Geri Dön

Duygusal yüz ifadelerine ilişkin bilinçdışı hazırlamanın duygu ifadelerini tanıma süreçleri üzerindeki etkisi

The effect of unconscious priming on emotional facial expression processing

  1. Tez No: 732989
  2. Yazar: SENEM ÖREN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. EVRİM GÜLBETEKİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Unconscious Facial Expressions, EEG, Priming Effect, N170, N200, P100, Emotional Facial Expressions
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Psikoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 166

Özet

Son dönemlerde ortaya atılan güncel bilinç teorilerine göre, yönlendirilmiş bir dikkatin mevcut olmadığı ve algısal girdilerin düşük yoğunlukta olduğu durumlarda bilinçdışı otomatik algısal bir sürecin varlığından söz etmektedir. Bu süreçlerin, duygusal içerikli uyaranlara dair otonom yanıtlar gösterdiği bilinmektedir. Bununla birlikte, yüz ifadelerine dair özelleşmiş bilinçdışı bir algının mevcut olduğu da ifade edilmektedir. Yürütülen bu çalışma, yüz ifadesi tanıma süreçlerinde bilinçli ve bilinçdışı yüz ve yüz dışı duygu yüklü uyaranlarla hazırlamanın, tanıma süreci üzerindeki etkilerini incelemiştir. Buna göre, yüz ifadelerine ilişkin bilinçdışı algı süreçlerinin, otomatik tepkileri tetiklediği düşünülen duygusal uyarıma dair değil, yüz ifadelerine dair bir yanlılığın sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Çalışma, pozitif (mutluluk) ve negatif (korku) duygu ifadelerini tanıma görevi öncesinde aynı duygusal içerikli yüz ve yüz dışındaki duygusal uyaranların bilinçli ve bilindışı koşullarda sunulması sonucunda, davranışsal ve fizyolojik tepkilerin ölçülmesi yoluyla yürütülmüştür. Davranışsal tepkiler, tanıma görevine ilişkin tepki süreleri ve doğru yanıt oranlarından oluşmaktadır. Görev sırasında katılımcıların beyin sinyallerinin incelenmesi için elektroensefalogram (EEG) kaydı alınmış, olaya ilişkin potansiyeller (OİP, Olayla İlişkili Potansiyeller) incelenmiştir. İncelenen OİP bileşenleri, yüze özgü olduğu düşünülen N170, N200 ve P100 bileşenlerinden oluşmaktadır. OİP analizleri, hazırlama-test uyaranına dair koşullara göre, genlik düzeyleri bakımından incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, yüz dışı hazırlama uyarıcılarına kıyasla bilinçli ve bilinçdışı yüz ile hazırlama sonrasında daha kısa tepki süreleri ve artan doğru yanıt oranları tespit edilmiştir. P100 OİP bileşenleri, yüz sunumunda artan genlikler göstermiştir. Bununla birlikte, yüz ile hazırlamada N170 ve N200 OİP bileşenleri, frontal alanlarda diğer uyarıcı kategorilerine kıyasla daha yüksek genlikler göstermiştir. Posterior bölgelerde ise N170 ve N200 sinyalleri bakımından yüze özgü bir yanlılık tespit edilmemiştir. Frontal alanlara yayılan aktivitenin yüze özgü bir şekilde ortaya çıkması ve davranışsal ölçümlere dair bulgular birlikte ele alındığında yüze özgü algısal bir yanlılığın mevcut olduğu görülmektedir. N170 ve N200 bileşenlerinin, uyumluya kıyasla nötr hazırlamada daha yüksek genlikler göstermesi, erken işlemede yüz ifadelerinden ziyade, yüzün göz, ağız, burun gibi temel yapısal özelliklerine ilişkin algısal bir sürecin varlığına işaret etmektedir. Alanyazındaki bulguların aksine, bu etkinin farklı zamansal pencerelerde ve beyin bölgelerinde farklı düzeylerde ortaya çıkması, yüz ifadelerine dair algısal süreçlerin detaylı incelenmesinin önemli olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler : Bilinçdışı Yüz İfadeleri, EEG, Hazırlama Etkisi, N170, N200, P100, Duygusal Yüz İfadeleri

