layışı. Geniş halk tabakalarında; gelenek ve otoriteye sıkı sıkıya bağlılık. Ce maatleşerek kendi içine kapanma, dış dünyadan ve yabancıdan uzak dur ma. Kaderci, teslimiyetçi, dar, statik hayat görüşü. Tüketim hırsı, buna rağ men Batı'dakinin tam tersine zaman ve gelecek kayıtsızlığı ile metodik bir çalışma bilincinin hakim olmaması. Osmanlı - Türk toplumunda potlaç kültürü, gelenek ve büyü olgusu her zaman halk yığınlarını yönlendiren en önemli etkenler olmuş, din olgusu ise ikinci planda kalmıştır. İçeriğinin benimsenmesinden çok, şekil yö nüyle uygulanan bir olgu konumundaki dinde, mistisizm ile tasavuf ve ta rikat anlayışı egemendir. Sinema, toplumun bir aynasıdır. Dolayısıyla zihniyetin en yoğun şekil de dışavurulduğu sanat sinemadır. Buradan hareketle, tezimizde, önesür düğümüz“zihniyet ve toplumsallık ilişkilerinin Türk sinemasındaki yansı maları”nı Yılmaz Güney'in“Umut”filmini analiz ederek kanıtlamaya çalış tık. Ve Osmanlı - Türk zihniyetinin bu filmde derin ve yoğun bir şekilde dönüştürülüp dışavurularak bize yansıdığı inancını elde ettik.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Our mentality, as which we feel our origin, is an assimilation that the social life reflects over us. It can not be deteriorated neither from outside nor from inside. Our mentality reacts like a prism between ourselves and the real world. All people meditate within and according to a determined mentality. Mentality is a“collective subconscious”. When we take a look at the aspects which make up the mental structure in Ottoman - Turkish society, we will see the following: A moral concept of Aghas and patronization in the upper class due to huge amounts of land propri etorship and decentralization. A life to be spent for joy only, a strong desire for riches, vanity, luxury and despotism. The pleasure taken from excessive spending and consumption. The pretension of title and fame; of ofrigin and descent Degeneration of moral values. Easygoing- ness for future. Investing the capital on gold and jewels due to a lack of determina tion. Strict devotion to traditions and authority as for public mases. Introversion wit hin religious bodies, keeping away from the outside world and strangers. The ef fort of explaining existence by means of sheikhs, patron saints or sages. A fatalist, submissive, dull ant static perspective of life. Ambition for consumption, on the other hand a lack of methodical working consciousness due to an easygoingness for future and time; which is completely contrary to that in the west. In Ottoman-Turkish society, the concepts of potlatch culture, tadition and witchcraft had always been the most important aspects leading the public masses, whereas the concept of religion had been of less importance. Religion whcih was practised only in figures; either than adopting its content; had been prevailed by mysthisizm and mentality of sects. Cinema is the reflection of society. Therefore it is also the only art by which mentality is reflected. Judging from this, we have tried to prove, the reflections of mentality and society relations over Turkish Cinema; as suggested in our thesis; by analyzing the film“Umut”(Hope) by Yılmaz Güney. Finally, we happened to reali ze that the Ottoman - Turkish mentality was exchanged and expressed with this film and was reflected to us.
Benzer Tezler
- Türkiye'de modernleşme ve sinema ilişkisi (90 sonrası Türk sinemasında modernist eğilimler)
The Relationship of modernisation and cinema in Turkey (The modernist aprroaches in the post 90s)
RANA İĞNECİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
Sahne ve Görüntü SanatlarıDokuz Eylül ÜniversitesiSinema Televizyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ ADANIR
- Antalya'da 1980 sonrası yaşanan dönüşümün kavramsal izdüşümleri
The conceptual projections of the transformation experienced in Antalya after 1980
ZEYNEP ESENGİL
Doktora
Türkçe
2017
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN LÜTFÜ KAHVECİOĞLU
- Tommaso Campanella ve Thomas More'un ütopyalarının karşılaştırılması
Comparing Thomas More and Tommaso Campanella's utopias
MAHMUT AVCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
FelsefeAtatürk ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. OSMAN ELMALI
- The self as enterprise: Producing new middle class subjectivities in multinational workplaces in İstanbul
Bir girişimcilik olarak benlik: İstanbul?da uluslararası şirketlerde yeni orta sınıf öznelliklerinin üretimi
EZGİ CANPOLAT