Keynesianism to the rescue? Liberal international order's struggle for survival
Kurtuluş Keynesçilik'te olabilir mi? Liberal dünya düzeninin hayatta kalma çabası
- Tez No: 731940
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞADAN İNAN RÜMA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Uluslararası İlişkiler, Economics, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Bilgi Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Programlar Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 109
Özet
26 Aralık 1991 Soğuk Savaşın bittiği ve Sovyetler Birliğinin dağıldığı tarih olarak hafızalardadır. Birçok insan bu tarihi liberalizmin tüm dünyaya fazla direnişle karşılaşmadan yayılacağı bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirmiştir. Ancak yirmi birinci yüzyılın ilk on yılları sağ görüşlü popülist retoriğin desteklediği bir milliyetçi dalgayı ve liberal değerlerin en sıkı savunulduğu ülkelerde bile tehdit altında olduğu bir ortamı açığa çıkarmıştır. Bunun en çarpıcı örnekleri arasında İngiltere'deki Brexit oylaması ve Trump'ın ABD'nin 45. başkanı olarak seçilmesi gösterilebilir (Galston 2018). Bu öngörülmesi güç gelişmelerin ortaya çıkmasından itibaren uluslararası ilişkiler ve siyasal bilimler dallarındaki düşünür ve bilim insanları bunları analiz etme ve çeşitli ülkeler ile ikinci Dünya Savaşı sonrası liberal dünya düzeni üzerindeki etkilerini inceleme çabasına girişmiştir. Her ne kadar liberalizmin zayıflamasını ve sağ popülizmin yükselişini tek bir değişken ile açıklamak mümkün olmasa da, bu tez neoliberal politikaların sonucu olarak büyüyen gelir eşitsizliğinin ve bu eşitsizliğe tepkilerini dile getiren alt ve orta sınıfların durumlarının global neoliberal üst sınıfın görmezden gelmesinin en temel sebepler olduğunu savunuyor. Bu bakımdan, bu çalışmanın ana argümanı, her ne kadar popülizm liberal dünya düzeni için en büyük dışsal tehdit olsa da bunun altında yatan gerçek tehdidin liberalizmin kendi içinde olduğudur. Bu iç tehdit birinci Dünya Savaşı sonrası hüküm süren sosyal liberalizmin serbest pazarın devlet tarafından dokunulmazlığını yücelten neoliberalizme evrilmiş olmasıdır. Neoliberalizmin yükselişiyle beraber, bir bakıma liberalizmin ekonomik alandaki uygulamalarının liberalizmin siyasi / ahlaki değer setini gölgede bıraktığı savunulabilir. Bu tez milliyetçilik etkisi altındaki sağ popülizmin kaynaklarını ve özelliklerini inceledikten sonra liberal dünya düzenin devamı için mümkün olan tek seçeneğin liberal ülkelerde güncellenmiş bir Keynesçi ekonomik anlayışa geri dönülerek refah devletinin tekrar inşası olduğu görüşüyle son bulacaktır.
Özet (Çeviri)
26th December 1991 marks the official ending date of the Cold War and the dissolution of the Soviet Union. Many considered this as the beginning of an era when liberalism would triumph throughout the world and meet limited resistance. Yet, the early decades of the twenty-first century revealed a nationalist wave on the rise in which the right-wing populist rhetoric was ascending and liberal values were under attack even in staunchly liberal nations. The most striking examples of this trend were the Brexit vote in the UK and Trump's election as the 45th US president in 2016 (Galston, 2018). Ever since these largely unforeseen developments, scholars of international relations and political science have been trying to analyze and assess the impact of these type of events in various countries and on the post-World Word II liberal world order. Even though it is not possible for a single variable to explain liberalism's retreat and the right-populism's rise throughout the world, this paper argues that the growing income inequality resulting mainly from neoliberal policies and the indifference of the global neoliberal elite to the plights of middle/lower income classes stand out as the main culprits. Hence, this study will argue that while populism is the main external threat to Liberal International Order (LIO), the underlying internal threat is within liberalism itself, i.e. the evolution of the post-war era welfare liberalism into neoliberalism that sanctifies the freedom of markets from government interference. In a sense, with the rise of neoliberalism, the economic aspects of liberalism can be seen as overshadowing the traditional political/moral value set of liberalism. After examining the roots and characteristics of the mainly right-wing and nationalistic flavored populist movements, this study concludes that reinstating the welfare state in liberal countries based on a modified Keynesian economics may be the only possible path for the survival of the liberal international world order.
Benzer Tezler
- Yeşil Keynesçilik ve Yeşil Keynesçi araçların panel veri yöntemiyle analizi: OECD ülkeleri örneği
Green Keynesianism and an analysis of Green Keynesian tools by panel data method: Example of OECD countries
METİN DOĞAN
- Türkiye'de neoliberalizm ve sosyal devletin dönüşümü
Neoliberalizm and the transformation of welfare state in Turkey
AHMET EREN TURGUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
EkonomiMarmara Üniversitesiİktisat Politikası Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA EMRE AKBAŞ
- Neoliberalizm, borç, öznellik: Finansal içerilme
Neoliberalism, debt, subjectivity: Financial inclusion
EMRE GENÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Siyasal BilimlerMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SİBEL YARDIMCI
- 1929 Büyük Buhranı ve 2007-2008 Küresel Krizi-Keynesyenizm açısından bir karşılaştırma'
1929 Great Depression and the Global Crisis of 2007-2008-a comparison from the view of Keynesianism
MUSTAFA ARSLAN
- D-8 ülkelerindeki askeri harcamaların ekonomik büyümeye etkisi
The effect of military spending on economic growth in D-8 countries
FURKAN GÜNEL
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
EkonometriGebze Teknik Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HANİFE DENİZ YURTSEVEN