Özet (Çeviri)

According to recent theories of consciousness, there is an unconscious automatic perceptual process when there is no directed attention and perceptual inputs are low. It is known that these processes show autonomous responses to emotional stimuli. It has also been demonstrated that facial expressions are one stimulus that is processed at an unconscious level. This study examined the effects of priming with conscious and unconscious facial and nonfacial emotional stimuli on the recognition process in facial expression recognition processes. Accordingly, it is thought that unconscious perception processes related to facial expressions arise because of a bias in facial expressions, not emotional stimulation, which is thought to trigger automatic responses. The study was carried out by measuring behavioral and physiological responses, as a result of presenting emotional stimuli with the same emotional content, both face and non-face categories and in conscious and unconscious conditions, before recognizing positive (happiness) and negative (fear) emotional expressions. Behavioral responses consist of reaction times and correct response rates related to the recognition task. During the task, electroencephalogram (EEG) recordings were taken to examine the brain signals of the participants, and event-related potentials (ERP, Event-Related Potentials) were examined. The investigated ERP components comprised N170, N200, and P100 components, which are thought to be specific to the facial stimuli. ERP analyzes were examined in terms of amplitude levels, according to the conditions of the priming-test stimulus. As a result of the study, shorter response times and increased correct response rates were determined after conscious and unconscious facial priming compared to non-face priming stimuli. The P100 ERP components showed increased amplitudes in face presentation. In priming with the face, the N170 and N200 ERP components showed higher amplitudes in the frontal areas compared to other stimulus categories. In the posterior regions, no face-specific bias was detected in terms of N170 and N200 signals. A face-specific perceptual bias is seen when the activity spreading to the frontal areas is considered face-specific. That N170 and N200 components show higher amplitudes in neutral preparation compared to congruent indicate the existence of a perceptual process related to the basic structural features of the face such as eyes, mouth, and nose rather than facial expressions in early processing. Contrary to the findings in the literature, this effect occurs at different levels in different temporal windows and brain regions, which shows it is important to examine the perceptual processes of facial expressions in detail.

Benzer Tezler

  1. L'identité masculine dans l'œuvre de Drieu La Rochelle

    Drieu La Rochelle'in eserlerinde erkek kimliği

    BEREN ŞİMŞEK

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2019

    Fransız Dili ve EdebiyatıGalatasaray Üniversitesi

    Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENGİN BEZCİ

  2. Emotion recognition using deep learning focusing on the hand and facial expressions

    El ve yüz ifadelerine odaklanan derin oğrenmeyi kullanarak duygu tanıma

    HASANAIN JAWAD RADEEF

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve KontrolAnkara Üniversitesi

    Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. YILMAZ AR

  3. Genel liselerde akran zorbalığı ve yönetimi

    Peer bullying and its management in high schools

    GÜLTEN GENÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Eğitim ve Öğretimİnönü Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MUALLA BİLGİN AKSU

  4. Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklara duygusal yüz ifadelerinin öğretiminde robot aracılığıyla sunulan öğretim uygulamasının etkililiği

    Effectiveness of teaching application provided through robots in teaching emotional facial expressions to children with autism spectrum disorder

    MEHMET NESİM ERDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Eğitim ve ÖğretimMarmara Üniversitesi

    Özel Eğitim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZCAN KARAASLAN

  5. Ortopedik özürlülerde empatik eğilim ve çatışma eğilimi

    Başlık çevirisi yok

    AYŞEGÜL KUMANLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    PsikolojiMarmara Üniversitesi

    DOÇ.DR. NURDER ERTURAN